• Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Tutum, bir kişinin kararlarında, hükümlerinde, davranışlarında, proje ve planlarında ortaya çıkan, kişisel etkenlerden bağımsız olma durumudur 3.
    Tarafsızlık ise, genel anlamıyla taraf tutmama, yansız kalma, belirli bir zaman ve mekânda belirlenmiş tutum ve düşünceler arasında tercih yapmama halidir 14.
    Tarafsızlık, aynı zamanda şu anlamlara da gelebilir:
    • Davranışsal tarafsızlık: Bir olaya katılmak istememek ya da bilinçli biçimde katılmamak 1.
    • Felsefi tarafsızlık: Yeryüzündeki her şey birbiriyle ilişkili olduğundan ve insanın yaşama karşı sorumluluğu bulunduğundan, tarafsız kalmanın da bir seçim ya da karar olması 1.
    • Sosyolojik tarafsızlık: Çoğunluğun fikrine, davranışına, etkinliğine rıza göstermek, aykırı olmamak, normların içinde kalacak tarzda düşünmek ve davranmak 1.
    • Bilimsel tarafsızlık: Bilimsel araştırma yöntemi açısından bakıldığında, deney ve gözlem kanıtlama gibi çalışmaların tarafsız bir bakış açısı gerektirmesi 1.
    • Hukuki tarafsızlık: Sözleşmenin kurulmasında hakem görevi gören kişi ve kurumların, ve asıl olarak da yargı erkinin tarafsızlığını ifade etmesi 1.
    • Siyasi tarafsızlık: Parlamento çatısı altında alınan karar ve yürütülen işlemlerin, meclis başkanlığı tarafından tarafsız biçimde sevk ve yönetimi 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Adil ve tarafsız olmak arasındaki fark nedir?

    Adalet ve tarafsızlık kavramları genellikle karıştırılır, ancak aralarında önemli farklar vardır: Adalet, hukuk kurallarına uygun davranmak ve eşitlik ilkesini uygulamak anlamına gelir. Tarafsızlık, herhangi bir önyargı veya ön yargı göstermeden, tüm taraflara eşit davranmak demektir. Dolayısıyla, adalet eşitlik ilkesini içerirken, tarafsızlık daha çok kişisel önyargılardan bağımsız olmayı ifade eder.

    Tutumlar neden davranışa yansımaz?

    Tutumların her zaman davranışa yansımamasının bazı nedenleri: Tutumun gücü: Güçlü tutumlar davranışa daha çok yansır, ancak genel bir tutumdan çok spesifik bir tutum göz önünde bulundurulmalıdır. Zaman faktörü: Tutum ölçümü ile davranış gözlemi arasındaki süre ne kadar uzun olursa, tutuma uygun davranışı gözlemleme olasılığı o kadar azalır. Tutumun ulaşılabilirliği: Sık kullanılan tutumlar, bilinç alanında hazır bulunduğu için davranışa daha çok yansır. Sosyal normlar ve algılanan davranışsal kontrol: Kişinin çevresindeki insanların o davranışa nasıl bakacağı ve kişinin bu beklentilere ne ölçüde uyacağı niyeti etkiler. Planlanmamış davranışlar: Bazı davranışlar planlanmamış ve düşünülmeden yapılan davranışlardır, bu davranışlar bir tutuma dayanmaz.

    Hakimin tarafsızlığını etkileyen faktörler nelerdir?

    Hakimin tarafsızlığını etkileyen faktörler şunlardır: Sübjektif (öznel) tarafsızlık: Hakimin bireysel olarak mevcut davada tarafsız olmaması. Objektif (nesnel) tarafsızlık: Mahkemenin kurum olarak taraflara eşit mesafede bulunmaması ve tarafsız bir görünüm vermemesi. Dış ve iç etkiler: Hakimin, dava ile ilgili görüş beyan etmesi, taraflardan birine karşı önyargılı olması, menfaatlerini gözetecek şekilde davranması. Kişisel ilişkiler: Hakimin, davanın taraflarından biriyle evli, nişanlı veya akrabalık ilişkisi içinde olması. Hakimin tarafsızlığını sağlamak amacıyla, hakimin reddi ve yasaklılığı, hakimlerin sorumluluğu ve tarafların aleni surette yargılanma hakkı düzenlenmiştir.

    Farklı tutum ve davranışlar neden olur?

    Farklı tutum ve davranışların nedenleri arasında şunlar yer alır: Kişisel deneyim: Bir nesne, kişi veya olayla ilgili kişisel deneyimler. Sosyal öğrenme: Sosyal etkileşimler ve gözlemler yoluyla öğrenme. Kültürel etkiler: Kültürel normlar ve değerler. Eğitim: Eğitimsel deneyimler ve bilgiler. Medya ve reklam: Medyada yer alan temsiller ve reklamlar. Kişisel değerler: Kişisel inançlar ve değerler. Ödül ve ceza: Ödüllerin ve cezaların varlığı. Grup üyeliği: Referans grupların tutumları. Ayrıca, bilişsel çelişki ve kendini algılama gibi psikolojik süreçler de tutum ve davranış farklılıklarına yol açabilir.

    Tutumun iletişim sürecindeki rolü nedir?

    Tutum, iletişim sürecinde önemli bir rol oynar ve çeşitli şekillerde etkileyebilir: İkna ve tutum değişimi: İletişim, tutumları değiştirmek için kullanılabilir; bu, pazarlama, reklam ve propaganda gibi alanlarda sıkça görülür. İletişimin başarısı: Güçlü tutumlara sahip bireyler, ikna konusunda daha dirençlidir. Etkili iletişim: Tutumlar, iletişimdeki jest ve mimik gibi sözsüz davranışları etkileyebilir; bu da iletişimi olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilir. Sosyal etkileşim: Tutumlar, bireyler arasındaki sosyal etkileşimleri ve ilişkileri şekillendirir. Genel olarak, tutumlar iletişim sürecinde hem mesajın algılanmasını hem de karşı tarafın mesaja tepkisini etkiler.

    Tutum ve davranış arasındaki ilişki nedir?

    Tutum ve davranış arasındaki ilişki, sosyal psikologlar için önemli bir araştırma konusudur. Tutumlar, davranışı tahmin etmeye yardımcı olur. Tutumun gücü, davranışa etkisini belirler. Tutumun zihinde ulaşılabilir olması da önemlidir. Tutum ve davranış arasındaki süre de ilişkiyi etkiler. Bu ilişkiyi inceleyen klasik bir araştırma, 1930'larda Fransız sosyolog La Piere tarafından yapılmıştır. Tutum ve davranış ilişkisini etkileyen diğer faktörler arasında çevresel etkenler, alışkanlıklar, sonuç hakkındaki beklentiler ve kişilik yer alır.

    Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir nedenin bulunması nedir?

    Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir nedenin bulunması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 36. maddesinde şu durumlar olarak belirtilmiştir: Hâkimin, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması. Hâkimin, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olması. Hâkimin, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması; uyuşmazlıkta arabuluculuk veya uzlaştırmacılık yapmış bulunması. Davanın, hâkimin dördüncü derece dâhil yansoy hısımlarına ait olması. Hâkim ile davanın, iki taraftan birisi arasında davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması. Ayrıca, hâkimin bireysel, ahlaki, felsefi ve ideolojik yönelimlerinin ve çevresel etmenlerin karar verme sürecinde etkide bulunduğuna dair makul ve ciddi bir şüphe de tarafsızlığı şüpheye düşürebilir. Hâkimin tarafsızlığından şüphe duyulduğunda, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir.