Atasözleri

"Tercihun bilâ müreccih bâtıldır" ifadesi, "tercih sebebi olmadığı hâlde bir şeyi diğerine tercih etmek geçersizdir" anlamına gelir. Bu terim, ilm-i kelâmda, yani İslam felsefesinde kullanılır. Örneğin, altından yapılmış bir kalemin gümüş kalemden üstün bir ciheti varsa da, aynı marka ve özellikteki diğer bir kalemden hiçbir üstün tarafı yoktur. Bu, Allah'ın varlığını ispatta da kullanılır.

Söz varlığı çeşitleri şunlardır: Kelimeler ve isimler. Deyimler. Atasözleri. Terimler. Kalıp sözler. Mecazlar ve yan anlamlar. Doldurma sözler.

Evlilikle ilgili bazı atasözleri ve anlamları: Derdin yoksa söylen, borcun yoksa evlen. Davul dengi dengine çalar. İki bayram arasında evlenilmez. Kız beşikte, çeyiz sandıkta gerek. Yuvayı dişi kuş yapar. Evlilikle ilgili bazı deyimler ve anlamları: Bir (aynı) yastıkta kocamak. Kocaya gitmek. Kocaya varmak. Daha fazla evlilikle ilgili atasözü ve deyim için dostkelimeler.com ve tr.pinterest.com gibi kaynaklar incelenebilir.

Deyimler ve atasözleri kelime gruplarında şu şekillerde bulunur: Deyimler. Örnekler: "İçi içine sığmamak"; "Ne tadı var ne tuzu". Atasözleri. Örnekler: "Damlaya damlaya göl olur"; "Bugünün işini yarına bırakma".

"Düşünmeden konuşmanın cezası sonradan düşünmeye mahkum olmaktır" sözü Thomas Edison'a aittir.

"Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş" atasözü, genellikle iki kişinin birbirine yakın görülmesi sonucunda ve uyumlu olduklarını anlatmak için kullanılır. Ancak bu atasözü, olumsuz özellikleri birbirine benzeyen kişiler için de kullanılabilir. Ayrıca, "tencerenin yuvarlanması" ifadesi, günlük konuşmalarda beklenmedik bir durumun ortaya çıkması veya bir olayın sonucunun tahmin edilenden çok farklı olması anlamında da kullanılabilir.

"Çok şükür bana bir ömür yeter" ifadesi, Arda Turan tarafından kullanılmıştır. Ayrıca, bu ifade Nihat Hatipoğlu'nun bir videosunda da yer almaktadır.

"Dağdan gelip bağdakini kovmak" bir atasözü değil, bir deyimdir. Deyimin anlamı, sonradan geldiği bir yerde veya bir işte, eskiden beri bulunan kişilerin yerini almaya çalışmak olarak açıklanabilir. Ayrıca, bu deyim, haksızlık, haksız rekabet, zorbalık ve hilekarlık gibi durumları ifade etmek için de kullanılır.

Dert ile ilgili bazı özlü sözler: "Derman aradım derdime, derdim bana derman imiş" (Yunus Emre). "Dert, daima insana yol gösterir" (Mevlana). "Bir derdin dermanı, başka bir derde zehir olabilir" (Said Nursi). "Ağaçı kurt, insanı dert bitirir" (Türk atasözü). "Dertli bir adamın, tereddüt ve dumanlarla dolu bir gönül evi vardır, derdini dinlersen o evde bir pencere açmış olursun" (Mevlana). "Derdini içine atan ve yarasının kanını içine akıtan kimse, vücudunda onulmaz çıbanların toplayıp baş vermesi tehlikesini, göze almış demektir" (Francis Bacon). "İnsan sevincini büyülterek anlatmalı, üzüntülerini kısaltarak" (Montaigne). "Geçmiş bir dert için yakınmak, yeni dertler edinmektir" (William Shakespeare). "Bu dünyada her şeyi olan da dertli, hiçbir şeyi olmayan da" (William Shakespeare). "Daima meşgul olmak suretiyle kafanızdan üzüntüyü çıkarın, çok meşgul olmak, insanı iç sıkıntısından kurtarmak için, bütün devirlerde tertip edilen en iyi tedavi usullerinden biridir" (Dale Carnegie).

"Ya merak ya da bir şeyler demişler işte" ifadesi, Öfkeli Kalabalık grubunun "Ya Meraktan Ya da Bişeyler" şarkısının sözlerinden bir dizedir. Şarkının sözlerinde geçen bu dize şu şekildedir: > Ya meraktan ya da bir şeyler Demişler işte Ya meraktan ya da yeyeye. Şarkının tamamına shazam.com ve soundcloud.com sitelerinden ulaşılabilir.

Kış ile ilgili bazı atasözleri: Yazın gölge kovan, kışın karın ovar. İşini kış tut da yaz çıkarsa bahtına. Kalendere ''kış olur'' demişler, ''titremeye durmuşuz'' demiş. Bir bulutla kış olmaz. Ateş, kış gününün meyvesidir. Benzeye benzeye yaz, benzeye benzeye kış olur. Dağ başına kış gelir, insanın başına iş gelir. Allah, dağına göre kış verir. Fukaranın düşkünü, beyaz giyer kış günü. Kış kışlığını, kuş kuşluğunu gösterir.

Y harfi ile başlayan bazı atasözleri ve anlamları: Yağına kıymayan çöreğini zor yer: Ürünün iyi olması için gereken emek ve harcamadan kaçınılmamalıdır. Yağmur yağsa kış değil mi, kişi halini bilse hoş değil mi: İçinde bulunduğumuz durumu bilerek hareket etmeliyiz. Yakın (hayırlı) dost (komşu) uzak (hayırsız) hısımdan (akrabadan) yeğdir (iyidir): İlgi ve iyiliklerini görmekte olduğumuz komşu ve dostlarımız, hiçbir ilgisini görmediğimiz akrabalarımızdan bize daha yakındır. Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış: Yalan söylemeyi huy edinen kimsenin sözlerine, gerçeği söylediği zaman bile inanılmaz. Yalnız öküz çifte (boyunduruğa) koşulmaz: İki kişi ile yapılması gereken bir işi tek kişi ile yapmaya kalkışmak yanlıştır. Yalnızlık, Allah’a mahsustur (yaraşır): İnsan ancak toplumsal dayanışma ve iş bölümü içinde rahat ve huzurlu yaşayabilir. Yuvarlanan taş yosun tutmaz: Sürekli olarak iş değiştiren kimse bir başarı kazanamadığı gibi bir varlık da edinemez. Yiyecek ve içecek satın alırken nelere dikkat etmeliyiz: Bu atasözü hakkında bilgi bulunamadı. Daha fazla Y harfi ile başlayan atasözü ve anlamları için dilbilgisi.net, dersturkce.net ve islamiforumlar.net gibi kaynaklar incelenebilir.

"Altın tutsa toprak olur" atasözü, giriştiği işlerde büyük talihsizliklere uğrayan kimsenin durumunu anlatır. Bir şeyden yararlanmaya veya bir iş yapmaya kalkıştığında, karşısına beklenmedik engeller çıkar ve çoğu şeyin faydasını göremez.

"Bal tutan parmağını yalar" atasözü, belirli bir kişiye veya kaynağa atfedilen bir söz değildir, genel bir atasözüdür. Bu atasözü, imkanları geniş bir işin başında bulunan kimsenin, bu olanaklardan az da olsa yararlandığı anlamına gelir.

"Damlar" kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Ad olarak: "dam" kelimesinin yalın çoğul halidir. 2. Eylem olarak: "damlamak" fiilinin, bildirme kipi, geniş zaman, basit, üçüncü tekil şahıs, olumlu çekimidir.

"Cahille sohbet etmek, deveye hendek atlatmak gibidir" sözünün kime ait olduğu bulunamamıştır. Ancak, "Cahile söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan güçtür" atasözünün Ömer Asım Aksoy tarafından "Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü 2 Deyimler Sözlüğü"nde kaydedildiği bilinmektedir. Bu atasözü, bilgisiz ve anlayışsız bir kişiye bir şey öğretmeye çalışmanın zorluğunu vurgular.

"Para açılmazsa kapı açılmaz" ifadesi, "paranın her kapıyı açabileceği" anlamına gelir. Ancak, paranın her kapıyı açamayacağı durumlar da vardır.

"Fakrimle övünürüm" sözü, Mustafa Tatçı tarafından seslendirilen "El Fakru Fahri" (Fakirliğim Benim Övüncümdür) sözüyle ilişkilidir. Ayrıca, bu ifade Hz. Muhammed'e atfedilen bir söz olarak da bilinir; "Fakirliğimle övünürüm" şeklinde. Bunun yanı sıra, Necip Fazıl Kısakürek'in de bu ifadeyi kullandığı belirtilmiştir: "El-fakru fahrî, el-fakru fahrî demedi mi ol âlemler fahri" (Fakirlik benim övüncümdür, ben onunla iftihar ederim).

Aslan parçası, işini olması gerektiği gibi yapan, gurur veren ve onurlandıran kişiler için kullanılan bir ifadedir. Ayrıca, bu söz bazı durumlarda şahısa yapılmış bir hakaret olarak da algılanabilir. Kullanımına örnek olarak, bir erkeğin sevgilisine bakması durumunda "Ne bakıyorsun aslan parçası" denmesi verilebilir. Bu ifade, argo olarak da değerlendirilebilir.

"Yatan aslandan gezen tilki yeğdir" atasözü veya deyiminin kime ait olduğu belirlenememiştir. Ancak, bu atasözü aktif ve çalışkan olmanın, tembel ve hareketsiz olmaktan daha değerli olduğunu ifade eder. Atasözünün farklı versiyonları da bulunmaktadır, örneğin "yatan aslandan gezen tilki yiğit" gibi.