AnlatımTeknikleri

İfade ve bağlantı cümleleri, cümlelerin anlamını pekiştirmek, cümleler arasında bağ kurmak ve düşünceyi yönlendirmek için kullanılan ifadelerdir. Üç ana başlık altında incelenirler: 1. Düşüncenin Yönünü Değiştiren İfadeler: Bir düşüncenin veya cümlenin yönünü değiştirir ve okuyucuyu farklı bir bakış açısına yönlendirir. 2. Destekleyici ve Açıklayıcı İfadeler: Konunun daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla kullanılır ve anlatımı destekler veya açıklar. 3. Özetleyen ve Sonuç Bildiren İfadeler: Anlatılanların toparlanmasını, özetlenmesini veya sonuçlandırılmasını sağlar.

"Sakla samanı, gelir zamanı" atasözü ile ilgili resim çizimi için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz: 1. Atasözünün Anlamını Belirleyin: Bu atasözü, gereksiz görülen şeylerin bile ileride faydalı olabileceğini ifade eder. 2. Görsel Unsurlar Seçin: Resminizde, saklanacak bir saman ve zamanı geldiğinde kullanılacak bir nesne (örneğin, eski bir kıyafet, hobi malzemesi veya kitap) yer alabilir. 3. Çizim Yapın: Seçtiğiniz unsurları, atasözünün anlamını yansıtacak şekilde çizin. Örneğin, samanları bir kumbara veya depolama alanında, kullanılacak nesneyi ise ihtiyaç anında sunan bir sahne oluşturabilirsiniz. 4. Başlık Ekleyin: Resminize, atasözünün kendisini veya anlamını özetleyen bir başlık ekleyin. Bu şekilde, "Sakla samanı, gelir zamanı" atasözünün mesajını görsel bir hikaye ile anlatmış olursunuz.

Kesit hikayesinin özellikleri şunlardır: 1. Olay değil, günlük yaşamın bir kesiti ele alınır. 2. Klasik yapı yoktur, serim, düğüm, çözüm gibi bir planlama yapılmaz. 3. Hikaye, doğrudan olaya başlayarak belirgin bir sonuç olmadan da bitebilir. 4. Dış dünyadan alınan malzemelere fazla müdahale edilmez, olaylar ve kişiler doğaldır. 5. Olay örgüsünün önemi azaltılmıştır, özenle seçilmiş olaylardan oluşmaz. 6. İnsanın her yerde ve her insanın yaşayabileceği basit ve sıradan durumlar anlatılır. 7. Kahramanlar, özenle seçilmez, her zaman rastlanabilecek kişilerdir. 8. Mekan üzerinde pek durulmaz, mekan birkaç kelimeyle belirtilir. 9. Anlatıcının yetkileri daraltılmıştır, ayrıntılı bir anlatım yoktur. 10. Merak ve heyecandan çok duygu ve hayallere yer verilir.

"Karıncanın Su İçtiği" anlatım biçimleri şunlardır: 1. Anlatma Tekniği: Anlatıcı, olayları ve karakterleri kendi bakış açısıyla sunar, okuyucu anlatıcı aracılığıyla bunları öğrenir. 2. Gösterme Tekniği: Diyaloglar ve tasvirler yoluyla olaylar ve çevreler sahnelenerek okuyucunun doğrudan görmesi ve yaşaması sağlanır. 3. Özetleme Tekniği: Anlatıcı, bir olayı veya çevreyi özetleyerek aktarır, bu teknik günümüzde pek kullanılmamaktadır. Ayrıca, romanda doğa betimlemeleri ve renklerin kullanımı da dikkat çekicidir.

Michel Butor'un "Değişme" romanı, orta yaşlı bir adam olan Léon Delmont'un, Roma'daki sevgilisi Cécile'e sürpriz yapmak ve karısından ayrılmaya karar verdiğini söylemek üzere Paris'ten trene binmesiyle başlayan olayları anlatır. Roman, Léon'un tren yolculuğu boyunca yaşadığı iç hesaplaşmaları ve tereddütleri ele alırken, aynı zamanda onun fiziksel ve ruhsal yolculuğunu da konu edinir. "Değişme", Yeni Roman akımının önde gelen eserleri arasında yer almakta ve sıradışı anlatım tekniği ile dikkat çekmektedir.

İzlenim kazandırma, betimleme olarak da bilinir, bir şeyi detaylı bir şekilde anlatarak okuyucunun gözünde canlandırma sanatıdır. Bu teknikte, varlıkların ayırt edici özellikleri, renkleri, biçimleri ve nitelik bildiren sözcükler kullanılarak aktarılır.

Turizm ile ilgili bir hikaye yazmak için aşağıdaki adımları izlemek faydalı olabilir: 1. Konuyu Belirlemek: Hikayenin ana temasını ve konusunu belirlemek önemlidir. 2. Karakterleri Tanımlamak: Hikayede yer alacak ana karakterleri belirlemek ve onların özelliklerini ayrıntılı olarak tanımlamak gerekir. 3. Mekan ve Zamanı Belirlemek: Hikayenin geçeceği yeri ve zamanı belirlemek, olayların gerçekçi bir şekilde aktarılmasını sağlar. 4. Olay Örgülerini Oluşturmak: Ana olaya gidecek ve onu destekleyecek olay örgülerini oluşturmak, hikayenin akışını sağlar. 5. Anlatım Biçimlerini Kullanmak: Öyküleme ve betimleme gibi anlatım biçimlerini kullanarak olayları ve mekanları canlandırmak önemlidir. 6. Dil Bilgisi Kurallarına Uymak: Hikayenin dil bilgisi kurallarına uygun, sade ve anlaşılır bir dille yazılması, okuyucunun metni daha kolay takip etmesini sağlar. Bu adımlar, turizmle ilgili bir hikayenin daha etkileyici ve anlamlı olmasına yardımcı olacaktır.

Öyküleyici anlatımda çözümleme, karakterlerin duygularını ve düşüncelerini keşfetme açısından iç çözümleme tekniği ile yapılır. Bu teknikte, hakim anlatıcı karakterin duygularını ve düşüncelerini kendi bakış açısıyla ortaya koyar.

Kırmızı Pazartesi romanının ters kronolojik olmasının nedeni, yazarın olayları daha merak uyandırıcı ve etkileyici bir şekilde anlatmak istemesidir. Bu yapı sayesinde, okuyucu daha ilk sayfadan Santiago Nasar'ın öleceğini bilmesine rağmen, "nasıl" ve "neden" sorularının peşinden giderek kitabı sonuna kadar ilgiyle takip eder.

Divan edebiyatında konu anlatımı, genellikle kalıplaşmış sözler (mazmunlar) ve sanatlı bir dil kullanılarak yapılır. Özellikler: - Konu bütünlüğü değil, beyit bütünlüğü esastır; her beyit ayrı bir konuyu işler. - Soyut ve ideal olana yönelik bir anlatım tercih edilir; somut ögelerden çok, soyut ögeler işlenir. - Aşk, tabiat, sevgilinin güzellikleri, kadercilik ve tasavvuf gibi konular öne çıkar. - Anlam ve söz sanatları sıkça kullanılır; sanatlı anlatım ustalığın ölçüsü sayılır. Nazım biçimleri: Divan edebiyatında gazel, kaside, mesnevi, rubai gibi Arap ve Fars edebiyatından alınan nazım biçimleri kullanılır.

Sami Paşazade Sezai, "Pandomima" öyküsünü, daha yoğun bir anlatım yakalayabilmek için düz bir anlatım yerine semboller ve çağrışımlarla dolu mecazi bir anlatım tercih ederek yazmıştır. Bu öyküde, günlük yaşamın dikkat çekmeyen tiplerini ele alarak, toplumun isyanlarını dile getiremeyen insanlarının sesini duyurmak istemiştir.

"Eskici" hikayesinin fotoğraflı özeti için aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. Mekanların ve karakterlerin fotoğrafları toplanır. Hikayede geçen mekanlar (vapur, tren, Filistin'deki ev) ve karakterler (Hasan, halası, eskici) için görseller seçilmelidir. 2. Hikayenin ana olaylarının kronolojik sıralaması yapılır. Hasan'ın Filistin'e yolculuğu, halasının yanına yerleşmesi, eskici ile karşılaşması ve aralarındaki sohbet gibi önemli olaylar belirlenir. 3. Fotoğraflar, olayların anlatımıyla eşleştirilir. Her bir olay için uygun fotoğraflar kullanılarak bir zaman çizelgesi oluşturulur. 4. Özetin metni yazılır. Fotoğrafların altında, olayların kısa açıklamaları ve karakterlerin duygu durumları yer alır. Bu yöntem, hikayenin görsel ve yazılı unsurlarını birleştirerek daha etkili bir özet oluşturmayı sağlar.

Sayıp dökme anlatım tekniği, genellikle kitap eleştirisi, tartışma yazıları ve günlük hayatta yapılan şikayetler gibi durumlarda kullanılır. Kitap eleştirisinde: Yazar, kitabın üslubu, karakter gelişimi ve konu işleyişi gibi unsurları detaylı bir şekilde sıralar. Tartışma yazılarında: Kişi, eleştirilerini ve fikirlerini aynı doğrultuda sunar. Günlük hayatta: Bir müşteri, bir restorandaki şikayetini yemeğin sunumu, lezzeti ve servis kalitesi gibi tüm detaylarla ifade edebilir. Ayrıca, tarih yazılarında bir olayın kronolojik olarak detaylandırılması da sayıp dökme tekniği olarak değerlendirilebilir.

Devrik cümleler çeşitli nedenlerle kullanılır: 1. Şiirsel Anlatım: Devrik cümleler, şiirlerde ve edebi metinlerde duygusal vurgu ve akıcılık katmak için tercih edilir. 2. Vurguyu Artırmak: Cümlenin belirli bir kısmına vurgu yapmak amacıyla kullanılır. 3. Günlük Konuşma Dili: Günlük konuşmalarda daha samimi ve doğal bir dil kullanımı sağlamak için devrik cümleler kullanılabilir. 4. Anlam Derinliği: Devrik cümleler, anlamın daha derin ve karmaşık olmasını sağlar.

Kahraman bakış açısı, anlatıcının olaydaki kahramanlardan biri olduğu anlatım türüdür. Bu bakış açısında: - Anlatıcı, olayı kendi penceresinden aktarır ve kendi duygu ve düşüncelerini anlatır. - Olaylar karşısındaki tepkileri ve yaşadıkları deneyimler ön plandadır. - Anlatıcı, 1. tekil kişi (ben) ağzıyla konuşur. Bu bakış açısı, okuyucu ile daha samimi ve sıcak bir iletişim kurulmasını sağlar.

"Forsa" hikayesinde aşağıdaki edebi sanatlar bulunmaktadır: 1. İlahi Bakış Açısı: Hikayede anlatıcı, olayları ve karakterlerin iç dünyalarını bilen bir varlıktır. 2. Betimleme: Hikayede mekan ve karakterlerin detaylı tasvirleri yapılmıştır. 3. Benzetme: Anlatım sırasında benzetmeler kullanılmıştır. 4. Diyalog: Hikayede karakterlerin konuşmaları yer almaktadır. 5. Dil ve Anlatım: Açık, anlaşılır ve sade bir dil kullanılmıştır.

Paragrafta aktarma anlatım, bir düşünceyi, olayı veya durumu başka bir kişinin sözleriyle ya da yazdığı gibi aktarma yöntemidir. Bu anlatım biçimi, iki ana türde olabilir: 1. Doğrudan Aktarım: Kişinin tam olarak ne söylediğini, hangi kelimeleri kullandığını aktarır. 2. Dolaylı Aktarım: Söylenenlerin düşünce ve duygu dokusu bozulmadan, konuşmacının veya yazarın cümlesi içerisine sindirilerek aktarılmasıdır.

Ernest Hemingway'in anlatım tekniği, yalın ve doğrudan bir yaklaşım üzerine kuruludur. Temel özellikleri şunlardır: - Kısa cümleler: Hemingway, okuyucunun dikkatini çekmek ve derin anlamlar iletmek için kısa cümleleri tercih eder. - Basit dil kullanımı: Eserlerinde gereksiz süslemelerden kaçınarak, sade ve akıcı bir anlatım sağlar. - Karakterlerin içsel dünyası: Duyguları doğrudan açıklamak yerine, karakterlerin yaşadıklarından yola çıkarak okuyucunun anlamasını sağlar. - Doğa betimlemeleri: Doğayı bir arka plan değil, bir karakter gibi kullanarak, karakterlerin ruh hallerini yansıtır. - "Buzdağı teorisi": Eserin yüzeyinde görülenlerin altında yatan daha derin anlamların varlığını öne çıkarır.

Fablın beş özelliği şunlardır: 1. Hayvan veya insan karakterler: Fabllarda genellikle hayvanlar veya insan dışı karakterler yer alır ve bu karakterler insan özellikleri taşır. 2. Öğretici mesaj: Fablların temel amacı, bir ahlaki ders veya öğretici mesaj vermektir. 3. Basit dil: Fabllar, her yaştan okuyucunun anlayabileceği basit bir dil kullanır. 4. Kısa ve öz: Fabllar, kısa öyküler veya şiirler olarak yazılır ve hızlı bir şekilde okunabilir. 5. Farklı kültürlerde yer alması: Fabllar, farklı kültürlerde ve dillerde bulunabilir.

Peyami Safa, psikolojik tahlil ve ruh çözümlemeleri ağırlıklı bir teknik kullanmıştır.