Akciğer

Akciğer sislenmesinin (ödem) bazı nedenleri: Kalp problemleri. Akciğer iltihabı (pnömoni). Toksinlere veya belirli ilaçlara maruz kalma. Yüksek irtifa. Viral enfeksiyonlar, kronik kalp rahatsızlıkları, diyabet, zatürre gibi hastalıklar. Aşırı duman soluma, anemi, kan nakli gibi tıbbi müdahaleler. Dağcılık veya paraşütle atlama gibi sporlarla uğraşırken yaşanan aşırı alkol tüketimi. Akciğer sislenmesi acil müdahale gerektiren bir durumdur. Doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerilir.

Kalp ve akciğer yetmezliği olan bir hastanın ameliyat olup olamayacağı, genel sağlık durumu, kalp yetmezliğinin evresi ve ameliyatın türüne bağlıdır. Kalp yetmezliği olan hastalarda ameliyat, kalp yetersizliğini tamamen düzeltmese de, bazı durumlarda fayda sağlayabilir. Kalp nakli, diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen ileri evre kalp yetmezliği olan hastalar için son çare olarak uygulanır. Her durumda, ameliyat kararı almadan önce bir kardiyolog veya kalp cerrahı ile görüşmek gereklidir.

ERV (Ekspiratuvar Rezerv Hacim), normal bir ekspirasyonun ardından zorla daha fazla hava verme yeteneğidir ve genellikle 1000-1500 mL arasında değişir. RV (Rezidüel Hacim) ise maksimum bir ekspirasyondan sonra akciğerlerde kalan hava miktarıdır ve yaklaşık 1000-1200 mL'dir. Akciğer kapasiteleri ise bu hacimlerin farklı kombinasyonlarıdır ve akciğerlerin toplam çalışma potansiyelini gösterir. İnspiratuvar Kapasite (IC), normal bir ekspirasyon sonrasında alınabilen maksimum hava hacmidir (IC = VT + IRV). Fonksiyonel Rezidüel Kapasite (FRC), normal bir ekspirasyonun ardından akciğerlerde kalan hava hacmidir (FRC = ERV + RV). Vital Kapasite (VC), maksimum bir inspirasyondan sonra tam bir ekspirasyonla çıkartılan hava hacmidir (VC = IRV + TV + ERV). Total Akciğer Kapasitesi (TLC), tüm akciğer hacimlerinin toplamıdır (TLC = VC + RV).

"Akciğer Grafisini Anlamak" kitabı, düz akciğer grafilerinin sistematik değerlendirmesini ve sık görülen lezyonların radyolojik özelliklerini ele alır. Kitabın bazı konuları: akciğer grafilerinin yorumlanması; patolojik radyolojik bulgular ve olgu örnekleri; sohbet eder tarzda anlatım ve önemli noktaların vurgulanması. Kitap, solunum sistemi hastalıkları ile ilgilenen tüm hekimler için hastalıkların tanısı, ayırıcı tanısı ve tedavi sürecinin izlenmesi açısından yardımcı bir kaynaktır.

Akciğer filminde siyahlığın ne zaman tehlikeli olduğu ile ilgili bilgi bulunamamıştır. Ancak, akciğerde leke veya siyahlık görüldüğünde bir sağlık merkezine giderek gerekli tanı ve tedavi işlemlerinin yapılması gerektiği bilinmektedir. Akciğerde leke, birçok farklı nedenle ortaya çıkabilen ve tehlikeli olup olmadığı altta yatan nedene bağlı olan bir durumdur. Akciğer lekelerinin yaklaşık %95'i kanserli hücre oluşturmayan iyi huylu oluşum gösterir. Akciğer lekesi tespit edildiğinde, mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır.

Akciğerde bronşçukların en sonu, alveoller olarak adlandırılan küçük hava kesecikleridir. Bronşçuklar, akciğerlerin içinde dallanarak ilerler ve sonunda alveollere açılır.

Evet, akciğer kanseri sigara içmeyenlerde de görülebilir. Sigara içmeyenlerde akciğer kanseri riskini artıran bazı faktörler şunlardır: Pasif içicilik. Hava kirliliği. Radon gazı. Asbest maruziyeti. Genetik faktörler.

Evet, pnömotoraksta (akciğer sönmesi) hava-sıvı seviyesi görülebilir. Bu durum, "hemopnömotoraks" olarak adlandırılır. Pnömotoraks teşhisi için akciğer grafisi, bilgisayarlı toraks tomografisi ve USG gibi yöntemler kullanılır.

Akciğer sönmesi (pnömotoraks), hayati risk taşıyan ciddi bir durumdur. Ciddiyet derecesi, sönmenin büyüklüğüne, nedenine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Küçük ve kendiliğinden gelişen akciğer sönmeleri genellikle ölümcül değildir ve akciğer kendi kendine iyileşme gösterebilir. İlerlemiş ve büyümüş akciğer sönmeleri, özellikle altta yatan akciğer hastalığı olan veya travmatik yaralanma geçiren hastalarda hayati tehlike oluşturabilir. Acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur.

Karaciğer sirozu, akciğerlere doğrudan zarar vermez, ancak bazı dolaylı etkiler yaratabilir. Karaciğer sirozunun akciğerler üzerindeki bazı dolaylı etkileri: Hepatopulmoner sendrom: Portal hipertansiyonlu hastalarda, akciğer damarlarının genişlemesi ve kanın yeterince oksijenlenememesi sonucu ortaya çıkar. Portopulmoner hipertansiyon: Karaciğer sirozunda, başka nedenlerle açıklanamayan bir pulmoner hipertansiyon tablosudur. Bu komplikasyonların tek tedavisi karaciğer transplantasyonudur. Karaciğer sirozu belirtileri veya komplikasyonları durumunda bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Akciğer loblarının belirginleşmesi, genellikle bronşit gibi durumlarda görülür ve bu durum, akciğerdeki bir hastalığın tanısı açısından çok önemli bir bulgu değildir. Ancak, akciğer loblarının belirginleşmesi, aşağıdaki sağlık sorunlarının belirtisi olabilir: Amfizem: Akciğerlerin hava keseciklerindeki elastikiyet kaybı sonucu meydana gelir ve nefes darlığı, öksürük, hırıltı gibi semptomlara yol açabilir. Akciğer Lezyonları: İyi veya kötü huylu olabilir; kanlı balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu nedenle, akciğer loblarının belirginleşmesi durumunda bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Evet, akciğer röntgeni bronşit teşhisinde kullanılabilir. Akciğer röntgeni, zatürree gibi durumları veya hava yollarındaki tıkanıklıkları göstererek bronşit teşhisine katkı sağlayabilir. Ancak, bronşit teşhisi için tek başına akciğer röntgeni yeterli değildir; doktor tarafından yapılan fizik muayene ve diğer testlerle birlikte değerlendirilmesi gerekir.

T4 tümör, akciğer kanserinde tümörün herhangi bir büyüklükte olup, kalp, mediastinal yağlı doku, ana vasküler damarlar, trakea, rekürren laringeal sinir, özefagus, vertebra ve karina gibi yapılardan herhangi birini invaze etmesi ve/veya tümörle aynı hemitoraksda farklı lobda tümöral nodül ve/veya nodüller bulunması anlamına gelir. TNM evreleme sistemine göre, T4 tümörler evre IIIB'de yer alır.

Akciğer enfeksiyonu kümeler halinde görülmez, çünkü bu enfeksiyonlar genellikle bireysel vakalar olarak ortaya çıkar. Ancak, bazı durumlarda akciğer enfeksiyonuna neden olan mikroorganizmalar (bakteri ve virüsler gibi) öksürük veya hapşırık yoluyla damlacıklarla bulaşabilir ve bu şekilde kişiden kişiye yayılabilir. Akciğer enfeksiyonunun bulaşıcılığı, enfeksiyona neden olan mikroorganizmanın türüne, kişinin bağışıklık sistemine ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir.

Akciğerde düz kaslar bulunur. Düz kaslar, istemsiz çalışan, yavaş ve uzun süreli kasılan ve yorulmayan kaslardır.

Sol akciğer alt lob anterobazalde lineer atelektazi, sol akciğerin alt lobunun ön ve taban kısmında çizgisel bir şekilde görülen akciğer çökmesi veya sönmesidir. Atelektazi, akciğerin bir kısmının veya tamamının yeterince genişleyememesi sonucu işlevini yitirmesidir. Nedenleri arasında mukus tıkaçları, yabancı cisimler, tümörler, göğüs travmaları, plevral efüzyon (akciğer zarları arasında sıvı birikmesi) ve zatürre gibi durumlar yer alır. Belirtileri arasında nefes darlığı, hızlı soluk alıp verme, hırıltılı solunum, öksürük ve ateş bulunur. Tanı genellikle akciğer röntgeni, bilgisayarlı tomografi ve bronkoskopi ile konur. Tedavi, altta yatan nedenin ortadan kaldırılmasına yöneliktir ve tıkanıklığın giderilmesi, nefes ve öksürük egzersizleri, solunum yoluyla alınan ilaçlar ve gerektiğinde cerrahi müdahaleyi içerebilir. Atelektazi belirtileri fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir doktora başvurulması önerilir.

Spirometre ile akciğer kapasitesi şu şekilde ölçülür: 1. Hazırlık: Test öncesi nefes açıcı ilaçlar, yoğun egzersiz, sigara, alkol ve ağır yemeklerden kaçınılmalıdır. 2. Test: Hasta, bir ağızlığa bağlı spirometre cihazına bağlanır ve burun klipsle kapatılır. Önce normal nefes alıp vermesi, ardından hızla derin nefes alıp birkaç saniye içinde tüm nefesini hızlı ve kuvvetli bir şekilde vermesi istenir. Bu işlem, doğru sonuçlar için birkaç kez tekrarlanabilir. 3. Değerlendirme: Sonuçlar, doktorun yaşına, cinsiyetine, boyuna ve kilosuna göre değişen normal değerlerle karşılaştırmasıyla değerlendirilir. Ölçülen bazı akciğer kapasiteleri: Vital kapasite (VC): Derin bir nefesten sonra verilen toplam hava. Tidal volüm (VT): Normal solukla alınan veya verilen hava. Ekspiratuar rezerv volüm (ERV): Normal ekspirasyondan sonra verilen hava. Total akciğer kapasitesi (TLC): Derin inspirasyonda akciğerlerdeki toplam hava.

Evet, zatülcenp ve zatürre aynı durumu ifade eder. Zatülcenp, halk arasında kullanılan bir terim olup, tıbbi adı plörezi veya plevral efüzyon olan akciğer zarının iltihaplanması durumunu tanımlar.

Amfimematöz havalanma artışı, akciğerlerde hava keseciklerinin (alveoller) hasar görmesi sonucu oluşan amfizem durumunda, akciğerdeki havalanma miktarının artması anlamına gelir. Bu durum, akciğer filminde akciğerlerin daha siyah görünmesiyle ve diyaframın düzleşmesiyle ortaya çıkar. Amfizem, genellikle yoğun sigara kullanımı, endüstriyel hava kirliliği veya genetik faktörlere bağlı olarak gelişir. Teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Akciğer ve kalp, göğüs boşluğunda şu nedenlerle bulunur: Koruma: Göğüs kafesi, özellikle kalp için doğal bir kalkan görevi görür. Uyum içinde çalışma: Bu merkezi konum, komşu organlarla uyum içinde çalışmalarına olanak tanır. Kan dağıtımı: Kalbin göğüs boşluğunun merkezinde bulunması, vücuda kan dağıtımı için ideal bir nokta olmasını sağlar. Kalp, göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, sternumun arkasında, diyafram kasının üzerinde yer alır.