BilişselGelişim

Play Attention eğitimi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunu yaşayan bireylerin dikkat süresini artırmak, görsel hafızayı geliştirmek ve dikkat dağıtıcı davranışları azaltmak için tasarlanmış bir nörobilişsel eğitim programıdır. Bu eğitim programının faydaları şunlardır: Akademik başarı: Sınavlarda dikkati toplamayı, sınıfta öğretmeni dinlemeyi ve düzenli çalışmayı öğretir. Sosyal beceriler: Çocuklar ve yetişkinler arasında daha iyi ilişkiler kurmayı, arkadaş edinmeyi ve sosyal kurallara uymayı kolaylaştırır. Davranış şekillendirme: Dürtüsel veya uygunsuz davranışları ceza vermeden ayarlamaya yardımcı olur. Genel odaklanma ve performans: Eğlenceli oyunlar aracılığıyla temel becerileri öğrenmeyi ve günlük yaşamda daha verimli olmayı sağlar.

ADHD'li bireylerin daha zor öğrenmesinin birkaç nedeni vardır: Dikkat eksikliği. Hiperaktivite. Dürtüsellik. Zihinsel yorgunluk. Organizasyon zorlukları.

Bilim Çocuk oyun kartları genellikle çocukların bilişsel, görsel ve dil gelişimlerini desteklemek amacıyla kullanılır. Bu kartları kullanırken aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. Güvenli Ortam Yaratma: Kartları güvenli ve rahat bir ortamda kullanmak önemlidir. 2. Düzenli ve Kısa Oturumlar: Kartlarla etkileşim, 5-10 dakika süren düzenli seanslar halinde yapılmalıdır. 3. Görsel Teşvik: Renkli ve çekici görseller kullanarak çocuğun ilgisini çekmek gerekir. 4. Etkileşim ve Sözel İletişim: Kartları gösterirken, karttaki nesne veya şekiller hakkında konuşmak ve basit sorular sormak dil gelişimine katkı sağlar. 5. Yavaş ve Net Sunum: Kartları tek tek ve yavaşça göstermek, çocuğun her bir görseli işlemesine ve anlamasına olanak tanır. 6. Çeşitlilik ve Seviye Artırımı: Çocuğun ilgisini sürdürmek için, kartların içeriği zamanla değiştirilmeli ve gelişimine uygun yeni kartlar eklenmelidir. 7. Oyunlaştırma: Kartları eğlenceli oyunlar ve etkinliklerle birleştirmek, öğrenme deneyimini zenginleştirir. Her çocuğun öğrenme hızı ve ilgi alanı farklı olduğundan, süreci çocuğun kendine özgü gelişimine göre ayarlamak faydalıdır.

Masallar çeşitli işlevlere sahiptir: 1. Hayal Gücünü Geliştirir: Çocukların zihinlerinde sınırsız dünyalar kurarak soyut düşünme yeteneğini güçlendirir. 2. Dil Gelişimine Katkı Sağlar: Masallarda geçen yeni kelimeler çocukların kelime dağarcığını zenginleştirir. 3. Empati Yeteneğini Güçlendirir: Masal karakterleri üzerinden çocukların duygusal zekalarını geliştirir ve empati kurmalarını sağlar. 4. Problem Çözme Becerilerini Destekler: Masallar, karşılaşılan sorunların üstesinden gelinebileceğini öğretir. 5. Doğru ile Yanlışı Ayırt Etmeyi Öğretir: İyi ve kötü, doğru ve yanlış ayrımını yaparak çocukların ahlaki değerlerini şekillendirir. 6. Okuma Alışkanlığı Kazandırır: Henüz okumayı bilmeyen çocuklar için masal kitapları, okuma yazmaya eğilim göstermelerini sağlar.

Özel gereksinimli çocuklar için felsefe eğitimi, bilişsel ve sosyal gelişimlerine önemli katkılarda bulunur. İşte bazı nedenler: 1. Eleştirel Düşünme Becerileri: Felsefe, çocukların dünyayı sorgulamalarını ve daha derin düşünceler oluşturmalarını teşvik eder. 2. Empati ve Sosyal Beceriler: Felsefi tartışmalar, çocuklara farklı bakış açılarından düşünmeyi öğreterek empati yeteneklerini geliştirir. 3. Yaratıcılık: Felsefe, çocuklara düşünce özgürlüğü sağlar ve onları alışılmışın dışında düşünmeye teşvik eder. 4. Dil Becerileri: Felsefi etkinlikler, çocukların kendilerini ifade etme becerilerini ve dil bilgilerini geliştirir.

İstasyon yöntemi, öğrencilerin düşünme becerilerini ve üretkenliklerini geliştirmek amacıyla kullanılır. Bu yöntem aşağıdaki durumlarda tercih edilebilir: Farklı zekâ alanlarını kullanmak: Öğrencilerin çeşitli etkinliklerle farklı çözüm yolları üretmelerine olanak tanır. Grup çalışmaları: Öğrencilerin birlikte çalışarak yarım kalan bir işi tamamlamaları gerektiğinde. İletişim ve iş birliği: Öğrenciler arasındaki iletişimi ve iş birliğini güçlendirmek için. Ders katılımı: Derse katılmak istemeyen öğrencilerin de sürece aktif katılımını sağlamak için. Ayrıca, sınıf dışında gerçek dünya ile bağlantılı çalışmalar yapmak istendiğinde de bu yöntem uygulanabilir.

1 ayda IQ'nun kaç puan artacağına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, IQ seviyesini artırmak için bazı stratejiler şunlardır: Düzenli pratik: IQ test soruları çözmek ve zihinsel egzersizler yapmak. Kritik düşünce ve problem çözme: Entelektüel etkinliklere katılmak. Hafıza ve odaklanma: Loci yöntemi veya mnemonik peg sistemi gibi stratejiler kullanmak ve mindfulness meditasyonu uygulamak. Test kaygısını yönetme: Derin nefes alma ve progresif kas gevşemesi gibi rahatlama teknikleri kullanmak. Yeni şeyler öğrenme: Yeni bir dil öğrenmek, yeni bir spor yapmak gibi aktiviteler. IQ'nun kalıtsal bir özellik olduğu ve çevresel faktörlerin etkisinin sınırlı olduğu da düşünülmektedir.

Başlıca öğrenme teorileri şunlardır: 1. Davranışçılık: Öğrenmenin çevre tarafından şekillendirildiğini ve olumlu sonuçlarla pekiştirilen davranışların öğrenildiğini savunur. 2. Bilişselcilik: Öğrenmede zihinsel süreçlerin rolünü vurgular, yeni bilgilerin mevcut bilgilerle bütünleştirilmesini gerektirir. 3. Yapılandırmacılık: Öğrenmenin kişinin deneyimlerinden bir anlam inşa etme süreci olduğunu ve öğrenenlerin bu sürecin aktif katılımcıları olduğunu öne sürer. 4. Sosyal Öğrenme Teorisi: İnsanların birbirlerinden ve sosyal etkileşimlerden nasıl öğrendiklerini açıklar, gözlem ve taklit yoluyla öğrenmeyi içerir. 5. Hümanizm: Bireye ve onun eşsiz deneyimlerine odaklanır, öğrenmenin öz-yönelimli olduğunu ve her bireyin öğrenmek için motive edilmesi gerektiğini savunur. 6. Deneyimsel Öğrenme: Uygulamalı öğrenme deneyimlerinin önemini vurgular, öğrenenlerin bir şeyleri doğrudan deneyimlemeleri ve deneyimleri üzerinde düşünmeleri gerektiği fikrine dayanır. 7. Konumlandırılmış Öğrenme Teorisi: Bilginin gerçek dünya ortamında uygulandığı belirli bir bağlamda öğrenmenin önemini vurgular.

Bloom Psikoloji, insan potansiyelinin ve refahının bütünsel bir bakış açısıyla ele alınmasını ifade eder. Bloom Taksonomisi ise, öğrenme hedeflerini bilişsel, duyuşsal ve psikomotor olmak üzere üç hiyerarşik modelde sınıflandırmak için kullanılan bir çerçevedir.

Motor beceri öğrenimi üç aşamada gerçekleşir: 1. Kavramsal aşama. 2. Çağrışımsal aşama. 3. Bağımsız aşama.

5 aylık bir bebek genellikle şu yetenekleri sergiler: Fiziksel Gelişim: Hareket: Karın üstü yatarken kollarından destek alarak göğsünü yerden kaldırabilir, bir yerden bir yere yuvarlanabilir. Duyu Gelişimi: Parlak renkleri ve desenleri fark eder, seslerin geldiği yönü bilir. Nesne Kullanımı: Nesnelere uzanır, iki eliyle oyuncakları kavrayabilir. Bilişsel ve Zihinsel Gelişim: Hafıza: Yaşadığı anları, yüzleri ve cisimleri aklında tutabilir. Dil Gelişimi: Bazı sesleri taklit eder, "a" ve "o" seslerini sık sık tekrarlar. Sosyal Gelişim: Tanıdığı yüzlere gülümser, farklı sesler çıkararak iletişim kurmaya çalışır. Her bebeğin gelişimi farklı olabilir ve bu yetenekler zamanla gelişebilir.

Düşünceyi geliştirme yolları, bir düşüncenin daha etkili ve anlaşılır bir şekilde aktarılmasını sağladığı için önemlidir. Bu yöntemler sayesinde: Okuyucunun veya dinleyicinin ilgisi çekilir ve anlatılanlara karşı daha fazla etkilenmesi sağlanır. Düşüncelerin kalıcı olması ve okuyucunun zihninde yer etmesi amaçlanır. Argümanlar daha inandırıcı hale getirilir, bu da yazarın veya konuşmacının mesajını daha güçlü iletmesine yardımcı olur. Farklı bakış açıları sunularak, konunun daha geniş bir çerçeveden değerlendirilmesi mümkün olur.

Başarı Yayınları'nın "Dikkat Geliştirme" kitapları farklı yaş gruplarına göre düzenlenmiştir: "Dikkat Geliştirme 8+yaş" kitabı 8 yaş ve üzeri çocuklar için uygundur. "Dikkat Geliştirme 5 Yaş Kitabı" ise 5 yaş grubundaki çocuklar için tasarlanmıştır.

Satranç öğrenmek çocuğa birçok fayda sağlar: 1. Düşünme Becerileri ve Mantıksal Yönelim: Satranç, stratejik ve mantıksal bir oyundur. 2. Karar Verme Becerileri ve Sorumluluk: Satranç oynarken, çocuklar her hamlenin sonuçlarını düşünerek karar verirler. 3. Sosyal Beceriler ve Empati: Satranç, çocukların sosyal becerilerini artırır. 4. Odaklanma ve Sabır: Satranç oyunu, dikkatle gözlemlemeyi ve konsantre olmayı öğretir. 5. Akademik Başarı: Yapılan araştırmalar, satranç ile ilgilenen çocukların matematik ve okuma derslerinde daha başarılı olduklarını göstermiştir.

Örgü örmek, çeşitli profilleri olumlu yönde yükseltebilir: 1. Bilişsel Beceriler: Örgü, dikkat ve planlamayı gerektiren bir aktivite olup, ön lob, oksipital lob ve temporal lob gibi beyin bölgelerinin eş zamanlı çalışmasını sağlar, bu da bilişsel stresi azaltır. 2. Motor Beceriler: Parmak ve el kaslarını çalıştırarak motor becerileri geliştirir, bu da Parkinson gibi hastalıkların tedavisinde yardımcı olabilir. 3. Mutluluk ve İyi Oluş: Örgü, yaratıcı bir uğraş olması nedeniyle hayal gücünü çalıştırır ve kendini gerçekleştirme ihtiyacını karşılar, bu da bireysel iyi oluşu artırır. 4. Sosyal Bağlar: Örgü, topluluklar arasında paylaşılan bir hobi olup, sosyal etkileşimi ve dayanışmayı teşvik eder.

En yüksek IQ ile ilişkilendirilen davranışlar arasında şunlar yer alır: 1. Kendi kendine konuşma: Hafızayı güçlendirdiği, özgüveni artırdığı ve odaklanmayı kolaylaştırdığı düşünülmektedir. 2. Geç saatlere kadar uyanık kalmak: Bilişsel testlerde daha başarılı olmayı sağlar. 3. Hayal kurmak: Entelektüel ve yaratıcı yetenek testlerinde daha yüksek puanlar almayı sağlar. 4. Dağınık ortamda çalışmak: Yaratıcı ve yenilikçi düşünceyi teşvik eder. 5. Sürekli soru sormak: Merak, zekanın temel işaretlerinden biri olarak kabul edilir. Ayrıca, 276 IQ puanı ile Güney Koreli YoungHoon Kim, şu ana kadar kaydedilen en yüksek IQ'ya sahip kişidir.

Az-çok kavramı, bilişsel gelişim alanına girer. Bilişsel gelişim kapsamında, basit zıt kavramları ayırt etme (büyük-küçük, uzun-kısa, az-çok gibi) ve nesneleri fiziksel özelliklerine göre sınıflandırma gibi beceriler gelişir.

Gelişim ve gelişim psikolojisi arasındaki fark şu şekildedir: - Gelişim, yaşam boyu devam eden, biyolojik, bilişsel ve sosyoduygusal süreçlerin etkileşimiyle ortaya çıkan bir değişim örüntüsüdür. - Gelişim psikolojisi ise, bireylerin doğumdan itibaren yaşamları boyunca geçirdikleri gelişim süreçlerini inceleyen bir psikoloji dalıdır.

Çok yönlü sınıflama yeteneği, Piaget'in bilişsel gelişim kuramına göre somut işlemler döneminde (7-11 yaş) kazanılır.

Kitap okuyan insanların zeki olduğu söylenebilir. Kitap okumak, beyinde yeni nöron bağlantıları oluşturur ve bilişsel yetenekleri geliştirir.