AileHukuku

Çocuk velayeti için muvafakatname almak aşağıdaki adımlarla gerçekleştirilebilir: 1. Noterden Muvafakatname Alımı: Her iki ebeveynin de noterde hazır bulunması gerekmektedir. 2. Emniyet Müdürlüklerinden Muvafakatname Alımı: Velayeti elinde bulunduran ebeveynin hazır bulunması yeterlidir. 3. E-Devlet Üzerinden Muvafakatname Alımı: Adres beyanı için kullanılabilir, ancak yurtdışı vize işlemleri için noterden alınan muvafakatname daha güvenlidir. Ek Belgeler: Çocuğun kimlik kartı veya pasaportu, ebeveynlerin kimlik kartları veya pasaportları, boşanma kararı ve velayet hakkında mahkeme kararı gibi belgeler de gerekebilir.

İflas eden koca, eşine bakmak zorunda olup olmadığı konusunda doğrudan bir yasal zorunluluk bulunmamaktadır. Ancak, eşlerin birbirine karşı bazı yükümlülükleri vardır ve bu yükümlülükler arasında karşılıklı destek ve bakım da yer alır. Bu nedenle, iflas eden kocanın da imkanları dahilinde eşine bakmaya devam etmesi beklenir. Ayrıca, ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi özel sözleşmelerle de eşlerin birbirlerine karşı bakım yükümlülükleri düzenlenebilir.

Babanın evi, eğer çocukları yaşıyorsa, genellikle eşit olarak üç çocuğa düşer. Türk Medeni Kanunu'na göre, mirasbırakan öldüğünde, miras çocukları, sağ ise eşi, anne ve babası arasında paylaştırılır.

Tedbir nafakasının faiz başlangıç tarihi, tedbir nafakasına hükmedilen ara karar tarihinden itibaren başlamaktadır.

Evet, bir baba sağlığında malını istediği çocuğuna verse bile diğer çocuklar hak talep edebilir. Türk hukukuna göre, babanın mallarını hayattayken çocuklarına devretmesi hukuken geçerlidir.

Babanın ikinci eşi, Türk Medeni Kanunu'na göre mirastan belirli bir pay alır. İkinci evlilikte eşin vefatı durumunda: 1. Mirasın dörtte üçü çocukların arasında eşit olarak paylaşılır. 2. Sağ kalan eş, mirasın dörtte birini alır. 3. Eğer babanın altsoyu yoksa ve sadece üstsoyu (anne, baba, kardeşler) hayatta ise, sağ kalan eş mirasın yarısını alır. Ayrıca, ikinci eş, evlilik birliği dışında edindiği mallar üzerinde mal rejimi alacağı hakkına sahiptir.

Koruyucu tedbir ve önleyici tedbir, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında iki farklı tür tedbir kararıdır. Farkları şu şekildedir: - Koruyucu tedbirler, şiddet mağdurunun güvenliğini sağlamak amacıyla alınır ve mağdurun zarar görmesini engellemeye yönelik kararları içerir. - Önleyici tedbirler, şiddet olaylarının meydana gelmesini engellemeye yönelik alınan tedbirlerdir.

Evet, aile konutu yurt dışında olabilir. Yurt dışında yaşayan bir ailenin, Türkiye’ye geldiklerinde düzenli olarak kullandıkları tek bir konut, diğer unsurların da bulunması koşuluyla, aile konutu olarak kabul edilebilir. Ancak, yazlık, yayla evi, dağ evi veya karavan gibi ikincil nitelikteki taşınmazlar, olağan koşullarda aile konutu sayılmaz.

Özcan Deniz, eski eşi Feyza Aktan ile olan velayet davasını çocuğun velayetinin annede kalması kararı nedeniyle kaybetti.

Kesinleştirmeye tabi kararlar, icra edilebilmesi için kesinleşme şartı gerektiren mahkeme kararlarıdır. Bu kararlar şunlardır: 1. Taşınmaza ve ayni haklara ilişkin ilamlar. 2. Aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar. 3. Mahkûmiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları. 4. Kira tespit ilamları. 5. Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar. 6. Yabancı mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar. 7. Sayıştay kararları. 8. İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar.

İddet süresi içinde boşanma davası açılması durumunda, davanın süreci ve sonuçları şu şekilde etkilenir: 1. İddet Süresi Uzar: Boşanma davası, iddet süresinin başlangıcını etkiler ve bu süre boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren yeniden hesaplanır. 2. Yeni Evlilik Yasağı: İddet süresi boyunca eşlerin yeniden evlenmesi yasaktır. 3. Miras Paylaşımı: Eşlerden biri iddet süresi içinde ölürse, mirası iddet süresinin sonunda mirasçılara paylaştırılır. 4. Velayet ve Nafaka: İddet süresi sona erdikten sonra, velayet ve nafaka konuları aile mahkemeleri tarafından kararlaştırılır.

Ziynet eşyaları davasında karşı dava açmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Dava Dilekçesi Hazırlama: Ziynet eşyalarının cinsini, miktarını ve değerini belirten detaylı bir dava dilekçesi hazırlanmalıdır. 2. Delillerin Sunulması: Düğün fotoğrafları, videoları, tanık ifadeleri ve bilirkişi raporları gibi deliller mahkemeye sunulmalıdır. 3. Mahkemeye Başvuru: Hazırlanan dava dilekçesi ve gerekli harçların yatırılmasıyla birlikte, ikamet edilen ildeki aile mahkemesine veya aile mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesine başvuru yapılmalıdır. Karşı dava açma hakkı, hem kadın hem de erkek eşe aittir.

İddet müddeti, avukatsız olarak da 300 gün geçmesiyle kendiliğinden kalkar. Ancak, bu süreyi beklemeden evlenmek isteyen kadın, iddet müddetinin kaldırılması davası açarak mahkemeden karar alabilir.

Evet, üvey kızınız okula gitmek zorundadır, çünkü Türkiye'de 12 yıllık zorunlu eğitim kapsamında lise eğitimi de zorunludur.

Boşanma davasında ıslah dilekçesi yazmak için aşağıdaki adımları izlemek gerekmektedir: 1. Mahkeme Bilgisi: Dilekçe, davanın açıldığı aile mahkemesine veya asliye hukuk mahkemesine sunulmalıdır. 2. Başlık ve Giriş: Dilekçeye "Islah Talebi" başlığı atılmalı ve mahkemeye hitap edilmelidir. 3. Taraf Bilgileri: Davacı ve davalının kimlik bilgileri, adresleri ve iletişim detayları açıkça yazılmalıdır. 4. Konu: Islah talebinin nedeni ve hangi hususların düzeltilmesi istendiği belirtilmelidir. 5. Açıklamalar: Boşanma sebepleri, mal paylaşımı, nafaka ve velayet gibi konularda yapılan düzeltmeler ve eklenen yeni deliller açıklanmalıdır. 6. Hukuki Dayanaklar: Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunarak hukuki geçerlilik kazandırılmalıdır. 7. Sonuç ve Talep: Islah talebinin kabulü ve davanın yeniden değerlendirilmesi talep edilmelidir. 8. İmza: Dilekçe, davacı veya vekili tarafından imzalanmalıdır. Islah dilekçesi yazarken, bir hukuk danışmanı veya avukattan destek almak, sürecin doğru yönetilmesi açısından faydalı olacaktır.

Akkuş Hukuk Bürosu, hukukun çeşitli alanlarında hizmet vermektedir. Bu alanlar arasında: Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru; Destekten yoksun kalma tazminatı; İş ve sosyal güvenlik hukuku; Ceza hukuku; İcra ve iflas hukuku; Ticaret ve şirketler hukuku; Gayrimenkul ve inşaat hukuku; İdare hukuku; Miras hukuku; Enerji hukuku gibi konular bulunmaktadır. Büro, ulusal ve uluslararası düzeyde, gerçek ve tüzel kişilere dava ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.

Öfkeyle alınan boşanma kararının düzeltilmesi için aşağıdaki adımlar atılabilir: 1. Sakinleşmek: Ani öfke anlarında boşanma kararı verilmemeli, sakinleşene kadar bu karar ertelenmelidir. 2. Gerçekleri değerlendirmek: Kararın, gerçek bir ayrılma isteği mi yoksa bir cezalandırma isteği mi olduğu sorgulanmalıdır. 3. Profesyonel yardım almak: Boşanma sürecinde bir psikolog veya terapistten destek almak, duygusal ve zihinsel sağlığı korumaya yardımcı olabilir. 4. Hukuki danışmanlık almak: Boşanma süreci hakkında bir avukattan hukuki danışmanlık almak, hakların korunması ve sürecin daha sağlıklı yönetilmesi açısından önemlidir. Bu süreçte, öfkenin yapıcı bir şekilde ifade edilmesi ve duyguların günlüğe yazılması da faydalı olabilir.

Boşandıktan sonra kadının eski eşine bağlanmasının birkaç nedeni olabilir: 1. Mal Paylaşımı ve Finansal Yükümlülükler: Boşanma davasında belirlenen nafaka ve çocuk desteği gibi finansal yükümlülükler, kadının eski eşine bağlanmasına neden olabilir. 2. Soyadı Değişikliği: Kadın, boşanma sonrası eski eşinin soyadını kullanmakta menfaatini ispatlarsa, mahkeme tarafından bu soyadını kullanmaya devam etmesine izin verilebilir. 3. Çocukların Velayeti: Eğer çocukların velayeti annede kalmışsa, kadının eski eşiyle olan bağlantısı çocukların psikolojik ve sosyal uyumu açısından önemli olabilir.

Çocuklar babaya nafaka ödemek zorunda değildir, ancak belirli durumlarda babaya iştirak nafakası ödemeleri gerekebilir. İştirak nafakası, çocuğun velayeti kendisine bırakılmayan ebeveynin, çocuğun bakım, eğitim, sağlık ve diğer temel giderlerine katkıda bulunması için ödemekle yükümlü olduğu nafakadır. Dolayısıyla, eğer çocuk ergin değilse ve eğitimine devam ediyorsa, babasından iştirak nafakası talep edebilir.

BDM Hukuk Bürosu, çeşitli hukuki alanlarda hizmet veren bir hukuk firmasıdır. Başlıca faaliyet alanları şunlardır: Uluslararası Ticaret Hukuku: Uluslararası ticaret alanındaki hukuki soru ve sorunları çözmek. Gayrimenkul Hukuku: Taşınmaz mallar üzerindeki uyuşmazlıkları çözmek ve hakların belirlenmesini sağlamak. Boşanma, Mal Paylaşımı, Velayet Davaları: Aile hukuku kapsamında aileye ilişkin konuları düzenlemek. Yabancılar Hukuku: Türkiye'de yaşayan yabancılar için kanunlar ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde hizmet sunmak. Ceza Hukuku: Suç teşkil eden haksızlıkların incelenmesi ve ceza hukuku davalarında savunma yapmak. İşçi-İşveren Uyuşmazlıkları: İş hukuku alanında işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıkları çözmek. İcra ve İflas Hukuku: İcra ve iflas süreçlerini yönetmek. Sigorta Hukuku: Sigorta sözleşmeleri ve ilgili hukuki konularda danışmanlık ve dava takibi yapmak. Ayrıca, önleyici danışmanlık hizmetleri de sunarak hukuki sorunların önüne geçmeyi hedefler.