Anadolu

Uzun hava türküleri çeşitli bölgelerde farklı isimlerle anılan türlerden oluşur: 1. Bozlak: Genellikle Anadolu’nun orta ve doğu kesimlerinde icra edilir, aşk ve doğa temalarını işler. 2. Gurbet Havası: Türk insanının yurt dışına göç ettiği dönemlerde yazılmış, memleket özlemi, ayrılık ve hasret gibi duyguları işler. 3. Hoyrat: Doğu ve Güneydoğu Anadolu yöresinde söylenir, kahramanlık, doğa, sevgi ve aşk konularını işler. 4. Yol Havası: Seyahat ederken veya yolda iken çalınan müziklerdir, yolda olmanın verdiği özgürlük hissini yansıtır. 5. Arguvan Ağzı ve Çamşıhı Ağzı: Malatya ve Sivas illerinde kısa dizelerden oluşan, aşk, özlem ve hasret gibi duygusal temaları işleyen türlerdir. 6. Maya: Ayrılık, özlem ve sevgi temalarını işleyen, genellikle kısa dizelerden oluşan bir uzun hava türüdür. 7. Barak Ağzı: Gaziantep çevresinde yaygın olarak söylenir, düğünlerde ve geleneksel kutlamalarda çalınır, zengin bir melodiye sahiptir. Ayrıca, İbrahim Tatlıses gibi sanatçıların "Uzun Hava Türküleri" adlı albümleri de mevcuttur.

Argaios Dağı'nda yaşadığına inanılan bazı topluluklar ve tanrılar şunlardır: Antik Kapadokya Krallığı döneminde Argaios, bölgenin kutsal dağı olarak kabul edilmiştir. Pers egemenliği sırasında, Perslerin en büyük tanrısı Mithra ve Pers Artemisi Anahita gibi tanrılar bölgede yaygındı. Hellenistik Dönem ile birlikte, Zeus, Artemis, Athena ve Apollon gibi tanrılar da tapınım görmüştür. Ayrıca, Argaios'un zirvesinde tanrı ve tanrıçaların yaşadığına dair antik inançlar da bulunmaktadır.

Eski Anadolu hukukunda şu ilkeler vardı: 1. Dini ve Sosyal Normlar: Hukuk kuralları çoğunlukla dinle iç içeydi ve toplumsal normlar dini kurumlar tarafından şekillendiriliyordu. 2. Kısasa Kısas Prensibi: Birçok eski Anadolu hukukunda, suçlunun uyguladığı zararın bir benzerinin kendisine uygulanması ilkesi benimsenmişti. 3. Mal Varlığı ve Ticaret: Ticaretle ilgili birçok hüküm içeriyordu ve yazılı hukuk belgeleri bu konuları düzenliyordu. 4. Aile ve Miras Hukuku: Evlilik, boşanma, çocuğun miras hakları gibi konulara dair çeşitli düzenlemeler bulunuyordu. 5. Töre: Eski Türklerde töre, sözlü hukuk kuralları olarak geçerliydi ve dört değişmez ilkesi (tüzlük, kişilik, uzluk, könilik) vardı.

Anadolu'da külliyelerin yapılması, eğitim, sağlık, ibadet, konaklama, barınma ve gıda gibi kamusal alanların gelişmesine katkı sağlamıştır. Külliyeler, saray, cami, hastane, aşhane, kervansaray, arasta, medrese gibi çeşitli fonksiyonel yapı birimlerinin bir arada planlanıp inşa edildiği sosyal kuruluşlardır. Ayrıca, külliyeler farklı gelir düzeyi ve kültürden insanların kesişim noktası oldukları için, sosyal etkileşim katalizörü olarak da değerlendirilebilir.

Kenger sakızı, Orta Doğu, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz Bölgesi ve Ege Bölgesi'nde yetişir. Özellikle Sivas, Elazığ, Malatya, Adıyaman ve Tunceli gibi illerde kenger sakızı üretimi ve satışı yaygındır.

Konya Ereğli halkı, 1800'lerden itibaren Anadolu dışından gelen göçlerle çeşitlenmiştir. Bu göçler sonucunda ilçeye yerleşenler arasında şunlar bulunmaktadır: Nogaylar, Karaçay-Balkarlar, Kumuklar; Mısırlılar, Çerkezler; Bulgaristan ve Yunanistan göçmenleri; Arnavutlar, Çeçenler, Kırım Tatarları ve Macarlar.

Karesi Beyliği'nin alınması, Osmanlı'nın "Anadolu'da Türk siyasi birliğini sağlama" politikasını benimsemesine neden olmuştur.

Suşehri'nde tarih boyunca çeşitli kavimler ve devletler yaşamıştır. İşte bazıları: Roma ve Bizans Dönemi: Suşehri ve çevresi, bu dönemlerde önemli bir mücadele alanı olmuş ve Sasaniler ile Müslümanlar arasında sık sık el değiştirmiştir. Selçuklu Dönemi: 1243 yılında Suşehri'nde, Anadolu Selçuklu Devleti ile Moğollar arasında Kösedağ Muharebesi gerçekleşmiş ve bu savaş Selçukluların yenilgisiyle sonuçlanmıştır. Osmanlı Dönemi: 1875 yılında Suşehri, Trabzon'dan alınarak Sivas vilayetine bağlanmış ve Osmanlı döneminde önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Cumhuriyet Dönemi: Mustafa Kemal Atatürk, Erzurum Kongresi'ne giderken ve Sivas Kongresi'ne giderken Suşehri'nde durmuş ve ilçede Milli Mücadele faaliyetlerini yürütmüştür.

Prof. Dr. Fahri Işık'ın "Uygarlık Anadolu'da Doğdu" adlı eseri, uygarlığın temel taşlarının Anadolu'da, mağaralarda yaşayan insanlarla ve onların göç etmesiyle başladığını anlatmaktadır. Kitapta, günümüz uygarlığının temellerinin Neolitik dönemde Anadolu'da atıldığı ve bu değerlerin tüm dünyaya buradan yayıldığı vurgulanmaktadır.

İstanbul, tarihi yarımadasının üzerinde yedi ana tepenin bulunması nedeniyle "Yedi Tepeli Şehir" olarak anılmaktadır.

Hartapu Krallığı, Konya ve Karaman bölgelerinde yer almaktadır.

Türkiye'ye ait en değerli arkeolojik eserler, çeşitli müzelerde ve ören yerlerinde sergilenmektedir. İşte bazıları: 1. Göbeklitepe: Şanlıurfa'da bulunan Göbeklitepe, dünyanın bilinen en eski tapınak kompleksi olup, 12.000 yıllık geçmişiyle dikkat çeker ve Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'nde sergilenir. 2. Efes: İzmir'de yer alan Efes Antik Kenti, Artemis Tapınağı ve Celsus Kütüphanesi gibi önemli yapılarıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alır ve Efes Müzesi'nde sergilenir. 3. Zeugma Mozaik Müzesi: Gaziantep'te bulunan bu müze, Fırat Nehri kıyısında zengin bir ticaret merkezi olan Zeugma'dan çıkarılan mozaiklerle ünlüdür. 4. Anadolu Medeniyetleri Müzesi: Ankara'da bulunan bu müze, Paleolitik dönemden başlayarak günümüze kadar Anadolu'da yaşamış medeniyetlere ait eserleri sergiler. 5. Topkapı Sarayı Müzesi: İstanbul'da yer alan bu müze, Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin tarihini yansıtan paha biçilemez eserleri barındırır.

Evet, Danişmendliler Türk'tür. Danişmendliler, 1071 yılında Sivas ve Malatya çevresinde bir Türkmen beyi olan Danişmendli Ahmet Gazi tarafından kurulmuş bir Anadolu Türk beyliğidir.

Cenevizlilerin Türkiye'de şu bölgelerde ticaret kolonileri bulunuyordu: 1. İstanbul: Galata, Yoros Kalesi. 2. Ege Bölgesi: İzmir, Foça, Midilli, Enez, İmroz, Taşoz. 3. Karadeniz Bölgesi: Amasra, Sinop, Samsun, Fatsa, Trabzon, Balıklava, Kefe, Suğdak. Ayrıca, Cenevizliler Anadolu'nun çeşitli yerlerinde, örneğin Düzce Akçakoca'da da kaleler inşa etmişlerdir.

Ala çuvalı, özellikle Anadolu'nun İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerine aittir. Ayrıca, Toroslar, Göcer Bölgesi, Batı Anadolu Bölgesi, Konya ve Kayseri civarında da görülmektedir. Ala çuvallar, yünden dokunmuş olup, renk ve nakış bakımından çok zengindir.

Mysialılar, Antik Çağ'da Anadolu'nun kuzeydoğusundaki Misya bölgesinde yaşamışlardır.

Büyük Selçuklu Devleti'nin hükümdarları sırasıyla şunlardır: 1. Tuğrul Bey (990-1063). 2. Alparslan (1029-1072). 3. Melikşah (1055-1092). 4. I. Mahmut (1086–1094). 5. Berkyaruk (1080–1105). 6. II. Melikşah (1101–1105). 7. Muhammed Tapar (1082–1118). 8. Ahmed Sencer (1085-1157).

Çetlırlı ceviz, özellikle Türkiye'nin Batı ve Orta Anadolu bölgelerinde yaygın olarak yetiştirilmektedir.

Çağrı Bey, Anadolu'ya keşif amaçlı akınlar yapmıştır çünkü yeni bir yurt arayışı içindeydi.

Türkiye'de Anadolu Beylikleri olarak bilinen dönemde 11 tane beylik vardı. Bunlar: 1. Saltuklular (1072-1202); 2. Danişmentliler (1080-1178); 3. Mengücekliler (1080-1228); 4. Artuklular (1102-1409); 5. Çaka Beyliği (1082-1096); 6. Dilmaçoğulları (1085-1192); 7. Çubukoğulları (1085-1112); 8. İnaloğulları (1095-1183); 9. Erbil Beyliği; 10. Tanrıvermiş Beyliği.