TCK

TCK madde 87/3 uyarınca, kasten yaralama sonucu vücutta kemik kırığı veya çıkığı meydana gelmesi halinde, cezanın kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre yarısına kadar artırılması öngörülmüştür.

Evet, eski sabıka yeni suçu etkiler ve bu durum Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 58. maddesi kapsamında "suçta tekerrür" olarak adlandırılır. Suçta tekerrürün şartları: 1. Kesinleşmiş bir ceza mahkumiyeti: Daha önce işlenmiş bir suçtan dolayı kesinleşmiş bir ceza mahkumiyeti bulunmalıdır. 2. Yeni bir suçun işlenmesi: Bu mahkumiyetten sonra belirli süreler içinde yeni bir suç işlenmelidir. 3. Hapis cezası: Yeni suçtan dolayı hapis cezasına hükmedilmiş olmalıdır. Bu koşulların sağlanması halinde, fail hakkında "mükerrirlere özgü infaz rejimi" uygulanır ve cezası daha ağır şekilde belirlenir.

TCK'nın 64 ve 65. maddeleri şu şekildedir: Madde 64: 1. Sanığın Ölümü: Sanığın ölümü halinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. 2. Hükümlünün Ölümü: Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adli para cezalarını ortadan kaldırır. Madde 65: 1. Genel Af: Genel af halinde, kamu davası düşer ve hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar. 2. Özel Af: Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir ya da adli para cezasına çevrilebilir. 3. Hak Yoksunlukları: Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunlukları, özel affa rağmen etkisini devam ettirir.

Askerde yüzü kapatmak yasaktır. Bu, askeri üniformanın ve kıyafetlerin usulsüz kullanımı olarak değerlendirilir ve TCK 264 maddesi uyarınca suç teşkil eder.

TCK Madde 136'da düzenlenen "Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme" suçunda, müştekinin şikayetini geri alması durumunda dava düşer.

TCK 87/1-c maddesi, kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinden birini düzenler ve yüzde sabit iz kalması durumunu kapsar. Bu maddeye göre, yaralama sonucu mağdurun yüzünde sabit bir iz oluşmuşsa, fail 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

TCK m. 40/2 maddesi, özgü suçlarda failin sadece özel faillik niteliğini taşıyan kişi olabileceğini, bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulacağını düzenler.

TCK Madde 139 ve 140 ile ilgili bilgiler şunlardır: TCK Madde 139: "Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır". TCK Madde 140: "Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur". Bu maddeler, kişisel verilerin korunması ve bu verilerin hukuka aykırı şekilde işlenmesi durumunda uygulanacak cezai yaptırımları düzenler.

TCK'nın 217. ve 218. maddeleri şu şekildedir: 217. madde: "Halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik eden kişi, tahrikin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır". 218. madde: "Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır. Ancak, haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz".

TCK'ya göre taksirle işlenen suçlarda şahsi cezasızlık nedenleri şunlardır: 1. Münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu: Taksirle işlenen suçun neticesi, failin kişisel ve ailevi durumu bakımından ağır bir mağduriyete yol açmışsa, faile ceza verilmez; bilinçli taksir halinde ise ceza yarıdan altıda bire kadar indirilir. 2. Kanunun hükmü ve amirin emri: Kanunun hükmünü yerine getiren veya yetkili bir merciden alınan emri uygulayan kişi sorumlu olmaz. 3. Meşru savunma ve zorunluluk hali: Kendisine veya başkasına yönelik haksız bir saldırıyı defetmek veya ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak için işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.

765 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) arasındaki bazı temel farklar şunlardır: 1. Suça İştirak: 765 sayılı TCK'da suça iştirak, "birkaç kişi bir cürüm veya kabahatin icrasına iştirak ettikleri takdirde" şeklinde düzenlenirken, 5237 sayılı TCK'da "suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri" olarak belirtilmiştir. 2. İspat Hakkı: 765 sayılı TCK, isnadın ispatı konusunda daha esnek bir yaklaşım sunarken, 5237 sayılı TCK'da ispat hakkı belirli durumlarda kabul edilmiştir. 3. Karşılıksız Yararlanma: 765 sayılı TCK'da karşılıksız yararlanma suçları, 5237 sayılı TCK'nın 163. maddesinde daha farklı bir şekilde düzenlenmiştir. 4. Tehdit Suçu: 765 sayılı TCK'da tehdit, 191 ve 188/3 maddelerinde düzenlenirken, 5237 sayılı TCK'nın 106. maddesinde müstakil bir suç tipi olarak yer almaktadır.

TCK 51/7 maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun 51. maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi ile ilgilidir ve şu hükümleri içerir: 1. Denetim Süresi İçinde Kasıtlı Suç İşlenmesi: Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilir. 2. Yükümlülüklere Uyulmaması: Hükümlü, kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar ederse aynı sonuç doğar. Bu kararlar, infaz hakimliği tarafından verilir ve temyize tabi değildir.

TCK Madde 54/4 şu şekildedir: "Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir".

TCK Madde 258, "Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması" suçunu düzenler. Maddeye göre suç, şu şekillerde işlenebilir: 1. Görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği ve gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri açıklamak veya yayınlamak. 2. Ne suretle olursa olsun başkalarının bu bilgilere ulaşmasını kolaylaştırmak. Bu suçun cezası, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır.

TCK'nın 148 ve 149. maddeleri, yağma suçunu düzenler: 1. TCK'nın 148. maddesi: Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. TCK'nın 149. maddesi: Yağma suçunun nitelikli hallerini düzenler ve bu hallerde ceza artırılır. Buna göre, yağma suçunun; - silahla işlenmesi, - kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle işlenmesi, - birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, - yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde işlenmesi, - beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi, - var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi, - suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla işlenmesi.

Zorunluluğa Dayalı Sorumluluk ve Meşru Müdafaa kavramları, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 25. maddesinde farklı bağlamlarda ele alınmıştır. Zorunluluğa Dayalı Sorumluluk, kişinin kendisinin veya başkasının bir tehlike altında bulunması nedeniyle gerçekleştirdiği fiilden dolayı ceza verilmemesini sağlar. Meşru Müdafaa ise, kişinin kendisine veya başkasına yönelik haksız bir saldırıyı defetmek amacıyla gerçekleştirdiği savunma fiillerini ifade eder. Özetle, zorunluluğa dayalı sorumluluk ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmayı, meşru müdafaa ise haksız bir saldırıyı durdurmayı amaçlar.

TCK 99 maddesi, çocuk düşürtme suçunu düzenler. Maddeye göre: 1. Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 3. Birinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara uğramasına neden olmuşsa, kişi altı yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında memnu haklar, kişinin ceza mahkumiyeti nedeniyle mahrum kaldığı, ceza kanununun dışında farklı kanunlardan kaynaklanan haklardır. Bazı memnu haklar şunlardır: Seçme ve seçilme hakkından yoksunluk. Kamu hizmetlerinden yasaklanma. Meslekten mahrumiyet. Ehliyetsizlik. Yasal kısıtlılık. Babalık veya kocalık haklarından mahrumiyet.

TCK Madde 138 — kişisel verilerin yok edilmemesi suçunu düzenler. Maddeye göre: 1. Kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara görevlerini yerine getirmediklerinde bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası verilir. 2. Suçun konusunun Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri olması hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.

TCK 87/3 maddesi, kasten yaralama suçunun ağır hallerini düzenler. Bu maddeye göre, kasten yaralama sonucunda mağdurun vücudunda kemik kırılması veya çıkığı meydana gelmesi durumunda, belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre yarısına kadar artırılır.