Arkeologiya

Troas antik kentlerinden bazıları şunlardır: Abydos. Lampsakos. Dardanos. Priapos. Sigeion. Alexandria Troas. Neandreia. Zeleia. Assos. Troas bölgesi, Anadolu’nun kuzeybatısında, Çanakkale Boğazı’ndan Behramkale’ye kadar olan antik bir bölgedir ve ismini Antik Çağ’ın en ünlü kentlerinden biri olan Troia’dan (Truva) almıştır.

Yassı Gömüt Kültürü, Geç Tunç Çağı ve Erken Demir Çağı'na ait bir arkeolojik kültürdür ve merkezi Moğolistan'dadır. Özellikleri: Mezar Yapıları: Mezarların içinde, dikey olarak yerleştirilmiş granit levhaların oluşturduğu dikdörtgen çitler bulunur. Yayıldığı Alan: Kuzey, orta ve doğu Moğolistan, İç Moğolistan, Kuzeybatı Çin, Mançurya, Küçük Khingan, Buryatya, güney İrkutsk Oblastı ve güney ve orta Zabaykalski Krayı'nda görülür. Kronoloji: M.Ö. 1300 (Transbaykal) - M.Ö. 300 arasında tarihlenir. Etnik Bağlantılar: Genetik kanıtlar, Türk halklarının ve modern Moğolların etnik kökeninin en azından kısmen Yassı Gömüt Kültürü ile bağlantılı olduğunu göstermektedir.

Şanidar Mağarası, Irak'ın Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde, Bradost Dağı'nda, Zap Suyu vadisine yakın bir konumda bulunmaktadır.

Buz Devri serisi, şu ana kadar beş film içermektedir: 1. Buz Devri (2002). 2. Buz Devri 2: Erime Başlıyor (2006). 3. Buz Devri 3: Dinozorların Şafağı (2009). 4. Buz Devri 4: Kıtalar Ayrılıyor (2012). 5. Buz Devri: Büyük Çarpışma (2016). Ayrıca, 2022 yılında yayınlanan "Buz Devri: Buck Wild'ın Maceraları" adlı bir yan film de bulunmaktadır. Tarih öncesi devirler ise, kullanılan araç-gereçlerin niteliğine göre şu şekilde ayrılır: 1. Karanlık Çağ. 2. Taş Çağı: Kaba Taş, Yontma Taş, Cilalı Taş. 3. Maden Çağı: Bakır, Tunç, Demir.

Uzunburç'un ne zaman kurulduğuna dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Uzunburç Antik Kenti, Mersin'in Silifke ilçesinde yer almakta olup, tarihi Olba Krallığı'na dayanmaktadır. Ayrıca, Şanlıurfa'nın Bozova ilçesine bağlı Uzunburç Mahallesi'nin kuruluş tarihi hakkında da bilgi bulunmamaktadır.

Yuvarlak oyma işaretleri, genellikle kaya üzerinde bulunur ve mezar veya kuyu işareti olarak yorumlanır. Mezar işareti olarak yuvarlak oymalar, çoğunlukla patika yollar üzerinde yer alır ve yakın çevresinde veya yol üzerinde bir kuyu bulunur. Kuyu işareti olarak ise, yuvarlak oymanın enine göre derinliğinin fazla olması durumunda yorumlanır. Ayrıca, yuvarlak oymaların bulunduğu alanda kaya üzerindeki diğer işaretler de (örneğin, ok, çizgi, haç gibi) yön belirlemede yardımcı olabilir. Yuvarlak oyma işaretlerinin bilimsel bir temeli olmadığını ve definecilik faaliyetlerinin yasal düzenlemelere tabi olduğunu unutmamak önemlidir.

Aşağı Dünya Obruğu'nda Bizans ve Roma dönemlerinde yaşam alanı olarak kullanıldığı belirtilmektedir. Obruğun içine oyulmuş merdivenlerle inilerek ulaşılan alanda, doğal mağaraların yanı sıra insan eliyle genişletilmiş yapılar da yer almaktadır. Aşağı Dünya Obruğu, 28 yıl önce birinci derece doğal ve arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir.

Develi Sindelhöyük, Kayseri ilinin Develi ilçesine bağlıdır.

Göbeklitepe'de kazı çalışmalarının durdurulduğuna dair net ve resmi bir açıklama bulunmamaktadır. Bazı sosyal medya hesaplarında, kazı çalışmalarının durdurulduğu, hatta yabancı güçler tarafından engellendiği yönünde iddialar yer almaktadır. Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, kazı çalışmalarının devam ettiğini ve önemli bulgular elde etmeye devam ettiklerini belirtmiştir. Ayrıca, 2024 yılı kazı çalışmaları sezonuna 3 hafta kadar önce başlandığı ve koruma ağırlıklı bir çalışma stratejisi izlendiği ifade edilmiştir.

Ege Bölgesi'ndeki bazı Kalkolitik yerleşmeler şunlardır: İzmir: Bakla Tepe. Eskişehir: Orman Fidanlığı. Manisa Ovası: Kumtepe ve Beşik-Sivritepe. Ayrıca, Ege Bölgesi'nin kıyılarında tamamen Ege İlk Kalkolitik Çağ kültürlerine dayanan yerleşimlerin izleri de bulunmaktadır. Diğer bazı Kalkolitik yerleşmeler ise şu şekildedir: Güneydoğu Anadolu: Tülintepe, Değirmentepe, Norşuntepe, Korucutepe, Arslantepe, Hassek Höyük. İç Anadolu: Köşk Höyük, Tepecik-Çiftlik, Çatalhöyük, Canhasan, Höyücek, Kuruçay, Hacılar, Çadırhöyük. Karadeniz: Dündartepe, İkiztepe. Marmara: Aktopraklık, Ilıpınar, Barçın, Kocaçeşme, Toptepe.

Taş Devri'nde bulunan resimlerden bazıları şunlardır: Bingöl'de bulunan kaya resimleri. İspanya ve Fransa'daki mağara resimleri. Taş Devri insanları, odun kömürü, hayvan yağları, tükürük, toprak ve çeşitli mineraller gibi malzemelerle resimler yapmışlardır.

Altın şehir olarak anılan yerlerin önemli olmasının bazı nedenleri: Tarihî ve kültürel değer: Altın şehirler, antik çağlardan kalma altın işleme tesisleri, tapınaklar ve atölyelerle dolu devasa kompleksler olarak keşfedildiğinde, bu keşifler antik dünyanın altın işleme teknikleri ve bölgenin kültürel ve ekonomik tarihine dair önemli ipuçları sunar. Ekonomik önem: Örneğin, Johannesburg'daki altın madeni, Witwatersrand havzasında 40.000 tondan fazla altın üreterek, yüzeyin üstünde bulunan tüm altının yaklaşık %22'sini temsil eder. Sembolik anlam: Üsküdar için kullanılan "Altın Şehir" ifadesi, Perslerin Anadolu'daki zaferlerinden elde ettikleri ganimetlerle burada güzel bir şehir kurmaları ve çevredeki halklardan aldıkları vergilerle şehrin zenginleşmesi ile ilişkilendirilir.

Mağaralarda bulunan resimlerin yaşları, bulundukları yere ve yapılan analizlere göre değişiklik göstermektedir: Endonezya'da Sulawesi Adası'ndaki bir mağarada bulunan ve en az 51.200 yıl öncesine dayanan üç antropomorfik figür ve domuz tasviri. Fransa'daki Chauvet Mağarası'nda bulunan resimler, 32.000 yıl öncesine kadar gitmektedir. Endonezya'da bulunan bir mağarada yapılan uranyum serisi analizi ile 44.000 yaşında olduğu belirlenen bir av sahnesi resmi. Bulgaristan'daki Magura Mağarası'nda bulunan ve günümüzden 8000 ila 4000 yıl öncesine tarihlenen resimler. Arjantin'deki Eller Mağarası'nda (Cueva de las Manos) bulunan ve günümüzden 13.000 ila 9.000 yılları arasına tarihlenen resimler. Hindistan'daki Bhimbetka Mağarası'nda bulunan ve 12.000 yıl öncesine tarihlenen resimler. Brezilya'daki Serra da Capivara Ulusal Parkı'nda bulunan ve 25.000 yıl öncesine kadar giden resimler. Somali'deki Las Gaal Mağarası'nda bulunan ve oldukça iyi korunarak günümüze kadar gelen resimler, Afrika Boynuzu olarak adlandırılan bölgenin en erken örneklerini oluşturmaktadır. Bu örnekler, mağaralardaki resimlerin çok eski tarihlere dayandığını göstermektedir.

2024 yılı itibarıyla Afyonkarahisar'da 419 arkeolojik sit alanı bulunmaktadır.

Araba süren heykelin hangi uygarlığa ait olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, araba ve heykelin birlikte kullanıldığı bazı uygarlıklar şunlardır: Sümerler. Asurlular. Ayrıca, MÖ 5. yüzyılda Yunanlılar, araba süren figürinler yapmışlardır.

Panormos antik kenti, Sicilya adasının kuzeybatı sahilinde, günümüz Palermo şehrinin altında bulunmaktadır. Ayrıca, Yunanistan'da Girit Merkezi Olmayan İdaresi'nde bir Pánormos şehri de bulunmaktadır.

Evet, tümülüslere giriş yasaktır çünkü tümülüsler, birinci derece sit alanı olarak kabul edilir ve kazılması yasalarla yasaklanmıştır. Tümülüslerin bilinçsizce kazılması, bu tarihi yapıların tahrip olmasına neden olabilir.

Silifke Olba Antik Kenti'nde yaşamış bazı topluluklar: Olba Krallığı. Hıristiyanlar. Olba Antik Kenti, tarih boyunca Antik Yunan, Roma ve Bizans dönemlerine de tanıklık etmiştir.

İkiztepe Höyüğü'nün önemli olmasının bazı nedenleri: Kesintisiz yerleşim: Höyükte, Geç Kalkolitik Çağ'dan Eski Hitit devletinin kuruluşuna kadar, yani M.Ö. 4300'den 1700 yılına ve M.Ö. 600'den M.Ö. 30 yılına kadar kesintisiz yerleşimler bulunmuştur. Ahşap mimari: Kazılarda, düzleştirilmiş zeminde yatay kalasların köşelerinin birbirine geçme yapacak şekilde oluşturulduğu ahşap mimari yapılar ortaya çıkarılmıştır. Önemli bir dokuma merkezi: Binlerce tezgâh ağırlığı, yüzlerce ağırşak, dokuma tarakları ve iğ gibi buluntular, İkiztepe'nin bölgede önemli bir dokuma merkezi olduğunu göstermektedir. Gelişmiş madencilik: Bakır ve arsenikli bakırdan yapılmış silah, takı ve prestij nesneleri, höyüğün madencilikte ileri bir bilgi birikimine sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Büyük mezarlık: Tepe I'de bulunan yaklaşık 725 mezarın yer aldığı mezarlık, Anadolu'nun en büyük yerleşim dışı mezarlıklarından biridir. Erken tarım ve zeytin yetiştiriciliği: Kazılar, bölgedeki insanların erken dönemlerde tarıma geçtiğini ve zeytin yetiştiriciliği gibi gelişmiş tarım faaliyetleriyle uğraştığını ortaya koymaktadır. Zengin içki kültürü: Höyükteki kazılarda, şarap yapımıyla ilgili çeşitli kalıntılar bulunmuş, bu da İkiztepe halkının zengin bir içki kültürüne sahip olduğunu göstermektedir.

Kalkolitik Çağ'da şehirlerin oluşmasının başlıca sebepleri şunlardır: Ekonomik gelişmeler: Ticaretin kurumsal hale gelmesi ve ekonomik gücün artması, yerel yöneticilerin bağımsız siyasi güçler olarak ortaya çıkmasına yol açtı. Nüfus artışı: Artan nüfus, köylerin kasaba boyutuna gelmesine neden oldu. Zanaat alanındaki gelişmeler: Özellikle bakır kullanımının yaygınlaşması, zanaat gruplarının uzmanlaşmasına ve üretim fazlasının ortaya çıkmasına yol açtı. Savunma ihtiyacı: Yerleşim alanları, savunma endişesi nedeniyle yüksek ve korunaklı yerlere taşındı. Bu dönemde şehirler, Mezopotamya'daki Halaf, Obeyd ve Uruk kültürleriyle yakın ilişki içinde gelişti.