• Buradasın

    Merkezi yönetimin bazı yetkilerini taşradaki memurlarına devretmesi sonucu nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Merkezi yönetimin bazı yetkilerini taşradaki memurlarına devretmesi, "yetki genişliği" olarak adlandırılır 12.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Merkezci ve merkeziyetçi yönetim nedir?

    Merkezci ve merkeziyetçi yönetim kavramları, kamu hizmetlerinin yürütülmesinde karar alma ve yetki dağılımına göre farklı anlamlar taşır. Merkezci yönetim, genel nitelikteki kamu hizmetlerine ilişkin politika, karar ve yürütme fonksiyonlarının merkezi hükümetin emir ve komutası altındaki organlar tarafından yerine getirilmesi anlamına gelir. Merkeziyetçi yönetim ise, daha dar bir anlamı ifade eder ve kamu otoritesinin merkezileştirilmesini gerektirir.

    Merkezi ve merkezi olmayan süreç yönetimi nedir?

    Merkezi ve merkezi olmayan süreç yönetimi kavramları, organizasyonlardaki iş süreçlerinin nasıl yönetildiğini ifade eder. 1. Merkezi Süreç Yönetimi: Bu yaklaşımda, süreçlerin tanımlanması, analizi, modellenmesi ve iyileştirilmesi gibi sorumluluklar merkezi bir grup tarafından yürütülür. 2. Merkezi Olmayan Süreç Yönetimi: Bu yaklaşımda ise süreçler, süreçleri gerçekleştiren bireyler tarafından modellenir ve iyileştirilir.

    Merkezi yönetimin yerel yönetimleri denetlemesi ne anlama gelir?

    Merkezi yönetimin yerel yönetimleri denetlemesi, idari vesayet olarak adlandırılır. İdari vesayetin amaçları: - İdarenin bütünlüğünü sağlamak. - Yerel yönetimlerin yasa dışı uygulamalarını engellemek. - Yerel halkın çıkarlarını korumak. Bu denetim, yerel yönetimlerin aldığı kararları onaylama, geri çevirme veya değiştirerek onaylama şeklinde olabilir.

    Yetki genişliği ilkesi hangi yönetimlerde uygulanır?

    Yetki genişliği ilkesi, merkezden yönetim sistemlerinde uygulanır. Bu ilke, yalnızca il idaresinde valiye tanınmış karar alma ve uygulama yetkisidir.

    Yerininde yönetim ilkesinin temel ilkeleri nelerdir?

    Yerinde yönetim ilkesinin temel ilkeleri şunlardır: 1. Adillik: Tüm hak sahiplerine eşit davranılması, azınlık hissedarlar ve yabancı ortaklar da dahil olmak üzere hissedar haklarının korunması. 2. Şeffaflık: Şirketin kamuoyu ile doğru, açık ve karşılaştırılabilir bilgi paylaşımı. 3. Hesap Verebilirlik: Yönetim kurulunun tepe yönetim performansını bağımsız bir şekilde izlemesi ve tepe yöneticilerin hissedarlara karşı hesap verebilirliğinin temin edilmesi. 4. Sorumluluk: Şirketlerin, hissedarları için değer yaratırken toplumsal değerleri yansıtan kanun ve düzenlemelere uyum gösterecek şekilde faaliyet göstermesi.

    Merkezi yönetim ve yerel yönetim nedir?

    Merkezi yönetim ve yerel yönetim, bir devletin yönetim yapısının iki temel bileşenidir. Merkezi yönetim, ülke genelinde uygulanan politikaları ve yasaları belirleyen, uygulayan ve denetleyen yönetim organıdır. Yerel yönetim ise, belirli bir coğrafi alan içinde yaşayan insanların ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla kurulan, yerel otoriteler tarafından yürütülen yönetim biçimidir.

    Merkezden yönetimin sakıncaları nelerdir?

    Merkezden yönetimin sakıncaları şunlardır: 1. Bürokrasi ve kırtasiyecilik: Merkezden yönetim, karar alma ve uygulama süreçlerini uzatarak bürokrasiyi artırır. 2. Yerel ihtiyaçlara uygun olmama: Hizmetlerin yerel halkın taleplerine göre şekillenmemesi, ihtiyaçların karşılanamamasına yol açar. 3. Yetki kısıtlılığı: Taşrada görev yapan memurlara yeterli inisiyatif tanınmaz, bu da motivasyonu düşürür. 4. Aşırı merkezileşme: Merkezi yönetimin günlük işlerin içine girmesi, hizmetle yükümlü olmasına neden olur. 5. Demokratik olmama: Merkezden yönetim, halkın kamu hizmetlerine katılımını azaltarak demokratik ilkelere ters düşer.