Immanuel Kant, antinomiler olarak adlandırdığı çelişkileri, aklın saf düşünce evrenine, duyusal algı evrenine ait kategorileri uygulaması sonucunda ortaya çıkan rasyonel ama çelişkili sonuçları açıklamak için kullanır. Kant'a göre, deneyin olanaklılık koşullarının ötesinde akıl, kesin bilgiye ulaşamaz ve bu nedenle karşıt önermeler aynı ölçüde geçerli olabilir.