• Buradasın

    Kefil itirazın iptali davası açabilir mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kefil, itirazın iptali davası açabilir. Bu dava, borçlunun ödeme emrine karşı yaptığı itirazın geçersiz kılınması ve takibin devam etmesi için açılır 14.
    Kefilin itirazın iptali davası açabilmesi için gerekli şartlar şunlardır:
    1. Geçerli bir ilamsız icra takibi: Takip talebine itiraz edilen bir icra takibi olmalıdır 14.
    2. Borçlunun itirazı: Borçlu, takibe itiraz etmiş ve bu itirazla takibi durdurmuş olmalıdır 14.
    3. Bir yıllık süre: Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde dava açmalıdır 14.
    Dava sonucunda mahkeme, kefilin itirazının haksız olduğuna karar verirse, kefil aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilebilir 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    İcra takibinde yetkili mahkeme ile itirazın iptali davası aynı mı?

    İcra takibinde yetkili mahkeme ve itirazın iptali davasında yetkili mahkeme kavramları aynıdır. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme, icra takibinin yapıldığı yerdeki mahkemedir.

    Kefilli icra takibi nasıl yapılır?

    Kefilli icra takibi, alacaklının borçlusundan olan alacağını kefil aracılığıyla tahsil etmek için başlattığı hukuki bir süreçtir. Bu süreç şu adımlarla gerçekleştirilir: 1. İcra Dairesine Başvuru: Alacaklı, kefilli icra takibi başlatmak için ilgili icra dairesine başvurur. 2. Ödeme Emri Gönderilmesi: İcra dairesi, borçluya ödeme emri gönderir. 3. Borçlunun İtirazı: Borçlu, ödeme emrine itiraz edebilir. 4. İcra Takibinin Kesinleşmesi: Borçlu itiraz etmezse veya itirazı reddedilirse icra takibi kesinleşir. Hukuki danışmanlık almak, icra takibi sürecinin daha etkili ve sorunsuz bir şekilde ilerlemesi için önemlidir.

    Borçlu ve kefil aynı dosyada takip edilebilir mi?

    Evet, borçlu ve kefil aynı dosyada takip edilebilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 586. maddesi uyarınca, müteselsil kefil hakkında doğrudan icra takibi yapılması mümkündür.

    Kefillik itirazında zamanaşımı ne zaman başlar?

    Kefillik itirazında zamanaşımı, kefalet sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren 10 yıl sonra başlar.

    Kefilin itirazına karşı ne yapılır?

    Kefilin itirazına karşı yapılabilecekler şunlardır: 1. Hukuki Destek Almak: Kefilin itirazını değerlendirmek ve süreci doğru yönetmek için bir avukattan destek almak önemlidir. 2. İcra Takibine Devam Etmek: Kefil, ödeme emrine karşı borcun geçersiz olduğunu iddia etse bile, icra müdürlüğüne itirazda bulunabilir. 3. Sözleşmeyi İncelemek: Kefalet sözleşmesinin geçerliliği ve kefilin sorumluluk sınırları, sözleşmede belirtilen şartlar çerçevesinde değerlendirilmelidir. 4. Borç Yapılandırması Teklif Etmek: Alacaklı ile iletişime geçerek borcu yapılandırma talebinde bulunmak, ödeme sürecini kolaylaştırmak için bir seçenek olabilir.

    İcra takibine itiraz edince ne olur?

    İcra takibine itiraz edince şu sonuçlar ortaya çıkar: 1. İcra Takibi Durur: İtiraz, icra takibini durdurur ve borcun hukuki açıdan incelenmesi için bir olanak tanır. 2. Alacaklı Dava Açabilir: Alacaklı, itirazın kaldırılması için mahkemeye başvurarak itirazın haksız olduğunu ispatlamaya çalışır. 3. Haciz İşlemleri Gecikir: İtiraz nedeniyle mal varlıklarına haciz konulması ve icra satışı gibi işlemler ertelenir. 4. Kredi Notu Düşer: İcra takibi sebebiyle kredi notu düşebilir ve gelecekte kredi almakta zorlanabilirsiniz. İtiraz süresi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gündür ve bu süre içinde itiraz edilmezse takip kesinleşir.

    Aynı alacak için hem borçlu hem kefillere icra takibi yapılabilir mi?

    Evet, aynı alacak için hem borçlu hem de kefillere icra takibi yapılabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 586. maddesine göre, müteselsil kefil alacaklıya karşı, asıl borçluyla aynı derecede sorumludur ve alacaklı, borcun ödenmemesi durumunda borçluya ihtarın sonuçsuz kalması veya borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması hallerinde, borçlu için takip yapmadan kefile başvurabilir. Ayrıca, kefil ve asıl borçlu aynı kişi olduğunda, alacaklı için kefaletten doğan özel yararlar saklı kalır. Ancak, adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça kefili takip edemez.