Zamanlar

Evet, Past Perfect Tense anılar için kullanılabilir. İngilizcede Past Perfect Tense, kişilerin birebir şahit olmadığı, başka insanlardan veya kaynaklardan duyduğu ya da gördüğü bilgi ve olayları aktarmak için kullanılır. Ayrıca, geçmişte yaşanan sıralı bir olay, o anı hala etkiliyorsa, Past Perfect Tense yapısının kullanımı uygun olabilir. Örnek: When I went to the beach, I had stayed there until the sunset After they arrived the hotel, they had slept all night When we were on the road, we had listened to music

Gelecek zamanda kullanılan bazı fiiller: Future Perfect Tense ile: finish (bitirmek); graduate (mezun olmak); write (yazmak); travel (seyahat etmek); cook (pişirmek); read (okumak). Simple Future Tense ile: sleep (uyumak); fly (uçmak); sing (şarkı söylemek); live (yaşamak); dance (dans etmek). Gelecek zamanda kullanılan fiiller, kullanılan zaman yapısına göre değişiklik gösterebilir.

Struck, İngilizce'de "strike" fiilinin ikinci hali olarak kullanılır ve genellikle geçmiş zamanlı cümleler yaparken kullanılır. Kullanım örnekleri: His car went out of control and struck a tree (Arabası kontrolden çıktı ve bir ağaca çarptı). Did the ship strike an iceberg? (Gemi bir buzdağına mı çarptı?). Ayrıca, "struck" fiili, perfect tenselerle birlikte kullanıldığında üçüncü hali olarak da "struck" veya "stricken" şeklinde kullanılabilir.

Be ve being arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Be, fiilin yalın halidir ve "olmak" anlamına gelir. Örnek cümleler: "I need to be serious" (Ciddi olmam gerek). "You don't need to be worried" (Endişeli olmana gerek yok). Being, "olmak" fiilinin devam eden halidir ve "oluyor/olmaya devam ediyor" şeklinde düşünülebilir. Örnek cümleler: "I am being funny" (Komiklik yapıyorum/komik oluyorum). "You're being really noisy" (Gerçekten çok ses yapıyorsun/çok sesli oluyorsun). "Being" kelimesi, bir şeyi "yapıyor" olmayı niteleyen fiillerle sıkça kullanılır.

Ortaya çıkan geçmiş, tarihçiler tarafından olayların "ne zaman", "nerede", "ne" ve "kimler" bağlamında incelenmesiyle anlaşılır. Zaman ve kronoloji: Olayların sırasını belirlemek, neden-sonuç ilişkilerini kurmayı sağlar. Mekan: Olayların yaşandığı yerin, kültürler ve tarih üzerindeki etkisini ortaya koyar. Olay: Savaşlar, keşifler gibi toplumu değiştiren kritik anları inceler. Toplum: İnsanların inançları, aile yapıları ve kültürel özellikleri gibi unsurları araştırır. Tarih, sadece geçmişte yaşanan olayları değil, aynı zamanda insanlığın evrimini, kültürel mirasını ve toplumsal yapılarını anlamamıza yardımcı olan çok yönlü bir disiplindir.

İngilizce geçmiş zamanda (Simple Past Tense) olumsuz cümle kurmak için şu yapı kullanılır: Özne + didn't (did not) + fiil (yalın halde) + tümleç. Örnekler: I didn’t go to the gym yesterday. We didn’t come to the picnic last Sunday. My sister didn’t go to school today. Düzenli fiillerin ikinci hali genellikle fiile "-d, -ed, -ied" takısı eklenerek oluşturulur, ancak düzensiz fiillerde belirli bir kural yoktur; bu fiillerin ikinci hallerini ezberlemek gerekir.

Arapça fiillerin üç hali şunlardır: 1. Mazi (Geçmiş Zaman) Hali: Fiilin geçmişte gerçekleştiğini belirtir. Örnek: "ketebe" (yazdı). 2. Muzari (Şimdiki/Gelecek Zaman) Hali: Fiilin şu anda veya gelecekte gerçekleştiğini belirtir. Örnek: "yektubu" (yazıyor). 3. Emir Hali: Fiilin bir emir veya istek ifade ettiğini belirtir. Örnek: "aktub" (yaz!). Ayrıca, fiillerin malum (öznesi belli) ve meçhul (öznesi belli olmayan) halleri de vardır.

7'de hangi tense olduğuna dair bir bilgi bulunamadı. Ancak, İngilizce'deki bazı tenseler (zaman kipleri) şunlardır: Simple Present (Geniş Zaman). Simple Past (Geçmiş Zaman). Present Continuous (Şimdiki Zaman). Past Continuous (Şimdiki Zamanın Hikayesi). Simple Future (Gelecek Zaman). Future Continuous (Gelecek Zamanda Süreklilik).

"She was gone" ve "she is gone" arasındaki temel fark, zaman ve anlam açısındandır: "She was gone", geçmiş zaman (past tense) olarak kullanılır ve bir eylemin geçmişte tamamlandığını belirtir. "She is gone", şimdiki zaman (present tense) olarak kullanılır ve bir durumun şu anda geçerli olduğunu belirtir. Ayrıca, "she is gone" ifadesi daha çok edebi metinlerde veya şiirlerde kullanılır.

Almanca'da Perfekt (mükemmel zaman) ve Präsens (şimdiki zaman) arasındaki temel farklar şunlardır: Kullanım Alanı: Präsens, şu anda gerçekleşen veya genel geçer durumlardaki eylemleri ifade eder. Perfekt, yakın geçmişte olup bitmiş olayları, konuşma dilinde geçmişte tamamlanmış eylemleri anlatır. Örnek Cümleler: Präsens: "Ich lese ein Buch" (Bir kitap okuyorum/okurum). Perfekt: "Ich habe ein Buch gelesen" (Bir kitap okudum). Fiil Çekimi: Präsens fiil çekimi, fiilin köküne uygun eklerin eklenmesiyle yapılır. Perfekt çekimi için "haben" veya "sein" yardımcı fiilleri ve fiilin Partizip II (geçmiş hali) kullanılır.

Türkçede iki çeşit geçmiş zaman vardır: 1. Bilinen (görülen) geçmiş zaman. 2. Öğrenilen (duyulan, anlatılan) geçmiş zaman.

Imperfect, Türkçede "kusurlu", "eksik" anlamlarına gelir ve dilbilgisinde "bitmemiş bir eylemi gösteren zaman" olarak tanımlanır. İngilizce'de "imperfect" terimi, genellikle "geçmiş ilerleyici (past progressive) veya geçmiş sürekli (past continuous)" zaman olarak ifade edilir.

"Get" fiili, ikinci hali olan "got" olarak, genellikle geçmiş zaman (Past Simple Tense) ile birlikte kullanılır. "Got" fiilinin kullanıldığı bazı durumlar: Olumlu cümle: "I got a new book yesterday" (Dün yeni bir kitap aldım). Olumsuz cümle: "She did not get a present for her birthday" (Doğum günü için bir hediye almadı). Soru cümlesi: "Did they get a new car?" (Onlar yeni araba aldılar mı?). Amerikan İngilizcesinde, "get" fiilinin üçüncü hali "gotten" olarak kullanılırken, İngiliz İngilizcesinde "got" olarak kullanılır.

Simple past tense (geçmiş zaman), geçmişte yani şimdiki zamandan daha önceki bir zaman diliminde başlamış ve sona ermiş olan eylemleri veya durumları ifade etmek için kullanılır. Simple past tense'in kullanıldığı bazı durumlar şunlardır: Belirli bir zaman diliminde gerçekleşen olaylar. Geçmişte yapılan alışkanlıklar. İş hayatında kullanım. Tatil anıları. Simple past tense, o an yapılan işleri anlatmak için kullanılmaz.

Before ve after ile cümle kurmak için şu örnekler kullanılabilir: Before. I went to the market before I came home. I have to clean the house before they get here. After. We are going to the coffee shop by the corner after the class. You should eat your food after you finish your works, you must be hungry. When ile cümle kurmak için şu örnekler kullanılabilir: I always drink coffee when I wake up in the morning. I drank the coffee when she brought it to me. "Before", "after" ve "when" bağlaçları, cümlelerdeki zaman yapısına (tense) dikkat edilerek kullanılmalıdır.

Simple present tense (geniş zaman) fiillerinin ikinci hali genellikle fiilin temel haliyle aynıdır. Düzenli fiillerin ikinci hali, fiilin yalın haline "-ed" eki eklenerek oluşturulur. Düzensiz fiillerin ikinci hali ise fiilin zamana göre değişen hallerini öğrenmek için özel çalışma gerektirir. Simple present tense ile cümle kurarken, üçüncü tekil şahıslarda (he, she, it) fiillere "-s" ya da "-es" eki eklenir. Örnekler: He walks every day. She plays the guitar. My sister reads the newspaper every day.

Passé composé (geçmiş zaman) ve imparfait (şimdiki zamanın hikayesi) arasındaki temel farklar şunlardır: Tamamlanmışlık: Passé composé, tamamlanmış eylemleri ifade ederken, imparfait tamamlanmamış veya devam eden eylemleri belirtir. Kullanım Alanları: Passé composé: Belirli bir zamanda gerçekleşen veya belirli sayıda tekrarlanan eylemler için kullanılır. Imparfait: Geçmişteki alışkanlıklar, sürekli durumlar veya belirsiz sayıda tekrarlanan eylemler için kullanılır. Örnek Cümleler: Passé composé: "Je suis arrivé tôt" (Erken geldim). Imparfait: "J’étais toujours inspiré par mes profs" (Öğretmenlerimden hep ilham alırdım). Ayrıca, passé composé genellikle ana olayı veya hikaye noktalarını ifade ederken, imparfait bu olayların arka planını veya atmosferini tanımlar.

Fiil çekiminde mazi ve muzari şu anlamlara gelir: Mazi fiil. Muzari fiil. Mazi ve muzari fiillerin çekiminde, fiilin sonuna veya başına ekler getirilir. Mazi fiil çekimi. Muzari fiil çekimi. Ayrıca, hem emir hem de nehiy kipi muzâri fiilden elde edilmelerine rağmen mebnîdir. Arapça fiil çekimleri konusunda daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: youtube.com'da "MAZİ MUZARİ FİİL ÇEKİMİ (Örnek ve Alıştırmalar ile)" başlıklı video; bilalhoca.com'da "Arapça Fiili Muzari" başlıklı yazı; fasiharapca.com'da "Arapçada Fiillerin İrabu: Muzari ve Emir (Açıköğretim İlahiyat Arapça Dersleri)" başlıklı yazı; tr.wikibooks.org'da "Arapça/Dilbilgisi/Fiiller" başlıklı sayfa; arapcakampus.com'da "Arapça Dersleri – 12 ARAPÇADA MUZARİ FİİL" başlıklı yazı.

"Do" ve "-ed" arasındaki fark şu şekildedir: "Do", İngilizce'de yardımcı bir fiildir ve genellikle geniş zaman cümlelerinde kullanılır. "Ed", düzenli fiillerin geçmiş zaman anlamını belirtmek için kullanılır. "Do" ve "-ed" aynı cümlede kullanılmaz, çünkü "-ed" yalnızca fiillerin sonuna eklenir.

Shall ve will arasındaki temel farklar şunlardır: Kullanım Alanı: Will, genellikle gelecekteki olaylar, kararlar ve tahminler için kullanılır. Shall, daha çok öneri, teklif ve resmi durumlarda tercih edilir. Özne Kullanımı: Will, tüm öznelerle (I, you, we, they) kullanılabilir. Shall, genellikle "I" ve "we" özneleriyle kullanılır. Günlük Kullanım: Will, günlük konuşmalarda daha yaygındır. Shall, daha resmi veya edebi bir dilde tercih edilir. Soru Cümleleri: Shall, soru cümlelerinde genellikle "I" ve "we" ile kullanılır. Will, soru cümlelerinde her özne için kullanılabilir. Olumsuzluk: Shall not (shan’t) olarak kısaltılır. Will not (won’t) olarak kısaltılır.