Asur

Asur uygarlığı, astronomi, tıp ve mühendislik gibi alanlarda önemli bilimsel gelişmeler kaydettiği için bilime önem vermiştir. Başlıca nedenler: - Astronomi: Asurlular, gök cisimlerini ve hareketlerini gözlemleyerek astronomi bilgilerini geliştirmişler, bu da dini inançlarını, tarım uygulamalarını ve zaman tutma sistemlerini şekillendirmiştir. - Tıp: Hastalıkların tedavisi, cerrahi teknikler ve bitki özlerinden yapılan ilaçlar konusunda ileri bir bilgiye sahiplerdi. - Mimari ve mühendislik: Büyük yapılar inşa ederken ileri matematik ve geometri bilgilerini kullanmışlardır.

Semiramis'in hikayesi, tarihsel figür Sammu-Ramat'a dayanmaktadır. Özetle: - Sammu-Ramat, MÖ 811-806 yılları arasında Asur İmparatorluğu'nda kraliçe regent olarak hüküm sürmüştür. - Yunan tarihçiler tarafından adı Semiramis olarak değiştirilmiş ve güzelliği, zalimliği ve cinsel iştahıyla efsanevi bir figür haline getirilmiştir. - Diodorus Siculus'a göre, Semiramis, Babil Kralı Ninus ile evlenmiş ve onun ölümünden sonra tahtı ele geçirmiştir. - Askeri kampanyalar yürüttüğü, Babil'in duvarlarını ve diğer önemli yapıları inşa ettirdiği söylenir. - Ölümü hakkında farklı hikayeler vardır; bazı kaynaklara göre oğlu Ninias tarafından tahttan indirilmiş ve Mısır'a kaçmış, diğer hikayelerde ise bir güvercine dönüşerek ortadan kaybolmuştur.

Karum ve Asur Ticaret Kolonileri terimleri, Mezopotamya'da ve Anadolu'da Asurlular tarafından kurulan ticaret merkezlerini ifade eder. Karum, Asur dilinde "rıhtım, liman" anlamına gelir ve Asurlu tüccarların yaşadığı, ticaret yaptığı büyük yerleşimleri ifade eder. Asur Ticaret Kolonileri Çağı, M.Ö. 1950 ila M.Ö. 1750 yılları arasında, Asurlu tüccarların Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde ticaret kolonileri kurduğu dönemi kapsar. Bu koloniler, hem Asur'a hem de Anadolu'ya ekonomik ve kültürel etkiler yapmış, özellikle kalay, dokuma ürünleri ve bakır ticareti önemli bir yer tutmuştur.

Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nda ticaret yapılan yerleşmelerin adları "karum" ve "wabartum" olarak bilinir. Karumlar, büyük ticaret merkezleri olup, en önemlileri Kültepe'deki Kaneş Karumu, Hattuşaş, Alişar, Acemhöyük ve Karahöyük'tür. Wabartumlar ise daha küçük ölçekli ticaret kentleridir ve 24 adet olduğu bilinmektedir.

Asur sanatında aşağıdaki eserler bulunmaktadır: 1. Kabartmalar ve Heykeller: Asur sanatı, görkemli kabartmalar ve heykellerle karakterizedir. 2. Saraylar ve Tapınaklar: Asur sarayları ve tapınakları, karmaşık yapılar ve süslemelerle dikkat çeker. 3. Seramik ve Tekstil Ürünleri: Asurlular, seramik ve tekstil ürünlerinde de gelişmiş bir sanat anlayışına sahiptiler. 4. Çivi Yazılı Metinler: Kil tabletler üzerine yazılmış çivi yazılı metinler, yasaları, ekonomik belgeleri, mektupları ve dini ilahileri içermekte olup, Asur halkının yaşamı ve kültürü hakkında değerli bilgiler sunmaktadır. 5. Silindir Mühürleri: Küçük boyutlarına rağmen karmaşık ve detaylı sahnelerle süslenmiş silindir mühürler de Asur sanatının önemli bir parçasıdır.

Yeni Asur dönemi belgeleri, aşağıdaki yerlerde bulunmaktadır: 1. Ninova Kütüphanesi: M.Ö. 620-610 yıllarına tarihlenen ve Asurbanipal döneminde kurulan bu kütüphane, Asur ve bölge coğrafyalarının tarihine ışık tutan önemli belgelerin saklandığı bir yerdir. 2. Sultantepe Höyüğü: Diyarbakır yakınlarında yer alan bu höyükte, Yeni Asur Krallığı dönemine ait tabletler bulunmuştur. 3. Ziyarettepe (Tušhan): Dicle nehri kıyısında, Diyarbakır il sınırları içinde yer alan bu bölge, Yeni Asur dönemi için önemli bir bölgesel merkezdir ve çivi yazılı belgeler içermektedir. 4. Kültepe (Kaniş): Kayseri yakınlarında bulunan bu antik kent, Asur ticaret kolonilerinin Anadolu'daki merkezi olup, Asur çivi yazısı ile yazılmış tabletler burada da bulunmaktadır.

Asurbanippal, Asur uygarlığına aittir.

Asur kralı Asurbanipal'in kütüphanesi, Ninova'da, bugünkü Irak'ın Musul kenti yakınlarındaki Kuyunjik bölgesinde yer almaktadır.

Aşşur, Asur uygarlığına aittir.

Asuriler, geleneksel Asur düğünlerinde oynar.

Asurlar hakkında 5 soru: 1. Asur İmparatorluğu'nun başkenti neresidir? - Asur İmparatorluğu'nun başkenti çeşitli dönemlerde Assur, Ninova ve son olarak Harran'dır. 2. Asurlular hangi dili kullanmışlardır? - Asurlular, yazılı bir dil olan Akatça'yı kullanmışlardır. 3. Asurlular neyi icat etmişlerdir? - Tarihte bilinen ilk kütüphaneyi Asurlular icat etmişlerdir. 4. Asur İmparatorluğu'nun en tanınmış hükümdarı kimdir? - Asur İmparatorluğu'nun en tanınmış hükümdarlarından biri Asurbanipal'dir. 5. Asurlular nasıl yok olmuşlardır? - Asur İmparatorluğu, M.Ö. 7. yüzyılın iç dönemlerinde saldırılar ve yönetim sorunları nedeniyle gerilemeye başlamış ve sonunda Medler ve Babil tarafından yıkılmıştır.

Asur medeniyetinin kurucusu olarak kabul edilen kişi, Kral Sargon'dur.

Asur'un eski adı, Aşur veya Assur olarak bilinmektedir.

Evet, Asur Devleti'nin başkenti Ninova'dır.

Kültepe'de en çok Asur Ticaret Kolonileri Çağı döneminde kazılar yapılmıştır.

Akadca, M.Ö. 24. yüzyılda özellikle Asur ve Babil İmparatorlukları döneminde Mezopotamya'da yaşayan halklar tarafından konuşulmuştur. Bu halklar arasında Akadlar, Babilliler ve Asurlular bulunmaktaydı.

Asurlar, egemenliklerini genişletmek ve bölgedeki diğer güçlere karşı üstünlük sağlamak amacıyla savaştılar. Ayrıca, Asur ordusunun kuşatma savaşı teknikleri ve demir silahların kullanımı gibi yenilikler, onlara savaşta önemli bir avantaj sağlıyordu.

Halfeti, tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bu uygarlıklar arasında Asur, Roma, Sasani, Arap, Emevi, Abbasi ve Selçuklu gibi dönemler bulunmaktadır.

Keldani terimi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Etnik Grup: Irak, İran gibi Orta Doğu'nun çeşitli bölgelerinde yaşayan, çoğunluğu Katolik Kilisesi'ne bağlı Hristiyan olan, Asuri kökenli bir etnik grubu ifade eder. 2. Tarihî ve Kültürel Terim: Mezopotamya'nın MÖ 10. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar gelişen eski Asur ve Babil kültürlerini ve bu dönemde konuşulan dilleri (Akadca, Babilce, Asurca) ifade eder.

Asur'da kralların seçimi, tanrılar tarafından seçildiği inancına dayanıyordu. Kralın belirlenmesi sürecinde, Güneş Tanrısı Şamaş'a başvurulurdu. Bu inanç, Asur krallarının emperyalist politikalarını ve yönetimlerini ilahi bir yetkiyle meşrulaştırmalarına olanak tanıyordu.