TürkçeKelimeler

İrticalen, "doğaçtan" veya "aniden" anlamına gelir. TDK'ya göre kelimenin iki anlamı vardır: 1. Plansız, hazırlıksız. 2. Kişinin içinden geldiği gibi davranması ya da konuşması. Bu kelime, edebiyat, müzik ve tiyatro gibi sanat dallarında terim anlamında kullanılır.

İzdivaç, Arapça kökenli bir kelime olup "evlenme", "evlilik" anlamına gelir. Ayrıca, izdivaç kelimesi, iki insanın hayatlarını birleştirmesi, birbirine bağlanması ve ortak bir gelecek inşa etme kararlılığı olarak da tanımlanabilir. İzdivaç, sadece bireysel bir karar olmanın ötesinde, genellikle aileler arasında düzenlenen toplumsal ve kültürel bir olayı ifade eder.

Hayır, "ahret" ve "ahred" aynı değildir. "Ahret" kelimesi, TDK'ya göre doğru yazım şeklidir ve "ahir" kökünden türetilerek "sonraki dünya" veya "öbür alem" anlamına gelir. "Ahred" ise yanlış bir yazım olarak kabul edilir. Doğru yazım: Ahiret Yanlış yazım: Ahret

Tamim, Arapça kökenli bir kelime olup, "genelge", "sirküler" anlamına gelir. Ayrıca, "genelleştirme" ve "genelleme" anlamlarında da kullanılır.

Hımâr, Arapçada "kadının başörtüsü" anlamına gelir. Ayrıca, "eşek, merkep" anlamında da kullanılır. Nur Suresi 31. ayette geçen hımâr kelimesi, yaka dekoltesinin örtülmesini ifade eder.

Duhul kelimesi, Arapça kökenli olup "girme" ve "giriş" anlamlarına gelir. Ayrıca, Osmanlıca terim olarak şu anlamlara da gelir: Duhul-i muzafferâne: Muzafferce giriş. Duhul ü huruc: İçeri girip çıkma. Duhuliye: Satılmak üzere şehir ve kasabalara getirilen ticaret mallarından alınan vergi veya bir yere girmek için verilen para.

Tahtırevan, omuzda veya deve, fil, at gibi hayvanlara yüklenerek götürülen, üstü örtülü, insan taşınan, tekerleksiz bir araçtır. Tahtırevan kelimesi, Osmanlıca "tâht-ı revân" tamlamasından gelir. Tahtırevan, özellikle Osmanlı ve İslam dünyasında yüksek statüdeki kişilerin taşınması için kullanılmıştır.

Şezb kelimesi, Osmanlıca ve dini terimlerle ilgili olarak şu anlamlara gelir: Ağaçtan budanan kuru odun. Geçmek, intikal etmek. Sınır (bu anlama gelen çoğulu "eşzâb"dır). Ayrıca, "şezb" kelimesi, Allahü teâlânın muhâfazasına (korumasına) kavuşmaya vesile olan âyet-i kerîmeler anlamında da kullanılır.

Ulakçı, Türkçe kökenli bir erkek ismi olup, "ulaştıran" anlamına gelir. Ayrıca, ulakçı kelimesi, haberci, ulaştırıcı, bağlayıcı ve bağlantı sahibi anlamlarına da gelir. Eski zamanlarda ise ulakçı, haber götürme ve getirme işlerinden sorumlu olan kişilere denirdi.

Künde kelimesi Farsça kökenli olup, farklı anlamlara sahiptir: Güreş terimi: Güreşçinin, rakibini altına alıp bir elini önden, diğerini arkadan geçirerek kilit pozisyonuna gelmesi. Mecazi anlam: Tuzak, oyun, hile. Suçlulara yönelik kullanım: Suçluların veya esirlerin kaçmalarını önlemek için ayaklarına takılan zincir halka, köstek. Ahşap terimi: Kalın ve iri ağaç, tomruk. Halk ağzı: Ekmek yapmak için ayrılan hamur topağı, beze.

Faje kelimesi farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir: İspanyolca. Arnavutça. Osmanlıca.

İRAP ve İREP farklı anlamlara sahiptir: - İRAP: "İl Afet Risk Azaltma Planı" anlamına gelir ve afet risklerini azaltmak için hazırlanan bir plan türüdür. - İREP: "Hastalık, dert" anlamına gelen bir kelimedir.

"Nizam" ve "izan" kelimeleri farklı anlamlara sahiptir: 1. "Nizam" düzen, düzenlilik, tertip anlamına gelir. 2. "İzan" ise izin, müsaade, onay anlamına gelir.

Konsomasyon kelimesi, gazino, lokanta, bar gibi eğlence yerlerinde yenilip içilen şeyleri ifade eder.

"Sünmüş" kelimesi, "sünmek" fiilinin geçmiş zaman hali olup, esnekliğini kaybederek gevşemek ve kopmadan uzamak, gerilmek anlamlarına gelir.

Nazik kelimesi, Farsça "nāzuk" kelimesinden türetilmiştir.