TDK

Biteviye kelimesi, TDK'ye göre "tekdüze" anlamına gelir. Örnek cümle: "Bunun intikamını şimdi, tek gözüyle biteviye kuş peşinde dolaşarak çıkarıyordu".

Türk Dil Kurumu (TDK) kurallarına göre, "su altı" kelimesi ayrı yazılmalıdır. Doğru yazım şekli: Su altı Yanlış yazım şekli: Sualtı

Aktivite kelimesinin TDK'ye göre doğru yazılışı, yine "aktivite" şeklindedir. "Aktifite" yazımı yanlış olarak kabul edilir.

TDK, Türk Dil Kurumu'nun kısaltmasıdır. Türk Dil Kurumu, Türkçeyi incelemek, geliştirmek ve korumak amacıyla 12 Temmuz 1932'de Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan bir bilim kurumudur. Kurumun bazı amaçları: Türkçeyi bilim, kültür, edebiyat ve öğretim dili olarak geliştirmek ve yaygınlaştırmak. Türk dilinin zenginliklerini koruyup işleyerek gelecek kuşaklara aktarmak. Yabancı kelimelerin Türkçe karşılıklarını bularak dil yozlaşmasının önüne geçmek.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre doğru yazım şekli "takat" şeklindedir. "Takta" yazımı yanlış olacaktır.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre gariban, "kimsesiz, zavallı, garip" anlamlarına gelir. Gariban kelimesi, aynı zamanda maddi imkanları yetersiz olan, hayatını idame ettirmekte zorlanan kişiler için de kullanılır.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre doğru yazım şekli "ataşe"dir. Örnek cümle: "Daha önce Bulgaristan'da ataşe görevinde bulunmuştu". Yanlış yazım şekli ise "ateşe" olarak belirtilmiştir.

Eceline susamak deyimi, TDK'ye göre "ölmek istermiş gibi tehlikeli işlere girişmek" anlamına gelir. Örnek cümle: "Bırak o silahı elinden, eceline mi susadın sen?". Ayrıca, "eceline susamak" deyimi, "ölebileceğinin açık olduğu işlere kalkışmak" şeklinde de anlamlandırılabilir.

"Bir kere de" ifadesi, TDK'ye göre ayrı yazılmalıdır. "Bir kere" kelimesi, iki ayrı kelimenin bir araya gelmesiyle oluştuğu için birleşik kelimeler arasında yer almaz. Doğru yazım: bir kere de Yanlış yazım: birkere de

"Ehmal etmek" ifadesinin TDK'ya göre anlamı bulunamadı. Ancak, "ehmal" kelimesinin TDK'ya göre anlamı "ihmal" olarak belirtilmiştir. "Ehmal" kelimesi ayrıca, Türkçe kökenli bir kelime olup “önceden” veya “eskiden” anlamına gelir.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "düşkün" kelimesinin anlamları: Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun. Geçim sıkıntısına düşmüş. Yoksulluk sebebiyle mutluluk ve refahını yitirmiş. Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle çalışma gücünü yitirmiş. Değer ve onurunu yitirmiş. Kötü yola düşmüş, ahlaksız. Ayrıca, "düşkün" kelimesi mecazi anlamlar da taşır.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre bu kelimenin doğru yazımı "takdir" şeklindedir. "Taktir" yazımı yanlış olarak kabul edilir.

"Nekadar da" ifadesinin TDK'ya göre doğru yazılışı, her kelimenin ayrı yazılmasıyla "ne kadar da" şeklindedir.

"Benimki" kelimesinin TDK'ye göre doğru yazılışı, bitişik olarak "benimki" şeklindedir. Bu kelime, iyelik zamiri olan "benim" ile işaret zamiri "-ki"nin birleşiminden oluşur ve ayrı yazılmaz.

Priz kelimesinin TDK'ye göre doğru yazılışı, tek "i" harfi kullanılarak yapılan yazım şeklidir: priz. Yanlış yazım: piriz.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre doğru yazım şekli "pijama"dır. "Picama" kullanımı yanlış olarak kabul edilir.

"Ekli" kelimesinin TDK'ye göre doğru yazılışı, ekli şeklindedir. "Ekli" kelimesinin iki farklı anlamı vardır: 1. Eklenmiş olan. 2. Eki olan.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre bu kelimenin doğru yazımı "alaca karanlık" şeklindedir, birleşik olarak "alacakaranlık" şeklinde yazılmaz.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre, "olabilir misin" ifadesi ayrı yazılmalıdır. Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik olarak yazılmaz.

Mest-ü hayranım, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "şaşkınlıktan sarhoş olmuş ve feryat ederek ağlayan" anlamına gelir. Mest kelimesi Farsça'da "sarhoş olmak", hayran kelimesi ise Arapça'da "şaşkın" anlamına gelir. Bu ifade, güftesi Kuddusi'ye ait, bestesi anonim olan bir ilahinin giriş dizesidir.