TCK

TCK 62 ve 51 maddeleri arasında çelişki yoktur. TCK 62. madde, takdiri indirim nedenlerini düzenler ve hakime, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki davranışları gibi unsurları göz önünde bulundurarak cezada indirim yapma yetkisi verir. TCK 51. madde ise, hükümlünün iyi hal göstermesi durumunda cezasının infazının bir kısmının indirilebileceğini belirtir. Bu durumda, her iki madde de farklı bağlamlarda cezanın indirilmesine olanak tanır ve birbirleriyle çelişmez.

TCK 86 ve 87. maddelerindeki 3-e cezası, kasten yaralama suçunun silahla işlenmesi durumunda uygulanır ve bu durumda 4 aydan 1,5 yıla kadar hapis veya artırılmış adli para cezası öngörülür.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 13. maddesi, aşağıdaki suçların, vatandaş veya yabancı tarafından, yabancı ülkede işlenmesi halinde Türk kanunlarının uygulanacağını belirtir: 1. İkinci Kitap, Birinci Kısım altında yer alan suçlar. 2. İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı, Yedinci ve Sekizinci Bölümlerde yer alan suçlar. 3. İşkence (madde 94, 95). 4. Çevrenin kasten kirletilmesi (madde 181). 5. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190). 6. Parada sahtecilik (madde 197), para ve kıymetli damgaları imale yarayan araçların üretimi ve ticareti (madde 200), mühürde sahtecilik (madde 202). 7. Fuhuş (madde 227). 8. Deniz, demiryolu veya havayolu ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması (madde 223, fıkra 2, 3) ya da bu araçlara karşı işlenen zarar verme (madde 152) suçları.

TCK 220/6 maddesi uyarınca, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Bu, şu anlama gelir: - Kişi, örgütün hiyerarşisine bağlı olmadan, örgütün çağrısı veya bildirimi üzerine örgütün amacına hizmet eden bir suç işlerse, örgüt adına suç işlemekten sorumlu olur. - Ancak, bu durumda kişinin cezalandırılabilmesi için örgütün silahlı olması gerekir.

E-5 Otoyolu, günümüzde D-100 karayolu olarak adlandırılmakta olup, İstanbul-Avcılar arası bölümü ile Kartal-Ankara arası bölümü TCK (Türkiye Cumhuriyeti Karayolları) sorumluluğundadır. Diğer bölümler ise İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) yetki alanına devredilmiştir.

TCK 58/6 maddesine göre, mükerrirler hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması zorunludur. Denetimli serbestlik süresi, en az 1 yıl olmak üzere 5 yıla kadar uzatılabilir.

TCK'nın 16. maddesi, 12 Ekim 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 86/1 maddesine göre kasten yaralama suçunun cezası, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır.

TCK 86/3, Türk Ceza Kanunu'nun 86. maddesinin üçüncü fıkrasını ifade eder ve kasten yaralama suçunun nitelikli hallerini düzenler. Bu fıkraya göre, kasten yaralama suçu aşağıdaki durumlarda işlendiğinde ceza artırımına gidilir: 1. Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı işlenmesi. 2. Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi. 3. Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlenmesi. 4. Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi. 5. Silahla işlenmesi. 6. Canavarca hisle işlenmesi. Bu hallerde, ceza yarı oranında artırılır.

TCK Madde 64, sanığın veya hükümlünün ölümü durumlarında uygulanır. Maddeye göre: 1. Sanığın ölümü halinde, kamu davasının düşürülmesine karar verilir. 2. Hükümlünün ölümü, infaz edilmemiş hapis ve adli para cezalarını ortadan kaldırır.

TCK 44/1 uyarınca artırım, işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişinin, bu suçlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılması anlamına gelir. Bu durumda, faile tek bir ceza verilir ve bu ceza, işlenen suçların sayısına veya niteliğine bakılmaksızın, en ağır suçun cezası üzerinden belirlenir.

TCK 152/1-a maddesi, mala zarar verme suçunun nitelikli hallerini düzenler. Bu durumda, fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası öngörülür.

TCK 50/5 maddesi, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına veya tedbire çevrilmesi durumunda, asıl mahkumiyetin artık çevrilen adli para cezası veya tedbir olduğunu belirtir. Bu düzenleme, cezanın ertelenmesi ve tekerrür gibi durumlarda, hürriyeti bağlayıcı cezanın yerine verilmiş olan para cezasına veya tedbire itibar edilmesini sağlar.

TCK'nın 282. ve 281. maddeleri arasındaki fark, suçladıkları fiillerin ve cezaların farklı olmasıdır. TCK'nın 282. maddesi, "Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama" suçunu düzenler ve bu suçu işleyen kişiye üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası öngörür. TCK'nın 281. maddesi ise "Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme" suçunu düzenler ve bu suçu işleyen kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörür.

765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 41. maddesi, hapis cezasının başlangıcı ile ilgilidir: Bu maddeye göre, genellikle gıyaben verilen kararlara ilişkin hükümler hariç olmak üzere, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren hidematı ammeden memnuiyet (kamu hizmetlerinden men cezası) veya belirli bir meslek ve sanatın tatili cezası uygulanır. Eğer bu cezalar, şahsi hürriyeti kısıtlayan diğer bir cezaya bağlı olursa veya bir ceza mahkumiyetinin sonucu olursa, asıl cezanın infaz süresi boyunca devam etmekle birlikte, hüküm ilamında veya kanunda belirtilen süre ancak cezanın tamamlandığı veya düştüğü günden başlar.

TCK Madde 509 kapsamında, bir kimsenin imzalı ve yazısız bir kağıda sahibinin zararına olarak hukukça hükmü haiz bir muamele yazması veya yazdırması durumunda, üç aydan üç seneye kadar hapis ve yüz elli liradan aşağı olmamak üzere ağır para cezası öngörülmüştür.

TCK'nın 41/2 maddesi, iştirak halinde işlenen suçlarda gönüllü vazgeçme ile ilgilidir ve iki olası durumu kapsar: 1. Suç, gönüllü vazgeçenin gayreti dışında başka bir sebeple işlenememişse: Gönüllü vazgeçen, suçun işlenmeme nedeni kendi çabaları olmasa bile hükümden faydalanır. 2. Gönüllü vazgeçenin bütün gayretine rağmen suç işlenmişse: Gönüllü vazgeçme hükümleri yine uygulanır.

TCK 38 maddesi, suça azmettirme eylemini düzenler. Buna göre: - Başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır. - Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme halinde, azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar artırılır. - Çocukların suça azmettirilmesi halinde, bu fıkra hükmüne göre cezanın artırılabilmesi için üstsoy ve altsoy ilişkisinin varlığı aranmaz. Azmettirenin belli olmaması durumunda, kim olduğunun ortaya çıkarılmasını sağlayan fail veya diğer suç ortağı hakkında belirli cezalarda indirim veya artırım yapılabilir.

TCK 51/7 maddesi, hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi durumunda uygulanır. Bu durumda, infaz hâkimi tarafından ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.

TCK 159/1-d maddesinde düzenlenen suçun manevi unsuru, kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla hileye başvurmuş olmasıdır.