TürkTarihi

En ünlü Türk tarihçilerden bazıları şunlardır: Halil İnalcık. İlber Ortaylı. Ekrem Akurgal. En ünlü Türk tarihçi konusunda kesin bir görüş birliği yoktur.

Kıpçak Türklerinin yaşadığı bazı bölgeler: Rusya, Ukrayna ve Kazakistan. Mısır. Macaristan. Anadolu. Kafkaslar. Kıpçak Türkleri, Orta Asya bozkırlarından Balkanlara kadar geniş bir sahada yaşamışlardır.

Hoşap'ta yaşamış bazı topluluklar: Urartular. Persler, İskender, Selevkoslar, Romalılar ve Bizanslılar. Vaspurakan Krallığı. Türkler. Karakoyunlular. Mahmudi Beyleri. Osmanlı Devleti. Günümüzde Hoşap, Van'ın Gürpınar ilçesine bağlı Güzelsu mevkiinde bulunmaktadır.

Kurtuluş Savaşı'nın beşinci bölümünde, 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz ve 30 Ağustos'ta gerçekleşen Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile Yunan birlikleri mağlup edilmiştir. Bu dönemde ayrıca: Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) açılmıştır. Tekâlif-i Milliye Emirleri çıkarılmıştır. İtilaf Devletleri arasındaki görüş ayrılıkları artmış ve Londra Konferansı toplanmıştır. Sovyet Rusya ile Moskova Antlaşması ve Afganistan ile dostluk antlaşması imzalanmıştır.

Evet, Karesioğulları Türk'tür. Karesioğulları Beyliği'ni kuran Oğuz Türkleri, 24 Oğuz boyundan biri olan Çepni boyundandır.

Erol Güngör'ün "Tarihte Türkler" adlı kitabı, Türk tarihini ele alan bir eserdir. Güngör, bu kitapta tarih ilmiyle uğraşanların üzerinde ittifak ettikleri olayları, kendi bakış açısından okuyucuya sunmayı amaçlamıştır. Kitapta, Türklere Anadolu'nun kapılarını kesin olarak açan olayın Malazgirt Zaferi olduğu belirtilmektedir. "Tarihte Türkler", Türk tarihini kısa ve öz bir şekilde ele alan bir metin olarak, fazla detaya giremeden genel bir özet sunmaktadır.

Bağdat'a ilk Türk yerleşimi, Abbasi Halifeliği döneminde, 8. yüzyılda gerçekleşmiştir. Bu dönemde, Abbasi halifeleri, Türk askeri yeteneklerini fark etmiş ve özellikle orduyu güçlendirmek amacıyla Türk kökenli savaşçıları bölgelerine taşımaya başlamıştır.

Halide Edip Adıvar'ın kısaca hayatı şu şekilde özetlenebilir: Doğum ve Aile: 1884 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Mehmet Edip Bey, annesi Fatma Bedrifem Hanım'dır. Eğitim: Üsküdar Amerikan Kız Koleji'nde eğitim aldı ve İngilizce öğrendi. İlk Yazıları: İlk yazısı 1897'de "Ana" adlı eseriyle yayımlandı. Toplumsal ve Siyasi Faaliyetler: Kadın hakları konusunda yazılar yazdı, Teali-i Nisvan Cemiyeti'nin kurucularından oldu. Milli Mücadele: Kurtuluş Savaşı sırasında cephede görev yaptı, Sakarya Savaşı'nda onbaşı, İzmir'in kurtuluşunda başçavuş rütbesi aldı. Yurtdışı Yılları: 1926'da eşi Dr. Adnan Adıvar ile Türkiye'den ayrılarak Londra ve Paris'te yaşadı. Akademik ve Siyasi Kariyer: İstanbul Üniversitesi'nde edebiyat profesörü olarak görev yaptı, 1950'de Demokrat Parti'den İzmir milletvekili seçildi. Ölüm: 9 Ocak 1964'te İstanbul'da hayatını kaybetti.

Turan taktiği, düşmanı çevreleyerek yok etmeyi amaçlayan bir askeri taktiktir. Taktiğin aşamaları: 1. Sahte ricat: Merkez konumdaki askerler önce saldırıya geçer, sonra geri çekilir gibi yapar ve ok atarak savaşa devam eder. 2. Pusu: Geri çekilen askerleri takip eden düşman, sağ ve sol kanat tarafından pusuya düşürülür. Taktiğin bazı özellikleri: Ordu, savaş esnasında sağ, sol ve merkez olmak üzere üç kısımdan oluşur. Merkezdeki kuvvetler, düşmanın merkez safını yarar ve kanatların merkeze kaymasını sağlar. Sağ ve sol kanat, düşmanın bıraktığı boşluklara doğru hızlı hücum eder. Taktiğin tarihteki bazı uygulayıcıları: Alp Arslan (Malazgirt Meydan Muharebesi). Nadir Şah (1740'lar). Kanuni Sultan Süleyman (Mohaç Meydan Muharebesi). Turan taktiği, Osmanlı Devleti ve ondan önceki Türk devletleri tarafından sıklıkla kullanılmıştır.

30 Ağustos 1922'de Başkomutanlık Meydan Muharebesi (Dumlupınar Meydan Muharebesi) kazanıldı. Bu zafer, Büyük Taarruz'un bir sonucu olarak, Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türk ordusunun Yunan kuvvetlerine karşı elde ettiği kesin bir zaferdir.

Han unvanı, eski Türk ve Moğol topluluklarında hükümdarlara verilir. Han unvanının verildiği bazı gruplar: Türklerde: Hunlar, Göktürkler, Uygurlar, Kırgızlar, Tuna Bulgarları, Hazarlar, Karahanlılar, Gazneliler, Naymanlar, Moğollar. Moğollarda: Çeşitli bölgeleri yöneten hanedan üyeleri. Ayrıca, prenseslere Bike/Büke denir. Osmanlı döneminde ise Han, padişahların adlarının sonuna eklenen bir unvan olarak kullanılmıştır.

Ali İhsan Paşa, Büyük Taarruz öncesinde, 21 Haziran 1922 tarihinde, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından Birinci Ordu Komutanlığı görevinden alındı ve TBMM tarafından emekliye sevk edildi. Bunun nedenleri arasında şunlar yer almaktadır: Astlarla ve İsmet Paşa ile yaşadığı sorunlar. Meclis'teki muhalif grupla olan ilişkileri. Büyük Taarruz planına itirazı. Ali İhsan Paşa, daha sonra II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanya'sını desteklemesi ve çok partili dönemde seçime katılıp milletvekili seçilmesiyle de gündeme gelmiştir.

Çerkez Hafız Paşa Köşkü, Osmanlı askeri Çerkes Hafız Mehmed Paşa'ya aittir. Paşa, bu köşkü 1842 yılında, o dönemde İstanbul'da ikamet eden ve tüm mefruşatı ile birlikte beş yüz keseye satın almıştır. Köşkün günümüzdeki durumu hakkında bilgi bulunmamaktadır.

Raziye Sultan'ın tahttan indirilmesinin başlıca nedenleri şunlardır: Türk emir ve meliklerin muhalefeti: Raziye Sultan'ın tahta çıkması, özellikle Türk emir ve melikler tarafından hoş karşılanmadı. Yakut'un yüksek mevkiye getirilmesi: Raziye Sultan'ın, Habeş asıllı Cemaleddin Yakut'u önemli bir mevkiye ataması, bazı emir ve meliklerin kıskançlığına yol açtı. İsyanlar: Taberhinde meliki İhtiyar ed-din Altuniye, Yakut'un atanmasını bahane ederek isyan etti ve Raziye Sultan'ı esir alarak Taberhinde Kalesi'ne gönderdi. Raziye Sultan, 1240 yılında kardeşi Behram Şah tarafından tahttan indirildi.

Korgan halkının kökeni şu şekilde özetlenebilir: İlk Yerleşimciler: Bölgenin ilk egemen halkı Halip (Kalip), Kolk ve Kokur’lardır. Oğuz Boyları: Anadolu'ya gelen Oğuz Boyları'ndan birçok topluluk, Korgan bölgesine yerleşmiştir. Türkmen Aşiretleri: Yavuz Sultan Selim'in davetiyle, Horasan Bölgesi'ndeki Korgan Mıntıkası'ndan göç eden Türkmen aşiretleri de Korgan'a yerleşmiştir. Korgan adı, Kimmerler tarafından verilmiş olup, "önemli kişilerin mezarlarının olduğu yer" anlamına gelir.

Eflani halkının nereden geldiğine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Eflani'nin tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığı bilinmektedir. İlk yerleşim: M.Ö. I. yüzyılda Bitinyalılar tarafından Roma’ya karşı bir savunma hattı oluşturmak amacıyla kurulduğu sanılmaktadır. Bizans hakimiyeti: Anadolu Selçuklu hükümdarı Alaattin Keykubat zamanında Kastamonu ve Eflani yöresi Bizanslılardan alınarak Türk hakimiyetine girmiştir. Candaroğulları beyliği: 1292-1309 yılları arasında Candaroğulları beyliğinin başkenti olmuştur. Osmanlı hakimiyeti: 1380 yılında Candaroğulları tahtını elde etmek isteyen II. Süleyman Şah, Eflani kalesini Osmanlı hükümdarı I. Murat'a hediye etmiştir. Ayrıca, 1530 yılı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defterindeki kayıtlarda Eflani'den "Eflagon" olarak bahsedilmektedir.

İlteriş Kağan, Aşina (A-şi-na) soyundan gelmektedir. İlteriş Kağan'ın atası, Etmiş Bey'dir.

En büyük kahramanlık olarak kabul edilebilecek tek bir örnek yoktur, çünkü kahramanlık farklı bağlamlarda farklı şekillerde tanımlanabilir. Bazı kahramanlık örnekleri: Tarihi figürler: Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale Savaşı'ndaki stratejik yetenekleri ve Kurtuluş Savaşı'ndaki liderliği ile Türk milletinin bağımsızlığa kavuşmasında önemli rol oynamıştır. Sosyal aktivistler: Adalet ve eşitlik için mücadele edenler. Bilim insanları: İnsanlığa fayda sağlayan çığır açıcı keşifler yapanlar. İtfaiyeciler, polis ve sağlık çalışanları: Günlük hayatlarında riskli durumlarda kendi canlarını tehlikeye atarak hizmet verenler.

"İlk Göktürk", Göktürk Üçlemesi'nin ilk filmi olup, Bumin Kağan'ın önderliğinde Göktürk Devleti'nin kuruluşunu ve gelişimini anlatmaktadır. Filmde, Göktürklerin Avarlara karşı isyanı, Töleslerin devlete bağlanması ve Bumin Kağan'ın devleti doğu ve batı olarak ikiye ayırarak yönetmesi gibi tarihi olaylar işlenmektedir. Ayrıca, "İlk Göktürk: Önsöz" adlı yapım, filmin başlangıcını anlatmakta ve Max platformunda üç bölüm olarak yayınlanacaktır. Filmin tamamı ise 210 dakika sürecek ve sinemalarda gösterime girecektir.

"Yeşil Cam" ifadesinin ne anlama geldiğine bağlı olarak farklı kapanış nedenleri olabilir. Yeşilçam, 1950'lerden 1980'lerin sonuna kadar Türk sinemasının en parlak dönemini ifade eder. Bu dönemin kapanmasının bazı nedenleri şunlardır: Ekonomik zorluklar. Teknolojik ve kültürel değişimler. Politik ve sosyal faktörler. Yeni sinema dalgası. Mavi ve yeşil cam ile ilgili olarak, 2021 yılında bu renklerin camının bulunamadığı belirtilmiştir.