• Buradasın

    Borcun şahsiliği ilkesi nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Borcun şahsiliği ilkesi, herkesin kendi borçlarından sorumlu olması anlamına gelir 35. Bu ilkeye göre, bir kişinin borcu yalnızca kendisini ilgilendirir ve ailesini veya yakınlarını etkilemez 35.
    Hiç kimse, borçlunun borcu nedeniyle akrabalarından ödeme talep edemez 25. Ancak, borçlunun ailesinden olan alacakları varsa, bu alacaklar borçlunun alacaklısına ödenir 2.
    Bu ilkenin istisnası, borçlunun ailesinden veya üçüncü kişilerden olan alacaklarına haciz uygulanabilmesidir 15.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Borçlar hukuku nedir?

    Borçlar hukuku, bireyler ve kuruluşlar arasındaki borç ilişkilerini düzenleyen bir hukuk dalıdır. Borçlar hukukunun temel unsurları şunlardır: Alacaklı ve borçlu: Alacaklı, edimin yerine getirilmesini isteme hakkına sahipken, borçlu bu edimi yerine getirmekle yükümlüdür. Edim: Borcun konusu olan her şeydir. Borç ilişkisi: Alacaklı ve borçlu arasında, borçlunun belirli bir davranış biçiminde bulunmakla yükümlü olduğu hukuki bir bağdır. Borçlar hukuku, sözleşmeden doğan borçlar, haksız fiil sorumluluğu ve sebepsiz zenginleşme gibi konuları içerir. Borçlar hukukunun temel prensipleri arasında güven, adalet ve iyi niyet bulunur. Borçlar hukukunun ana kaynağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'dur.

    Borçlar hukukunda borçlunun sorumlulukları nelerdir?

    Borçlar hukukunda borçlunun sorumlulukları şunlardır: 1. Edim Yükümlülüğü: Borçlu, borç ilişkisinden doğan edimi ifaya yükümlüdür. 2. Tazminat Ödeme Yükümlülüğü: Hukuka aykırı davranması nedeniyle başkasına zarar veren borçlu, bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür. 3. Mal Varlığının Cebri İcraya Açık Olması: Borçlu, malvarlığının alacaklının cebri icra yoluyla paraya çevirebilmesine açık olmasını sağlar. 4. Sınırlı Sorumluluk: Borçlunun sorumluluğu, belirli durumlarda sınırlı olabilir (örneğin, kefilin sorumluluğunun kefalet sözleşmesinde belirtilen miktarla sınırlı olması).

    Borçlu kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir ne demek?

    Borçlu kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir ifadesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 100. maddesinde yer alan bir düzenlemeyi ifade eder. Bu maddeye göre: Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemişse, yaptığı kısmi ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz. Alacaklı, alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almışsa, borçlu yaptığı kısmi ödemeyi, güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup etme hakkına sahip değildir. Bu madde, borçlunun lehine gibi görünse de, aslında maddenin ruhu göz önüne alındığında alacaklıyı korumak amacıyla düzenlenmiştir.

    Borçlunun ailesi borçtan sorumlu mu?

    Borçlunun ailesi, borçtan genellikle sorumlu değildir. İstisnalar: Kefillik: Borçlu, ailesine kefil olmuşsa, bu durumda aile, kefalet kapsamındaki borçtan sorumlu olabilir. Miras: Borçlu öldükten sonra, miras kalan mallar üzerinde haciz işlemi uygulanabilir. Borçlu kişinin ailesiyle yaşadığı eve haciz gelmesi, ancak kişinin ikametgah adresinin bu ev olması ve haciz memurunun borçlu kişiyi evde bulması durumunda mümkündür.

    Borçlar hukukunda borç tanımasının sonuçları nelerdir?

    Borçlar hukukunda borç tanımasının sonuçları şunlardır: 1. Geçerli Bir Hukuki Sebep Olmasa Bile Alacak Hakkı Doğurur: TBK'ya göre, borç tanıması geçerli bir hukuki sebep içermese bile geçerlidir ve alacaklıya bir alacak hakkı yaratır. 2. Alacaklı İspat Külfeti Altında Değildir: Alacaklı, borç tanımasına dayanarak dava açarken, borcun sebebini ispat etmek zorunda değildir. 3. Yeni Bir Alacak Yaratır: Soyut borç tanıması, asıl borç ilişkisinden bağımsız yeni bir alacak yaratır ve bu alacak, borçlunun malvarlığında sebepsiz zenginleşme kalemi olarak yer alır. 4. Borçlunun Def'i Hakkı: Borçlu, borç tanımasının geçerli bir hukuki sebebi olmadığını ileri sürerek ifadan kaçınabilir.

    Borçlar hukuku genel hükümler nelerdir?

    Borçlar hukuku genel hükümleri, Türk Borçlar Kanunu'nun birinci kısmında yer alır ve genellikle bütün borç ilişkilerine uygulanabilecek nitelikteki hükümlerdir. Bu hükümler arasında şunlar bulunur: Sözleşmenin kurulması. Borç tanıması. Sözleşmelerin yorumu ve muvazaalı işlemler. Edim. Borç ilişkisinin nispi niteliği. Ayrıca, borçların ve borç ilişkilerinin sona ermesi, zamanaşımı, borç ilişkilerinde özel durumlar ve taraf değişiklikleri gibi konular da bu kısımda düzenlenir.

    Tapu hacizleri şahsi borçlardan sorumlu mudur?

    Tapu hacizleri, şahsi borçlardan doğrudan sorumlu değildir. Tapu üzerindeki haciz, genellikle borçlunun icra takibine konu olan borcunu ödememesi durumunda, alacaklının talebi üzerine konulur ve taşınmazın değerini düşürür. Haciz kaydının kaldırılması için şu yollar izlenebilir: Borcun ödenmesi: Borçlu, alacaklıya olan borcunu tamamen ödediğinde haciz kaydı kaldırılır. Zamanaşımının dolması: Borcun zamanaşımı süresinin dolması durumunda, borçlu haciz kaydının kaldırılması için başvurabilir. Menfi tespit davası: Borçlu, gerçekte borçlu olmadığını ispat ederse haciz kaydı kaldırılır. İcra takibinin düşmesi veya iptali: İcra takibinin yanlışlıkla başlatıldığı veya hukuki hataların tespit edilmesi halinde haciz kaydı kaldırılır.