• Buradasın

    Kefil itirazın iptali davası açabilir mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kefil, itirazın iptali davası açamaz. İtirazın iptali davası, borçlunun ödeme emrine karşı yaptığı itiraz nedeniyle duran ilamsız icra takibinin, mahkeme kararıyla devam ettirilmesini sağlamak amacıyla alacaklı tarafından açılır 34.
    Kefil, ödediği borcu borçludan talep etmek için rücu hakkı kapsamında dava açabilir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kefilin itirazına karşı ne yapılır?

    Kefilin itirazına karşı ne yapılması gerektiği, kefilin hangi tür bir kefalet sözleşmesi yaptığına ve itirazın içeriğine bağlı olarak değişir. Genel olarak yapılabilecekler: İhtarname göndermek: Kefil, borçluya bir ihtarname göndererek ödediği borcu talep edebilir. Dava açmak: Borçlu, kefilin talebini yerine getirmezse, kefil borçluya karşı rücu davası açabilir. İtiraz etmek: Kefil, ödeme emrine karşı borcun geçerliliğine, tutarına veya senet üzerindeki imzasına itiraz edebilir. Müteselsil kefalet durumunda: Alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Kira sözleşmesinde kefil durumunda: Kefil, kiralayandan teminat (kira depozitosu gibi) talep etme hakkına sahiptir. Kefilin haklarını doğru bir şekilde kullanması için bir avukata danışması önerilir.

    Aynı alacak için hem borçlu hem kefillere icra takibi yapılabilir mi?

    Evet, aynı alacak için hem borçlu hem de kefillere icra takibi yapılabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 586. maddesine göre, müteselsil kefil alacaklıya karşı, asıl borçluyla aynı derecede sorumludur ve alacaklı, borcun ödenmemesi durumunda borçluya ihtarın sonuçsuz kalması veya borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması hallerinde, borçlu için takip yapmadan kefile başvurabilir. Ayrıca, kefil ve asıl borçlu aynı kişi olduğunda, alacaklı için kefaletten doğan özel yararlar saklı kalır. Ancak, adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça kefili takip edemez.

    İcra takibine itiraz edince ne olur?

    İcra takibine itiraz edilmesi durumunda aşağıdaki süreçler gerçekleşir: İcra takibi durur. Alacaklı iki yoldan birini seçer. Borçlu kendini savunur. Süreç yargıya taşınır. İcra takibine itiraz süreci karmaşık olabileceğinden, bir avukattan hukuki destek almak faydalı olabilir.

    İcra takibinde yetkili mahkeme ile itirazın iptali davası aynı mı?

    İcra takibinde yetkili mahkeme ile itirazın iptali davasının aynı olup olmadığı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Evet, aynı olabilir. Borçlu, icra takibinde yetki itirazında bulunmamışsa, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir. Bu durumda, itirazın iptali davası ve icra takibi aynı mahkemede görülebilir. Hayır, aynı olmayabilir. Yetki hususu uygulamada tartışmalı olmakla birlikte, bazı kaynaklara göre yetki kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkeme yetkiyi resen inceleyemez; bu nedenle itirazın iptali davası ve icra takibi farklı mahkemelerde görülebilir. İtirazın iptali davasında görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi, takibe konu alacağın kaynağına ve hukuki niteliğine bağlıdır. En doğru bilgi için bir avukata danışılması önerilir.

    Kefillik itirazında zamanaşımı ne zaman başlar?

    Kefillik itirazında zamanaşımı, kefalet sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren 10 yıl sonra başlar.

    Kefilli icra takibi nasıl yapılır?

    Kefilli icra takibi, alacaklının borçlusundan olan alacağını kefil aracılığıyla tahsil etmek için başlattığı hukuki bir süreçtir. Bu süreç şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. İcra Dairesine Başvuru: Alacaklı, kefilli icra takibi başlatmak için ilgili icra dairesine başvurur. 2. Ödeme Emri Gönderilmesi: İcra dairesi, borçluya ödeme emri gönderir. 3. Borçlunun İtirazı: Borçlu, ödeme emrine itiraz edebilir. 4. İcra Takibinin Kesinleşmesi: Borçlu itiraz etmezse veya itirazı reddedilirse icra takibi kesinleşir. Hukuki danışmanlık almak, icra takibi sürecinin daha etkili ve sorunsuz bir şekilde ilerlemesi için önemlidir.

    Borçlu ve kefil aynı dosyada takip edilebilir mi?

    Borçlu ve kefil aynı dosyada takip edilebilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 585. maddesi, alacaklı borçluya başvurmadıkça kefile başvuramayacağını belirtmektedir. Ancak, bu kuralın istisnaları vardır: Borçlu aleyhine icra takibi başlatılmış ve takip sonucunda kesin aciz belgesi alınmışsa. Borçlunun iflasına karar verilmişse. Borçluya konkordato mehili verilmişse. Bu durumlarda alacaklı, borçluya gitmeden doğrudan kefile karşı icra takibi başlatabilir.