Arapça

Hamza ismi Arapça kökenlidir. "Hamza" kelimesi, Arapça'da "aslan" anlamına gelen "hamzah" kelimesinden türetilmiştir. Hamza ismi, İslam kültüründe önemli bir yere sahiptir çünkü İslam peygamberi Muhammed'in amcası olan ve Bedir Savaşı'nda gösterdiği kahramanlıklarla tanınan Hz. Hamza'yı ifade eder.

Arapça'da "yastık" kelimesi "وسادة" olarak ifade edilir. Ayrıca, "مِخَدَّة" ve "وِسَادَة" kelimeleri de yastık anlamında kullanılabilir.

Arapça rakamlar 0'dan 9'a kadar olan temel rakamlar üzerinden inşa edilir. 1'den 100'e kadar olan Arapça sayılar şu şekildedir: 1 (Vahid); 2 (İsnân); 3 (Selâse); 4 (Erba‘a); 5 (Hamsa); 6 (Sitte); 7 (Seb‘a); 8 (Semâniye); 9 (Tis‘a); 10 (Aşera). Daha büyük sayılar, bu temel rakamların kombinasyonlarıyla ifade edilir.

Cahid ismi, Arapça kökenli olup şu anlamlara gelir: Elinden geldiği kadar çalışan. Cehd eden, mücadele eden. Çok çalışan, çaba gösteren kimse. Cihad eden, mücahit. Bile bile inkâr eden, inatçı kimse.

Arapça'da ilk tanışma için kullanılan bazı ifadeler: Merhaba (مرحباً – Marhaban). Selam (سلام – Salaam). Nasılsınız? (كيف حالك – Kayfa Haluk). Adım (اسمي – Ismi). Ayrıca, "Tanıştığıma memnun oldum (فرصة سعيدة – Fürsa saide)" ifadesi de ilk tanışma sırasında kullanılabilir.

Arapçada "gelmek" ve "gitmek" fiillerini ayırt etmek için kullanılan bazı fiiller şunlardır: Gitmek: "zehebe" (ذهب), "mâdâ" (مضَى), "râha" (رَاح). Gelmek: "etâ" (أَتَى), "hadara" (حَضَرَ), "câe" (جَاءَ), "kadime" (قَدِمَ). Ayrıca, her fiilin ayrı bir masdar şekli vardır ve bu, fiilin anlamını belirlemeye yardımcı olabilir. Kullanım bağlamı da bu fiillerin ayırt edilmesinde önemli bir rol oynar.

Talha ismi Arapça kökenlidir. Arapça "ṭalḥa" (طلحة) kelimesinden gelir. Ayrıca, İslam tarihinde önemli bir yere sahip olan Talha bin Ubeydullah ile özdeşleşmiştir.

"Mutlu Temiz - Eh Eh" şarkısı Türkçe dilinde seslendirilmiştir.

Yahu kelimesi Arapça kökenlidir. "Yāhū" (ياهو) sözcüğünden alıntıdır ve "hitap ünlemi, ey!" anlamına gelir. Ayrıca, "ya hu" ifadesinin zamanla " yahu" olarak geçtiği de belirtilmektedir.

Tarık ismi Arapça kökenlidir. "Tarık" kelimesi, Arapça'da "طارق" kelimesinden türetilmiş olup, "yıldız", "geceleyin gelen", "ışık saçan" anlamlarına gelir. Ayrıca, İslam kültüründe Tarık ismi, Kur'an-ı Kerim'in 86. suresinin adı olarak da kullanılır.

Hayır, "tahir" ve "temiz" aynı şey değildir. "Tahir", temiz, arı anlamına gelir ve taharet ile aynı kelime kökünden gelir. Taharet ise, kelimenin tam anlamıyla temizlik demektir. Dolayısıyla, her temiz olan tahir olmayabilir, aynı şekilde her tahir olan da temiz olmayabilir.

Arapça'da üstün (fetha) işareti, harfin üzerine sağdan sola eğik olarak çizilen kısa bir çizgi ile gösterilir. Üstün işareti, harfin üzerine geldiğinde: İnce harflerde "e" sesi verir. Kalın harflerde "a" sesi verir. Örneğin, ب harfi üstün aldığında "be" veya "ba" şeklinde telaffuz edilir.

Arapça şiirlerin konuları, farklı dönemlerde ve akımlarda değişiklik göstermiştir: İslam öncesi dönem: Cahiliye dönemi: Yiğitlik, sevgi, çöl yaşamı, deveci türküleri (hidalar). Yedi Askı (Muallakati seba): Övgü, yas, aşk, yiğitlik. İslam sonrası dönem: Emevi dönemi: Hiciv şiirleri. Abbasiler dönemi: Zevk, eğlence, toplumsal adaletsizlik, acı, ölüm. Modern dönem: Serbest nazım ve modernizm: Evrensel temalar, güncel meseleler, toplumsal değişimler, bireyin iç dünyası. Arapça şiirlerde ayrıca ilahi aşk, meditasyon, hikaye ve efsaneler de işlenmiştir.

"Hak lil eyem", bir Mezdeke şarkısıdır. Arapça "hak" kelimesi "hak, hak sahibi olma, yasal, doğru" anlamlarına gelirken, "lil" ve "eyem" kelimelerinin anlamı hakkında bilgi bulunmamaktadır. Şarkının sözleri şu şekildedir: > ilhat daravif fit eyean hella nineme hak ehlem > et hat viğ los mit dek şiire kudlek lil af rah de şire > iso hayecek deni ehem.

Şinay ismi, "saklanan, gizlenen, gizemli ay" anlamına gelir. Şinanay kelimesi ise Türkçede sevinç, mutluluk, hoşnutluk, kıvanç belirtmek için kullanılır.

Medd-i Müsakkal, harf-i medden sonra sebeb-i med olan sükûn-i lâzımın şeddeli (idğamlı) olduğu durumlarda ortaya çıkar. Medd-i Müsakkal'in olduğu bazı harfler: الكلمة المثقلة (Müsakkal kelime). الحروف المقطعة (Hurûf-i Mukattaa). Medd-i Müsakkal ayrıca, "Medd-i Lâzım"ın 4 kısmından biridir.

Arapçada on kıraat vardır. Bu kıraatler, hadis ve fıkıh ilimleri alanında otorite kabul edilen isimlerin rivayet ettiği, Hz. Peygamber'den (s.a.v.) günümüze kadar değişmeden ulaşmış, ravileri güvenilir olan ve İslami ilim ehli tarafından kabul görmüş okuma şekilleridir. On kıraatin isimleri: Nafi' (Medine); İbn Kesir (Mekke); Ebu Amr el-Basri (Basra); İbn Amir (Şam); Asım (Kûfe); Hamza (Kûfe); Kisai (Kûfe); Ebu Cafer el-Medeni (Medine); Yakub el-Hadrami (Basra); Hallef el-Bazzar (Kûfe).

"ERİ müşteri" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, müşteri genel olarak bir ürün veya hizmet alan kişi anlamına gelir. Müşteriler, iç ve dış olarak ikiye ayrılabilir: İç müşteri, doğrudan hizmet veren çalışanları ifade eder. Dış müşteri, son kullanıcıları ve gelir kaynağı olan diğer kişileri kapsar.

Evet, "velet" ve "çocuk" aynı anlama gelir. "Velet" kelimesi, Arapça kökenli olup, "oğul çocuk" anlamına gelir.

Sebaye ismi, Osmanlıca kökenli olup "yedi" anlamına gelmektedir. Ayrıca, isim analizlerine göre Sebaye ismi şu anlamlara da gelebilir: Çabuk öğrenen ve öğrendiklerini hızlıca uygulayabilen bir yapıya sahip olmak; Sihirbaz gibi, zorlukların üstesinden gelmeyi bilmek. Sebaye ismi, günümüzde artık kullanılmamakta olup, modern Türkçede "yedi" olarak geçmektedir.