• Buradasın

    Yargıtay 10 hukuk dairesi hizmet tespit davası kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflarca getirilmiş delillerle yetinilmeyerek re'sen araştırma yapılması gereklidir.

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Bu ifade, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin hizmet tespit davalarına ilişkin bir kararına atıfta bulunmaktadır 15.
    İlgili kararın tam metni şu şekildedir:
    "Dava, 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. hükümleri uyarınca açılmış hizmet tespit davasıdır 5. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir 5. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur 5. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır 5."
    Bu tür davalar, tarafların dava konusu üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalar arasında yer aldığından, hakim, tarafların ileri sürmedikleri vakıaları da kendiliğinden araştırabilir ve kararını bu vakıalara dayandırabilir 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

      Yanıtı değerlendir

      5 kaynak

      1. hukukihaber.net
        1
      2. barandogan.av.tr
        2
      3. mevzuat.kararara.com
        3
      4. buken.av.tr
        4
      5. 5

    Konuyla ilgili materyaller

    Yargıtay 10 Hukuk Dairesi hangi davalara bakar?

    Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, iş ve sosyal güvenlik hukuku alanında uzmanlaşmış olup, aşağıdaki davalara bakar: İş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile ilgili davalar. İsteğe bağlı ve topluluk sigortaları. Primlerin ve 6183 sayılı Yasa uyarınca takip ve tahsiline ilişkin davalar. Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 10, 26, 39 ve 41. maddelerinden doğan rücu davaları. Sigortalıların veya hak sahiplerinin Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79. maddesi uyarınca açmış oldukları hizmet tespiti ile aidiyet davaları. Taşeron-işveren ilişkisinden doğan davalar. Sürekli iş göremezlik ve malullük oranlarının saptanmasına ilişkin davalar. Kurum alacaklarının tahsilinden doğan davalar. İş mahkemeleriyle genel mahkemeler arasında beliren görev ve yetki uyuşmazlıklarına dair davalar. Sosyal Sigortalar Kanunu'nun ek, geçici, ek ve geçici maddelerinin uygulanmasından doğan davalar. Ayrıca, 2925 sayılı “Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu”, 2829 sayılı “Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun”, 3201 sayılı “Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun” ve 1479 sayılı Bağ-Kur Yasası hükümlerinden doğan davalara da bakar.
    5 kaynak

    İstinafta kamu düzenine aykırılık HMK madde 359/1-a-4 nedir?

    HMK madde 359/1-a-4'te yer alan "kamu düzenine aykırılık" ifadesi, istinaf mahkemesinin karar verirken kendiliğinden dikkate alması gereken bir durumdur. Bu, istinaf incelemesinin sınırlı olduğu ve sadece istinafa konu edilen sebeplerle yapıldığı anlamına gelir; ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde, bu durum resen dikkate alınır ve karar bu doğrultuda verilir.
    5 kaynak

    Yargıtay hizmet tespit davalarında hangi ilkeyi uygular?

    Yargıtay, hizmet tespit davalarında re’sen araştırma ilkesini uygular. Bu ilke, sigortalılığın tespitinin kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle mahkemenin, tarafların beyanlarıyla bağlı olmaksızın çalışmanın fiili olarak gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırmakla yükümlü olduğu anlamına gelir. Ayrıca, hizmet tespit davalarında kendiliğinden araştırma ilkesi de geçerlidir; bu, hakimin, tarafların ileri sürmedikleri vakıaları da kendiliğinden araştırıp kararını bu vakıalara dayandırabileceği anlamına gelir.
    5 kaynak

    Yargıtay hakimi hukuku re'sen uygulayabilir mi?

    Evet, Yargıtay hakimi de dahil olmak üzere tüm hakimler, Türk hukukunu resen uygulamakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 33. maddesinde belirtilmiştir.
    5 kaynak