Şive, ülkeler arası, ağız ise ülke içi konuşma farklılıklarıdır. Argo, eğitimsiz kişilerce kullanılan ve her yerde kullanılmayan sözlerdir. Jargon, belirli meslek gruplarının özel iletişim dilidir. Konuşma dili günlük yaşamda kullanılan, kurallara uymayan dildir. Yazı dili, İstanbul Türkçesi gibi kültür dili olarak kullanılır
Bu video, medikasyon mühendisliği bilgisi olan bir yazarla yapılan bir sohbet formatındadır. Konuşmacı, kendi yazma deneyimlerini ve kitap yazma sürecini izleyicilerle paylaşmaktadır.. Videoda yazmanın zorunlu bir süreç olduğu, hikaye oluşturma aşamaları, metinlerin nasıl okunması gerektiği ve yazarlık mesleğinin zorlukları ele alınmaktadır. Konuşmacı, yazmanın kişisel bir filtre olduğunu, korkuları ve anlamadığı konuları ele almanın önemini ve kitap yazmanın bir maraton gibi bir süreç olduğunu vurgulamaktadır.. Sohbette ayrıca metinlerin üreticisinden bağımsız tutulması, okuyucuların metinlerin kendi içinde oluşturduğu gerçekliği kendi hayalleriyle birleştirmesi, kitap okumanın ilham alışverişi için bir araç olması ve yazarlıkta hikaye patronunun olduğu gibi konular da işlenmektedir. Video, izleyicilerin sorularına cevap vererek ilerlemektedir.
Bu videoda Yıldırım adlı bir yazar, kendi yazma deneyimlerini anlatıyor.. Yıldırım, yedi yaşından beri yazmayı sürdürdüğünü ve ilk romanlarını yirmi'li yaşlarında yazmaya başladığını belirtiyor. İlk yayınlanmış romanı "Unutma Beni Apartmanı" olduğunu ve daha önce yazdığı romanları yayıncılarla buluşturmak için girişimde bulunmadığını, ancak artık bir yayıncısı olduğunu ve romanlarını ona vermeye başladığını söylüyor. Beş romanı olduğunu ve daha da yazmayı umduğunu ifade ediyor.
Bu video, bir yazarla yapılan röportajı içermektedir. Röportajda yazar, kendi yazma ritüelleri ve yazma süreci hakkında bilgi vermektedir.. Röportajda yazar, yazma ritüelleri hakkında sorulara cevap vermektedir. Kendisi sabah kalkıp kahve içmeden önce on kelime yazdığını, kafasında iki hikaye olduğunu ve bunlardan birini seçtiğini anlatmaktadır. Ayrıca müzik dinleyerek kulaklıkla yazdığını ve çıt çıkaranların dövesi geleceğini belirtmektedir. Röportajda yazarın kişiliği hakkında da konuşulmakta, kendisini "deli" olarak tanımlayan bir kişi olduğu ve bu durumun onu rahatsız ettiği belirtilmektedir.
Şive, ülkeler arası, ağız ise ülke içi konuşma farklılıklarıdır. Argo, eğitimsiz kişilerce kullanılan özel dildir. Jargon, belirli meslek gruplarının özel iletişim dilidir. Konuşma dili günlük yaşamda kullanılan, kurallara bağlı olmayan dildir. Yazı dili, İstanbul Türkçesi gibi standart dildir
Yazma bir sanattır ve belirli bir formülü yoktur. Bilgi paylaşılacak bir şeydir, bireyin sermayesi değildir. Yazarın disiplini ilhamdan daha önemlidir
Bu video, iki farklı Türk yazarıyla yapılan röportajlardan oluşmaktadır. İlk bölümde Sevinç adlı bir yazarla, ikinci bölümde ise Rıfat Bey ile sohbet edilmektedir.. Röportajlarda yazarların hayat hikayeleri, yazarlık süreçleri ve edebi çalışmaları ele alınmaktadır. Sevinç'in İstanbul'da doğup büyümesi, edebiyatla tanışma süreci ve Cönk Yayınları'nın kuruluşu anlatılırken, Rıfat Bey'in 1972'de "Eğik Ağaçlar" adlı ilk hikaye kitabını bastırması ve "Deli Zamanlar", "Karanlığa Direnen Yıldız", "Lacivert Taş", "Bizim Diyar" ve "Hilal Görününce" gibi romanlarında aile hikayelerini nasıl aktardığı konuşulmaktadır.. Röportajlarda ayrıca yazarların yazma alışkanlıkları, müzik eşliğinde yazma, daktilo ve bilgisayar kullanımı gibi kişisel detaylar da paylaşılmaktadır. Rıfat Bey'in Kırım tarihi üzerine yazdığı "Hilal Görününce" romanı için yaptığı araştırmalar da röportajın önemli konularından biridir.
Kitap onlarca kısa hikayeden oluşuyor. Son bölümde Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun Sait'ten Hatıralar bölümü var. Hikayeler arasında Son Kuşlar, Gün Ola Harman Ola ve Balıkçısını Bulan Olta bulunuyor
Bu video, "Türkiye'nin Romanı" etkinliği kapsamında 73 doğumlu bir yazarla yapılan röportajı içermektedir. Yazar, Radikal 2 dergisinde fotoğrafla ilgili yazılar yazan ve kendi kitaplarını da yayınlatan bir edebiyatçıdır.. Röportajda Türk romanı, kadın edebiyatı, yazarlık sanatı ve yazma süreci ele alınmaktadır. Yazar, günümüzde herkesin yazabildiğini ancak bu durumun eski romancıların büyüsünü aldığını belirtirken, Türk romanından etkilendiği yazarları ve sansür konusundaki düşüncelerini paylaşıyor. Ayrıca genç yazarlara tavsiyelerde bulunarak okumanın önemini ve internet ortamında yazarlara karşı terbiyeli olmanın gerekliliğini vurguluyor.. Röportajda yazar, yazmanın terbiyesi hakkında Virginia Woolf ve Kafka gibi yazarların örneklerini vererek düşüncelerini paylaşırken, şu anda üzerinde çalıştığı 30 yıllık Türkiye tarihini anlatan siyasi roman projesi ve fotoğraf-anlatı birlikteliği projesi hakkında da bilgi veriyor.
Bu videoda bir yazar, kendi kitap deneyimlerini ve yazma sürecini anlatıyor.. Yazar, liseye denk düşen bir dönemde işe karar verdiğini ve bu süreçte yaşadığı zorlukları paylaşıyor. İlk kitabı "Perende" adlı, ağırlıklı olarak kadın kahramanların yer aldığı bir eser olduğunu belirtiyor. Yazar, yazma sürecinde kendini zapt etmek için bu tür bir kitap yazdığını ve çocuklara karşı duyduğu sorumluluk duygusunu ifade ediyor.
Bu video, bir yazarla yapılan röportajı içeriyor. Yazar, kendi kitapları, yazma süreci ve yaratıcılık hakkındaki düşüncelerini paylaşıyor.. Röportajda yazar, yazma sanatı, kurgu ve anlatma coşkusuna olan sevgisini anlatıyor. Özellikle "Ağaçtaki Kız" adlı kitabının gençlik, aşk, özgürlük, kadınlık tarihi ve demokrasi temalarını ele aldığını belirtiyor. Ayrıca yazarken kendisinden farklı bir kişi olduğunu, masasında sansürlerinin olmadığını ve yazarken en mutsuz insanlardan tarafa döndüğünü vurguluyor.. Yazar, kitap yazmanın zorlukları, kahramanlarla kurduğu bağlar ve yaratıcılığın önemi hakkında konuşuyor. Dijital medya ve sosyal platformların yazarlık ve yayıncılık alanındaki etkileri hakkındaki görüşlerini paylaşırken, yaratıcılığın zorluklarla karşılaşınca daha da güçlendirildiğini ve gençlerin yaratıcı gücünün önemli bir kaynak olduğunu vurguluyor.
İlk şiir MÖ 2100'lerde Gılgamış Destanı'dır. İlk roman 1100'lerde Japonya'da Genji'nin hikayesidir. Tiyatro yaklaşık 3 bin yıllık geçmişe sahiptir. İlk dramatik yazarlık dersleri 1905'te Harvard'da başlamıştır
Kitap yazmak için yoğun zihinsel enerji ve boş zaman gereklidir. Yazarın yeni beceriler geliştirecek sabrı olmalıdır. Yazılacak konuya tam hakimiyet şarttır
Bu video, bir hattat karakterinin gece ve yazma sürecini anlatan bir anlatı formatındadır. Hattat, gece olunca kendisini farklı bir insan olarak hissetmekte ve yazma ile harflerin dünyasına geçmektedir.. Video, hattatın gece ve gündüz arasındaki ayrımını, yazma ile varoluşunu yeniden keşfetme sürecini ve harflerin gizemini anlatmaktadır. Hattat, "önce kaleme, sonra yazılana" yemin ederek yazmaya başlar ve nokta, elif gibi harflerin yaratılışını, mürekkebin gizemini ve harflerin özlerinin mürekkebin işaretlerinde saklandığını düşünür. Video, hattatın yazma sürecinde yaşadığı duygusal ve felsefi deneyimleri detaylı bir şekilde aktarmaktadır.
Bu video, yazar Kemal Varol ile yapılan bir kitap röportajını içeriyor. Kemal Varol, yaklaşık 20 yıldır edebiyat yazan ve Everest tarafından yayımlanan "Karasis" romanının yazarıdır.. Röportajda "Karasis" kitabının içeriği, pandemi döneminde kitap yayımlama süreci ve yazarın yazma süreci ele alınıyor. Kitap, hapishane benzeri bir ortamda geçen, erkek mahkumların dönüşümünü konu alan ve karanlık zamanları anlatan bir eser olarak tanımlanıyor. Kemal Varol, kitabın ana niyetinin bir umut şarkısı söylemek olduğunu ve toplumsal meselelere odaklandığını vurguluyor.. Röportajda ayrıca romandaki martılarla ilgili metafor, zaman kavramı ve kadın ruhunun inceliklerinin erkek bir kahraman üzerinden anlatılması gibi edebi unsurlar da tartışılmaktadır. Yazar, Türkiye'deki değişmeyen sorunlar ve edebiyatın toplumsal değişimdeki rolü hakkında düşüncelerini de paylaşıyor.
Bu video, Doğru Yağmur'un sunduğu soru-cevap serisinin bir bölümüdür. Konuk, yazar Damla (Samimi Okur, Damla Archeron, DNA Cheron, Dançon olarak da bilinen) ile psikolojik danışman olarak çalışmakta olan bir yazarla yapılan röportajdır.. Röportajda Damla, kitapları, yazma süreci, ilham kaynakları ve kişisel hayatı hakkında kapsamlı sorulara cevap vermektedir. Gümüşüek adlı üç kitaplık serinin ilk kitabı "Kayıp Dünya'nın Başlangıcı" hakkında bilgi verirken, en sevdiği yazarlar, kendini geliştirmek için yaptığı çalışmalar, hikaye yazarken yaşadığı zorluklar ve bir sonraki kitabının ne zaman çıkacağı gibi konulara da değinmektedir.. Röportajın sonunda Damla, okurlarına teşekkür etmekte ve kamera arkası görüntüleriyle devam etmektedir. Damla'nın profesyonel bir şekilde cevap verdiği ancak kamera arkasında daha cıvıklaştığı belirtilmektedir.
Business ChannelTürk'te yayınlanan bu röportaj programında, Şule Terzi, Esila Yıldırım ve Aylin Çalışkan adlı genç yazarlarla sohbet edilmektedir. Bu yazarlar, lise öğrencileri olup Parola Yayınları'ndan çıkan kitaplarını yazmış gençlerdir.. Röportajda üç yazarın kitap yazma hikayeleri, kitapları hakkında bilgiler ve yazma süreçleri ele alınmaktadır. Şule Terzi'nin "Gamzeli Psikopat Mafya", Esila Yıldırım'ın "Dikkat Mafya Var" ve Aylin Çalışkan'ın "Aşka İhtiyacım Var" adlı kitapları hakkında konuşulmaktadır. Ayrıca yazarların okul durumları, üniversite tercihleri ve yazma sürecindeki deneyimleri de paylaşılmaktadır.. Röportajda yazarların ailelerinin desteği, okuyucuların tepkileri ve yeni projeleri hakkında bilgiler de verilmektedir. Şule'nin "Psikopatmak" ve "Dikkat Mafya" adlı kitapları, Esila'nın "Kuralsız" adlı yeni projesi ve Aylin'in "Luna Luna Luna" adlı yeni kitabı hakkında bilgiler paylaşılmaktadır.
Bu video, Doğru Yağmur'un sunduğu "Yazarlarla Soru-Cevap" serisinin bir bölümüdür. Konuk, yazar Rukiye'dir. Rukiye, "Her Kimse", "Eflal" ve "Martaval" gibi kitapların yazarı olup aynı zamanda Ankara'da Çayyolu'nda çikolata eğitimi eğitmeni olarak çalışmaktadır.. Röportajda Rukiye, kitapları hakkında detaylı bilgiler vermektedir. Kitaplarının konuları, karakterleri ve yazım süreçleri anlatılırken, yazma ritüeli, ilham kaynakları ve hobileri hakkında sorulara cevap vermektedir. Ayrıca yazarlık kariyerindeki başarı ve başarısızlık dönemlerini, bir kitap sonrası yaşadığı linç ve bunun kendisine etkilerini de paylaşıyor.. Röportajda Rukiye, kendini üç kelimeyle tanımlıyor: optimist, eğlenceli ve yeri geldiğinde bencil. Yazmaktan en keyif aldığı sahne türü ana karakterleri yazmak, en sevmediği ise yan karakterleri yazmak. Ayrıca en sevdiği kitap "Olasılıksız" olduğunu, en sevdiği karakter ise "Her Kim" kitabındaki Deva karakterini belirtiyor. Röportajın sonunda bir sonraki kitabının Ekim ayında çıkacağı ve üç-dört ayda bir kitap çıkarmayı hedeflediği bilgisi paylaşılıyor.
Bu video, bir anlatıcının monolog şeklinde okuduğu bir yazı performansıdır. Anlatıcı, aylardır yazı yazmadıktan sonra yeniden yazmaya başlamaktadır.. Video, anlatıcının çarşıya inememesi nedeniyle yaşadığı zorlukları ve bu durumun onun yazma sürecine etkilerini konu alıyor. Anlatıcı, çarşıya inememesinin kişisel bir tercih olduğunu, bu durumun onun için çok önemli olduğunu ve bu yasakların insan ilişkilerini nasıl etkilediğini anlatıyor. Video, anlatıcının evinde yalnız kalışını ve dış dünyadan izole olma hissini yansıtan bitiş şekilleriyle devam ediyor.