Bakteriler

Temas izolasyonu, epidemiyolojik olarak önemli ve temas yoluyla bulaşabilen mikroorganizmalarla enfekte veya kolonize hastalarda uygulanır. Temas izolasyonu yapılması gereken bazı durumlar: Çoklu antibiyotik direnci taşıyan bakteriler: metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA), vankomisine dirençli enterokoklar (VRE), Acinetobacter spp., Pseudomonas aeruginosa, ESBL+ gram negatif bakteriler. Düşük enfeksiyon dozu olan veya ortamda uzun süre kalabilen mikroorganizmalar: Clostridium difficile, enterohemorajik Escherichia coli, Shigella spp., hepatit A virüsü, rotavirüs. Yüksek bulaştırıcılık özelliğine sahip deri enfeksiyonları: deri difterisi, herpes simpleks virus enfeksiyonu, impetigo, bitlenme, uyuz, streptokoksik ve stafilokoksik deri enfeksiyonları, suçiçeği ve zoster. Bebek ve küçük çocuklarda görülen enfeksiyonlar: respiratuvar sinsityal virüs (RSV), parainfluenza virus enfeksiyonları veya enteroviral enfeksiyonlar. Viral/hemorajik konjunktivit ve viral/hemorajik enfeksiyonlar (Ebola, Lassa, Kırım-Kongo vb.).

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre en tehlikeli gram negatif bakteriler arasında şunlar yer almaktadır: Acinetobacter baumannii. Pseudomonas aeruginosa. Klebsiella pneumoniae. Escherichia coli. Bu bakteriler, antibiyotiklere karşı direnç geliştirdikleri için tedavi edilmeleri son derece zordur ve ciddi enfeksiyonlara neden olabilirler.

Bitki bakteriyolojisi, bitkilerdeki bakterileri inceleyen bir bilim dalıdır. Bitki bakteriyolojisinin bazı amaçları: Bitki ve bitkisel ürünlerde zarar oluşturan bakteriyel hastalıkları teşhis etmek. Bu hastalıkların yaygınlık ve zarar seviyelerini belirlemek. Bakterilerin biyolojileri, epidemiyolojileri ve mücadele metotlarını ortaya koymak. Bitki bakteriyolojisi kapsamında incelenen bazı konular: Bakterilerin bitkilere giriş yolları. Bakterilerin bitki içinde çoğalması ve oluşturduğu belirtiler. Bakterilerin taşınma yolları. Bazı bitki bakteriyolojisi laboratuvarları: Moleküler Bitki Bakteriyolojisi Laboratuvarı. Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Bakteriyoloji Birimi.

S tipi ve R tipi koloniler, bakterilerde görülen koloni tipleridir. S tipi koloniler: Kenarları düzgün olup yandan bakıldığında tam bir bombelik gösterir. Yuvarlak, düzgün, pürüzsüz, parlak ve konveks bir görünüme sahiptir. S tipi koloni oluşturan bakterilerden hazırlanan süspansiyon homojen yapıdadır. R tipi koloniler: Koloni çevresi zikzaklı ve yüzeyi pürtüklüdür. Düzensiz, pürüzlü ve mat bir görünüme sahiptir. R tipi koloni oluşturan bakterilerden hazırlanan süspansiyon partiküllü yapıdadır. S tipi koloni yapan bakterilerin eski kültürleri ve bazı tür bakterilerin olağan kolonileri R tipine dönüşebilir.

Lactobacillus ve Lactobacillus casei aynı değildir, çünkü Lactobacillus casei, Lactobacillus cinsine ait bir bakteri türüdür. Lactobacillus, probiyotik olarak kullanılan bir laktik asit bakterisidir ve bağırsaklarda doğal olarak bulunur. Dolayısıyla, probiyotik ürünler seçerken, istenen etkiyi elde etmek için doğru bakteri türünü (örneğin, Lactobacillus casei) seçmek önemlidir.

Normal flora bakterilerinden bazıları şunlardır: Deri florası. Ağız florası. Göz florası. Vagina florası. Bağırsak florası. Normal flora bakterileri, doğumla birlikte kazanılmaya başlar ve çevreden edinilir. Normal flora bakterileri, insan vücudu için gerekli ve faydalıdır. Normal flora bakterilerinin tam listesi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Bakteriyofaj tedavisi, enfeksiyon yapan bakterilere karşı tedavi amaçlı bakteriyofajların (fajların) uygulanmasıdır. Bakteriyofajların hayat döngüsü iki şekilde olabilir: Litik döngü: Fajın çoğalmasının ardından konak hücre parçalanır ve ölür. Lizogenik döngü: Konak hücrenin parçalanmasına neden olmaz. Bakteriyofaj tedavisinin bazı avantajları: Fajlar, bakterilerle birlikte evrimleştikleri için direnç oluşturma olasılıkları düşüktür. Uygulama şeklinden bağımsız olarak enfeksiyonun olduğu yerde çoğalır. Gıda güvenliğini olumsuz etkilemez. Bazı dezavantajları: Sistemik enfeksiyonlarda kullanımı zordur. Bağışıklık sisteminin saldırısına uğrayabilir. Bakteriyofaj tedavisi, özellikle antibiyotik direncinin artması nedeniyle yeniden ilgi çekmektedir.

Endosporun bazı avantajları: Hayatta kalma: Endospor, bakterilerin uygun olmayan koşullar altında (yüksek veya düşük sıcaklık, kuruluk, toksinler) uzun süre hayatta kalmasını sağlar. Korunma: Metabolizmayı en düşük seviyeye indirerek dış etkilerden koruma sağlar. Dayanıklılık: Endosporlar, vejetatif hücrelere göre fiziksel ve kimyasal etkilere karşı daha dayanıklıdır. Endospor, bir üreme biçimi değildir; bakterilerin neslini devam ettirme çabasından kaynaklanan genetik bir özellik veya form olarak kabul edilir.

Kemosentetik bakteriler, inorganik maddeleri oksitleyerek besin üretir. Kemosentez süreci iki reaksiyon basamağından oluşur: 1. Kimyasal enerji kazanımı. 2. Besin sentezi. Örneğin, kükürt bakterileri H2S gibi kükürtlü bileşikleri oksitleyerek kimyasal enerji elde eder ve bu enerji ile CO2 ve H2O, glukoza dönüştürülür. Kemosentetik bakteriler, azot döngüsünün gerçekleşmesini sağlayarak doğadaki madde döngülerinde önemli bir rol oynar.

Gram pozitif mikroskopik morfoloji, bakterilerin mikroskop altında görüntülenmesi ve boyanarak incelenmesi sonucu elde edilen özelliklerdir. Gram pozitif bakterilerin mikroskopik morfolojisine dair bazı özellikler: Şekil: Kok (yuvarlak, küresel) veya basil (çubuk) şeklinde olabilirler. Boyut: Tıbbi önemi olan bakteriler genellikle 0,2 – 1,5 µm çapında ve 3 – 5 µm uzunluğundadır. Düzen: Hücrelerin diziliş şekli, belirli hücre organellerinin varlığı ve yapısı hakkında bilgi verir. Boyanma: Kristal viyole boyası ile mor renge boyanırlar. Gram boyama, bakterilerin "gram pozitif" ve "gram negatif" olarak ikiye ayrılmasını sağlar.

İnkübatörde hangi bakterilerin yetiştirildiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, bakterilerin laboratuvar ortamında yetiştirilmesi hakkında genel bilgi mevcuttur. Bakteriler, inkübatörde şu koşullarda yetiştirilir: Besiyeri: Bakterilerin ihtiyacı olan besin maddelerini sağlayan katı (agar plakları) veya sıvı besiyerleri kullanılır. Sıcaklık: Çoğu bakteri için ideal sıcaklık 35-37°C arasındadır. İnkübasyon Süresi: Genellikle 24-48 saat arasında değişir. Sterilizasyon: Bulaşmayı önlemek için laboratuvar malzemeleri otoklavda sterilize edilir ve aseptik çalışma teknikleri uygulanır. Bakteriler, tıp, gıda, ilaç sanayi ve biyoteknoloji gibi birçok alanda yetiştirilir.

Fermente sucukta bulunan bazı bakteriler şunlardır: Laktik asit bakterileri. Micrococcaceae familyası üyeleri. Maya ve küfler. Bu bakteriler, fermante sucuk üretimi için kullanılır ve lezzet, asidik özellikler ile küf gelişimi gibi işlevler üstlenir.

Mayalar, iki ana gruba ayrılır: 1. Hakiki (ascosporogenous) mayalar: Ascomycetes sınıfı funguslar içinde incelenir ve askospor adı verilen cinsel sporlar oluştururlar. 2. Yalancı mayalar: Tomurcuklanma şeklinde eşeysiz ürerler ve Candida, Torula gibi cinsleri içerir. Ayrıca, mayalar filogenetik çeşitlilikleri nedeniyle Ascomycota ve Basidiomycota olmak üzere iki farklı şube altında sınıflandırılır.

Staf toksik şok sendromu, bazı bakteriyel enfeksiyon türlerinin neden olduğu toksinlerin kan dolaşımına yayılması sonucu ortaya çıkan, yaşamı tehdit eden bir durumdur. Staf toksik şok sendromunun belirtileri: ani yüksek ateş; düşük tansiyon; kusma ve ishal; baş ağrısı ve kas ağrıları; bilinç bulanıklığı; ciltte güneş yanığına benzeyen döküntü. Staf toksik şok sendromunun risk faktörleri: cilt yaraları ve ameliyat; tampon veya adet kabı kullanımı; diyafram veya doğum kontrol süngeri kullanımı. Tedavi için hastaneye yatış ve antibiyotik tedavisi gereklidir.

Probiyotik yoğurt mayasında genellikle Lactobacillus bulgaricus ve Streptococcus thermophilus bakterileri bulunur. Ayrıca, probiyotik yoğurt üretiminde kullanılan diğer yaygın bakteri suşları arasında Lactobacillus acidophilus, Lactobacillus casei, Lactobacillus rhamnosus, Bifidobacterium lactis ve Bifidobacterium bifidum yer alır.

Özel sindirim enzimleriyle organik atıkları ayrıştıran bakteriler, saprofit (çürükçül veya ayrıştırıcı) beslenme biçimine sahiptir. Saprofit bakteriler, dış ortama salgıladıkları enzimlerle bitki ve hayvan ölülerini daha basit organik maddelere parçalayarak onların çürümesini sağlarlar.

Rhizobiaceae bakterileri, toprakta bulunur. Bu bakteriler, özellikle baklagil bitkilerinin (Fabaceae) kök nodüllerinin içine yerleşerek azot fiksasyonu yaparlar. Rhizobia türleri, Alfa Proteobacteria sınıfında yer alır ve çoğunlukla Rhizobium, Bradyrhizobium, Sinorhizobium gibi cinslerde gruplanır.

Yoğurtta bulunan bakterilere dair görsellere şu sitelerden ulaşılabilir: YouTube. Wikipedia. Yoğurtta bulunan başlıca bakteriler Lactobacillus bulgaricus ve Streptococcus thermophilus'tur.

İnsan yere düştüğünde neden kokar sorusuna yanıt bulunamadı. Ancak, genel olarak insanların neden kötü koktuğuna dair bazı nedenler şunlardır: Bakteriler. Yiyecekler. Hareketsiz yaşam. Kişisel hijyen.

Süperenfeksiyona neden olan bakterilerden bazıları şunlardır: Pseudomonas aeruginosa. Clostridium difficile. Ayrıca, immün sistemi baskılanmış hastalarda da süperenfeksiyon görülebilir. Süperenfeksiyon, ilk enfeksiyona karşı kullanılan tedaviye dirençli olan, dış kaynaklı veya endojen kaynaklı farklı bir mikrobiyal ajan ile daha önce yapılmış olan bir ikinci enfeksiyondur. Süperenfeksiyona neden olan bakterilerin tam listesi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.