Zamanlar

"El Futuro" ifadesi, İspanyolca'da gelecek zaman anlamına gelir ve gelecekteki eylemleri ifade etmek için kullanılır. Ayrıca, Il Futuro adlı 2013 yapımı bir drama filmi de bulunmaktadır. Film, Roberto Bolaño'nun "Una novelita lumpen" adlı romanına dayanmaktadır ve yönetmenliğini Alicia Scherson üstlenmiştir. Bunun yanı sıra, Pablo López'in "El Futuro" adlı bir şarkısı da mevcuttur. Şarkı, gelecekte kaygılanmak yerine şimdiki anı yaşamanın önemini vurgular.

"Aspettare" fiili, İtalyanca'da "beklemek" anlamına gelir ve çeşitli zaman kiplerinde kullanılabilir. Presente (Şimdiki Zaman): Düzenli olarak gerçekleşen eylemleri ifade eder. Passato Prossimo (Geçmiş Zaman): Tamamlanmış eylemleri belirtir. Imperfetto (Geçmiş Zaman): Devam eden veya tekrarlanan eylemleri ifade eder. Condizionale (Şart Kipi): Varsayımsal durumları veya istekleri belirtir. "L'ho aspettato" ifadesi, "onu bekledim" anlamına gelir ve genellikle "passato prossimo" zaman kipinde kullanılır. Özetle, "aspettare" fiili günlük rutinlerden varsayımsal durumlara kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir, "l'ho aspettato" ise belirli bir eylemin tamamlandığını belirtir.

İspanyolcada 18 tane tense vardır. Yaygın olarak kullanılan 14 tense: present (şimdiki zaman); preterite (geçmiş zaman); imperfect (geçmiş zaman); future (gelecek zaman); conditional (şartlı); present perfect (mükemmel şimdiki zaman); pluperfect (mükemmel geçmiş zaman); future perfect (mükemmel gelecek zaman); imperative (emir kipi); conditional perfect (şartlı mükemmel); present subjunctive (şimdiki zaman kipi); imperfect subjunctive (geçmiş zaman kipi); past perfect subjunctive (mükemmel geçmiş zaman kipi). Daha az kullanılan 4 tense: future subjunctive (gelecek kipi); present perfect subjunctive (mükemmel şimdiki zaman kipi); pluperfect subjunctive (mükemmel geçmiş zaman kipi); future perfect subjunctive (mükemmel gelecek zaman kipi).

Ek fiil, isim ve isim soylu sözcüklerin yüklem görevinde kullanılmasını sağlayan, ayrıca eklendiği çekimli fiilleri birleşik zamanlı fiil yapan ek biçimindeki yardımcı eylemdir. Ek fiilin isimle çekimlenmiş halleri: Görülen (bilinen) geçmiş zaman: "-idi". Duyulan (öğrenilen) geçmiş zaman: "-imiş". Geniş zaman: "-dir" (genellikle düşer, kişi ekleri kullanılır). Şart kipi: "-ise". Ek fiilin olumsuzu "değil" sözcüğüyle yapılır. Ek fiilin soru biçimi, soru ekleri "-mı", "-mi", "-mu", "-mü" ile oluşturulur.

Go ve went arasındaki fark şu şekilde özetlenebilir: Go, Türkçe'de "gitmek" anlamına gelen fiilin şimdiki zaman halidir. Went, "go" fiilinin geçmiş zaman halidir ve bir eylemin geçmişte yapıldığını belirtir. Özetle: - Go: Şimdiki zaman, "gitmek". - Went: Geçmiş zaman, "gitti".

Be going to ve will yapılarıyla kurulan cümlelerden bazıları şunlardır: Be going to: I'm going to drink water. She is going to drive the car. We are going to go to the holiday next week. Look at the sky, it's going to rain. My holiday is going to be fun. Will: He will help your later. Robots will clean everywhere in the future. Everything will be great in the future. I will read it next week. We will visit them. Kullanım alanları: Be going to. Will.

"Queremos" ve "querer" arasındaki fark, querer'in temel fiil, queremos'un ise bu fiilin şimdiki zaman, birinci çoğul şahıs (we want) konjugasyonu olmasıdır. Querer: "İstemek" veya "sevmek" anlamına gelir. Queremos: "Biz istiyoruz" anlamına gelir. Örnek kullanım: - Querer: "Yo quiero un café" (Bir kahve istiyorum). - Queremos: "Nosotros queremos ir al cine" (Biz sinemaya gitmek istiyoruz).

Geniş zamanın rivayeti ve hikayesi arasındaki fark, kullanım amaçlarına ve anlamlarına bağlıdır: 1. Geniş Zamanın Hikayesi: - Anlam: Eylemin geçmişte düzenli olarak yapıldığını veya gerçekleşmekte olduğunu, artık devam etmediğini anlatır. - Form: Geniş zaman eki ile görülen geçmiş zaman ekinin birleşmesiyle oluşur. - Örnek: "Eskiden gece geç uyurdum". 2. Geniş Zamanın Rivayeti: - Anlam: Geçmişte uzun süredir düzenli olarak yapılan bir işi başkasından duymayı ve bu durumu başkasına anlatmayı ifade eder. - Form: Geniş zaman ekiyle duyulan geçmiş zaman ekinin birleşmesiyle oluşur. - Örnek: "Türkiye’de her yıl 19 Mayıs’ta insanlar bayram kutlarmış". Özetle, geniş zamanın hikayesi eylemin geçmişte düzenli olarak yapıldığını, rivayet ise bu eylemin başkasından duyulduğunu belirtir.

Present tenseler (şimdiki zaman kipleri) şunlardır: Simple Present Tense (Geniş Zaman). Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman). Present Perfect Tense (Etkisi Görülen Geçmiş Zaman). Present Perfect Continuous Tense (Geniş Zaman - Perfect Progressive).

Past Continuous Tense (Sürekli Geçmiş Zaman) ile ilgili bazı cümle örnekleri: Olumlu cümleler: I was playing football. You were listening to music. They were washing the dishes while I was doing homework. Olumsuz cümleler: I was not talking to you. He was not singing a song during shower. They weren’t waiting for me when I arrived at the meeting hall. Soru cümleleri: Were you going home last night Was she crying in the bathroom Weren’t we cooking at 9 a.m. Past Continuous Tense, geçmişte belli bir zamanda devam eden bir eylemi ifade etmek için kullanılır.

"Dormi" kelimesi, İtalyanca'da geniş zaman (presente) olarak kullanılır. Geniş zaman çekimleri: io (ben): dormo; tu (sen): dormi; lui/lei/Lei (o/o/resmi sen): dorme; noi (biz): dormiamo; voi (siz): dormite; loro/Loro (onlar/resmi siz): dormono.

B2 seviyesinde öğrenilen bazı zaman dilimleri şunlardır: Present Simple; Present Progressive; Past Simple; Past Progressive; Future will / going to; Future progressive; Future perfect; Zero and first conditionals. Ayrıca, B2 seviyesinde adverbal clauses gibi daha karmaşık cümle yapıları da öğrenilir. B2 seviyesi, İngilizce iletişimde akıcılığa ulaşanlar için önemli bir aşamadır ve bu seviyede daha zor ve özelleşmiş konularda okuma, yazma ve konuşma yetenekleri gelişir.

Past Continuous Tense ile ilgili 10 soru cümlesi: 1. Was he singing a song during shower? (Duş sırasında şarkı söylüyor muydu?) 2. Was Emmanuel running like a cheetah to catch the bus? (Emmanuel otobüsü yakalamak için çita gibi koşuyordu mu?) 3. Were Anne and Robson going to airport when I saw them? (Anne ve Robson, onları gördüğümde havaalanına gidiyorlar mıydı?) 4. Was Mitsubishi producing 20,000 units of Evolution X each year back in the days? (Mitsubishi eskiden yılda 20.000 adet Evolution X üretiyordu mu?) 5. Were we dreaming about our future when we were kid? (Çocukken geleceğimizle ilgili hayal kuruyor muyduk?) 6. Was Sasha cooking while I was cleaning the house? (Ben evi temizlerken Sasha yemek yapıyordu mu?) 7. When I came back to house, was my brother playing video games? (Eve geri geldiğimde kardeşim oyun oynuyor muydu?) 8. Did I meet her while I was studying for university? (Onunla üniversiteye hazırlanırken mi tanıştım?) 9. Were those ladies standing here when the accident happened? (Kaza gerçekleştiğinde şu hanımefendiler burada duruyorlar mıydı?) 10. Was the teacher staring at me? (Öğretmen beni dikizliyor muydu?)

Preteritörler konusu, genellikle dilbilgisi ve zaman kipleri ile ilgilidir. Örneğin, İspanyolca'da Preterito Indefinido ve Preterito Perfecto gibi zaman kipleri bu kapsamda ele alınır. - Preterito Indefinido: Geçmişte tamamlanmış bir eylemi ifade eder ve genellikle -di’li geçmiş zaman olarak çevrilir. - Preterito Perfecto: Konuşan kişi açısından hala şimdiki zamanı oluşturan bir zaman diliminde tamamlanmış bir eylemi anlatır. Ayrıca, Almanca'da Präteritum da benzer bir geçmiş zaman yapısıdır ve İngilizcedeki simple past yapısına benzerlik gösterir. Bu zaman kipleri, eylemlerin zaman içindeki ilişkilerini ve anlamlarını anlamak için kullanılır.

Appeler fiili, Fransızca'da şimdiki zaman, geçmiş zaman ve gelecek zaman gibi farklı zaman dilimlerinde kullanılabilir. Şimdiki zaman: "j'appelle", "tu appelles", "il/elle/on appelle", "nous appelons", "vous appelez", "ils/elles appellent". Geçmiş zaman: "passé composé" ile "j'ai appelé", "tu as appelé", "il/elle/on a appelé" gibi formlar. Gelecek zaman: "j'appellerai", "tu appelleras", "il/elle/on appellera", "nous appellerons", "vous appellerez", "ils/elles appelleront". Ayrıca, imparfait (ongoing veya habitual past actions) ve subjunctive gibi diğer zaman ve kiplerde de kullanılabilir.

İspanyolca geçmiş zaman, fiilin mastar halinin geçmiş zaman veya preterit biçimine dönüştürülmesi ile ayırt edilir. Düzenli fiillerin geçmiş zaman çekimleri şu şekilde özetlenebilir: -ar fiilleri: é, amos, ás, áis, a, án. -er/-ir fiilleri: í, imos, iste, isteis, ió, ieron. Bazı kuralsız fiillerin geçmiş zaman çekimleri: Ser ve Ir: Fui, di, fuiste, diste, fue, dio. Dar: Pusé, pusiste, pusó, pusimos, pusisteis, pusieron. İspanyolca geçmiş zamanda, fiil “–car” ile bitiyorsa, birinci tekil çekiminde “c” “qu”ya dönüşür. Daha fazla bilgi ve örnek için aşağıdaki kaynaklar incelenebilir: ispanyol.com; Preply.com; Limasollu Naci Öğretim Yayınları.

Speak ve spoke arasındaki fark, onların zaman kullanımlarıdır: - Speak - şimdiki zaman veya sürekli zaman (present tense veya continuous tense) için kullanılır. - Spoke - geçmiş zaman (past tense) için kullanılır. Eğer bir eylemin geçmişte gerçekleştiğini belirtmek istiyorsanız, "spoke" kullanmalısınız. Eğer eylem hala devam ediyorsa veya genel bir durumu ifade ediyorsa, "speak" kullanılır.

"She hasn't" ifadesi, Present Perfect Tense (Yakın Geçmiş Zaman) yapısında, "has" yardımcı fiili ve olumsuz eki "-not" (haven't) ile birlikte kullanıldığında, "o (she) yapmadı (hasn't)" anlamına gelir. Bu yapı, genellikle şu durumlarda kullanılır: Olumsuz cümleler: "She hasn't eaten anything yet" (O, henüz bir şey yemedi). Soru cümleleri: "Has she gone to shopping?" (Alışverişe gitti mi?). "She hasn't" ifadesi, "he, she, it" özneleriyle kullanılan Present Perfect Tense'de, eylemin henüz tamamlanmadığını veya gerçekleşmediğini belirtmek için kullanılır.

Tatil sırasında yaşanan olaylar, Past Continuous Tense ile anlatılabilir, çünkü bu zaman dilimi, geçmişte belli bir süre içinde gerçekleşen eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örnek cümleler: She was staying in a nice and luxury hotel. We were swimming in the morning. They were walking around the beach. I was not sleeping until the morning when I was on holiday. We were eating a lot of food when we stayed at the hotel. Past Continuous Tense kullanırken, "while" ve "when" bağlaçları sıklıkla kullanılır.

Simple present tense (geniş zaman) ile olumsuz cümle kurmak için aşağıdaki formül kullanılır: Özne + "do/does" + "not" + fiil + nesne. Üçüncü tekil şahıslarda (he, she, it), fiil "-s" takısı alır ve "does" olarak kullanılır. Diğer öznelerde (I, you, we, they), fiil mastar halde kullanılır ve "do" yardımcı fiili kullanılır. Örnekler: She doesn't like swimming. We don't speak Spanish. I don't drink tea.