• Buradasın

    Temlikte borçlunun rücu hakkı var mı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Temlikte borçlunun rücu hakkı, bazı durumlarda mümkündür.
    • Alacağın temliki durumunda: Borçlu, alacağın temlik edildiğini öğrendiğinde, temlik edene karşı sahip olduğu savunmaları, temlik alana karşı da ileri sürebilir (Türk Borçlar Kanunu 188. madde) 1.
    • Müteselsil borçlulukta: Müteselsil borçlulardan biri, diğer borçlulara yarar sağlayacak şekilde fazla ödeme yaparsa, bu fazla ödeme için diğer borçlulara rücu edebilir (Türk Borçlar Kanunu 167 ve 168. maddeler) 2.
    Ancak, her durumda rücu hakkının geçerli olması için, borç devrinin hukuka uygun olması, devralan kişinin gerekli belgeleri elinde bulundurması ve borcun niteliği gibi koşulların sağlanması gereklidir 5.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Rücu davası nedir?

    Rücu davası, bir kişinin, başkasına yaptığı bir ödemeyi geri almak için açtığı davadır. Bu tür davalar genellikle aşağıdaki durumlarda ortaya çıkar: - Sigorta tazminatı. - Borçlar hukuku. - Haksız fiil. Rücu davası, mahkemenin, ödeme yapılan miktarın, ödeme yapan kişinin geri alıp almayacağına ve haklı olup olmadığına karar vermesiyle sonuçlanır.

    Müteselsil sorumlulukta rücu nasıl hesaplanır?

    Müteselsil sorumlulukta rücu hesaplaması, "Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip olur" ilkesine dayanır. Rücu miktarı şu şekilde belirlenir: Sözleşme ile belirlenen oranlar dikkate alınır. Eğer sözleşmede oran belirtilmemişse, ödeme yapan kişinin payı, haksız fiil durumunda TBK 62/I maddesine göre hakim tarafından, diğer durumlarda ise TBK 167/I maddesine göre eşit olarak belirlenir. Örnek: Üç müteselsil borçludan biri 90.000 TL öderse, diğer iki borçludan her biri 30.000 TL talep edebilir. Rücu hakkı, borcun ödendiği ve diğer borçluların bu ödemeden haberdar olduğu tarihten itibaren iki yıl ve her durumda on yıl içinde kullanılmalıdır.

    Borçlu ve alacaklı arasındaki fark nedir?

    Borçlu ve alacaklı arasındaki fark şu şekildedir: - Borçlu, bir başkasına para veya mal borcu olan taraftır. - Alacaklı ise, borçlunun borcunu ödediği kişi veya kuruluştur.

    Borçlar hukukunda borçlunun sorumlulukları nelerdir?

    Borçlar hukukunda borçlunun sorumlulukları şunlardır: 1. Edim Yükümlülüğü: Borçlu, borç ilişkisinden doğan edimi ifaya yükümlüdür. 2. Tazminat Ödeme Yükümlülüğü: Hukuka aykırı davranması nedeniyle başkasına zarar veren borçlu, bu zararı tazmin etmekle yükümlüdür. 3. Mal Varlığının Cebri İcraya Açık Olması: Borçlu, malvarlığının alacaklının cebri icra yoluyla paraya çevirebilmesine açık olmasını sağlar. 4. Sınırlı Sorumluluk: Borçlunun sorumluluğu, belirli durumlarda sınırlı olabilir (örneğin, kefilin sorumluluğunun kefalet sözleşmesinde belirtilen miktarla sınırlı olması).

    Borç ifa edilmezse ne olur?

    Borç ifa edilmezse, Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen çeşitli sonuçlar doğar: Temerrüt: Borçlu, borcunu vaktinde ifa etmediğinde temerrüde düşer ve alacaklı, borçluya karşı tazminat talep edebilir. Tazminat İstemi: Alacaklı, uğradığı zararın tazmini için borçluya karşı dava açabilir. Borç İfasının Zorunlu Kılınması: Alacaklı, borçlunun ifa yükümlülüğünü yerine getirmesi için mahkemeye başvurabilir. Sözleşmenin Feshi: Borç ifası mümkün değilse veya belirli şartlar sağlanmamışsa, alacaklı sözleşmeyi feshedebilir. Faiz Talebi: Alacaklı, borçluya karşı gecikme faizi talep edebilir. Borçların ifa edilmemesi nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde mahkemeye başvuru, arabuluculuk, uzlaşma ve hukuki danışmanlık gibi yöntemler kullanılabilir.

    Müteselsilen borçluluk nasıl sona erer?

    Müteselsilen borçluluk, borcun tamamının alacaklıya ödenmesi ile sona erer. Borcun sona erme şekilleri: Borcu tamamen veya kısmen ifa etmek. Takas yapmak. Alacaklının borçlulardan biri lehine borcun tamamından feragat etmesi. Zamanaşımı veya ibra. Borçluların kendi aralarında yaptıkları anlaşmalar ise alacaklıyı bağlamaz.

    Alacağın temlikinde borçlunun rızası gerekir mi?

    Alacağın temlikinde (devrinde) borçlunun rızası gerekmez. Türk Borçlar Kanunu'nun 183. maddesine göre, kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını almaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.