Antropoloji

İlk insanların atası olarak kabul edilen hayvan, dik yürüyen maymunlardır.

Eskimo kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Kuzey Kutbu'nda yaşayan toplulukların adı. 2. Bu topluluktan olan kimse.

Aşiret ve kabile arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Kabile, ortak bir atadan gelen, birkaç soy grubunun oluşturduğu küçük ölçekli bir topluluktur. 2. Aşiret, kabilelerin bazı durumlar karşısında birleşmesiyle oluşur. Ayrıca, aşiretlerin esnek örgütlenmeleri vardır; farklı kabileler koşullara göre birleşebilir veya ayrılabilir.

Suçun antropolojik açıklayan teoriler iki ana yaklaşımda toplanabilir: Pozitif Ekol ve Sosyal Yapı Teorileri. 1. Pozitif Ekol: Suç davranışını biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin bir sonucu olarak görür. 2. Sosyal Yapı Teorileri: Suç davranışını toplumsal yapının bir ürünü olarak ele alır. Bu teoriler arasında: - Fonksiyonalist Teori: Suçun toplumsal düzen içinde normal ve fonksiyonel olduğunu kabul eder. - Alt Kültür Teorileri: Suçu, alt kültürlerin sapkın davranışları onaylaması ve teşvik etmesi olarak açıklar. - Sosyal Ekoloji Teorisi: Suçu, sosyal ve fiziki çevrenin birey üzerindeki etkileri ile ilişkilendirir.

Amazon yerlilerinin kameralardan korkmasının birkaç nedeni olabilir: Yabancıların istilası endişesi: Yerliler, kameralara yabancıların araziye girişini engellemek için diktikleri delici cisimlerin tespit edilebileceğini düşünüyorlar. Misyonerlik faaliyetleri: Kameraların, misyoner grupların gizli bir dini yayılma stratejisi olarak kullanılabileceğine dair şüpheleri olabilir. Gizlilik ve güvenlik: İzole topluluklar, dış dünyayla temas kurmaktan kaçınarak varlıklarını ve yaşam alanlarını korumaya çalışıyorlar. Ayrıca, 2019 yılında çekilen bir haberde, yerlilerin helikopter gibi tanımadıkları cisimlere ok ve mızraklarla saldırdıkları belirtilmiştir. Bu da bilinmeyen nesnelere karşı doğal bir korku ve savunma refleksi olarak yorumlanabilir.

Antropolog olmak için üniversitelerin antropoloji bölümü okunmalıdır. Antropoloji bölümü, genellikle "sosyal antropoloji", "fizik antropoloji" ve "paleoantropoloji" olmak üzere üç anabilim dalına ayrılmıştır. Antropoloji bölümü, eşit ağırlık puan türüyle öğrenci kabul etmektedir.

Evrim teorisine göre ilk insan, Homo sapiens olarak kabul edilir.

Ayak figürlerinin ne zaman ortaya çıktığına dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, bazı önemli dönemler şunlardır: Tarih Öncesi Çağlar: Şanlıurfa Göbeklitepe'de bulunan tapınağa ait dikili taşlardaki "Doğum Yapan Kadın" tasviri, ayak giyimini Anadolu'da en eski tarihlendirilen veri olarak kabul edilir. Tunç Çağı: Ankara Hasanoğlan'da bulunan kadın heykelciğinde ayak parmakları net olarak betimlenmiştir. Antik Yunan: MÖ 7. yüzyıldan itibaren insan boyutunda veya daha büyük heykel ve kabartmalarda ayak figürleri yer almaya başlamıştır. Orta Taş Devri: Güney Afrika'da bulunan ayak izleri, insanların 79.000 ila 148.000 yıl önce sert tabanlı sandaletler giymiş olabileceğini göstermektedir. Ayrıca, bale ayakkabılarının tarihine bakıldığında, 1730'larda Marie Camargo'nun ayakkabılarının topuklarını çıkarması, bale patiğinin ortaya çıkmasına öncülük etmiştir.

En büyük kalçaya sahip ülkelerin sıralamasında Brezilya ilk beşte yer almamaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre, kadınların en büyük kalçaya sahip olduğu ülkeler arasında Güney Afrika ortalama 105 santimetrelik kalça ölçüsüyle birinci sırada yer almıştır.

Doğu Asyalılar, sarı ırk olarak bilinen Moğol ırkına aittir.

İlk insanların hangi maymun türünden türediği konusunda kesin bir görüş birliği yoktur, ancak Australopithecus sediba türünün insan evriminin öncülerinden biri olduğu düşünülmektedir. Diğer bir aday ise Sahelanthropus tchadensis türüdür ve yaklaşık 8 milyon yıl önce yaşadığı tahmin edilmektedir.

Gada sistemi, Oromo halkının geleneksel yönetim ve toplumsal düzenleme sistemidir. Temel özellikleri: - Beş sınıf halinde organize edilmiştir ve bunlardan biri yönetici sınıf olarak işlev görür. - Her sınıf, liderlik her sekiz yılda bir değişecek şekilde bir dizi dereceden geçer. - Sözlü tarihçiler tarafından aktarılan bilgiler arasında tarih, yasalar, ritüeller, zaman sayımı, kozmoloji, mitler ve davranış kuralları yer alır. - Çınar ağacı, Gada sisteminin sembolü olarak kabul edilir ve toplantılar ile törenler genellikle bu ağacın altında yapılır. Gada sistemi, 2016 yılında UNESCO'nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi'ne dahil edilmiştir.

İnsan ve şempanzelerin son ortak atası, Ardipithecus ramidus hominin türü olarak kabul edilmektedir.

Türk ırkının oluşumu, Ön Avrupa (Proto Europid) ırkı ile Ön Asya (Proto Mongoloid) ırkının karışımı sonucunda gerçekleşmiştir. Ayrıca, Türklerin atalarının MÖ 6000'lerde koyun yetiştiriciliğine başladığı ve bu kültürün Anav kültürü olarak adlandırıldığı düşünülmektedir. Diğer bir teoriye göre ise Türkler, Amerind ve Beyaz Irk mensuplarının melezi olarak ortaya çıkmışlardır.

Aborjinler, Avustralya, Tasmanya ve çevre adalarda yaşayan yerlilere verilen addır. Aborjinlerin kökeni ile ilgili elde hiçbir bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Genel olarak kabul edilen teori, 64.000 ila 75.000 yıl önce kıtaya tek bir göçün olduğudur. Yapılan bir araştırmada, Avustralyalı Aborjin erkeklerinin tüm Y kromozomu dizilimi incelenmiş ve Aborjinlerin yerel genetik tarihinin kıtaya 50.000 yıl önce ayak basan ilk yerleşimcilere dayandığı ortaya konmuştur. Aborjinler, koyu tenli, kahverengi ya da siyah saçlıdır.

İnsanbiçimci kelimesi, "insan biçimcilik yanlısı", "antropomorfist" anlamına gelir.

Lucy fosili, insan evriminde önemli bir yere sahiptir çünkü: 1. Bipedalizm Kanıtı: Lucy'nin iskeleti, iki ayak üzerinde yürüdüğünü gösteren adaptasyonlar içerir. 2. Evrimsel Köprü: Australopithecus afarensis türüne ait olan Lucy, modern insanların doğrudan atası olarak kabul edilir ve bu tür, insan evriminin önemli bir aşamasını temsil eder. 3. Tam ve Eski İskelet: Lucy'nin iskeleti, o dönemde bulunan en eski ve en tam insan atası iskeleti olarak kaydedilmiştir. 4. Kamu İlgisi: Keşfi, geniş çapta kamuoyu ilgisi uyandırmış ve insan kökenleri üzerine yapılan araştırmaları teşvik etmiştir.

"Tahıla Karşı" kitabı, James C. Scott tarafından yazılmış olup, uygarlık tarihinin anaakım anlatımıyla yüzleşmemizi sağlayacak sorular sormaktadır. Kitapta ele alınan bazı konular şunlardır: - Neolitik devrim: Bu devrimin, çoğunluğun azınlığa hükmetmesinin bir vesilesi olup olmadığı. - Devletlerin ortaya çıkışı: Tahıl tarımının ve tahıl ürünlerinin depolanabilir, ölçülebilir ve vergilendirilebilir oluşunun devletlerin oluşumunu nasıl etkilediği. - Yerleşik yaşamın olumsuz etkileri: Avcı-toplayıcıların aksine, tahıl tarımı ile beslenen toplumun daha dar seçeneklerle beslenmesi ve bu durumun sağlık sorunlarına yol açması. - Barbarların rolü: Göçebe toplulukların, tarım devletlerinde yaşayan halktan farklı olarak ekonomik ve sosyal bakımlardan bağımsız kalmaları ve bu durumun devletler tarafından nasıl algılandığı. Scott, kitabında ayrıca, mevcut devlet düzenini ve ilk devletleri yeni bir bakış açısıyla değerlendirmektedir.

Avrupalıların ataları olarak kabul edilen üç ana grup vardır: 1. Yerel avcı-toplayıcı topluluklar. 2. Yakın Doğu'dan göç eden ilk çiftçiler. 3. Antik Kuzey Avrasyalılar. Bu gruplar, genetik ve arkeolojik araştırmalarla ortaya konmuştur.

En güzel Türk fenotipi konusunda kesin bir görüş yoktur, çünkü tarih boyunca Türklerin fenotipi, yaşadıkları coğrafyaya ve karıştıkları diğer ırklara göre değişiklik göstermiştir. Ancak, genel olarak Orta Asya Türkleri ve Oğuz Türkleri (Anadolu, Ön Asya ve Türkmenistan Türkleri) güzelliği temsil eden fenotipler olarak gösterilmiştir.