• Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kölle, Antalya yöresine özgü, birçok bakliyatın bir araya gelmesiyle yapılan bir yemektir 123.
    Malzemeleri:
    • buğday 124;
    • kuru fasulye 124;
    • kuru nohut 124;
    • kuru bakla 14;
    • kuru mısır 1;
    • kırmızıbiber 1;
    • karabiber 1;
    • tuz 1.
    Hazırlanışı:
    1. Tüm malzemeler suda kaynatılır 24.
    2. Piştikten sonra üzerine limon suyu, nar ekşisi, zeytinyağı, fındık, fıstık gibi malzemeler eklenir 24.
    Çeşitleri:
    • Diş köllesi: Çocukların ilk dişi çıktığında yapılan kutlama yemeği 3.
    • Düğün köllesi: Düğün günlerinde hazırlanan ve misafirlere ikram edilen yemek 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Azatlı köle ne demek?

    Azatlı köle, bir bedel karşılığında ya da bedelsiz olarak, sahibi tarafından özgür bırakılmış olan köledir. Özgür bırakma işi, genellikle tanıklar önünde, yazılı ya da yazısız bir akt (karar) ile gerçekleştirilirdi.

    Kölle hangi yöreye ait?

    Kölle, Antalya yöresine ait bir yemektir. Bu yemek, genellikle kış aylarında ve özel günlerde yapılır.

    Osmanlı'da kölelere neden kul denir?

    Osmanlı'da kölelere "kul" denilmesinin nedeni, bu kişilerin padişaha ve devlete bağlı hizmetkârlar olarak görülmeleridir. Ayrıca, Yeniçeri askerleri ve diğer devlet görevlileri de "kapı kulu" olarak anılırdı.

    Köle ve cariye arasındaki fark nedir?

    Köle ve cariye arasındaki farklar şunlardır: 1. Statü: Cariye, kadın köle anlamına gelir. 2. Hukuki Durum: Cariyeler, ev işleri ve efendilerinin izniyle hür veya köle erkeklerle evlenme gibi konularda daha sınırlı bir hukuki statüye sahipti. 3. Nikâh: Efendiler, cariyeleriyle nikâh akdi olmaksızın cinsel ilişkiye girebilirlerdi, ancak cariye hamile kalırsa "ümm-ü veled" statüsüne geçer ve otomatik olarak hür kadınlığa terfi ederdi. 4. Alım-Satım: Hem köleler hem de cariyeler alınıp satılabilirdi, ancak savaşta esir alınmayan bir insanı satmak ve satın almak caiz değildi.

    Mükâteb köle ne demek?

    Mükâteb köle, bir bedel karşılığında azat edilmek üzere efendisiyle anlaşma yapmış olan köledir. Fıkıh terimi olarak köle veya cariyenin bir bedel karşılığında hürriyetini elde edebilmesi için efendisiyle anlaşmasını ifade eder. Mükâteb köle, akit yaptığında, bedelin tamamını ödeyinceye kadar tam hürriyete kavuşmaz, ancak tam anlamıyla da köle sayılmaz; hürriyete adım atmış kabul edilir. Mükâtebe sözleşmesi yapan köle, efendisinin mülkiyetinden çıkmamakla birlikte, kendi adına çalışma, hukuki tasarruflarda bulunma, mallarının sahibi olma ve kazanç elde edebilmek için yolculuğa çıkma hak ve yetkilerini elde eder.

    Kölenin günlük hayatı nasıldı?

    Kölenin günlük hayatı, yaşadığı döneme ve bölgeye göre değişiklik göstermekle birlikte, genel olarak zorlu ve kısıtlayıcı koşullar altında geçerdi. Antik Roma'da köleler için: - Çalışma koşulları ağırdı; köleler madenlerde, tarlalarda, evlerde ve atölyelerde çalıştırılırdı. - Yasal hakları yoktu; mülk sahibi olamaz, sözleşme yapamaz ve evlenemezlerdi. - Kötü muamele görürlerdi; sahipleri tarafından dövülebilir, istismar edilebilir ve hatta öldürülebilirlerdi. - Eğitim alabilirlerdi ve bazı köleler oldukça özerk olup, diğer kölelerden sorumlu olabilirlerdi. İslamiyet öncesi Arap Yarımadası'nda köleler için: - Kaynakları genellikle savaş esirleri, kaçırılan insanlar ve kölelerden doğmuş çocuklardı. - Yaşam şartları son derece elverişsizdi ve bu durum zaman zaman büyük sosyal patlamalara neden olurdu. - Özgürlüklerine kavuşma yolları arasında, efendileri tarafından azat edilmek, kendilerini satın alabilmek veya efendileriyle evlenmek vardı.

    Esaret ve kölelik aynı şey mi?

    Esaret ve kölelik aynı anlama gelen kavramlardır. Esaret, bireyin başka bir kişi, kurum veya sistemin sahip olduğu bir mülkiyet olması durumudur. Kölelik ise bir insanın başka birinin malı ve mülkü olması anlamına gelir. Ancak kölelik daha kalıcı ve sahiplenici bir durumu ifade ederken, esaret daha geçici ve savaş veya suç sonucu ortaya çıkar.