• Buradasın

    Meczubun sözleri neden abuk sabuk?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Meczupların sözlerinin neden abuk sabuk olduğuna dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "abuk sabuk" ifadesinin, akla ve mantığa uymayan, düşünülmeden söylenen, saçma sapan sözleri ifade ettiği bilinmektedir 23.
    Meczup, tasavvufta, Allah tarafından cezbedilmiş ve yüce mertebelere erişmiş ermiş kişilere denir 1. Bazı meczuplarda cezbe ve vecdin etkisiyle, İslam'a aykırı olabilecek sözler ortaya çıkabilir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Abuk sabuk ne demek?

    Abuk sabuk ifadesi, Türk Dil Kurumu'na göre iki farklı anlama gelir: 1. Sıfat: Akla, mantığa uymayan, düşünülmeden söylenen (söz), saçma sapan, abuk subuk, abidik gubidik. 2. Zarf: Akla, mantığa uymayan, saçma sapan bir biçimde, abuk subuk, abidik gubidik.

    Meczubun sözleri neden yanlış anlaşılır?

    Meczubun sözlerinin yanlış anlaşılmasının birkaç nedeni vardır: Akıl Yeteneğinin Kaybı: Meczuplar, ilahi nurlar denizine daldıkları için teklife esas olan akıldan mahrumdurlar. Bu durum, onların sözlerini ve davranışlarını mantıksal bir çerçevede değerlendirmeyi zorlaştırır. Seyirlerini Tamamlayamama: Meczuplar, Hakk'a erme ve Allah'ın aşk ve muhabbetinde boğulma sürecinde seyr-u suluklarını tamamlayamamışlardır. Bu nedenle, halkı irşat ve davet makamına çıkamazlar. Aşırı Aşk ve Cezbe Hali: Meczuplar, derin bir aşk ve cezbe halinde oldukları için, bu hal bedenlerinde hormonal ve kimyasal dönüşümlere yol açar. Bu nedenlerle, meczupların sözleri genellikle yanlış anlaşılabilir veya farklı yorumlanabilir.

    Abuk ne demek?

    Abuk kelimesi, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "saçma (söz, kişi, davranış)" anlamına gelen bir sıfattır. Ayrıca, "abuk sabuk" ikilemesi, akla, mantığa uymayan, düşünülmeden söylenen, saçma sapan söz anlamında kullanılır.

    Meczubun hikayesi nedir?

    Meczup, tasavvufta "çekilmiş, çekiciliğe kapılmış" kimse anlamına gelir. Meczupların bazı özellikleri: Seyr-u suluklarını tamamlayamadıkları için halkı irşat ve davet sahiline çıkamazlar. Keşifleri sırasında karşılaştıkları aşk şimşekleri ve erme iştiyaklarına rağmen, makamlarının buna elverişli olmaması nedeniyle uyumsuzluğun verdiği bir hali yaşarlar. Sürekli Rabbı ile meşgul oldukları için kendilerini idare edemezler. Teklife esas olan akıldan mahrum oldukları için İslam şeriatına göre en aşağı mertebededirler. Ayrıca, meczuplar toplum içinde deli veya divane olarak da anılabilirler. Meczup hikayelerine örnek olarak, Taşçı Delisi ve Bülbül Divanesi verilebilir. Bunun yanı sıra, "Bir Meczubun Hikayesi" adlı Serdar Tuncer'in anlattığı bir hikaye, YouTube'da mevcuttur.