Atasözleri

Dostluk ve alışverişin ayrı tutulmasının sebebi, bu iki ilişkinin farklı kriterlere ve değerlere sahip olmasıdır. Dostluk: Güven, anlayış ve destek üzerine kuruludur. Duygusal ve manevi bağlarla şekillenir. Kişisel çıkarlar ön plandadır. Alışveriş: Ekonomik ve ticari bir faaliyettir. Maddi kazanç ve memnuniyet hedeflenir. Dostluk ve alışverişin karışması, her iki taraf için de bazı sorunlara yol açabilir. Ayrıca, "dost ile ye, iç; alışveriş etme" atasözü de bu durumu destekler.

"Denize düşen yılana sarılır" atasözü, güç bir duruma düşenlerin bundan kurtulmak için her türlü çareye başvurmaları anlamına gelir. Ayrıca, çaresiz kalındığı zamanlarda, beş para etmez insanlardan yardım alınmak zorunda kalındığı şeklinde de anlaşılabilir. Bir başka yoruma göre ise bu atasözü, zor durumda kalan insanların mantıklı düşünme yetilerini kaybedebilecekleri ve her türlü çözüme açık olabilecekleri mesajını verir.

"Acından kimse ölmemiş" atasözü, kişinin yoksul, işsiz ve parasız kalabileceğini ancak açlıktan ölmeyeceğini; mutlaka bir geçim yolu bulacağını ifade eder.

"Kargalar sürüyle, kartallar yalnız uçar" sözü, Ömer Hayyam'a atfedilse de, bu iddia doğru değildir. Bu dizeler, ilk olarak 2010 yılında anonim olarak paylaşılmış, ancak 8 Kasım 2015 tarihinde Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş'in bir basın toplantısında kullanmasının ardından yaygınlık kazanmıştır. Sözün yazarı olarak Özcan Deniz de belirtilmektedir; çünkü bu ifadeler, onun 2000 yılında çıkan "Aslan Gibi" adlı albümünün giriş kısmında yer almaktadır.

"Ya bu deveyi güdersin, ya da bu diyardan gidersin" atasözü, ya bulunulan çevreye uyum sağlanması ya da o yerden ayrılınması gerektiğini ifade eder. Bu söz, aynı zamanda bir işin mutlaka yapılması gerektiğini ve bu süreçte iki seçenekle karşı karşıya kalındığını belirtmek için de kullanılır.

"Oğlan atadan (babadan) öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir biçki biçmeyi" atasözü, erkek çocuklarının erkeklerin yapması gereken şeyleri babalarından, kız çocuklarının ise kadınların yapması gereken şeyleri annelerinden öğrendiklerini ifade eder. Baba veya anne bu konularda bilgili değilse çocuktan bu tür şeyler beklenemez.

Başörtüsü ile ilgili bazı özlü sözler: "Ahlak örtüsü olmayanı, başörtüsü dindar yapmaz." - Hz. Mevlana. "Başörtüsü sahiden bir tekstil malzemesidir. Onu tesettür eyleyen, altındaki baş ve o başın Allah karşısında duruşudur." - Senai Demirci. "Maksat iffet olursa, başörtüsü bayraklaşır." - Eyyüp Sabri Osmanoğlu. "Tam başörtüsü özgürlüğünü kazandık derken, örtünün altındaki başları kaybettik.". "Sanma ki tesettür sadece kadınlara farzdır. Erkeğin tesettürü göz kapaklarındandır." - Hz. Ali. "Başörtüsü ile ilgili söz söyleme hakkı mahkemede değil, din ulemasındadır." - Recep Tayyip Erdoğan.

"Bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, üçüncüde ele geçersin (yakayı ele verirsin) çekirge" atasözü, suçlunun birkaç kez kurtulma yolu bulsa bile günün birinde yakayı ele vereceğini ifade eder.

"Dünün güneşi ile bugünün çamaşırını kurutmak" sözü, merhum duayen siyasetçi ve devlet adamı Süleyman Demirel'e aittir.

"Eşek hoşaftan ne anlar" atasözü, bilgisiz ve görgüsüz insanların incelik ve kibarlık gibi değerleri takdir edemediklerini ifade eder. Atasözünün orijinal hali "Eşek hoşaftan ne anlar, suyunu içer tanesini bırakır" şeklindedir. "Hoş laf" olarak düşünüldüğünde ise eşeğin anlamadığı şey, güzel sözler ve temenniler olarak algılanır.

"Faydasız baş mezara yaraşır" atasözü, yaşayan bir kişinin bir işe yaraması gerektiğini; bir işe yaramayan kişinin ise ölüden farkı olmadığını ifade eder.

Çiçeklerle ilgili bazı atasözleri: Arı bal alacak çiçeği bilir. Bir çiçekle bahar (yaz) olmaz. Çiçeğe kesmek. Gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz. Her çiçek koklanmaz. Ağaç çiçeklenmeden meyve vermez. Ayrıca, çiçeklerle ilgili daha fazla atasözü için dersimiz.com sitesi ziyaret edilebilir.

Zamanın kader olduğunu söyleyen bir kişi veya kaynak hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, kader ve zaman ilişkisi üzerine bazı görüşler mevcuttur: Ebû Mansûr Mâtürîdî'ye göre kader, bir şeyin sınırı, mahiyeti demektir ve her şeyin var olacağı zaman ve mekânı belirler. Yusuf Bülbül'e göre, zamanın olmadığı bir durumda her şey bellidir ve bu, kaderin varlığını gerektirebilir. Yavuz Selim Erfidan'a göre, tanrı için zamanın işleyişi insanın zaman algısından farklı olabilir ve bu, kader anlayışını etkileyebilir. Lincoln Barnett'e göre, zamanın izafi oluşu, Allah'ın geçmiş ve gelecek tüm olayları bildiği kader gerçeğini destekler.

Evet, atasözü ve deyimlerin resimli olduğu kaynaklar bulunmaktadır. Pinterest sitesinde atasözü ve deyimler panosu için resimli fikirler mevcuttur. ilkokulburada.com sitesinde resimli atasözleri ve deyimler etkinlikleri yer almaktadır. Pixabay sitesinde telifsiz atasözü resimleri bulunmaktadır. YouTube'da "Atasözü ve Deyimler-Karikatür ve Resimli" başlıklı bir video bulunmaktadır.

"Ev alma komşu al, evdeki hesap çarşıya uymaz" atasözleri birlikte değerlendirildiğinde, önceden yapılan planların her zaman istendiği gibi gitmeyeceği ve hayat değişkenleriyle karşılaşılacağı anlamına gelir. "Ev alma komşu al" atasözü, komşuluk ilişkilerinin ve iyi bir komşuya sahip olmanın önemini vurgular. "Evdeki hesap çarşıya uymaz" atasözü ise, pazar alışverişi için yapılan hesaplarda olduğu gibi, yapılan planların uygulamada istenilen şekilde sonuçlanmayabileceğini ifade eder.

"Kaçsa ahırdan eşek, herkesin derdi semeri" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "eşek" ve "semer" kelimelerinin geçtiği bazı atasözleri ve deyimler şunlardır: Eşeğe altın semer vursalar eşek yine eşektir. Boşan da semerini ye. Eşek ölür, semeri kalır; insan ölür, eseri kalır.

Erken kalkmakla ilgili bazı atasözleri: Erken kalkan yol alır. Erken kalkan (çıkan) yol alır, er evlenen döl alır. Erken kalktım işime, şeker kattım aşıma. Ayrıca, "Erken kalkan nasibine kalkar" atasözü de erken kalkmanın başarıya ve kazanca giden yolda önemli bir etken olduğunu ifade eder.

"Marifet iltifata tabidir" sözü, başarılı bir kimsenin desteklenip takdir edilmesi durumunda daha iyi işler yapacağını ifade eder. Bu söz aynı zamanda, kaliteli bir mal üreten kişinin o mala alıcı bulamaması durumunda başarısının bir anlamının olmadığını; kişilerin yararına kullanılmayan başarıların devamlı olamayacağını vurgulamak için de kullanılır. Sözün sahibi Necmeddin Okyay'dır.

"Tıngır elek tıngır saç, elim hamur karnım aç" sözü, herhangi bir kişiye atfedilmiş bir söz değildir, Türkçe'de bulunan öz anlatımlardan biridir. Bu söz, yapılan çalışmalarla başkalarına yarar sağlandığı ancak bundan kişinin kendisinin yararlanmadığı anlamına gelir.

"Duvarı nem, insanı gam yıkar" atasözüne göre: Duvarı nem yıkar. İnsanı gam yıkar.