• Buradasın

    Bilirkisinin görevlendirilmesinde hangi içtihatlar dikkate alınır?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Bilirkişinin görevlendirilmesinde dikkate alınan içtihatlar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) gibi ilgili yasal düzenlemelerde yer almaktadır 34.
    Bu bağlamda, öne çıkan içtihatlar şunlardır:
    1. HMK 266. madde: Mahkemenin, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurabileceğini belirtir 13.
    2. HMK 276. madde: Dava taraflarının bilirkişi seçiminde anlaşamaması durumunda, hâkimin re'sen bilirkişi görevlendirebileceğini ifade eder 2.
    3. CMK 63. madde: Bilirkişi atanması ve sayısının belirlenmesi yetkisinin hâkim veya mahkemeye ait olduğunu düzenler 2.
    4. AYM kararları: Bilirkişi raporlarının hâkimin takdirine bağlı olduğunu ve hukuki konularda kesin delil olarak kabul edilmediğini vurgular 1.
    Ayrıca, Bilirkişilik Yönetmeliği de bilirkişi görevlendirilmesinde uyulması gereken usul ve esasları belirler 5.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Bilirkişi raporu hükme esas alınırsa ne olur?

    Bilirkişi raporu hükme esas alındığında, mahkeme bu raporu temel alarak kararını oluşturur veya karar verme sürecinde önemli bir rol oynar. Ancak, bilirkişi raporu kesin delil hükmünde olmayıp takdiri delil niteliğindedir.

    Bilirkişinin hukuki değerlendirme yapması yasak mı?

    Evet, bilirkişinin hukuki değerlendirme yapması yasaktır. Bilirkişi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesi ve 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca, çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.

    Bilirkişinin reddi ve görevden çekilmesi aynı şey mi?

    Bilirkişinin reddi ve görevden çekilmesi farklı kavramlardır. Bilirkişinin reddi, bilirkişinin tarafsızlığını zedeleyecek bir durum olduğunda, tarafların veya bilirkişinin kendisi tarafından talep edilebilir. Görevden çekilme ise, bilirkişinin tarafsızlığını etkileyebilecek veya çıkar çatışması yaratabilecek durumlarda, kendi isteğiyle görev almaktan vazgeçmesidir.

    Bilirkişiden ek açıklama istenebilir mi?

    Evet, bilirkişiden ek açıklama istenebilir. Bilirkişi raporunda eksiklik veya belirsizlik bulunması durumunda, görevlendirmeyi yapan merci tarafından bilirkişiden yeni sorular yöneltmek suretiyle ek rapor istenebilir.

    Hükme esas alınamayacak bilirkişi raporu nedir?

    Hükme esas alınamayacak bilirkişi raporu, aşağıdaki durumlarda değerlendirilebilir: 1. Hukuki nitelendirme ve değerlendirme içermesi: Bilirkişi, raporunda hukuki nitelendirme ve yorumlarda bulunamaz; bu tür açıklamalar raporu geçersiz kılar. 2. Eksik veya anlaşılmaz olması: Raporda eksiklikler veya belirsizlikler varsa, bu hususların tamamlanması için ek rapor istenebilir ve eğer bu da yeterli olmazsa rapor hükme esas alınmaz. 3. Reklam niteliğinde olması: Bilirkişi, reklam sayılabilecek girişim ve açıklamalarda bulunamaz, aksi takdirde rapor geçerli sayılmaz. 4. Taraflarla çıkar çatışması: Bilirkişi, görev aldığı uyuşmazlığın taraflarıyla doğrudan veya dolaylı çıkar çatışması içindeyse, raporu hükme esas alınmaz.

    Bilirkişinin aksine hüküm verilebilir mi?

    Evet, bilirkişinin aksine hüküm verilebilir. Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir ve bu değerlendirme sonucunda bilirkişi raporunun aksine de karar verebilir.

    Bilirkişi hangi hallerde görevden çekilir?

    Bilirkişi, aşağıdaki hallerde görevden çekilebilir: 1. Taraflarla Akrabalık veya Aleni Bağ: Bilirkişinin, taraflar ile akrabalık ya da aleni bir bağa sahip olması durumunda. 2. İhsas-ı Rey: Bilirkişinin, kanunen gerekmediği halde bir konuda yorum yapmış olması. 3. Tarafsızlık Şüphesi: Bilirkişinin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren bir durumun kanıtlanabilir biçimde var olması. 4. Görevi Kabulden Kaçınma: Bilirkişi, görevlendirildiği konuda uzmanlık bilgisi ve tecrübesinin yeterli olmadığını düşünüyorsa. 5. Yasal Nedenler: Terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olması, daha önce kendi isteği dışında sicilden ve listeden çıkarılması gibi yasal nedenler.