• Buradasın

    Kefilli icra takibi nasıl yapılır?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kefilli icra takibi, alacaklının borçlusundan olan alacağını kefil aracılığıyla tahsil etmek için başlattığı hukuki bir süreçtir 1. Bu süreç şu adımlarla gerçekleştirilir:
    1. İcra Dairesine Başvuru: Alacaklı, kefilli icra takibi başlatmak için ilgili icra dairesine başvurur 23. Başvuruda, alacağın miktarını ve dayandığı belgeleri içeren bir takip talebi sunulur 35.
    2. Ödeme Emri Gönderilmesi: İcra dairesi, borçluya ödeme emri gönderir 14. Bu emirde, borcun ödenmesi veya itiraz edilmesi için 7 günlük süre verilir 45.
    3. Borçlunun İtirazı: Borçlu, ödeme emrine itiraz edebilir 14. İtiraz, icra müdürlüğüne yazılı olarak yapılmalıdır 15.
    4. İcra Takibinin Kesinleşmesi: Borçlu itiraz etmezse veya itirazı reddedilirse icra takibi kesinleşir 14. Bu aşamada, borçlunun mal varlığına haciz konulabilir 14.
    Hukuki danışmanlık almak, icra takibi sürecinin daha etkili ve sorunsuz bir şekilde ilerlemesi için önemlidir 23.

    Konuyla ilgili materyaller

    Kefil olunan miktar asıl borçtan fazla olabilir mi?

    Kefil olunan miktarın asıl borçtan fazla olması mümkün değildir. Türk Borçlar Kanunu'nun 589. maddesine göre, kefil sözleşmede belirtilen azami miktarla sınırlı olarak sorumludur.

    Adi kefil ne demek?

    Adi kefil, kefaletin asıl şeklini ifade eder. Adi kefaletin bazı özellikleri: Borç miktarının sözleşmede yer alması zorunluluğu. İstisnalar. Kefilin öne sürebileceği def’iler. Kefalet türleri, TBK’nın 585-588 maddeleri arasında düzenlenmiştir.

    Borçlunun mal varlığı yoksa icra nasıl yapılır?

    Borçlunun mal varlığı yoksa icra şu şekilde yapılır: Maaş Haczi: Borçlunun ev, arsa, araba gibi mal varlığı yoksa, maaşına haciz uygulanır. Alternatif Tahsilat Yöntemleri: Alacaklı, borçluyla iletişime geçerek ödeme planları oluşturabilir veya borç yapılandırma seçenekleri sunabilir. Tasarrufun İptali Davası: Borçlunun mal kaçırması durumunda, alacaklı tasarrufun iptali davası açarak borçlunun gizlediği malların geri alınmasını sağlayabilir. İcra işlemleri için bir icra ve iflas hukuku avukatından destek alınması önerilir.

    Kefil olunca para nereye ödenir?

    Kefil olunduğunda, ödenmesi gereken para doğrudan kefil olan kişiye geçer. Eğer kefil olan kişi de borcu ödemezse, yasal süreçler başlatılır ve kefil hakkında icra takibi ve haciz işlemleri uygulanabilir.

    Borçlu ve kefil aynı dosyada takip edilebilir mi?

    Borçlu ve kefil aynı dosyada takip edilebilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 585. maddesi, alacaklı borçluya başvurmadıkça kefile başvuramayacağını belirtmektedir. Ancak, bu kuralın istisnaları vardır: Borçlu aleyhine icra takibi başlatılmış ve takip sonucunda kesin aciz belgesi alınmışsa. Borçlunun iflasına karar verilmişse. Borçluya konkordato mehili verilmişse. Bu durumlarda alacaklı, borçluya gitmeden doğrudan kefile karşı icra takibi başlatabilir.

    Kefil ile kefalet sözleşmesi arasındaki fark nedir?

    Kefil ve kefalet sözleşmesi arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Sorumluluk Türü: Kefalet sözleşmesinde kefil, borçlunun borcunu ödememesi halinde bundan şahsen sorumlu olmayı taahhüt eder. 2. Sözleşmenin Tarafları: Kefalet sözleşmesinde üç taraf bulunur: borçlu, alacaklı ve kefil. 3. Sözleşmenin Niteliği: Kefalet sözleşmesi, bağımsız bir sözleşmedir ve asıl sözleşmeden ayrı olarak kurulabilir. Üçüncü kişinin fiilini üstlenme sözleşmesi ise, borçlunun alacaklıya karşı üçüncü bir kişinin belirli bir edimi ifa edeceğini taahhüt etmesi durumudur.

    Aynı alacak için hem borçlu hem kefillere icra takibi yapılabilir mi?

    Evet, aynı alacak için hem borçlu hem de kefillere icra takibi yapılabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 586. maddesine göre, müteselsil kefil alacaklıya karşı, asıl borçluyla aynı derecede sorumludur ve alacaklı, borcun ödenmemesi durumunda borçluya ihtarın sonuçsuz kalması veya borçlunun açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması hallerinde, borçlu için takip yapmadan kefile başvurabilir. Ayrıca, kefil ve asıl borçlu aynı kişi olduğunda, alacaklı için kefaletten doğan özel yararlar saklı kalır. Ancak, adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça kefili takip edemez.