TürkEdebiyatı

9. sınıf edebiyat ders kitabının 102. sayfasında genellikle şu içerikler bulunur: Okuma sonrası söz varlığı: Metinde geçen bazı kelime ve kelime gruplarının sözlük anlamları ve metindeki kullanımları. Yazım ve noktalama yanlışları: Metindeki yazım ve noktalama hataları, bunların düzeltilmesi ve doğru kullanımları. Büyük ünlü uyumu: Türkçe kelimelerde ünlü seslerin kalınlık-incelik uyumu açısından değerlendirilmesi. Metin inceleme etkinlikleri: Metnin teması, ahenk unsurları, söz sanatları gibi konuların incelenmesi. Ayrıca, farklı yayınevlerine ait kitaplarda farklı içerikler de olabilir.

Tunç Kurt'un üç kitabı bulunmaktadır. Herkesin İçinde Hiç Olmak (2010). Annemin Kuşları (2014). Bay Prada Nasıl Öldürüldü (2015). Ayrıca, Tunç Kurt'un matematik üzerine yazılmış ders kitapları da mevcuttur.

Mesnevî'nin en uzun cildi, altıncı cilttir. Mesnevî, altı ciltten oluşur ve her bir cildin beyit sayısı farklılık gösterir: Birinci defter: 31 beyit. İkinci defter: 177 beyit. Üçüncü defter: 307 beyit. Dördüncü defter: 475 beyit. Beşinci defter: 609 beyit. Altıncı defter: 773 beyit.

Adalet Ağaoğlu, 20. yüzyıl Türk edebiyatının en önemli romancılarından biri olarak kabul edilir. Ağaoğlu, romanlarının yanı sıra hikâye, deneme ve anı türlerinde de eserler vermiştir. Bazı önemli eserleri: Romanlar: "Ölmeye Yatmak", "Bir Düğün Gecesi", "Hayır". Hikaye Kitapları: "Yüksek Gerilim", "Sessizliğin İlk Sesi". Anılar: "Göç Temizliği", "Damla Damla Günler".

Türk edebiyatında hikayeler, dönemlere göre şu şekilde ayrılabilir: İslamiyet'ten Önceki Dönem: Sözlü ve yazılı edebiyat olarak ikiye ayrılır. İslamiyet'in Kabulünden Sonraki Dönem: Divan edebiyatı ve halk edebiyatı olarak ikiye ayrılır. Batı Tesirindeki Dönem: Tanzimat Edebiyatı: Ahmet Mithat Efendi'nin "Letâif-i Rivayat" adlı eseri, Batılı anlamda ilk hikaye örneğidir. Servet-i Fünun Edebiyatı: Halit Ziya Uşaklıgil, bu dönemde kısa hikaye alanında ön plana çıkmıştır. Milli Edebiyat Dönemi: Ömer Seyfettin ile kısa hikaye bağımsız bir tür olma özelliği kazanmıştır. Cumhuriyet Dönemi: Sait Faik Abasıyanık ve Memduh Şevket Esendal gibi isimler, Çehov tarzı hikaye anlayışını benimsemişlerdir. Ayrıca, hikayeler olay hikayesi ve durum hikayesi olarak da ayrılabilir.

Türk edebiyatında anne konulu hikayelerden bazıları şunlardır: Ahmet Rasim'in "Ana Özlemi" adlı öyküsü. Halide Edip Adıvar'ın "Ana Hisleri" adlı öyküsü. Necati Cumalı'nın "Annemin Yüzü" adlı öyküsü. Füruzan'ın "Parasız Yatılı" adlı öyküsü. Ayrıca, Necati Güngör'ün hazırladığı "Benim Annem Güzel Annem - Seçilmiş Anne Öyküleri" adlı antoloji de Türk edebiyatında anne temalı öyküleri bir araya getirir.

Nazım Hikmet, Peyami Safa'ya çeşitli eleştirilerde bulunmuştur: Para konusu: 1935 yılında, Nazım'ın maddi sıkıntı çektiğini bilen Peyami Safa, "Gelen paraları kim alıyor?" diye sormuştur. Nazım, böyle bir şeyin olmadığını söyleyince, Peyami Safa inanmaz bir tavırla konuyu değiştirmiştir. Yazılan yazılar: Elif Naci ile yaşadığı tartışma sırasında Peyami Safa, Nazım'ın yazılarını eleştirince, Nazım "Ben Münekkitten Yanayım" başlıklı bir yazı yazmıştır. Kişisel saldırılar: Yedigün dergisindeki röportajında Peyami Safa'yı "küçük burjuva münevveri" olarak nitelendirmiş ve masonluğa olan aşırı bağlılığını eleştirmiştir. Şiir: "Bir düşün oğlum, bir düşün ey yetimi Safa, bir düşün ki, son defa anlayabilesin: Sen bu kavgada bir nokta bile değil, bir küçük, eğri virgül, bir zavallı vesilesin!" dizelerini içeren bir şiirle yanıt vermiştir. Peyami Safa da Nazım Hikmet'e yönelik sert yazılar kaleme almış ve onu komünizmden caydırmaya çalışmıştır.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Hep O Şarkı" adlı kitabı hakkında az bilinen bazı bilgiler şunlardır: İlk Baskı Tarihi: Romanın ilk baskısı 1956 yılında yapılmıştır. Anlatım Tekniği: Romanda olaylar, sadece bir kadın karakterin birincil ağzından aktarılır. Konu: Kitap, Abdülaziz, V. Murat ve Abdülhamit'in hükümdarlık dönemlerinde geçer ve bir aşk hikayesini anlatır. Toplumsal ve Bireysel Temalar: Toplumsal olayları anlatma kaygısı diğer romanlarına göre daha azdır; bireysel bir duygusal ilişkiyi ele alır. Mekan Kullanımı: Olaylar genellikle yalı ve konakta geçer; bu mekanlar aracılığıyla iyimserlik ve karamsarlık gibi temalar işlenir. Semboller: "Redingot" kelimesi, değişen İstanbul'u anlatmak için kullanılır; bu, Kiralık Konak romanında da İstanbul'un değişen çehresini simgeleyen bir semboldür. Arka Plan: Roman, saraya yakın eski İstanbullu üst zümrenin hayatını anlatır ve yazarın diğer romanları için bir giriş niteliği taşır.

10. sınıf Türk edebiyatı dönemlerinin genel özellikleri şunlardır: İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı: Yabancı etkilerden uzak, ulusal bir kimlik taşır. Nazım birimi genellikle dörtlüktür, hece ölçüsü ve yarım uyak kullanılır. Mani, türkü, destan, ağıt gibi ürünler sözlü edebiyat; Göktürk Yazıtları ve Uygur Metinleri ise yazılı edebiyat örnekleridir. Batı Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı: Tanzimat Edebiyatı (1860-1896): "Toplum için sanat" anlayışı, sade dil kullanımı, ilk kez noktalama işareti kullanımı. Servetifünun Edebiyatı (1896-1901): Bireysel temalar, hayal-gerçek çatışması, Batı tarzına uygun eserler. Fecriati Edebiyatı (1909-1912): Kısa süreli, Servetifünun edebiyatını eleştiren bir dönem. Millî Edebiyat (1911-1923): Dilde sadeleşme, Anadolu'ya yöneliş, yurtseverlik ve toplumsal temalar. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı (1923-...): Gerçekçi anlayış, hece ölçüsünün aruz ölçüsünün yerini alması, şiirde günlük konuşma dilinin kullanılması. Diğer Dönemler: Geçiş Dönemi (11-12. yüzyıl): Halk edebiyatı ve dinî-tasavvufi edebiyatın başlangıcı. Divan Edebiyatı: İslam kültür ve medeniyetine bağlı, soyut düşünceler ve yüksek zümre edebiyatı.

Hüseyin Nihal Atsız'ın "Bozkurtlar" serisi iki kitaptan oluşmaktadır: 1. Bozkurtların Ölümü. 2. Bozkurtlar Diriliyor. Bu iki kitap, 1973 yılında birleştirilerek "Bozkurtlar" adıyla tek bir kitap olarak da basılmıştır.

Adem Kasidesi, Âkif Paşa tarafından yazılmıştır.

Beş Hececiler, I. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele yıllarında şiire başlayan, Millî Edebiyat akımının görüşleri doğrultusunda hece vezniyle ve konuşulan halk diliyle şiir yazan beş şairden oluşur. Bu şairler: Faruk Nafiz Çamlıbel. Halit Fahri Ozansoy. Yusuf Ziya Ortaç. Orhan Seyfi Orhon. Enis Behiç Koryürek. Beş Hececiler, şiirlerinde kahramanlık, aşk, kadın, hasret, ayrılık, tabiat görüntüleri, hatıralar, ölüm, yalnızlık ve vatan gibi temaları işlemişlerdir.

Cemil Meriç'in kritik eserleri arasında şunlar öne çıkmaktadır: "Bu Ülke". "Kırk Ambar". "Bir Dünyanın Eşiğinde". "Saint Simon, İlk Sosyolog, İlk Sosyalist". "Umrandan Uygarlığa".

Sezai Karakoç, şiir anlayışı ve dünya görüşü nedeniyle İkinci Yeni akımının bir temsilcisi olarak kabul edilmez. Karakoç'un şiiri, İslam uygarlığının yeniden ihyası üzerine kuruludur ve metafizik gerilimden yoksundur. Öte yandan, İkinci Yeni şiiri, dünyacı ve temelsiz olup, boşluk duygusu, sıkıntı, yalnızlık gibi temaları işler.

"Abdalan-ı Rum" kavramı, Ali Haydar Avcı'nın "Abdalan-ı Rum ve Geyikli Baba" adlı eserinde ele alınmıştır.

Türk edebiyatındaki ilk tezkire yazarı Ali Şir Nevaî'dir. Nevaî, 15. yüzyılda kaleme aldığı Mecâlisü'n-Nefâis adlı eseriyle tezkire yazma geleneğinin temelini oluşturmuştur.

Türk edebiyatının en önemli dönemi konusunda kesin bir görüş yoktur, ancak bazı dönemler öne çıkmaktadır. Türk edebiyatının önemli dönemlerinden bazıları şunlardır: Tanzimat Edebiyatı. Servet-i Fünun Edebiyatı. Milli Edebiyat Dönemi. Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı.

Sinan Paşa'nın "Tazarruname" adlı eseri, seci sanatının en güzel örneklerini içermektedir. Seci sanatının diğer güzel örnekleri şu eserlerde de bulunabilir: Dede Korkut Kitabı; Orhun Abideleri; Divanu Lügati’t-Türk. Seci, genellikle Divan edebiyatında örneklerine rastlanan bir söz sanatıdır ve Türk edebiyatına Fars ve Arap edebiyatından geçmiştir.

Orhan Şaik Gökyay'ın "Bu Vatan Kimin" şiiri, Türk milletinin vatan sevgisini, tarih boyunca yaptığı fedakarlıkları ve kahramanlıklarını coşkulu ve etkileyici bir dille anlatan epik bir şiirdir. Şiirde, vatan sadece bir toprak parçası değil, uğrunda can verilen, kan dökülen, tarih boyunca korunmuş ve korunacak olan kutsal bir mekan olarak tasvir edilir. Hece ölçüsü ve ahenkli kafiye düzeni ile yazılmış olan şiir, koşma nazım biçimindedir. Şiirde kullanılan imgeler ve benzetmeler, vatanın kutsallığını ve değerini anlatmada oldukça etkilidir.

Şinasi'nin "Şair Evlenmesi", Türk tiyatrosunun ilk modern tiyatro eseridir.