Toplum

Batı ve Doğu arasındaki farklar coğrafi, kültürel, dini, felsefi ve toplumsal açılardan ortaya çıkar. Temel farklar şunlardır: Coğrafya: Batı, genellikle Avrupa ve Kuzey Amerika'yı; Doğu ise Asya ve çevresindeki bölgeleri ifade eder. Felsefi Düşünce: Doğu felsefesi mistik ve sezgisel bir yapıya sahipken, Batı felsefesi daha çok rasyonel düşünceye dayanır. Din: Doğu'da Hinduizm, Budizm, İslam gibi dinler yaygınken, Batı'da Hristiyanlık ve diğer İbrahimi tektanrıcı dinler hakimdir. Toplumsal Yapı: Doğu toplumları kolektivist bir anlayışa sahip olup, aile ve toplum ön plandadır; Batı toplumlarında ise bireysel haklar ve özgürlükler daha önemlidir. Sanat: Doğu sanatında sembolizm ve mistisizm ön plana çıkarken, Batı sanatı daha çok figüratif ve realizme dayalıdır.

Vefa önemlidir çünkü: 1. İlişkileri güçlendirir: Vefa, geçmişte emeği geçen kişilere karşı duyulan minneti ve bağlılığı ifade eder, bu da güçlü ve kalıcı ilişkiler kurar. 2. Toplumsal dayanışmayı artırır: Toplumda vefa kültürü, dayanışma ve birlik ruhunu güçlendirir. 3. Kişisel gelişimi destekler: Vefalı olmak, kişinin karakter gelişiminde olumlu yönde etki yapar ve özsaygıyı artırır. 4. Ahlaki bir değerdir: İslam ahlakının en önemli umdelerinden biri olan vefa, Allah'a ibadet etmek ve verilen nimetlerin kıymetini bilmek gibi unsurları içerir.

Disiplin kısaca, kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin bütünü olarak tanımlanabilir.

Almanlar yaşlılara çeşitli bakım modelleri aracılığıyla bakmaktadır: 1. Evde Yaşlı Bakımı: Birçok aile üyesi, yaşlı yakınlarına evde bakmayı tercih eder. 2. Gündüz Bakımı: Yaşlılara yönelik günlük veya saatlik bakım hizmeti sunan tesisler mevcuttur. 3. Yatılı Bakım: Tıbbi uzman personelin 24 saat hizmet verdiği bakımevlerinde, daha yoğun bakıma ihtiyaç duyan yaşlılar için uzun süreli konaklama imkanı sunar. 4. Mesleki Eğitim: Almanya'da yaşlı ve hasta bakıcıları için mesleki eğitim programları bulunmaktadır. Ayrıca, Alman toplumunda disiplin ve kurallara saygı önemlidir, bu da yaşlı bakımının düzenli ve planlı bir şekilde yürütülmesini sağlar.

Sokak ortasında öpüşen çiftlere doğrudan bir ceza yoktur, çünkü öpüşme eylemi Türk Ceza Kanunu'nda suç olarak tanımlanmamıştır. Ancak, öpüşmenin toplumun genel ahlak kurallarına aykırı olması durumunda, yapılan şikayetler üzerine polis müdahalesi söz konusu olabilir.

İbni Haldun'un en önemli görüşlerinden bazıları şunlardır: 1. İktisadi Faaliyetlerin Önemi: İbni Haldun'a göre, insan hayatını devam ettirmek için iktisadi faaliyetler temel dayanaktır. 2. Toplumsal İşbölümü: Bedevilikten hadariliğe geçişle birlikte işbölümü ve uzmanlaşma artar, bu da üretimin verimliliğini ve kalitesini yükseltir. 3. Asabiyet Teorisi: Toplumda birliği sağlayan ve yöneticilerin ayakta kalmasını mümkün kılan "asabiyet" kavramını ortaya koymuştur. 4. Tarih ve Sosyoloji: İbni Haldun, tarih anlayışını geliştirerek sosyolojinin kurucusu olarak kabul edilir; insan medeniyeti ve toplumsal hayatı incelemiştir. 5. Devletin Rolü: Devletin, iktisadi faaliyetlere müdahale etmemesi, güvenli ve adaletli bir ortam sağlaması gerektiğini savunmuştur.

Me Too hareketi, cinsel taciz ve saldırıya karşı farkındalık yaratmak amacıyla başladı. Hareketin başlangıcı, 2006 yılında aktivist Tarana Burke'ün cinsel saldırı mağdurlarına destek olmak için "Me Too" etiketini kullanmasına dayanır. Bu hareket, özellikle Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein'ın cinsel taciz iddialarının ortaya çıkmasıyla ivme kazandı.

"Şalvar Davası" filmi, köydeki kadınların erkeklerin zulmüne karşı örgütlenmesini konu alır. Özetle, Elif adında bir kadın, kocasının ölümünden sonra yaşadığı köye döner ve diğer kadınların da desteğiyle, erkeklerin en büyük zaafı olan yatak odası konusunda bilinçlenir.

Kamusal alan ve kamu kavramları farklı anlamlara sahiptir: 1. Kamusal Alan: Toplumun ortak kullanımı için ayrılmış, herkese açık olan alanları ifade eder. 2. Kamu: Bir ülkedeki halkın bütününü veya genel olarak devleti ifade eder.

Faziletli insan, ahlaki ve erdemli değerlere uygun olarak şu şekilde davranır: 1. Dürüstlük: Her zaman doğru ve adil olmak, yalan söylememek. 2. Yardımseverlik: İhtiyaç duyanlara yardım etmek, topluma olumlu katkı sağlamak. 3. Empati: Başkalarının duygularını anlamaya çalışmak ve onları dinlemek. 4. Sadakat ve güvenilirlik: Söz verdiği zaman bunu yerine getirmek ve başkalarına güven vermek. 5. Cömertlik: Kendini paylaşmayı bilmek ve başkalarına yardım etmekten hoşlanmak. Faziletli davranışlar, bireyin hem kendi hem de çevresi için olumlu bir katkı sağlamasını sağlar.

Mayıs ayı, çeşitli önemli günler ve etkinliklerle dolu olduğu için önemlidir: 1. 1 Mayıs: İşçi Bayramı olarak kutlanır ve işçi haklarını ve çalışma koşullarını iyileştirmek için mücadele eden işçilerin anısına düzenlenir. 2. 19 Mayıs: Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanır ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkarak Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı günü temsil eder. 3. 5 Mayıs: Hıdırellez olarak bilinen geleneksel Türk ve Orta Asya bayramı kutlanır, baharın başlangıcını ve bereket dileklerini simgeler. 4. 31 Mayıs: Dünya Sigara Bırakma Günü olarak kutlanır ve sigara kullanımının zararlarına dikkat çekmek amacıyla düzenlenir. 5. Diğer Önemli Günler: Dünya Basın Özgürlüğü Günü, Dünya Astım Günü, Müzeler Haftası gibi çeşitli etkinlikler de mayıs ayında yer alır.

Halka mal olmuş kişi ifadesi, "toplum için önemli biri olmak; yaptıklarıyla halk tarafından takip edilmek" anlamına gelir. Ayrıca, bu terim "meşhur olmak, yararlı veya yararsız işleriyle halkın sevgisini kazanmak" anlamında da kullanılır.

"İnci Taneleri" dizisi, cezaevinden çıkan Azem Yücedağ'ın kaybettiklerini bulma mücadelesini konu almaktadır. Dizide anlatılan ana temalar şunlardır: - Azem'in içindeki acılarla başa çıkma ve umut dolu bir gelecek arayışı. - Kolyesinden kopmuş inci tanelerini yeniden toplama çabası. Ayrıca, dizide toplumsal ve aile içi dinamikler, adaletsizlik ve kaderin insan hayatı üzerindeki etkileri gibi konular da işlenmektedir.

"Adaletsizlik" (The Unfair) filmi, Güney Kore'de evlerinden zorla tahliye edilen insanların yaşamlarına odaklanıyor. Filmde, tahliye sırasında yaşanan bir arbede sonucu 16 yaşında bir protestocu ile 20 yaşında bir polis memurunun hayatını kaybetmesi anlatılıyor. Suçlamaları kabul etmeyen Park Jae-ho, sadece oğlunu polis şiddetinden korumaya çalıştığını öne sürer.

Züppe, toplumun gülünç ve aykırı bulduğu yapmacıklıklara ve aşırılıklara kaçan kişilere denir. Ayrıca, seçkin görünmek için bazı çevrelerdeki düşünceleri benimseyen ve onlar gibi davranmaya özenen kimse anlamında da kullanılır.

Yoksulluğun en büyük sebepleri arasında şunlar yer almaktadır: 1. Ekonomik Nedenler: İşsizlik, düşük ücretler ve yetersiz sosyal yardımlar gibi faktörler yoksulluğun temel nedenlerindendir. 2. Siyasi Nedenler: Yanlış politikalar, yolsuzluk, hukukun üstünlüğüne saygı eksikliği ve sınıf ayrımcılığı yoksulluğu tetikler. 3. Çevresel Faktörler: Doğal afetler, çölleşme, kuraklık ve temiz suya erişim zorlukları yoksulluğa yol açar. 4. Toplumsal Nedenler: Aşırı nüfus artışı, beyin göçleri, savaşlar ve göçler de yoksulluğun önemli nedenlerindendir.

Dört çeşit saygı şu şekilde sınıflandırılabilir: 1. Bireysel Saygı: İnsanların birbirine karşı bireysel olarak gösterdiği saygıdır. 2. Toplumsal Saygı: Toplum içerisinde bireyler arasında gösterilen saygıdır. 3. Kurumsal Saygı: İş yaşamında çalışanlar arasında ve çalışanlar ile yöneticiler arasında gösterilen saygıdır. 4. Doğaya Saygı: Doğal çevreye, çevreyi ve doğal kaynakları koruma bilinciyle gösterilen saygıdır.

Distopya, ideal bir toplum düzeninin tam tersi olarak tasvir edilen, baskıcı, adaletsiz ve genellikle korkutucu bir toplumsal yapıyı anlatır. Distopik eserlerde işlenen bazı temalar: - Totaliter yönetim: Otoriter veya totaliter bir devlet yönetiminin varlığı, bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması. - Teknolojik kontrol: Teknolojinin insan hayatını kontrol etmesi, gözetleme ve manipülasyon. - Çevresel felaketler: Doğal afetler veya insan kaynaklı çevresel sorunlar. - Bireysel isyan: Toplumun baskılarına karşı isyan eden karakterler ve bu isyanın sonuçları. Önemli distopya yazarları ve eserleri: - George Orwell - 1984. - Aldous Huxley - Cesur Yeni Dünya. - Ray Bradbury - Fahrenheit 451. - Margaret Atwood - Damızlık Kızın Öyküsü. - Suzanne Collins - Açlık Oyunları.

Yolsuzluğun en büyük sebepleri arasında şunlar öne çıkmaktadır: 1. Kapasite Yetersizliği: Kamu hizmetlerinin yetersizliği, hizmet almak isteyenler arasında çekişmeye ve kayırmacılığa yol açar. 2. Gelir Dağılımındaki Adaletsizlik: Gelir dağılımındaki bozukluklar, toplumda değer yargılarını ve normları yıkar. 3. Siyasi Kayırmacılık: Siyasal nüfuz sahibi kişilerin, kamu görevlilerine ayrıcalıklı muamele yaptırması. 4. Hukukun Üstünlüğüne Olan Güvenin Azalması: Bağımsız yargının zayıflaması ve hesap verebilirlik eksikliği. 5. Karmaşık ve Anlaşılması Güç Yasalar: Vergi kanunları gibi karmaşık düzenlemeler, yolsuzluk fırsatlarını artırır.

"Bir Zamanlar Anadolu'da" filmi, işlenen bir cinayetin ardından polis, savcı, jandarma ve doktorun katil zanlılarıyla ve köylüyle olan iletişimini konu alarak, toplumsal yapı ve bürokrasideki hiyerarşiyi anlatmak istemektedir. Filmde ayrıca şu temalar da işlenmektedir: - Görevden kaçınma ve görevi kötüye kullanma gibi sorunlar. - Can güvenliğinin tam anlamıyla devlet tarafından sağlanamaması. - Kırsal ve şehirli insanlar arasındaki farklılıklar. - Doğaüstü korkular ve sadakat gibi kavramlar.