Atatürk

Andımız (Öğrenci Andı) sözleri: 1933 yılı metni: > Türküm, doğruyum, çalışkanım. > Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir. > Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. > Varlığım Türk varlığına armağan olsun. 1972 yılı metni: > Türküm, doğruyum, çalışkanım. > Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. > Ülküm yükselmek, ileri gitmektir. > Varlığım Türk varlığına armağan olsun. > Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk: > Açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim. > Ne mutlu Türküm diyene. 1997 yılı metni: > Türküm, doğruyum, çalışkanım, > İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. > Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir. > Ey Büyük Atatürk! > Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. > Varlığım Türk varlığına armağan olsun. > Ne mutlu Türküm diyene.

Atatürk'ün Samsun'a çıkışının önemli olmasının bazı nedenleri: Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı: 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışı, Kurtuluş Savaşı'nın fiili başlangıcı olarak kabul edilir. Milli direnişin örgütlenmesi: Samsun, stratejik konumu ve ulaşım imkanları ile milli direnişin ilk kıvılcımlarının atılacağı en uygun yerlerden biriydi. Halkın moral ve motivasyonunun artması: İşgal altındaki bir ülkede, halkın iradesini temsil eden bir liderin varlığı, moral açısından büyük bir etki yarattı. Amasya Genelgesi: Samsun'dan sonra Amasya'ya geçerek Amasya Genelgesi'ni yayımladı. Kurtuluş destanının yazılması: Samsun’a çıkışıyla başlayan hareket, önüne geçilemeyen bir kurtuluş destanının yazılmasında kritik bir rol oynamıştır.

"Beni hatırlayınız" sözü, Mustafa Kemal Atatürk'e aittir. Bu söz, Atatürk'ün 29 Ekim 1933'te Cumhuriyet'in Onuncu Yıl Nutku'nun taslak metninde yer almış, ancak daha sonra üzeri çizilerek okunmaktan vazgeçilmiştir.

Atatürk'ün son yolculuğunda top arabasıyla taşınmasının nedeni, cenaze töreninin o dönemdeki protokol ve geleneklere uygun olarak gerçekleştirilmesidir. Atatürk'ün naaşı, 19 Kasım 1938'de Dolmabahçe Sarayı'ndan alınarak top arabasına konulmuş ve İstanbul halkının gözyaşları arasında Gülhane Parkı'na götürülmüştür.

Atatürk'ün eğitim alanındaki yeniliklerinden bazıları şunlardır: Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası). Harf İnkılabı. Millet Mektepleri. Halkevleri. Köy Öğretmen Okulları ve Köy Eğitmen Kursları. Eğitimin modernleştirilmesi. Eğitimin her kesime yayılması. Atatürk, eğitim alanında daha birçok yenilik gerçekleştirmiştir.

Kemal Atatürk'ün imzasının farklı olmasının sebebi, soyadı kanunundan sonra imzasının değişmesi ve farklı dönemlerde farklı görevler ve başarılar için çeşitli imzalar kullanması olarak açıklanabilir. Soyadı sonrası imza: 24 Kasım 1934'te "Atatürk" soyadını aldıktan sonra attığı imza, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunun yeni kimliğini temsil eder. Farklı dönemlerdeki imzalar: Atatürk, 1915'te Anafartalar Grup Komutanı olarak görev yaptığı dönemden, 1922'de Başkomutan olarak Büyük Taarruz'dan sonraki döneme kadar çeşitli imzalar kullanmıştır. Ayrıca, bir dönem imzanın Hagop Vahram Çerçiyan'a ait olduğu iddia edilmiş, ancak bu iddia araştırmacı yazar Cengiz Özakıncı tarafından çürütülmüştür.

Mustafa Kemal Atatürk'ün son hastalığı sirozdur. İlk siroz teşhisi 1938 yılının Ocak ayında konulmuş, hastalık Haziran 1938'den itibaren ciddi bir seyir izlemeye başlamıştır.

"Zamanı durduran saat" ifadesi farklı bağlamlarda farklı yerlerde olabilir. Adana'daki Tarihi Küçük Saat: Adana'nın merkezinde yer alan ve şehrin simgelerinden biri olan bir saat kulesidir. Monograph Akıllı Saat: Bu modelde, önemli anlarda (evlilik, doğum, işe girme vb.) bir tuşa basılarak o anın kaydedilmesi ve daha sonra akıllı telefon uygulamasıyla anıların düzenlenebilmesi özelliği bulunmaktadır. Yılmaz Büyükerşen'in Anı Kitabı: "Zamanı Durduran Saat", Büyükerşen'in kendi ağzından anlattığı anılar kitabıdır. Belirtilen yerlerden hangisinin kastedildiğini belirlemek için daha fazla bilgi gerekebilir.

Atatürk'ün at üstünde olduğu bazı fotoğraflar: Kocatepe'de Atatürk: 26 Ağustos 1922 tarihinde çekilen bu fotoğraf, Dumlupınar Savaşı sırasında Atatürk'ü at üstünde göstermektedir. Atatürk'ün at binerken çekilen fotoğrafları: Mustafa Kemalim.com sitesinde Atatürk'ün ata binerken çekilmiş 18 fotoğrafı bulunmaktadır. Atatürk ve Türk yıldızları: Binicilikokulu.com sitesinde, 19 Mayıs törenleri sırasında Samsun'da Türk yıldızlarının gösterisi esnasında çekilmiş bir fotoğraf yer almaktadır. Bu fotoğraflara ulaşmak için belirtilen kaynaklar ziyaret edilebilir.

Okullarda Atatürk köşesi oluşturulması zorunluluğu devam etmektedir. 20 Mart 2012 tarihli ve 28239 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 8. maddesinde, “Kurumların girişinde temiz, düzenli ve kolayca görülebilecek en uygun yerde anlamlı bir kompozisyon oluşturacak şekilde Atatürk köşesi oluşturulur” hükmü yer almaktadır. Ancak, 2017 yılında Danıştay 8. Dairesi, yönetmelikteki bu maddenin yürütmesini durdurmuş ve daha sonra yapılan değişiklikle maddenin içeriği “Kurumların girişinde temiz, düzenli ve kolayca görülebilecek en uygun yerde, (ek ibare: RG-20/6/2017-30102) anlamlı bir kompozisyon oluşturacak şekilde Atatürk köşesi oluşturulur” olarak yeniden düzenlenmiştir.

28 Aralık 1919'da Mustafa Kemal Atatürk, Ankara'nın ileri gelenlerine içinde bulunulan durumu açıklayan bir konferans vermiştir. Aynı gün, Ziraat Mektebi’nde Ankara halkıyla yaptığı konuşmada ülkenin siyasi ve askeri durumunu anlatmış, İstanbul Hükümeti’nin ısrarıyla düşman işgali altındaki şehirlerde toplanacak meclise katılmak üzere giderken Ankara’ya uğrayan milletvekillerinden Mecliste bir “Müdafaai Hukuk Grubu” kurulmasını istemiş ve A-RMHC programını “Misak-ı Milli” halinde özetlemiştir. Ankara’da hazırlanan bu müsvedde program, sonradan Meclis-i Mebusan’da “Misak-ı Milli” adıyla kabul ve ilan edilmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün dört temel özelliği şunlardır: 1. Vatanseverlik: Vatanının savunulması için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış, bağımsızlığı her şeyin üstünde tutmuştur. 2. İleri Görüşlülük: Olayların gelişimini önceden değerlendirerek isabetli tahminler yapmış, Çanakkale'de düşmanın çıkarma yapacağı yeri bilmesi ve II. Dünya Savaşı'nın çıkacağını belirtmesi bu özelliğini gösterir. 3. Çok Yönlülük: Askerlik, tarih, eğitim, sanat ve ekonomi gibi birçok alanda görüş ortaya koymuş ve bu görüşlerini uygulamıştır. 4. Açık Sözlülük: Doğru bildiklerini çekinmeden söylemiş, "Ben düşündüklerimi daima halkın huzurunda söylemeliyim. Yanlışım varsa halk beni tekzip eder." demiştir.

Atatürk posterlerinin neden siyah beyaz olduğuna dair birkaç sebep bulunmaktadır: Nostalji: Siyah beyaz Atatürk posterleri, Atatürk'ün yaşadığı dönemi nostaljik olarak canlandırır. Renkli fotoğrafların bulunmaması: Atatürk'ün siyah beyaz fotoğrafları, renkli fotoğraflarına kıyasla daha yaygındır. Renklendirme zorlukları: Siyah beyaz fotoğrafların renklendirilmesi, teknolojik sınırlamalar nedeniyle her zaman başarılı bir şekilde mümkün olmayabilir. Ayrıca, siyah beyaz Atatürk posterleri, özellikle 10 Kasım gibi anma günlerinde sıkça tercih edilir.

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nde yer alan başlıca konular: Vatanın bağımsızlığı. Cumhuriyetin korunması. Zorluklarla mücadele ruhu. Milli birlik ve beraberlik. Bağımsızlık ve özgürlük değerleri. Gençlere güven ve sorumluluk. Hitabe, toplamda 15 cümleden oluşur ve "Ey Türk gençliği!" ile başlayıp "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" diye biter.

Gençlik Marşı, aslında İsveçli şair Gustav Fröding'in "Tre trallande jäntor" (Şakıyan Üç Kız) adlı şiirine dayanan bir İsveç halk şarkısıdır. Marşın hikayesi: Selim Sırrı Tarcan, İsveç'te okuduğu sırada bu şarkıyı duymuş ve Türkiye'ye dönerken notalarını getirmiştir. Ali Ulvi Elöve, şarkının melodisine uygun Türkçe sözler yazmıştır. 1916 yılında, Yüksek Erkek Öğretmen Okulu öğrencilerinin beden eğitimi gösterileri sırasında ilk kez söylenmiştir. 19 Mayıs 1919'da, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Samsun'a giderken yollarının bozulması üzerine yürüyerek devam ettikleri sırada bu marş söylenmiştir. 20 Haziran 1938'de, "Gençlik ve Spor Bayramı Marşı" olarak kabul edilmiştir. Marş, Türk gençliğine moral ve ideal kazandırmak amacıyla uyarlanmıştır.

Evet, Feyhaman Duran, Atatürk'ün portresini yapmıştır. Feyhaman Duran'ın Atatürk portrelerinden bazıları şunlardır: Atatürk Portresi, 1934, 121 x 89 cm, tuval üzerine yağlı boya, Anadolu Üniversitesi Koleksiyonu; Atatürk Heykeli. Ayrıca, Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde bulunan "Feyhaman" imzalı üç Atatürk portresi de bulunmaktadır.

2024-2025 eğitim öğretim yılı müfredatına göre, 8. sınıf T.C. İnkılap Tarihi dersinde işlenen konular şunlardır: 1. Dönem Konuları: Bir Kahraman Doğuyor. Güçlü Avrupa'nın Doğuşu ve Osmanlı Devleti. Mustafa Kemal'in Hayatı. Mustafa Kemal'in Fikir Hayatını Etkileyen Kişiler. Mustafa Kemal'in Askerlik Hayatı. Milli Uyanış: Bağımsızlık Yolunda Atılan Adımlar. Büyük Savaşa Doğru. Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti. Mondros Ateşkes Anlaşması ve İşgaller. Kuva-yi Milliye ve Cemiyetler. Milli Mücadelenin Hazırlık Dönemi. 2. Dönem Konuları: Milli Bir Destan: Ya İstiklal, Ya Ölüm!. Atatürk ve Çağdaşlaşan Türkiye. Çağdaşlaşmanın Temeli: Atatürk İlkeleri. Siyasi, Hukuk, Eğitim, Toplumsal, Ekonomi ve Sağlık Alanlarında Yapılan İnkılaplar. Atatürk İlke ve İnkılaplarının Dayandığı Esaslar. Demokratikleşme Çabaları. Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası. Atatürk'ün Ölümü ve Sonrası.

Atatürk'ün hayatını İngilizce olarak özetlemek için aşağıdaki siteler kullanılabilir: englishcentral.com. wse.com.tr. interingilizce.com. konusarakogren.com. Ayrıca, ktb.gov.tr sitesinde de Atatürk'ün biyografisi İngilizce olarak yer almaktadır.

"İstikbal göklerdedir" sözü Atatürk'e ait değildir. Bu sözü ilk kez 22 Haziran 1936 tarihli Cumhuriyet gazetesinin “Hem Nalına Hem Mıhına” adlı köşesinde Abidin Daver dile getirmiştir. Ayrıca, sözün İtalyan faşist ihtilalci ve yazar Gabriel d'Annunzio'ya ait olduğu da belirtilmektedir. Kazım Karabekir Paşa da bu sözün sahibi olarak gösterilmektedir.

Sivas Kongresi'nde manda ve himaye, ulusal bağımsızlık düşüncesinin benimsenmesi ve tam egemenliğin sağlanması amacıyla reddedilmiştir. Manda ve himaye fikrine karşı çıkan delegeler, bu durumun düşmana ülkenin teslim edilmesi anlamına geleceğini savunmuşlardır: > "Paşam, delegesi bulunduğum Tıbbiyeliler beni buraya bağımsızlık davamızı başarmak yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunları her kim olursa olsun şiddetle reddederiz. Farzı mahal, manda fikrini siz kabul ederseniz sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcı değil vatan batırıcı olarak adlandırır ve tel’in ederiz." Mustafa Kemal Paşa, bu sözler üzerine "Arkadaşlar, gençliğe bakın. Türk milli bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin. Evlat, müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz azınlıkta kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tek ve değişmez. Ya İstiklal ya ölüm" diyerek tam bağımsızlık hedefini vurgulamıştır.