Bağımlılık

4 gün sonra sigara içilmezse vücutta şu değişiklikler meydana gelir: Kalp atış hızı ve kan basıncı normal seviyeye döner. Kandaki karbonmonoksit seviyesi azalır, oksijen daha kolay taşınır. Tat ve koku alma duyuları gelişmeye başlar. Bağışıklık sistemi güçlenir, enfeksiyon riski azalır. Fiziksel dayanıklılık ve enerji seviyesi artar. Daha uzun süreli yoksunluk, akciğer fonksiyonlarının iyileşmesi ve kalp hastalığı riskinin azalması gibi daha belirgin değişikliklere yol açar. Sigara bırakma süreci, nikotin yoksunluğu nedeniyle bazı yan etkilere neden olabilir; baş ağrısı, bulantı, sinirlilik ve yoğun nikotin isteği gibi. Bu süreçte bir sağlık profesyoneline danışmak faydalı olabilir.

Yeşilay Kulübü'nün yaptığı faaliyetler şunlardır: 1. Bağımlılık konusunda farkındalık oluşturma: Öğrencilere ve velilere bağımlılık kavramı ve zararları hakkında konferanslar düzenlemek. 2. Eğitim projeleri: Bağımlılıkla mücadelede bilimsel ve kanıta dayalı projeler geliştirmek, müfredat hazırlamak ve yüz yüze/uzaktan eğitim içerikleri oluşturmak. 3. Toplumsal etkinlikler: Panolara bağımlılığın zararlarını anlatan görsel materyaller yerleştirmek ve çeşitli sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler düzenlemek. 4. Uzman buluşmaları: Bağımlılığın farklı alanlarında uzmanlaşmış kişilerle buluşmalar düzenlemek. 5. Gönüllü çalışmalar: Yeşilay'ın gönüllü ağını güçlendirerek, toplumda bağımlılıklarla mücadele konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapmak.

Bağımlılık önleme programı, bağımlılığın başlama sürecini engellemeye yönelik yapılan çalışmaları kapsar. Bu programlar genellikle üç ana başlık altında toplanır: 1. Bireysel Düzeyde Çalışmalar: Fiziksel arındırma, psikolojik rehabilitasyon ve sosyal uyum süreçlerinin desteklenmesi. 2. Toplumsal Düzeyde Çalışmalar: Toplumda bağımlılıkla mücadeleye yönelik farkındalık çalışmalarının artırılması ve toplumun aktif rol alması. 3. Kurumsal Düzeyde Çalışmalar: Bağımlılık koordinasyon merkezlerinin kurulması, kurumsal işbirliklerinin güçlendirilmesi ve bağımlılık verilerinin toplanması. Ayrıca, okullarda yapılan farkındalık çalışmaları, aile destek programları ve medya kampanyaları da bağımlılık önleme programlarının önemli bileşenleridir.

Tehlikeli danışan ifadesi, psikolojik danışmanlık bağlamında, terapiye direnç gösteren, saldırgan, depresif veya intihar eğilimli gibi zor ve potansiyel olarak zararlı davranışlar sergileyen kişileri tanımlamak için kullanılabilir. Ayrıca, tehlikeli madde güvenliği danışmanlığı alanında da "tehlikeli danışan", bağımlılıklarını kabul etmeyen, madde kullanımı olan ve bu durumun tedavinin önünde engel oluşturduğu danışanları ifade edebilir.

TBM (Türkiye Bağımlılıkla Mücadele) kapsamında ortaokul düzeyinde teknoloji bağımlılığı, çocukların dijital cihazlara (telefon, tablet, bilgisayar, oyun konsolu vb.) karşı kontrolsüz ve aşırı kullanım eğilimi göstermeleri olarak tanımlanır. Bu durum, aşağıdaki belirtilerle kendini gösterebilir: - Zaman kontrolünün kaybı: Cihazların ne kadar süre kullanıldığını fark edememe veya sınırlayamama. - Bırakmakta güçlük çekme: Ebeveyn ya da öğretmen müdahalesine rağmen cihaz kullanımını bırakmakta zorlanma. - Yoksunluk belirtileri: Cihaza ulaşamadığında öfke, huzursuzluk, sıkılma gibi olumsuz tepkiler verme. - İhmal: Akademik görevler, sosyal etkinlikler, fiziksel hareketlilik gibi yaşamsal alanların ihmal edilmesi. - Sanal dünyaya kaçış: Gerçek yaşam problemlerinden kaçmak için dijital dünyaya yönelme. Teknoloji bağımlılığını önlemek için okullarda dijital vatandaşlık ve teknoloji okuryazarlığı kazandıran programlar uygulanmaktadır.

Yeşilay'ın üç temel ilkesi şunlardır: 1. İnsan Onuru İçin Bağımlılıklarla Mücadele: Yeşilay'ın amacı, insan sağlığını bağımlılık yapıcı risk faktörlerinden korumak ve insan onuruna saygı duyulmasını sağlamaktır. 2. Ayrım Gözetmemek: Yeşilay, hizmetlerinde milliyet, ırk, dini inanç, sınıf veya siyasi düşünce farkı gözetmez. 3. Bağımsızlık: Yeşilay bağımsız bir sivil toplum kuruluşudur ve uluslararası sözleşmelere tabidir.

Sosyal medya bağımlılığı veya sosyal medya darlaması, bireylerin dijital platformlarda geçirdikleri zamanı kontrol edememesi ve bu platformlara aşırı derecede bağlı hale gelmesi durumudur. Bu bağımlılık, kişinin iş, okul ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir ve çeşitli psikolojik ve fiziksel sorunlara yol açabilir.

Ergenlikte sosyal medya bağımlılığının birkaç nedeni vardır: 1. Kimlik Arayışı ve Kendini İfade Etme: Ergenler, kimliklerini bulma ve onay alma sürecinde sosyal medyayı yoğun kullanırlar. 2. FOMO (Fear of Missing Out): Sosyal medyada yaşanan olaylardan geri kalma korkusu, gençlerin sürekli çevrimiçi olmasına neden olabilir. 3. Kolay Erişim: Akıllı telefonlar sayesinde her an internet erişimi, çevrimiçi kalmayı teşvik eder. 4. Psikolojik ve Sosyal Destek İhtiyacı: Duygusal destek ve sosyal kabul arayışı içinde olan ergenler, sosyal medyaya yönelebilirler. 5. Anlık Haz ve Dopamin Etkisi: Sosyal medyada beğeni almak, beyinde dopamin salgılanmasına yol açarak kısa süreli bir haz yaratır ve bu da bağımlılığı tetikler.

Uyuşturucu bağımlılığı ile ilgili bazı sloganlar: 1. "Uyuşturucuya hayır, sağlığa evet!" 2. "Uyuşturucu, hayatını değil, hayatını alır." 3. "Madde bağımlılığı, insan ömrünü tüketir." 4. "Bağımlı olma, geleceğine sahip çık!" 5. "Uyuşturucu kullanmak değil, hayatı yaşamak cesaret ister."

Sigara bağımlılık seviyenizi belirlemek için aşağıdaki kaynaklardan yararlanabilirsiniz: 1. Bağımlılık Testi: Sağlık Bakanlığı'nın ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı'nda yer alan bağımlılık testi, sigara bağımlılık düzeyinizi ölçmenize yardımcı olur. 2. Fagerström Nikotin Bağımlılık Testi: Mentalium Psikoloji sitesinde bulunan bu test, nikotin bağımlılık şiddetinizi belirlemenize olanak tanır. Ayrıca, sigara bağımlılığından kurtulmak için uzman bir terapistten destek almanız önerilir.

Teknoloji bağımlısı olmamak için aşağıdaki stratejileri uygulayabilirsiniz: 1. Farkındalık Geliştirme: Teknoloji kullanım alışkanlıklarınızı objektif bir şekilde gözden geçirin ve bağımlılığı kabul edin. 2. Hedef Belirleme: Teknoloji kullanımınızı azaltma veya kontrol altına alma hedefleri belirleyin. 3. Zaman Yönetimi: Zaman yönetimi becerilerinizi geliştirerek teknoloji kullanımını daha etkili bir şekilde yönetin. 4. Ekran Zamanı Sınırlamaları: Cihazlarınıza ekran zamanı sınırlamaları ekleyin veya uygulamaları kullanarak belirli uygulamaların kullanımını sınırlayın. 5. Dijital Detoks: Belirli bir süre boyunca teknolojiyi tamamen terk ederek dijital detoks yapın. 6. Alternatif Aktiviteler: Kitap okuma, spor yapma, sanatla uğraşma gibi ekran dışı alternatif aktiviteler bulun. 7. Aile İçi Kurallar: Aile üyeleri arasında teknoloji kullanımı konusunda kurallar ve sınırlamalar belirleyin. 8. Profesyonel Yardım: Eğer bağımlılık ciddi bir sorun haline geldiyse, bir uzmandan yardım almayı düşünün. 9. Arkadaş Desteği: Aileniz ve arkadaşlarınızla teknoloji bağımlılığınızı azaltma konusunda konuşun ve destek isteyin.

Bağımlılığın biyolojik temeli, beyindeki ödül sisteminin devreye girmesiyle şekillenir ve bu süreç dopamin gibi nörotransmitterlerin etkisiyle bağlantılıdır. Özetle, bağımlılığın biyolojik nedenleri şunlardır: Genetik yatkınlık. Beyin kimyası. Beyin plastisitesi. Bağımlılığın tedavisi, nörotransmitter dengesini restore etmeye ve beyin fonksiyonunu normale döndürmeye odaklanabilir.

Teknoloji bağımlılığı ile ilgili sunum hazırlamak için aşağıdaki başlıklar dikkate alınabilir: 1. Giriş: Teknoloji bağımlılığının tanımı ve modern hayattaki yeri. 2. Nedenler: Teknoloji bağımlılığının oluşum nedenleri, merak, dışlanma korkusu, can sıkıntısı gibi. 3. Zararları: Bağımlılığın düşünce süreçleri, sosyal gelişim, öz güven ve dikkat üzerindeki olumsuz etkileri. 4. Belirtiler: Bağımlılığın belirtileri, kullanılan madde miktarının artması, yoksunluk belirtileri gibi. 5. Tedavi Yöntemleri: Hayat tarzı değişiklikleri, spor yapmak, aile terapisine başvurmak gibi tedavi önerileri. 6. Örnek Vakalar: Gerçek hayattan veya kurgusal örnek vakalar ile konunun pekiştirilmesi. Görsel materyaller olarak slaytlarda grafikler, tablolar ve resimler kullanılabilir. Ayrıca, sunum sırasında etkileşimli sorular ve özetleyici bir kapanış bölümü eklemek de faydalı olacaktır.

Adsız Narkotik (NA), uyuşturucu bağımlılığı sorunu yaşayan kişilere şu şekillerde yardımcı olur: Toplantılar düzenleme. Deneyim paylaşımı. Hizmet çalışmaları. Literatür sağlama. NA, kâr amacı gütmeyen, uluslararası bir organizasyondur ve tüm harcamaları bağımlı üyelerin bağışları ile karşılanır.

Kontrol bağımlısı olan kişi genellikle şu şekilde davranır: 1. Eleştirel ve müdahaleci olur, çevresindeki insanları sürekli olarak eleştirir ve onlara ne yapmaları gerektiğini söyler. 2. Empati yeteneği zayıftır ve başkalarının düşüncelerine saygı göstermez. 3. Aşırı endişe duyar ve başkalarının da kendisi kadar endişelenmesini bekler. 4. Sorumlulukları gereğinden fazla üstlenir ve bu nedenle kendini suçlu hisseder. 5. Bağımlı kişilik özellikleri gösterir, başkalarının desteğine ihtiyaç duyar ve yalnız kalmaktan korkar. Bu tür davranışlar, kişinin hem kendisine hem de çevresine karşı mutsuzluk ve başarısızlığa yol açabilir.

Sigara bırakma teknikleri çeşitli yöntemlerle uygulanabilir: 1. Davranışsal Terapi: Sigara içme alışkanlığını değiştirmeyi hedefler. 2. Nikotin Yerine Geçirme Tedavileri: Nikotin bantları, sakızları ve burun spreyleri gibi ürünlerle nikotin bağımlılığını azaltmayı amaçlar. 3. İlaç Tedavisi: Vareniklin ve Bupropion gibi ilaçlar, nikotin isteğini azaltır ve yoksunluk belirtilerini hafifletir. 4. Alternatif Yöntemler: Akupunktur, hipnoterapi ve bitkisel takviyeler gibi yöntemler bazı bireyler için etkili olabilir. 5. Destek Grupları ve Programlar: Yerel veya çevrim içi destek grupları, sosyal destek sağlayarak motivasyonu artırır. Sigara bırakma sürecinde en uygun yöntemin belirlenmesi için bir doktora danışılması önerilir.

Bağımlılık, toplumsal bir sorun olarak kabul edilir çünkü: 1. Bireylerin hayatını olumsuz etkiler: Bağımlılık, kişinin sağlığını, sosyal ilişkilerini, aile yapısını ve toplumsal uyumunu tehdit eder. 2. Ekonomik ve sosyal sorunlara yol açar: Bağımlı bireyler, madde temini için suç işlemek zorunda kalabilir, bu da toplumsal güvenliği tehlikeye atar ve ekonomik kayıplara neden olur. 3. Damgalanma ve yalnızlık: Bağımlı kişiler, toplum tarafından dışlanabilir ve yalnızlaşabilir, bu da tedavi süreçlerini zorlaştırır. 4. Kültürel ve çevresel faktörler: Çevresel faktörler, kültürel normlar ve aile yapısı gibi toplumsal etmenler, bağımlılık riskini artırır.

Cep telefonu bağımlılığı, çeşitli psikolojik ve sosyal faktörlerin etkisiyle ortaya çıkar. İşte bazı nedenler: 1. Teknolojinin Cazibesi: Telefonlar, sosyal medya, oyunlar ve uygulamalar aracılığıyla dopamin salgısını tetikler. 2. Sosyal Bağlantı İhtiyacı: İnsanlar, sosyal medya platformları üzerinden arkadaşlarıyla iletişim kurar, haberleri takip eder ve topluluklara katılır. 3. Gerçek Dünyadan Kaçış: Stres, kaygı veya monotonluk gibi durumlar, insanları telefonlarına yöneltebilir. 4. Alışkanlık ve Rutin: Telefon kullanımı, bilinçsizce yapılan bir alışkanlık haline gelebilir. Bu faktörler, telefonun bir araç olmaktan çıkıp kişinin kontrolünü kaybettiği bir bağımlılığa dönüşmesine yol açabilir.

Seong Gi-hun'un ludopati hastalığı olduğu belirtilmektedir. Bu, kumar bağımlılığı anlamına gelir.

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Davranışsal Bağımlılıkla Mücadele Programı, teknoloji, internet, oyun ve kumar gibi davranışsal bağımlılıklarla mücadele etmek amacıyla yürütülen bir programdır. Bu program kapsamında yapılan çalışmalar şunlardır: Bilinçlendirme ve farkındalık çalışmaları: Toplumda davranışsal bağımlılıkların zararları hakkında farkındalık yaratmak ve koruyucu tedbirler almak. Eğitim programları: Okullarda ve iş yerlerinde bağımlılık riski konusunda eğitimler düzenlemek. Danışmanlık, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri: Bağımlılık riski taşıyan bireylere ve ailelere danışmanlık, tedavi ve psikososyal destek sağlamak. Mevzuat düzenlemeleri: Kumar oyunlarını özendirici içeriklerin engellenmesi için mevzuatta gerekli düzenlemeleri yapmak.