Balkanlar

Evet, Balkan turu ile kayak yapılabilir. Balkanlar'da kayak yapılabilecek bazı merkezler şunlardır: Jahorina Kayak Merkezi, Bosna Hersek. Bansko Kayak Merkezi, Bulgaristan. Pamporovo Kayak Merkezi, Bulgaristan. Borovets Kayak Merkezi, Bulgaristan. Popova Sapka Kayak Merkezi, Makedonya. Bu merkezlerin bazıları vizesiz ziyaret edilebilir, örneğin Bosna Hersek ve Makedonya.

8 günde 9 ülke Balkan turu, zengin kültürel miras, eşsiz lezzetler ve büyüleyici manzaralar sunması açısından değerlendirilebilir. Ancak, bu tür turların kısa süreli olması nedeniyle her bir ülkede derinlemesine bir keşif yapma imkanı sınırlı olabilir. Ayrıca, vize gereksinimleri ve yerel para birimleri gibi pratik detaylar da dikkate alınmalıdır. Turun uygunluğu kişisel tercihlere ve beklentilere bağlıdır.

Sırpların kökeni, Slavların Balkanlar'a göçüne dayanmaktadır. Bazı bilim insanlarına göre, Sırpların ataları, bugünün kuzeybatı Ukrayna topraklarında, Bojka olarak bilinen bölgede yaşamaktaydı. Ayrıca, 10. yüzyılın ilk yarısında, İmparator Konstantin Porphyrogenitus'un "İmparatorluğun Yönetimi Üzerine" adlı eserinde, Sırpların kökeninin vaftiz olmamış Slavlardan geldiği ve Türkiye'nin (o tarihlerde Macaristan) karşı tarafındaki Bojki bölgesinde yaşadıkları belirtilmektedir. Sırplar, 6. ve 7. yüzyılda Balkanlar'a yerleşmiş ve ardından buradaki yerleşik halklara karşı üstünlük sağlamaya başlamışlardır.

Sazbüş, Türkiye'ye ait bir çalgıdır. Ara Dinkjian tarafından icat edilen sazbüş, cümbüş gövdesine bağlama sapı takılarak elde edilmiştir.

Pay, Salih'in "Rumeli Fatihi Osmanlı Şehzadesi: Gazi Süleyman Paşa" başlıklı makalesi, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi'nin 2009 yılı 18. cildinin 1. sayısında, 279-297. sayfalar arasında yer almaktadır. Makalede, Süleyman Paşa'nın Rumeli'ye yönelik askeri faaliyetleri ve bu bölgede Türkleştirme ile İslamlaştırma amacıyla izlediği yöntemler ele alınmaktadır. Süleyman Paşa, Osmanlı Padişahı Orhan Gazi'nin büyük oğludur ve genç yaşta vefat etmiştir. Süleyman Paşa'nın gayrimüslim halka hoşgörülü davranması, imar faaliyetleri yürütmesi ve çok sayıda Türkmen aileyi bölgeye yerleştirmesi, Rumeli'de Türk-İslam kültürünün ve Osmanlı hakimiyetinin oluşmasında etkili olmuştur.

1900 yılında Türkiye'nin sınırları, Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları ile aynıydı. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1900 yılındaki sınırları, Anadolu, Trakya, Suriye, Irak, Filistin, Mısır, Cezayir, Tunus, Libya ve Balkanlar'daki toprakları içeriyordu. Türkiye'nin modern sınırları ise 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile belirlenmiştir.

Balkanlar üzerine okunabilecek bazı kitaplar: Drina Köprüsü, Ivo Andriç. Üsküp Dilencileri, Kim Mehmeti. Saraybosna Blues, Semezdin Mehmedinoviç. Zorba, Nikos Kazancakis. Ada, Meşa Selimoviç. Balkan Yolcusu, Füruzan. Balkanlarda Osmanlı Mirası ve Milliyetçilik, Kemal H. Karpat. Balkanları Tahayyül Etmek, Maria Todorova. Soğuk Savaş Sonrasında Balkanlar, İbrahim Kamil. Balkanların Şekillenme Sürecinde 3. Ordu, Teşkilat, Toplum, Siyaset (1878-1912), Hakan Özdemir.

Balkanlarda meşhur olan düğünlerden bazıları şunlardır: Arnavut düğünleri. Boşnak düğünleri. Bulgaristan Türkleri'nin düğünleri. Balkan düğünleri, Osmanlı’dan günümüze uzanan zengin bir kültürel mirasın yansımasıdır.

Belgrad, tarih boyunca birçok farklı devlete bağlı olmuştur. İşte bazı dönemler ve bağlı olduğu devletler: Roma İmparatorluğu: Belgrad, antik dönemde "Singidunum" olarak adlandırılmış ve bir Roma kolonisi olmuştur. Avarlar ve Bizans İmparatorluğu: 9. yüzyılda Avarlar tarafından ele geçirilmiş ve 539 yılında Bizans hâkimiyetine geri dönmüştür. Osmanlı İmparatorluğu: 1521 yılında Osmanlı tarafından fethedilmiş ve bir sancak olarak buraya bağlanmıştır. Yugoslavya Krallığı: 1918 yılında Yugoslavya Krallığı'nın başkenti olmuştur. Sırbistan: 2006 yılından itibaren bağımsız Sırbistan'ın başkenti olarak kalmıştır.

1934 Balkan Antantı, 9 Şubat 1934 tarihinde Atina'da Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında imzalanan bir anlaşmadır. Amaçları: Bölgedeki olası tehditlere karşı ortak hareket etmek ve barışı korumak. Sınır sorunlarını diyalog yoluyla çözmek. İtalya ve Almanya'nın Balkanlar'ı ele geçirme girişimlerine karşı birbirini desteklemek. Özellikler: Taraf ülkeler birbirlerinin varlığına ve sınırlarına saygı göstermeyi taahhüt etmişlerdir. Pakt, katılımı olumlu karşılanan herhangi bir Balkan ülkesine açıktır. Sona Erme: 1938'de 2. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla geçerliliğini yitirmiştir.

Eski Yugoslavya'da altı cumhuriyet vardı: 1. Slovenya. 2. Hırvatistan. 3. Bosna-Hersek. 4. Sırbistan. 5. Karadağ. 6. Makedonya (günümüzde Kuzey Makedonya). Ayrıca, Sırbistan içinde özerk bölgeler olan Voyvodina ve Kosova da vardı.

Roma dönemi Dacia, günümüz Romanya topraklarında yer alan ve M.S. 106-271/275 yılları arasında Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti olan bölgedir. Dacia'nın sınırları: Kuzeyde Karpat Dağları; Güneyde Tuna Nehri; Batıda Tisa Nehri; Doğuda Dinyester Nehri. Başkentleri: Ulpia Traiana Sarmizegetusa; Apulum; Porolissum. Önemli şehirler: Potaissa (Turda, Cluj); Argidava; Capidava; Ziridava. Dacia'nın bazı özellikleri: Tarım, hayvancılık ve ticaretin gelişmesi; Roma tarzı şehirlerin kurulması; Sürekli askeri ve siyasi tehditler.

Abdülhamit döneminde Osmanlı-Rus Savaşı'nın (93 Harbi) çıkmasının başlıca nedenleri şunlardır: Azınlık isyanları. Rusya'nın genişleme siyaseti. Romanya ve Bulgaristan'ın bağımsızlık istekleri. Tersane Konferansı.

Kosova, kuzey ve doğudan Sırbistan, güneyden Kuzey Makedonya ve Arnavutluk, batıdan ise Karadağ ile komşudur. Ayrıca, Kosova'nın denize kıyısı yoktur ve Balkanlar'da bulunan bir kara ülkesidir.

Hayır, Vardar ve Meriç nehirleri aynı değildir. Meriç Nehri, Bulgaristan'da doğarak Türkiye'ye giren ve Edirne üzerinden Ege Denizi'ne dökülen bir nehirdir.

Murat Bardakçı'ya göre Balkan göçmenleri, Osmanlı Devleti'nin hakim olduğu Rumeli topraklarından gelmiştir. Bardakçı, bu kişilerin "yabancı bir memleketin halkı" olmadığını, imparatorluğun kendi vatandaşları olduğunu belirtmektedir.

Georges Castellan'ın "Balkanların Tarihi" kitabı, Orta Asya'dan gelen Türklerin yarımadayı fethinden Stalin'in Kızılordusu'nun işgaline kadar olan süreçte Balkanların tarihini anlatır. Kitapta ele alınan bazı konular: Balkan halklarının Osmanlı İmparatorluğu altında geçirdiği yüzyıllar boyunca din ve kültürlerini koruyarak "ulus" devletlerini (Yunanistan, Sırbistan, Romanya, Bulgaristan, Arnavutluk) kurmaları; Avrupa'nın güçlü devletlerinin bu devletleri kışkırtması ve bu durumun I. ve II. Dünya Savaşlarına yol açması; Kırk yıl boyunca Moskova'dan çıkan yeni düzen ve NATO üyesi Yunanistan hariç bu düzenin devamı; Balkan halklarının seçme özgürlüğüne kavuştuklarında, beş yüz yıllık ortak maceralarının tarihinin, sahip oldukları olağanüstü insani zenginliği ortaya çıkarması.

"Yuvasız Kuşlar" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. Film: Münir Özkul'un başrolünde olduğu "Yuvasız Kuşlar" filmi, Ferdi'nin ailesinin yükünü omuzlarına alması ve sevdiği kadını yeniden kazanma çabasını anlatır. Yazı: Akdoğan Yayınevi'nde yer alan "Yuvasız Kuşlar" başlıklı yazı, bir kadının balkonunda beslediği kuşların onu hastanede beklerken, kadının kazadan hafif sıyrıklarla kurtulmasını konu alır. Genel anlam: "Yuvasız kuşlar" ifadesi, nostalji ve geçmişe özlem duygusunu da ifade edebilir.

Büyük Doğu Buhranı, 1875 yılında Balkanlar'da Osmanlı İmparatorluğu topraklarında başlayarak uluslararası güçlerin karışmasına yol açan çeşitli ayaklanma ve savaşlardır. Bazı olaylar: Hersek İsyanı (1875-1877); Bulgar İsyanları (1876); Osmanlı-Sırp Savaşı (1876-1877); Osmanlı-Karadağ Savaşı (1876-1878); 93 Harbi (1877-1878). Buhran, Temmuz 1878'de Berlin Antlaşması ile sona ermiştir.

II. Süleyman döneminde (1687-1691) Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya ve Venedik ile savaş halindeydi. Avusturya ile durum: 1688'de Belgrad, Avusturya'nın eline geçti ve bu durum, Balkanlar'daki Osmanlı hakimiyetini tehlikeye attı. 1690'da Osmanlı kuvvetleri, Kladova, Orşova ve Belgrad'ı geri aldı. 1691'de planlanan Macaristan seferi öncesinde II. Süleyman vefat etti. Venedik ile durum: Venedik, Mora Yarımadası'nı işgal etmişti. 1688'de Eğriboz Adası, Venedik kuşatmasına uğradı ancak Osmanlı birlikleri adayı savunmayı başardı. II. Süleyman, barışçıl bir yönetim anlayışıyla imparatorluğun topraklarını korumak ve barışı sağlamak için çaba sarf etti.