Trombosit

Trombosit süspansiyonu, trombositopeni (trombosit sayısı düşüklüğü) veya trombosit fonksiyon bozukluğu olan hastalarda kanamanın tedavisi veya profilaksisi amacıyla kullanılır. Kullanım durumları: Profilaktik kullanım: Endoskopik biyopsi, bronkoskopik biyopsi gibi küçük müdahalelerde trombosit sayısı 20.000/mm³ üzerinde olmalıdır. Majör cerrahilerde trombosit sayısı 100.000/mm³ üzerinde tutulmalıdır. Tedavi edici kullanım: Akut kanamaları durdurmak için. Kemoterapi sonrası 4-10 günde gelişebilen trombositopenide, kemik iliğinin kısa sürede düzelmesi beklenmiyorsa ve kanama riski yüksekse. Trombosit süspansiyonu, buzdolabında değil, oda sıcaklığında saklanmalı ve verilmeden önce aralıklı olarak sallanmalıdır.

PDW (Platelet Distribution Width), kan tahlilinde trombositlerin boyut dağılım genişliğini ölçen bir parametredir. Bu test, trombositlerin boyutlarındaki değişkenliği veya benzerliği değerlendirerek kanın pıhtılaşma süreci hakkında bilgi sağlar. PDW değeri, genellikle tam kan sayımı (CBC) testi ile birlikte değerlendirilir ve tek başına bir teşhis aracı olarak kullanılmaz; diğer kan parametreleri ve klinik bulgularla birlikte yorumlanır.

MPV (Mean Platelet Volume) yüksekliğinin bazı anlamları şunlardır: Yeni üretilen trombositlerin büyük olması. Trombosit yıkımının artması. Bazı sağlık sorunları. Yoğun fiziksel aktivite. MPV yüksekliği tek başına bir hastalık teşhisi için yeterli değildir; diğer kan değerleri ve klinik bulgularla birlikte değerlendirilmelidir.

Trombofili testi sonuçlarının çıkma süresi, testin yapıldığı laboratuvarın teknik altyapısına ve yoğunluğuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Kamu ve özel hastanelerde. Özel laboratuvarlarda. Acil durumlarda. Trombofili testi yaptırmadan önce, testin ne kadar sürede sonuçlanacağı konusunda bilgi almak için ilgili sağlık kuruluşuna danışılması önerilir.

Trombosit dağılım genişliği (PDW) için normal değer aralığı genellikle %9 ila %14 veya 9.0 fL ile 14.0 fL arasında kabul edilir. Ancak, bu aralıklar kullanılan cihaz ve laboratuvar referanslarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. PDW değerlerinin normal sınırlarda olup olmadığını değerlendirmek için bir uzman hekime danışılmalıdır.

Trombosit aferezinin ne kadar sürede tüketilmesi gerektiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, trombosit aferezi bağışının ardından tam kan bağışı yapılabilmesi için en az 48 saatlik bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Aferez işlemi hakkında daha fazla bilgi almak için Kızılay Kan Bağış Merkezleri veya ilgili sağlık kuruluşları ile iletişime geçilmesi önerilir.

Antitrombosit ilaçlar, trombositlerin (kan pulcukları) birbirine yapışmasını ve kan pıhtısı oluşumunu engelleyen ilaçlardır. Bazı antitrombosit ilaçlar: Aspirin. Tiklopidin ve klopidogrel. Prasugrel. Absiksimab, tirofiban ve eptifibatid. Antitrombosit ilaçlar, tromboz ve onun neden olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılır. Antitrombosit ilaç kullanımı ve dozajı konusunda bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Çocuklarda normal trombosit (PLT) değeri, yaşa göre değişiklik gösterir: 0-3 yaş: 130-400 K/mm³ (10⁹/L). 4-5 yaş: 180-510 K/mm³ (10⁹/L). 6-12 yaş: 160-510 K/mm³ (10⁹/L). Sağlıklı bir çocukta normal PLT değeri, mikrolitre kan başına 150.000 ile 450.000 arasında kabul edilir. Trombosit değeri bu aralıkların dışında olduğunda, bir çocuk hematolojisi uzmanına danışılması önerilir.

Trombosit aktivasyonunda kullanılan bazı reseptörler şunlardır: GPIb/IX: Trombositlerin damar endotel alt tabakasına vWF aracılığıyla adezyonunu sağlar. GPIIb/IIIa: Aktive trombositlerin fibrinojeni bağlamasını sağlar. P2Y1, P2Y12 ve P2X1: ADP reseptörleridir. GPVI: Trombositlerde bulunan temel kollajen reseptörüdür. Ayrıca, trombosit aktivasyonunda rol oynayan reseptörler, a2-adrenerjik reseptörler olabilir.

Megakaryosit, trombosit üretiminden sorumlu kemik iliği hücresidir. Megakaryositin yaptığı diğer işler şu şekilde sıralanabilir: Tipik bir eritrositten (alyuvar) 10-15 kat daha büyük olabilir. Fakat kemik iliği hücrelerinin %1'inden daha azını oluşturur. Hücre çekirdeği büyük ve lobludur (bölümlü). Bu nedenle ışık mikroskobu altında birden çok çekirdek varmış gibi gözükebilir. Megakaryositin fonksiyonu birçok sitokininin yardımıyla belirlenir, trombopoietin de bunlara dahildir. CFU-Me (pluripotent hemopoetik hücre veya hemositoblast) -> megakaryoblast -> promegakaryosit -> megakaryosit gelişim evrelerinden geçer.

Trombet valflerinin neden düştüğüne dair bilgi bulunamadı. Ancak, trombosit (PLT) seviyesinin düşmesinin (trombositopeni) bazı nedenleri şunlardır: Otoimmün hastalıklar. Kemik iliği hastalıkları. Enfeksiyonlar. Yoğun alkol tüketimi. Zehirli kimyasallar. Bazı ilaçlar. Trombositopeni belirtileri varsa, doğru teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

MRV yüksekliği, kan testlerinde trombositlerin (kan pulcukları) ortalama hacminin (MPV) normalin üzerinde olması durumudur. MPV yüksekliğinin bazı nedenleri: Yakın zamanda yaralanma veya ameliyat nedeniyle çok kan kaybetme. Yoğun fiziksel aktivite. Doğum kontrol hapı kullanımı. Kemik iliğinin daha büyük ve genç trombositler üretmesi. Enfeksiyonlar, iltihabi hastalıklar (örneğin romatoid artrit). Bazı kanser türleri. Diyabet, hipertiroidizm gibi kronik sağlık sorunları. MPV yüksekliği tek başına bir hastalık belirtisi olmayabilir, ancak diğer test sonuçlarıyla birlikte değerlendirildiğinde önemli bilgiler sunabilir.

P-LCR düşüklüğünün bazı nedenleri: Alkol tüketimi; B12 vitamini eksikliği; Trombositoz hastalığı; Lösemi ve diğer kan kanserleri; Karaciğer hastalıkları; Böbrek hastalıkları; Kemik iliği hasarı; Ciddi kan kaybı ve travma; Bazı ilaçlar ve idrar söktürücüler; Zehirlenme, toksik maddelere veya radyasyona maruz kalma. P-LCR düşüklüğü, kanama riskinin artması ve pıhtılaşmanın gecikmesi anlamına gelir. P-LCR değerlerindeki değişikliklerin doğru yorumlanması ve uygun tedavi için bir doktora danışılması önerilir.

Trombin, trombositleri şu şekilde aktive eder: Trombin, trombositler üzerinde GPIb üzerindeki reseptörüne bağlanır. C proteini aracılığıyla PLC'yi (fosfolipaz C) aktive eder. PIP2'nin (fosfatidilinositol 4,5-bifosfat) hidrolizi ile IP3 (inositol trifosfat) ve DAG (diaçilgliserol) açığa çıkar. Hücre içi Ca²⁺ artışı, eikosanoid oluşumu ve protein fosforilasyonu gözlenir. Ayrıca, trombin ile uyarılan trombositlerde tirozin kinaz aktivitesi de artar. Trombin, bir yandan da fibrinojeni fibrine dönüştürür. Trombositlerin aktivasyonu, hemostaz sürecinin bir parçasıdır ve damar hasar gördüğünde kanın pıhtılaşmasını sağlar.

Trombosit kan bağışı (aferez) ortalama 45-90 dakika sürer. Bağış süresi, cihazdan cihaza değişiklik gösterebilir.

Kanda VPM, ortalama trombosit hacmi (MPV) anlamına gelir. MPV, kan testlerinde ölçülen ve trombositlerin (kan pulcukları) ortalama büyüklüğünü değerlendiren bir parametredir. MPV testi, tek başına bir teşhis kriteri değildir; diğer kan değerleriyle birlikte değerlendirilerek yorumlanır.

Kan pulçuklarının (trombosit) arttığı bazı hastalıklar şunlardır: Trombositoz: Kan pulçuklarının sayısının artması durumudur. Trombosit adezyon veya agregasyon bozuklukları: Örneğin, Bernard-Soulier sendromu, Glanzmann trombastenisi, Scott sendromu ve von Willebrand hastalığı. Bazı enfeksiyonlar: Enfeksiyonlar sırasında bağışıklık sisteminin tepkisi olarak trombosit seviyeleri artabilir. Hipertiroidizm: Tiroid bezinin aşırı aktif olması durumu. Bazı kan kanserleri: Lösemi veya lenfoma gibi hematolojik maligniteler. Kan pulçuklarının seviyelerindeki değişikliklerin teşhisi ve tedavisi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Trombosit kan ihtiyacı nasıl bulunur sorgusuna yanıt bulunamadı. Ancak, trombosit bağışı ile ilgili şu bilgiler değerlendirilebilir: Trombosit bağışı, özel bir aferez cihazı kullanılarak gerçekleştirilir. Bağış yapmak için bağışçının 18-65 yaş aralığında olması ve sağlıklı bir trombosit değerine sahip olması gerekir. Trombosit bağışı yılda en fazla 24 kez yapılabilir ve iki bağış arasında en az 48 saat olmalıdır. Trombosit bağışı ve ihtiyacı ile ilgili en doğru ve güncel bilgiler için sağlık kuruluşlarına veya ilgili kurumlara başvurulması önerilir.

Helikopterlerde PLT'nin nerede yazdığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, PLT kısaltmasının farklı bağlamlarda farklı anlamları olduğu bilinmektedir: CCPM sisteminde bir ayar: PLT, helikopterin swashplate'inde, gaz kolunun ana rotor pallerinin eğim açısını (hatve) ayarlamasını sağlayan bir ayar düğmesidir. Kurtlar Vadisi Irak filminde bir plaka: 34 PLT 34, Kurtlar Vadisi Irak filminde Polat, Erhan ve Memati'nin Irak'a giderken kullandığı BMW'nin plakasıdır. Trombosit (PLT): Kan tahlili sırasında ölçülen ve kanın pıhtılaşma yeteneğini belirleyen bir parametredir.

Beyaz kan bağışı ile ilgili bilgi bulunamadı. Ancak, tam kan bağışı için bağış aralıkları şu şekildedir: Erkekler için: 90 günde bir. Kadınlar için: 120 günde bir. Düzenli kan bağışçıları, doktor onayı ile yılda en fazla 1 kez bağış yapabilir. Bağış aralıkları, kullanılan yöntem ve bağışçının sağlık durumuna göre değişebilir. Daha fazla bilgi için kan bağış merkezlerine başvurulması önerilir.