Veterinerlik

Koksidyoz hastalığı, kanatlı hayvanlar arasında yaygın olarak görülür. Bu hayvanlar arasında tavuklar, hindi ve bıldırcın gibi türler bulunur.

Buzağıya yapılan aşılar, enfeksiyon hastalıklarına karşı koruyucu olmak amacıyla uygulanır. İşte bazı önemli buzağı aşıları: 1. Şap Aşısı: 2 haftalık buzağılara yapılır ve 1 ay sonra tekrarlanması gerekir. 2. Corona ve Rota Aşısı: Gebe ineklere doğuma 2 veya 6 hafta kala uygulanır. 3. E. Coli Aşısı: Gebe ineklere aynı dönemde uygulanır ve buzağıyı birçok hastalıktan korur. 4. Septisemi Serumu: Yeni doğan buzağıya ilk birkaç saat içinde yapılır. 5. Brusella Aşısı: Dişi buzağılara 3-6 aylık yaşta uygulanır. Aşı programı, bölgeye ve işletmenin ihtiyaçlarına göre değişebilir. En doğru aşı planını, işletmenin veteriner hekimi hazırlamalıdır.

Veterinerlik sembolünün caduceus olarak kullanılmasının nedeni, bu sembolün tıp ve sağlık alanlarında genel olarak kabul görmüş bir sembol olmasıdır. Caduceus, Yunan mitolojisinde Hermes'in asası olarak bilinir ve iyileştirme, sağlık ve tıp ile ilişkilendirilir.

RenalVet ürünleri, kronik böbrek hastalığı olan kedi ve köpekler için özel olarak formüle edilmiştir. Bu ürünlerin başlıca faydaları şunlardır: Fosfor emilimini azaltma: Sindirim sisteminden fosforun emilimini önemli ölçüde azaltarak serumdaki fosfor seviyelerini düşürür. Parathormon konsantrasyonunu azaltma: Parathormon (PTH) düzeylerini azaltarak mineral dengesini sağlar. İdrarda fosfor atılımını artırma: İdrardaki fazla fosforun atılmasını sağlar. D vitamini takviyesi: İçeriğindeki D vitamini sayesinde vitamin eksikliğinin önüne geçer. RenalVet ürünlerini kullanmadan önce mutlaka bir veteriner hekime danışılmalıdır.

Veteriner hekimlerde CC (mililitre) hesaplamaları, ilaçların dozaj belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Temel CC hesaplama formülü: x mg / y ml = y CC şeklindedir, burada x mg, ilacın toplam dozunu ve y ml, ilacın bu dozun kaç CC'sinde bulunduğunu ifade eder. Örneğin, Novalgine 1 gr/2 ml ilacında, 1 gram (1000 mg) ilaç 2 CC'de bulunur, bu da her bir CC'nin 500 mg olduğu anlamına gelir.

Evet, şap hastalığı koyunlarda görülür. Şap hastalığı, özellikle sığır, koyun, keçi gibi çift tırnaklı hayvanları etkileyen viral bir enfeksiyondur.

Doğumdan sonra bebeğin zarının düşmeme nedeni, genellikle güç doğumlar, ikiz doğumlar, kalsiyum-fosfor dengesizlikleri ve stres faktörleri gibi durumlardır. Bu durum, patolojik ve anormal olarak kabul edilir ve 24 saat içinde zarlar atılamazsa veteriner hekimin müdahalesini gerektirir.

Rapa ilacı, veterinerlikte bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılır. Ayrıca, şap hastalığı gibi viral enfeksiyonların semptomlarını hafifletmek ve hayvanların bağışıklığını desteklemek amacıyla da kullanılabilir. İlaçların kullanımı ve dozajı konusunda her zaman bir veteriner hekime danışılması önerilir.

Sığırda n. fibular paralizisi, fibular (peroneal) sinirin felci anlamına gelir. Belirtileri arasında, tarsus ekleminde aşırı açılma, yürüyüş sırasında ayağın ön yüzünün yerde sürüklenmesi ve phalanxlarda arkaya doğru aşırı bükülme bulunur. Tedavi yöntemleri arasında, bölgesel irkiltici pomat uygulamaları ve intramusküler B vitamini enjeksiyonları yer alır.

Etlik Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü çeşitli görevler üstlenmektedir: 1. Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge): Hayvan sağlığı, halk sağlığı ve çevre sağlığı alanlarında araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütür. 2. Teşhis ve Kontrol Hizmetleri: Teşhis, test, analiz, muayene, nekropsi ve diğer teşhis hizmetlerini gerçekleştirir. 3. Üretim: Aşı, anti serum ve biyolojik test kitleri üretir. 4. Eğitim Faaliyetleri: Ulusal ve uluslararası eğitim faaliyetlerini yapar ve organize eder. Ayrıca, enstitü gıda maddelerinin kontrolü konusunda da hizmet vermekte ve kuduz ile leptospirozis gibi hastalıkların teşhislerinde Sağlık Bakanlığı'na destek olmaktadır.

Kedi ve köpeklerde en sık görülen bulaşıcı hastalıklar şunlardır: Köpeklerde: 1. Kanin Parvovirüs: İshal, kusma, iştah kaybı ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterir. 2. Distemper (Gençlik Hastalığı): Solunum problemleri, ateş, burun akıntısı ve gözleri etkileyen viral bir hastalıktır. 3. Kuduz: Sinir sistemini etkileyen ve saldırgan davranışlar, tükürük salgılama artışı gibi belirtilerle ortaya çıkar. 4. Leptospiroz: Su kaynaklarından bulaşabilen, ateş, titreme ve kas ağrıları gibi genel belirtilerle kendini gösterir. 5. Kalp Kurdu Hastalığı: Sivrisineklerin ısırması yoluyla bulaşan, kalp ve akciğerlerde ciddi hasarlara neden olabilir. Kedilerde: 1. Feline Calicivirus: Ağız ülserleri, ateş ve solunum sıkıntısı gibi belirtilere neden olan bir virüstür. 2. Kedi Lösemisi (FeLV): Bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratan, kanserle ilişkilendirilen bir hastalıktır. 3. İdrar Yolu Enfeksiyonları (FLUTD): İdrar yapma güçlüğü, sık idrara çıkma ve kanlı idrar gibi belirtilerle ortaya çıkar. 4. Toxoplasmosis: Et yoluyla bulaşan, gebelikte veya bağışıklık sistemi zayıf kedilerde ciddi sorunlara yol açabilir. 5. Diyabet: Şişman kedilerde daha sık görülen, aşırı susama ve idrara sık çıkma gibi belirtilerle kendini gösterir.

İç parazit aşıları, kedi ve köpekler için zorunlu değildir, ancak veteriner hekimleri tarafından önemli bir sağlık önlemi olarak tavsiye edilmektedir. Yasal düzenlemeler gereği, bazı ülkelerde ve bölgelerde iç parazit aşıları evcil hayvanlar için zorunlu hale getirilmiştir. Evcil hayvan sahipleri, aşı takvimini ve zorunlulukları öğrenmek için veterinerleri ile iletişime geçmelidir.

Kedilerde ALT (alanin aminotransferaz) yüksekliğinin birkaç olası nedeni vardır: 1. Karaciğer Hastalıkları: Hepatit, karaciğer yağlanması veya karaciğer tümörleri gibi durumlar ALT seviyelerini artırabilir. 2. Toksin Maruziyeti: Kedinin toksik maddelere maruz kalması karaciğer hücrelerine zarar vererek ALT düzeylerinin yükselmesine neden olabilir. 3. Enfeksiyonlar: Leptospiroz veya toksoplazmoz gibi enfeksiyonlar karaciğeri etkileyerek ALT seviyelerinin artmasına yol açabilir. 4. Metabolik Bozukluklar: Şeker hastalığı veya hipertiroidizm gibi metabolik sorunlar karaciğer üzerinde stres oluşturabilir. 5. Fiziksel Travma: Karaciğere doğrudan darbe veya diğer organlara baskı yapan fiziksel travmalar da ALT yüksekliğine neden olabilir. ALT yüksekliğinin teşhisi ve tedavisi için bir veteriner hekime danışılması önemlidir.

Koyunlarda ayak hastalıklarının tedavisi için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. İzolasyon: Enfekte hayvanlar diğer koyunlardan ayrılmalıdır. 2. Ayak Banyosu: Çinko sülfat veya bakır sülfat gibi antiseptik solüsyonlarla ayak banyosu yapılmalıdır. 3. Antibiyotik Tedavisi: Veterinerin önerdiği antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonun kontrol altına alınmasını sağlar. 4. Ayak Bakımı: Enfekte bölgede ölü dokuların ve uzun tırnakların temizlenmesi gerekir. 5. Çevresel Hijyen: Koyunların yaşadığı alanların temizliği ve kuruluğu sağlanmalıdır. Ayrıca, dengeli beslenme ve mineral takviyeleri (çinko, selenyum) de ayak sağlığını destekler. Tedavi sürecinde mutlaka bir veteriner hekime danışılmalıdır.

Veteriner hekimlikte kullanılan anestezikler iki ana kategoriye ayrılır: 1. Lokal Anestezikler: Yaraların kapatılması ve küçük tümörlerin çıkarılması gibi işlemler için kullanılır. 2. Genel Anestezikler: Büyük ameliyatlar için genel anestezi uygulanır. Yaygın olarak kullanılan genel anestezikler şunlardır: - Enjektable Anestezikler: Pentobarbital, tiyopenton, metobeksiton, ketamin. - İnhalasyon Anestezikleri: Nitrik oksit, diethyl ether, halothane, isoflurane, sevoflurane.

Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi, devlet üniversitesidir.

Doğum evreleri ile ilgili veteriner terimleri şunlardır: 1. Gebelik İzlemi ve Tanı: Ultrason, kan testleri veya diğer tanı yöntemleri kullanılarak gebeliğin doğrulanması ve süresinin belirlenmesi. 2. Beslenme ve Sağlık Yönetimi: Gebe hayvanlar için uygun bir beslenme programı oluşturulması ve ek vitamin-mineral ihtiyaçlarının karşılanması. 3. Komplikasyonların Yönetimi: Preeklampsi, düşük, enfeksiyonlar gibi komplikasyonların teşhisi ve tedavisi. 4. Doğum Hazırlığı: Doğumun ne zaman gerçekleşeceğinin belirlenmesi ve doğum süreci için hazırlık yapılması. 5. Doğum Süreci: Doğum sürecinin izlenmesi, rahim kasılmaları, su kesesinin patlaması ve yavruların doğumu gibi aşamaların takip edilmesi. 6. Doğum Sonrası Bakım: Doğum sonrası annenin ve yavruların sağlık durumunun kontrol edilmesi, iyileşme sürecinin takip edilmesi.

Veterinerler, stetoskop takarlar çünkü bu cihaz, hayvanların kalp atışlarını ve akciğer seslerini dinlemek için gereklidir. Okul öncesi çocuklara veteriner hekimliği mesleğini tanıtırken, stetoskopun kullanılması, mesleğin bilimsel ve çalışkan bir yönünü simgeleyebilir.

Kuzularda enfeksiyonun belirtileri şunlar olabilir: 1. İshal: Açık sarı, sulu ve kötü kokulu dışkı. 2. Ateş: Vücut ısısının yükselmesi. 3. Halsizlik ve iştahsızlık: Kuzunun hareketlerinde kısıtlama ve süt emmeme. 4. Karın şişliği ve hassasiyet: Karın bölgesinde rahatsızlık. 5. Göz ve burun akıntısı: Gözlerde sulanma ve kızarıklık. Enfeksiyon teşhisi ve tedavisi için bir veteriner hekime başvurulması önemlidir.

Tohumlama sonrası inekte görülen akıntı, 3-4 gün kadar sürer.