Tutuklama

CMK 100, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100. maddesini ifade eder. CMK 100'e göre tutuklama nedenleri: Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması. Şüphelinin veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların olması. Şüphelinin veya sanığın delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapma girişiminde bulunması. CMK 100'e göre tutuklama yasağı: Sadece adli para cezasını gerektiren suçlarda. Vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda.

2025 yılı itibarıyla MİT'in siber operasyonlarında 25 kişi tutuklanmıştır. Bu sayı, 27 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirilen operasyonda 5 kişinin daha tutuklanmasıyla artmıştır. 18 Ekim 2024: 9 kişi tutuklandı, toplam tutuklu sayısı 20'ye ulaştı. 27 Ocak 2025: 5 kişi tutuklandı, toplam tutuklu sayısı 25'e ulaştı. Bu operasyonlar, kişisel verilerin korunması ve siber casuslukla mücadele kapsamında gerçekleştirilmektedir.

Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca tutuklama nedenleri şunlardır: 1. Kuvvetli suç şüphesinin varlığı. 2. Tutuklama sebebinin varlığı. Bu sebepler şunlardır: Kaçma şüphesi. Delil karartma riski. 3. Katalog suçlar. Tutuklama kararı verilebilmesi için bu koşulların birlikte gerçekleşmesi zorunludur.

Gazeteci Nedim Şener, Ergenekon terör örgütüne yardım ettiği iddiasıyla 7 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı dava kapsamında 3 Mart 2011'de tutuklanmış ve Silivri Cezaevi'ne konulmuştur. 12 Mart 2012'de, "suç vasfının değişme ihtimali" ve "tutuklu kaldıkları süre" göz önüne alınarak tahliye edilmiştir.

Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre tutuklama kararı, soruşturma evresinde sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise hâkim veya mahkeme tarafından verilir. Soruşturma evresinde: Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hâkimi tutuklama kararı verir. Kovuşturma evresinde: Tutuklama kararı, ceza davasının görüldüğü mahkeme tarafından verilir.

CMK madde 101, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Tutuklama Kararı" başlıklı maddesidir. Bu maddeye göre, soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re’sen mahkemece karar verilir. Tutuklamaya ilişkin kararlarda şu unsurlar açıkça belirtilmelidir: kuvvetli suç şüphesi; tutuklama nedenlerinin varlığı; tutuklama tedbirinin ölçülü olması; adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı. Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlü olarak bildirilir ve bir örneği kendilerine verilir.

Yıldırım Demirören'in kardeşi Tayfun Demirören, karşılıksız çek nedeniyle 15 Şubat 2025 tarihinde tutuklanmıştır. Tayfun Demirören, kendi şahsına ait olan "Mikare Real Estate" şirketiyle ilgili ticari faaliyetlerden doğan borçlardan sorumludur. 28 Mayıs 2025 tarihinde, ödenmeyen 66 milyon liralık çeklerin Demirören ailesi tarafından ödenmesinin ardından Tayfun Demirören için tahliye kararı verilmiştir.

Nasuh Mahruki, 5 Aralık 2024 tarihinde, avukatı Şehmus Tetik'in tutukluluğa yönelik yaptığı itirazın İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesince incelenmesinin ardından tahliye edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Mahruki'nin sosyal medya paylaşımlarında halk arasında endişe, korku veya panik yaratma amacıyla hareket ettiği belirtilmiş, ancak toplanacak bir delil olmadığı ve toplanacak veya karartılacak delil bulunmadığı için iddianame yazılmasında bir sakınca olmadığı ifade edilmişti. Mahruki'nin tutuklanmasına yol açan paylaşımlar, YSK'ya yönelik olup, elektronik oy kullanma işlemiyle ilgili iddiaları eleştiriyordu.

Bolu'daki Kartalkaya Kayak Merkezi'nde bulunan Grand Kartal Otel'de 21 Ocak 2025 tarihinde çıkan yangınla ilgili olarak gözaltına alınan 72 yaşındaki otelin mimarı serbest bırakıldı. Yangınla ilgili olarak tutuklanan kişiler arasında Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye personeli İrfan Acar bulunmaktadır. Bu nedenle, Bolu yangınında tutuklanan mimar sayısı sıfırdır.

Ulaş Bardakçı, 29 Kasım 1971'de Maltepe Cezaevi'nden, THKP-C'den Mahir Çayan, Ziya Yılmaz ile THKO'dan Cihan Alptekin ve Ömer Ayna ile birlikte tünel kazarak firar ederek yakalanmaktan kurtulmuştur. 19 Şubat 1972'de, İstanbul Arnavutköy'de saklandığı eve yapılan baskında ise vurularak öldürülmüştür.

İçişleri Bakanı Yardımcısı Mehmet Aktaş'ın kardeşi Ahmet Aktaş, Beşiktaş Belediyesi'ne düzenlenen rüşvet operasyonu kapsamında gözaltına alındı. 16 Ocak 2025 tarihinde, Ahmet Aktaş ve diğer bazı şüpheliler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Tutuklama kararı kesinleşince, tutuklu kişi doğrudan adliyeden cezaevine nakledilir. Tutuklama kararının kesinleşmesinin ardından yaşanacak süreç, soruşturma ve kovuşturma aşamalarına göre değişiklik gösterebilir: Soruşturma aşamasında. Kovuşturma aşamasında. Tutuklama kararı, bir ceza değil, bir tedbir mahiyetindedir.

Ahmet Parlak, 2020 yılında Sakarya'nın Geyve ilçesinde 7 farklı evden hırsızlık olaylarına karıştığı iddiasıyla tutuklanmıştır. Ahmet Parlak adında, farklı nedenlerle cezaevine girmiş başka kişiler de bulunmaktadır. Örneğin, "Parlak Ahmet" lakaplı Ahmet Ç., aynı ilçede benzer hırsızlık olaylarına karıştığı için tutuklanmış ve cezaevinden çıktıktan sonra öldürülmüştür. Ayrıca, sosyalist hareketin öncü isimlerinden Ahmet Parlak da bulunmaktadır. Ancak, bu kişi hakkında cezaevine girdiğine dair bilgi mevcut belgelerde yer almamaktadır.

Zorla getirme kararı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 146. maddesine göre şu hallerde verilir: Hakkında tutuklama kararı verilmesi için yeterli neden bulunan kişiler. Yakalama emri düzenlenmesi için yeterli neden bulunan kişiler. İfade alma veya sorgu için çağrılıp da davete uymadığı takdirde zorla getirileceği tebliğ edilen kişiler. Ayrıca, mağdur, müşteki, tanık ve bilirkişi hakkında da çağrıya rağmen gelmezlerse zorla getirme kararı verilebilir. Soruşturma aşamasında zorla getirme kararı Cumhuriyet Savcısı tarafından, kovuşturma aşamasında ise hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilir.

Tutuklanan bir kişinin tekrar tutuklanmasının birkaç nedeni olabilir: Kaçma şüphesi: Şüphelinin veya sanığın yargılama sürecinden kaçma olasılığına dair somut ve objektif olgular varsa. Delil karartma: Şüphelinin veya sanığın, suçla ilişkilendirilebilecek materyalleri yok etme, gizleme veya değiştirme girişiminde bulunabileceğine dair nedenler varsa. Yeni suç iddiası: Şüphelinin, tutuklama tedbirine konu olmayan başka bir suç işlediği ileri sürülüyorsa. Tutuklama kararı, hakim veya mahkeme tarafından verilir ve bu kararın verilmesi zorunlu değildir; hakim veya mahkeme, tutuklama yerine adli kontrol tedbirine de başvurabilir.

Suçluların boyun eğmesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir: Otoriteye saygı: Tutuklanan veya mahkemeye çıkarılan suçluların başlarını eğmeleri, otoriteye saygı göstermeleri anlamına gelebilir. Kontrol ve güvenlik: Polisler, suçluları gözaltına alırken boyun bölgesine baskı uygulayarak hareket kabiliyetini sınırlar ve kaçma girişimlerini engeller. Boyun eğme davranışı: Genel anlamda boyun eğme, toplum önderlerine veya herhangi bir kişiye, incelenmeden ve sorgulanmadan itaat etme davranışı olarak tanımlanır.

Evet, taş ocağında ölen işçinin sahibi tutuklanmıştır. Örneğin, Manisa'nın Akhisar ilçesindeki taş ocağında meydana gelen iş kazasında işçi Halil Yiğit'in hayatını kaybetmesinin ardından, iş yeri sahibi H.E. tutuklanmıştır.

13 polisin neden tutuklandığına dair güncel bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, 2024 yılında Iğdır'da 9 yıl önce 13 polisin şehit olduğu bombalı terör saldırısıyla ilgili olarak, aralarında DEM Parti İl Başkanı Mehmet Selçuk'un da bulunduğu 8 kişi gözaltına alınmış ve 3 kişi tutuklanmıştır. Tutuklanan kişiler, terör örgütüne yardım ve yataklık etmekle suçlanmıştır. Daha fazla bilgi için resmi makamların açıklamalarını takip etmek gerekmektedir.

Hırsızlık suçunda tutuklama kararı, olayın niteliğine, şüphelinin durumuna ve delil durumuna göre verilebilir. Tutuklama kararının verilebileceği durumlar: Şüphelinin kaçma şüphesi varsa ve delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme ihtimali varsa. Şüphelinin daha önce benzer suçları işlemiş olması veya suç işlemeye devam etme riskinin bulunması. Mağdurun şikayeti, olayın toplumda yarattığı etki ve kamu düzenine yönelik tehditler. Tutuklama kararının verilmeyebileceği durumlar: İlk kez suç işleyen ve hafif hırsızlık vakalarında. Şüphelinin sabit bir ikametgahı olması ve kaçma riskinin olmaması. Çalınan malın değerinin düşük olması ve zararın giderilmiş olması. Hırsızlık suçunda tutuklama kararı, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 100. maddesine göre hakim tarafından verilir.

Tutuklama halinde hitap işlemleri hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, tutuklama sürecinde yapılan bazı işlemler şunlardır: Hakların Bildirilmesi. Yakalama ve Gözaltına Alma. Tutuklama Kararı. İtiraz Hakkı. Daha fazla bilgi için bir avukata danışılması önerilir.