Albert Camus, varoluşçulukla ilgili olarak şunları söylemiştir: "Varoluşun özden önce geldiği" fikrini öne süren ve varoluşçu felsefenin önemli temsilcilerinden biri olan Jean-Paul Sartre'ın görüşlerini eleştirerek, varoluşçuluğu bireyin kendini oluşturma çabası olarak değerlendirmiştir. "Hayatın anlamı" sorusuna verdiği cevapla absürdizm akımını şekillendirmiş ve varoluşun anlamsızlığına karşı başkaldırı fikrini geliştirmiştir. "Hayır, ben bir varoluşçu değilim" diyerek varoluşçu olduğu tanımlamasını reddetmiş, ancak eserlerinde varoluşçuluğu betimleyen birçok kavramla karşılaşıldığını belirtmiştir. "Hayat hiçbir şey değildir, itina ile yaşayınız" sözüyle, hayatın bir anlam aramaya çalışmayacak kadar kısa olduğunu ve anlamı olsa bile olmasının hiçbir şey değiştirmeyeceğini ifade etmiştir.