Tüberküloz

Verem savaş dispanserine başvurabilecek kişiler: Verem şüphesi olan hastalar. Yakın temaslılar. Tüberküloz hastalarına yönelik sosyal yardım talep edenler. Verem savaş dispanserlerine başvuru için randevu almaya gerek yoktur.

Göğüs hastalıkları ve göğüs cerrahisi farklı uzmanlık alanları olduğu için, bu iki alanın farklı kararlar vermesi doğaldır. Göğüs hastalıkları, solunum sistemi ile ilgili hastalıkların tanı, tedavi ve önlenmesiyle ilgilenir. Her iki hastane de kendi standartlarına göre değerlendirme yaptığı için farklı kararlar almış olabilir.

Tüberküloz (TB) tedavisinde önemli olan vitaminler şunlardır: D Vitamini: Bağışıklık sistemini modüle ederek TB'ye karşı olumlu etkiler gösterir. A Vitamini: Bağışıklık sistemi üzerinde doğrudan etkisi vardır. C Vitamini: Bağışıklık sistemini destekler. B6 Vitamini: Özellikle elli yaş üstü, şeker hastalığı olan, alkolizm öyküsü olan ve hamile kişilerde TB ilaçları ile birlikte alınması önerilir. Vitamin takviyeleri almadan önce bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Evet, astsubaylar verem (tüberküloz) hastası olabilir. Verem, her yaş grubunda görülebilen bir hastalıktır ve bağışıklık sistemi zayıflamış veya baskılanmış kişilerde daha sık ortaya çıkar. Türk Silahlı Kuvvetleri sağlık yönetmeliğine göre, astsubayların verem gibi uzun süreli tedaviye ihtiyaç gösteren hastalıklara yakalanması durumunda, sağlık kurulları raporlarında gösterilecek lüzum üzerine toplam olarak ve fiilen üç yılı geçmemek şartıyla tedavi, istirahat veya hava değişimine tabi tutulabilirler.

Solunum fonksiyonu bozukluğuna yol açmadan iyileşmiş akciğer tüberkülozu, uzman erbaş olmaya engel değildir. Ancak, çok ilaca dirençli akciğer ve/veya mediasten tüberkülozu olguları, sekel ve fonksiyon bozukluğuna göre Hastalık ve Arızalar Listesinin (B) veya (D) dilimleri kapsamında değerlendirilir. Uzman erbaşların sağlık yetenekleri ve görev yapabilirlikleri, Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği'ndeki Hastalık ve Arızalar Listesi'ne göre belirlenir.

Veremin bulaşmaması için yapılması gerekenler: Maske kullanımı: Hasta kişiler, tedaviye başlayana kadar maske takmalıdır. Havalandırma: Hasta odaları sık sık havalandırılmalı ve doğal hava akışı sağlanmalıdır. El hijyeni: Hasta ve temas eden kişiler, ellerini düzenli olarak yıkamalıdır. Öksürme ve hapşırma kuralları: Hasta, öksürürken veya hapşırırken ağzını tek kullanımlık mendille kapatmalı ve mendili hemen atmalıdır. Eşyaların kişiye özel olması: Hastanın tabak, çatal, bardak, havlu gibi kişisel eşyaları başkalarıyla paylaşılmamalıdır. Ziyaretçi kısıtlaması: Gerekli olmadıkça ziyaretçi kabul edilmemeli, zorunlu hallerde ziyaret süresi sınırlandırılmalıdır. Koruyucu ilaç tedavisi: Risk taşıyan kişilere koruyucu ilaç tedavisi verilmelidir. BCG aşısı: Özellikle çocukluk yaş grubundaki bireyler için BCG aşısı ile koruma sağlanabilir. Verem şüphesi durumunda, ücretsiz tetkik ve tedavi için en yakın Verem Savaşı Dispanserine başvurulmalıdır.

Bronş ARB pozitif, bronşlardan alınan örnekte aside dirençli basiller (ARB) tespit edildiğini ifade eder. ARB testinin pozitif çıkması, bakteriyel bir enfeksiyonu ve tedaviye direncin varlığını da işaret edebilir. Teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

QuantiFERON ve PPD (Purified Protein Derivative) aynı değildir. QuantiFERON (QFT), tüberküloz (TB) enfeksiyonunu tanısında kullanılan, kan örneğinde interferon gama düzeyini ölçen bir kan testidir. PPD (Mantoux testi) ise, TB bakterisine maruz kalıp kalınmadığını anlamak için yapılan bir cilt testidir. QuantiFERON, PPD'ye göre daha güvenilirdir ve BCG aşısı gibi faktörlerden etkilenmez.

Verem (tüberküloz) hastalığı kan tahlilinde doğrudan çıkmaz. Verem tanısı için cilt testi, akciğer filmi, balgam kültürü gibi daha spesifik testler gereklidir. Kan tahlili, vücudun enfeksiyona karşı verdiği genel yanıtı gösteren bazı belirteçlerin (örneğin, beyaz kan hücreleri sayısı, lökosit formülü, C-reaktif protein) incelenmesine olanak tanır. Teşhis için doğru yöntemlerin uygulanması ve kesin sonuçlar için bir sağlık uzmanına danışılması önemlidir.

Waverly Hills Sanatoryumu, tüberkülozun tedavi edilmesi için gereken streptomisin ilacı geliştirilene kadar 64.000 kişinin hayatını kaybetmesi nedeniyle 1961 yılında kapatıldı. Bir yıl sonra, 1962'de, yeni bir kullanım alanıyla akıl hastalarına hizmet vermeye başladı. Günümüzde bina, yalnızca paranormal araştırmalar için kullanılmaktadır.

İnce hastalık, halk arasında verem veya tüberküloz olarak bilinen, Mycobacterium tuberculosis mikrobunun neden olduğu bakteriyel ve bulaşıcı bir hastalığı ifade eder. Verem, genellikle akciğerlerde görülür, ancak solunum yoluyla alındıktan sonra kan ve lenfatikler yoluyla vücudun diğer organlarına da yayılabilir. Hastalığın belirtileri arasında özellikle akşama doğru yükselen ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, iştahsızlık ve halsizlik bulunur.

Tüberküloz lenfadenit, tüberküloz etkeni olan Mycobacterium tuberculosis basilinin lenf bezlerini tutmasıyla oluşan bir hastalıktır. Tüberküloz lenfadenitin bazı belirtileri: boyunda ağrısız, hareketli büyüyen kitle görünümü; ileri vakalarda hareketin azalması, yumuşama ve akıntı gelişmesi; sistemik tüberküloz belirtilerinin az görülmesi veya hiç görülmemesi. Tüberküloz lenfadenit tanısı, etkilenen lenf bezinden iğne biyopsi veya eksizyonel biyopsi alınarak konulur. Tedavi, genellikle 6 aylık standart anti-tüberküloz tedavisini içerir.

C46 kodunun akciğer ve mediasten tüberkülozundaki anlamına dair bilgi bulunamadı. Ancak, tüberkülozun akciğer ve mediasten tutulumu hakkında bilgi verilebilir. Akciğer tüberkülozunda yaygın alveoler konsolidasyon, lenfadenopati, plevral efüzyon ve atelektazi görülebilir. Mediasten tüberkülozunda ise aort erozyonu, frenik sinir paralizisi, superior vena cava sendromu ve özofagus darlığı gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Tanı için direkt toraks radyografileri, ardından kitlenin yapısı, lokalizasyonu ve çevre dokularla ilişkisinin tespiti için bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yapılır.

BCG (Bacillus Calmette-Guérin) zayıflatılmış aşısı, tüberküloz (verem) hastalığına karşı koruma sağlamak amacıyla geliştirilmiş bir aşıdır. Zayıflatılmış aşı, patojenin virülansını (hastalık yapma yeteneğini) azaltarak, ancak onu tamamen yok etmeden oluşturulan bir aşı türüdür. BCG aşısı, özellikle küçük çocuklarda tüberkülozun ağır seyreden formlarını, örneğin menenjit ve yaygın tüberkülozu önlemek için kullanılır.

Sağlık ocağında verem (tüberküloz) testi olarak PPD testi yapılabilir. PPD testi şu şekilde yapılır: Enjeksiyon. Bekleme. Değerlendirme. PPD testi, genellikle verem savaş dispanserlerinde, bazı sağlık klinikleri, hastaneler ve sağlık ocaklarında da uygulanabilir. Verem testi veya başka sağlık sorunları için bir sağlık kuruluşuna başvurmadan önce, o kuruluşun güncel çalışma saatlerini ve hizmet verdiği bölümleri kontrol etmek önemlidir.

PPD (Purified Protein Derivative) testi, genellikle tüberküloz (TB) hastalığında yükselir. PPD testinin pozitif çıkması, kişinin tüberküloz bakterisiyle daha önce temas ettiğini gösterir. PPD testinin pozitif çıkmasına neden olabilecek bazı durumlar şunlardır: yakın zamanda tüberkülozlu biriyle temas; steroid kullanımı; bağışıklık sisteminin zayıf olması (örneğin, HIV veya AIDS nedeniyle); organ nakli geçmişi; tüberküloz geçmişi. PPD testi yalnızca vücudun tüberküloz bakterilerine karşı duyarlılığını ölçer ve tek başına kesin tanı koymaz.

Adenozin deaminaz (ADA) için kabul edilen cut-off değeri farklı çalışmalara göre değişiklik göstermektedir: Tüberküloz plörezi tanısı için: Plevral sıvı ADA için yaygın olarak kabul edilen cut-off değeri 40 U/L'dir. İnflamatuar bağırsak hastalığı (İBH) tanısı için: Aktif ülseratif kolit (UC) hastalarını remisyondaki UC hastalarından ayırt etmek için belirlenen cut-off değeri 21,64 U/L'dir. ADA için referans aralığı ise genellikle 1-99 yaş arası insanlar için 10-25 U/L olarak belirtilmektedir. ADA testi ve cut-off değerleri, hastalığın türüne ve hastanın durumuna göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, doğru yorumlama için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Verem tedavisinde kaç bakterinin öldüğüne dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, verem tedavisinde kullanılan antibiyotikler, bakterilerin hızla öldürülmesini hedefler. Tedavinin ilk iki ayında dört farklı antibiyotik birlikte kullanılır. İlaç tedavisine başladıktan 15-21 gün sonra balgamdaki basil sayısı %99 oranında azalır. Tedavi süresi, tüberküloz basilinin tuttuğu organ, dirençli basille enfekte olma durumu, nüks ya da kronik vaka olması, eşlik eden diğer hastalıkların varlığı ve hastanın diğer özellikleri dikkate alınarak düzenlenir. Verem tedavisi için en doğru bilgiyi bir sağlık profesyonelinden almak önemlidir.

Verem (tüberküloz) teşhisi için kan testi tek başına yeterli değildir. Verem tanısı, klinik muayene ile birlikte çeşitli laboratuvar ve görüntüleme yöntemleriyle konur. Verem teşhisinde kullanılan kan testlerinden bazıları şunlardır: Quantiferon-TB Gold (IGRA) testi. Tüberkülin deri testi (PPD testi). Kesin tanı için diğer testlerle desteklenmesi gerekir. Başlıca diğer tanı yöntemleri ise şunlardır: balgam mikroskopisi ve kültürü; akciğer grafisi (röntgen); gerektiğinde biyopsi ve BT (tomografi).

Latent tüberküloz (TB) tedavisi için kullanılan bazı ilaç rejimleri ve kodları şunlardır: İzoniyazid (INH) 6 ay. İzoniyazid 9 ay. Rifapentin (RPT) 4 ay. İzoniyazid ve Rifapentin 3 ay. İzoniyazid ve rifampin 3 ay. Latent TB tedavisi için kullanılan kodlar hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, tanı ve tedavi sürecinde kullanılan testler arasında Tüberkülin Deri Testi (TDT) ve İnterferon Gama Salınım Testleri (İGST) bulunmaktadır. Tedavi planı, hastanın durumuna göre uzman bir sağlık profesyoneli tarafından belirlenmelidir.