Arkeologiya

Yuvarlak oymalar, genellikle dini gelenekleri yerine getirmek amacıyla yapılmıştır. Ayrıca, yuvarlak oymalar mezar veya kuyu işareti olarak da yorumlanabilir. Yuvarlak oymaların yapılma nedenleri bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.

Mağusa'da bulunan antik kent Salamis Antik Kenti'dir. Salamis Antik Kenti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Mağusa (Gazimağusa) şehrinin 6 km kuzeyinde yer almaktadır.

Mozaikli ördek figürleri, 2022 yılında Karabük'ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianopolis Antik Kenti'nde yapılan kazı çalışmalarında bulunmuştur.

Kırıkkale'de birden fazla tümülüs bulunmaktadır. İşte bazıları: Büyük ve Küçük Seyiden Tepe Tümülüsleri: Balışeyh ilçesinin Ulaklı Köyü ile Sulakyurt'un Faraşlı Köyü arasında yer alır. Kavakoyağı Tümülüsü: Keskin ilçesine bağlı Köprüköy'de bulunur. Aşağımahmutlar Tümülüsü: M.Ö. 2 veya 3. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen bu tümülüs, Aşağı Mahmutlar köyünde yer alır. Tekke Köyü Sivri Mevki Tümülüsü: Delice ilçesinde, Tekke Köyü'nün 8 kilometre batısında bulunur. Bu bilgiler ışığında, Kırıkkale'de en az dört tümülüs olduğu söylenebilir.

Trakya yazıtlarının bulunduğu bazı yerler: Ezerovo, Bulgaristan: MÖ 5. yüzyıla tarihlenen altın bir yüzük üzerindeki yazıt, 1912 yılında burada bulunmuştur. Kjolmen, Preslav bölgesi, Bulgaristan: MÖ 6. yüzyıla tarihlenen bir mezar steli üzerindeki yazıt, 1965 yılında burada keşfedilmiştir. Duvanlı, Filibe ilçesi, Bulgaristan: 5. yüzyıla tarihlenen bir yazıt, bir iskeletin sol eline yakın bir yerde bulunan yüzük üzerinde yer almaktadır. Sportela, Rila Dağı, Bulgaristan: İkinci Parthian Lejyonu askerine ait bir adak yazıtı burada bulunmuştur. Maslovo köyü, Obedinenie, Bulgaristan: Sabazios Epekoos'a adanmış bir adak yazıtı burada yer almaktadır. Perinthos (Marmara Ereğlisi): Apollon'a adanmış bir adak steli burada bulunmuştur. Ayrıca, 2017 yılında Edirne'nin Uzunköprü İlçesi'ndeki Karapınar Köyü mezarlığında, Orta Çağ'dan kalma tarihi bir mermer yazıt (musalla taşı) bulunmuştur.

Sümer çivi yazısının çözülmesi, dilbilimciler ve arkeologlar tarafından uzun ve karmaşık bir süreçle gerçekleştirilmiştir. Bu süreçte birkaç önemli aşama ve yöntem izlenmiştir: Çivi yazısının okunması. Dilbilimsel karşılaştırmalar. Sembollerin anlamlandırılması. Sümer çivi yazısının çözülmesinde kullanılan bazı yöntemler şunlardır: Piktografik ve fonetik analiz. Çift dilli yazıtlar. Kök kelimeler ve dilbilimsel karşılaştırmalar. Sümer dilinin çözülmesi, 19. yüzyılda başlamış ve 20. yüzyılın ortalarına kadar devam etmiştir.

Antik sikkelerde kurbağa, Aigina antik kentinin sembolü olarak kullanılmıştır.

Çatalhöyük'te obsidyen, çeşitli amaçlarla kullanılmıştır: Alet ve silah yapımı: Obsidyen, kesici ve delici özellikleri nedeniyle ok ucu, mızrak ucu ve bıçak yapımında kullanılmıştır. Ayna üretimi: Yansıtıcı özelliğinden dolayı bir yüzü perdahlanarak ayna olarak kullanılmıştır. Ticaret: Değerli bir malzeme olan obsidyen, 128 kilometre uzaklıktaki Hasan Dağı'ndan getirilerek takas edilmiştir. Sanat: Duvar resimlerinde ve heykelciklerde kullanılmıştır.

Çatalhöyük evlerinin kerpiçten yapılmasının birkaç nedeni vardır: Kolay erişilebilir malzemeler: Çatalhöyük döneminde kerpiç, pişmemiş kerpiç, ağaç ve kamış gibi malzemeler kolayca temin edilebiliyordu. Dayanıklılık: Kerpiç tuğlalar, güneşte kurutulduğunda belirli bir dayanıklılık kazanıyordu. İnşaat tekniği: O dönemdeki inşaat teknikleri, kerpiç tuğlaların kullanımını gerektiriyordu. Ayrıca, kerpiç kullanımı, sosyal eşitlik anlayışına da işaret edebilir; çünkü tüm evler benzer büyüklükte ve benzer şekilde inşa edilmiştir.

Side Antik Kenti'nde yaşamış bazı topluluklar: Pamfilyalılar. Yunanlar. Lidyalılar. Persler. Bergama Krallığı. Romalılar. Bizans. Side, 12. yüzyılda Arap akınları ve doğal afetler nedeniyle terk edilmiştir.

Sinop'taki en eski yerleşim yeri, Kabalı Çayı Vadisi olarak belirlenmiştir. Ayrıca, şehir merkezindeki Demirciköy Kocagözhöyük'te yapılan kazılarda, İlk Tunç Çağı 1. dönemine (MÖ 3000-2700) ait buluntular ortaya çıkarılmıştır. Sinop'un ilk çağlarda yerli halk tarafından kurulduğu, daha sonra efsanevi Argonot seferiyle ilgili olarak bir Yunan kolonisinin geldiği ve son olarak Miletuslular'ın bir koloni kurduğu düşünülmektedir.

Girit uygarlığı vazolarında yer alan bazı motifler: Bitki motifleri: zambak, papirüs, gül, ahtapot, yosun, kabuk, fantastik hayvanlar. Hayvan motifleri: yunus, maymun, aslan, arı, denizyıldızı, uçan balık. Semboller: iki yüzlü balta, boğa boynuzları. Vazolarda ayrıca geometrik şekiller de kullanılmıştır; bu şekiller yaşken kabın yüzeyine eklenen küçük parçacıklarla oluşturulan "Kamares" tekniği ile işlenmiştir. Girit vazoları, çeşitli figürlerle süslenmiş olup, bu figürler arasında tanrıları tasvir edenler de bulunabilir.

Göbeklitepe'de alkol bulunduğuna dair bazı bulgular olsa da, Göbeklitepe Bahçesaray'da alkol olduğuna dair spesifik bir bilgi bulunmamaktadır. Göbeklitepe'de alkol izleri: PPNB (Çanak Çömleksiz Neolitik B) dönemine tarihlenen çalışma alanında, 160 litreye kadar kapasiteye sahip altı kapta gri-siyah yapışkan kalıntı izleri bulunmuştur. Ancak, bu bulguların alkol tüketimi ile kesin olarak ilişkilendirilmesi, diğer bağlamsal kanıtların da değerlendirilmesini gerektirir. Ek bilgiler: Göbeklitepe, Şanlıurfa ilinin önemli bir parçası olup, M.Ö. 10.000 yılına kadar uzanan tarihiyle dünyanın en eski tapınak kompleksi olarak kabul edilir. Göbeklitepe'de bulunan kalıntıların keşkek ile de ilişkili olabileceği belirtilmiştir.

Höyük ve tümülüslerde yapılan kazılarda çeşitli buluntular ortaya çıkarılmıştır. Tümülüslerde genellikle mezar odaları, taş lahitler, ölülerin eşyaları ve çeşitli hediyeler bulunur. Höyüklerde ise çanak-çömlek parçaları, çakmak taşı, obsidyen aletler ve yerleşim katları gibi buluntular ele geçer. Belirli bir tümülüs veya höyük hakkında bilgi almak için daha fazla detay gerekebilir.

Thrakia'nın en büyük antik kenti hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Trakya bölgesinde yer alan bazı büyük antik kentler şunlardır: Perinthos Antik Kenti: Tekirdağ'ın Marmaraereğlisi ilçesinde bulunur ve Trakya'nın en büyük antik tiyatrosuna ev sahipliği yapar. Patara Antik Kenti: Likya'nın başkenti olarak kabul edilir ve geniş antik tiyatrosu, meclis binası ve sahile açılan antik yollarıyla ünlüdür. Xanthos ve Letoon: UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu kentler, Likya uygarlığının en büyük ve önemli yerleşimlerinden biridir.

Fransa'daki Lascaux mağarasında şunlar bulunmaktadır: Duvar resimleri ve gravürler. Aletler ve süs eşyaları. Aydınlatma araçları. Lascaux mağarası, 1979 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınmıştır.

Şanlıurfa'daki Taş Tepeler Projesi'nin ne zaman tamamlanacağına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, proje kapsamında 12 ayrı alanda devam eden kazılar 2024 yılı itibarıyla sürmektedir. Proje, tarih öncesi toplumların yerleşik yaşama geçiş sürecini ayrıntılı olarak değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Daha fazla bilgi için projenin resmi web sitesi veya ilgili kurumların duyuruları takip edilebilir.

Ani Harabeleri'nde 961-1045 yılları arasında Pakraduni Hanedanlığı'ndan Ermeni hükümdarlar yaşamıştır. Bunun yanı sıra, Ani Harabeleri tarih boyunca Bizanslılar, Gürcüler, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Yapılan kazılarda, Ani'de milattan önce 3000'li yıllarda inşa edilmiş yapılar da bulunmuştur.

Hiram Abif'in mezarı, Masonluk efsanesine göre, Kudüs'teki Süleyman Mabedi'nin altında bulunmaktadır. Ancak, gerçek bir tarihi figür olan Hiram Abif'in mezarı, Lübnan'ın Sur (Tyre) kentinin 9 km doğusunda, yol kenarında yer alan bir anıt mezardır.

Höyük ve tümülüs arasındaki temel fark, oluşum şekilleridir: Höyük, eski çağlardan kalma medeniyet kalıntılarının zamanla tabii olayların tesirinde kalarak toprak, kum ile örtülmesi sonucu oluşur. Tümülüs, bir mezar veya mezarlık içeren, toprağın üst üste yığılmasıyla oluşturulan yapay tepelerdir. Diğer farklar: Tümülüsler huni biçiminde olup, üst açıları dardır ve yapı yüzeylerinde kiremit, tuğla, küp ve cüruf gibi malzemeler bulunmaz. Tümülüsler, ölen kişinin zenginliği ve değerine göre farklı yüksekliklere sahip olabilir. Höyükler, genellikle üst üste binen ve geçmişe uzanan bir tabakalaşmaya sahip çok aşamalı yerleşim kümeleridir. Türkiye'de yaklaşık 20.000 höyük bulunduğu tahmin edilirken, tümülüslerin belirli bir sayısı yoktur.