AdetDöngüsü

Adet şişkinliği, adet kanamasının ilk 2-3 gününde azalmaya başlar. Bazı kişilerde bu süre daha uzun sürebilir, ancak genellikle adet sonuna doğru şişkinlik tamamen kaybolur.

LH hormonunun normale dönmesi, adet döngüsüne ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. - Yumurtlama döneminde LH seviyeleri pik yapar ve yumurtlamadan sonra hızla düşmeye başlar. - Menopoz döneminde ise LH seviyeleri genellikle 12-55 mIU/ml arasında seyreder ve bu seviyelerde sabit kalabilir. LH hormonunun normal değerlerini ve değişim sürecini kesin olarak belirlemek için bir kadın doğum doktoruna başvurulması önerilir.

Sezaryenden sonra adet gecikmesinin birkaç nedeni olabilir: 1. Emzirme: Emziren annelerde adetlerin başlaması genellikle 6 ay sonrasını bulabilir, hatta emzirme sıklığına bağlı olarak 1 yılı bile geçebilir. 2. Hormonal Değişiklikler: Doğum kontrol hapları ve hormon seviyeleri, adet döngüsünü etkileyebilir ve gecikmelere yol açabilir. 3. Stres ve Vücut İyileşme Süreci: Ameliyat sonrası stres ve vücudun iyileşme süreci, hormon dengesini bozarak adet gecikmesine neden olabilir. Eğer adet gecikmesi uzun süre devam ederse, bir doktora başvurulması önerilir.

Adetin ilk günü, vajinal kanamanın başladığı gün olarak kabul edilir.

Kürtaj olduktan sonra adet, genellikle 25-40 gün içinde başlar. Kürtaj sonrası akıntı ise iyileşme sürecinin bir parçasıdır ve hafif kanamalar şeklinde olabilir. Eğer 60 gün geçmesine rağmen adet görülmezse veya yoğun kanama, kötü kokulu akıntı gibi anormal durumlar ortaya çıkarsa, mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

Muayyen gün, kadınlarda adet kanamasının ilk günü olarak başlar.

Adet olma anı, vajinadan kan gelmesi ile anlaşılır. Adet döneminin yaklaştığına işaret eden bazı belirtiler şunlardır: - Göğüslerde büyüme, şişlik ve hassasiyet; - Vajina da oluşmaya başlayan beyaz lekeler şeklinde akıntı; - Vücut şeklinin değişmeye başlaması; kalçaların genişlemesi, belin incelmesi, saçın ve derinin yağlanması; - Yüzde sivilce ve siyah noktaların oluşmaya başlaması. Adet döngüsü her kadında farklı olabilir ve ortalama 28 gündür.

Yazz kullanırken adet gecikmesi normal olabilir, çünkü bu tür doğum kontrol hapları bazen adet döngüsünün bir hafta önce ya da geç başlamasına neden olabilir. Ancak, her kadında ilacın etkisi farklı olabileceğinden, adet döngüsünde olağan dışı bir durum fark edildiğinde bir hekime başvurulması önerilir.

Adet düzensizliği, 45 ila 55 yaş arasında, yani menopoz döneminde genellikle sona erer.

Türkiye'de en çok döllenmenin hangi ayda gerçekleştiği kesin olarak belirlenemez, çünkü bu durum her kadının adet döngüsüne ve yumurtlama dönemine bağlıdır. Genel olarak, 28 günlük bir adet döngüsünde döllenme, adet döngüsünün 14. gününde gerçekleşir. Bu nedenle, Türkiye'de en çok döllenmenin nisan veya mayıs aylarında olduğu söylenebilir.

Evet, yumurtlama olduktan yaklaşık 14 gün sonra adet kanaması başlar. Bu, adet döngüsünün luteal fazıdır ve tüm kadınlarda aynı sürededir.

Beyaz akıntı hem adet belirtisi hem de hamilelik belirtisi olabilir. Adet belirtisi olarak beyaz akıntı, regl başlamadan önce hormonal değişimler nedeniyle ortaya çıkar ve vajinanın temiz kalmasına yardımcı olur. Hamilelik belirtisi olarak beyaz akıntı, gebelik döneminde östrojen hormonunun artması ve vajinal bölgeye kan akışının çoğalmasıyla ilişkilidir.

Evet, yumurta çatlamadığı zaman da adet olunabilir. Yumurtlama (ovulasyon) gerçekleşmese bile, vücudun normal adet döngüsü sayesinde vajinal kanama meydana gelebilir.

Kahverengi lekelenmenin süresi, nedenine bağlı olarak değişir: 1. Adet Öncesi veya Sonrası Kahverengi Akıntı: Normalde 1-2 gün sürer ve sonra adet kanaması başlar. 2. İmplantasyon Kanaması: Gebeliğin başında, bebeğin rahme yerleşmesi sırasında oluşan kahverengi akıntı, yaklaşık 5-6 gün kadar sürebilir. 3. Diğer Nedenler: Pelvik enfeksiyon, miyom, polip gibi durumlarda lekelenme daha uzun sürebilir ve tedavi edilmesi gerekebilir. Şüpheli durumlarda bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Cinsel ilişki sonrası adet gecikmesi normal olabilir. Adet gecikmesinin en sık nedenlerinden biri hamileliktir.

Hamilelikte adetin birden kesilmesi, genellikle hormonal değişiklikler nedeniyle olur. Bunun yanı sıra, stres, ani kilo değişiklikleri, yoğun egzersiz gibi faktörler de adetin kesilmesine yol açabilir. Eğer adet kesilmesi yaşanıyorsa, kesin tanı ve uygun tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

Evet, bazı ilaçlar adetin gecikmesine neden olabilir. Adet geciktirici ilaçlar, genellikle progesteron hormonu içeren ve tablet formunda alınan ilaçlardır. Bu tür ilaçların kullanımı, doktor kontrolünde ve kısa süreli olmalıdır.

Adetin bittiğini anlamak için şu belirtiler gözlemlenebilir: 1. Kanamanın Kesilmesi ve Kuruluk: Adet kanamasının tamamen durması ve vajinal bölgede kuruluk hissi. 2. Kahverengi Akıntı: Kanamanın son günlerinde veya bitiminden sonra görülen kahverengi akıntı, rahimdeki son kanın atıldığını gösterir. 3. Adet Belirtilerinin Azalması: Adet dönemi öncesinde görülen göğüslerde hassasiyet, karın krampları gibi belirtilerin azalması veya kaybolması. Her kadının vücudu farklıdır ve adet döngüsü kişiden kişiye değişebilir.

Sezaryen sonrası ilk adet, genellikle doğumdan 6-8 hafta sonra başlar. İlk adet döneminde görülebilecek değişiklikler şunlardır: - Ağrılı adet: Bazı kadınlar, adet dönemlerinde daha fazla ağrı hissedebilir. - Düzensiz kanamalar: Adet döngüsü birkaç ay boyunca düzensiz olabilir. - Kanama miktarındaki değişiklikler: Adet kanamalarının miktarı artabilir veya azalabilir. Emziren annelerde adet döngüsünün başlaması, emzirmenin sona ermesinden sonra 6 ay ile 1 yıl arasında sürebilir. Herhangi bir olağan dışı durum (aşırı kanama, şiddetli ağrı) yaşandığında bir uzmana başvurmak önemlidir.

Yorgunluk, adetin gecikmesine neden olabilir. Stres ve üzüntü gibi duygusal ve fiziksel baskılar, vücuttaki hormon dengesini etkileyerek regl döngüsünü bozabilir ve adetin gecikmesine yol açabilir. Ancak, her kadında bu durum farklı şekillerde ortaya çıkabilir ve bazı kadınlar stresli dönemlerde bile düzenli bir regl döngüsüne sahip olabilirler. Eğer adet gecikmesi devam ederse, bir kadın hastalıkları uzmanına başvurulması önerilir.