• Buradasın

    TarihselGelişim

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Abazaoğlu, İ., Yıldırım, O. & Yıldızhan, Y. (2016). Geçmişten günümüze Türk eğitim sisteminde öğretmen yetiştirme. Uluslararası Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 4(6), 143-160.

    Abazaoğlu, İ., Yıldırım, O. ve Yıldızhan, Y. (2016) tarafından yazılan "Geçmişten Günümüze Türk Eğitim Sisteminde Öğretmen Yetiştirme" başlıklı makale, Uluslararası Türk Eğitim Bilimleri Dergisi'nin 2016 yılı 6. sayısında yayımlanmıştır. Makalenin özeti: - 21. yüzyıl, bilim ve teknolojideki gelişmelere paralel olarak toplumsal yaşamda da birçok gelişmeyi beraberinde getirmiş; nitelikli insan gücünü zorunlu kılmıştır. - Nitelikli eğitim, ancak nitelikli öğretmenlerle mümkündür. - Bu çalışmada, Türkiye'de öğretmen yetiştirme konusu incelenmiş, tarihsel gelişimi içinde öğretmen yetiştirme sürecine bakılarak günümüzdeki uygulamalardaki sorunlar ortaya konmuş ve çözüm önerileri geliştirilmiştir. Anahtar kelimeler: Öğretmen yetiştirme, öğretmenliğe kaynaklık eden fakülteler, yeniden yapılandırma.

    Eski ve yeni edebiyat şiiri arasındaki farklar nelerdir?

    Eski ve yeni edebiyat şiiri arasındaki farklar şu şekilde özetlenebilir: Eski Edebiyat Şiiri (Divan Edebiyatı): - Kurallar ve gelenekler: Belirli ölçüler, uyak ve ahenk gibi kurallara dayanır. - Temalar: Aşk, doğa, tasavvuf gibi evrensel temaları işler. - Dil: Ağır ve süslü bir dil kullanılır, edebi sanatlar yaygındır. - Şairin rolü: Edebiyat, daha çok şiir ve süslü dil aracılığıyla ifade edilir. Yeni Edebiyat Şiiri (Modern Şiir): - Özgürlük: Daha serbest bir yapıya sahiptir, ölçü ve uyak zorunluluğu yoktur. - İçerik: Toplumsal ve bireysel sorunları, modern yaşamı ele alır. - Dil: Daha anlaşılır ve sade bir dil kullanılır. - Estetik amaç: Bireysel ifade özgürlüğü ve toplumsal mesaj daha önemlidir.

    Gayrimenkul sektörü ile ilgili daha önce yapılmış çalışmaları incele?

    Gayrimenkul sektörü ile ilgili daha önce yapılmış bazı çalışmalar şunlardır: 1. "Türkiye’de Gayrimenkul Sektörünün Tarihsel Gelişimi" başlıklı çalışma, Locale İstanbul tarafından yayımlanmıştır. 2. "2025 Yılında Gayrimenkul Sektörünü Neler Bekliyor?" başlıklı makale, Yapihaber sitesinde yer almaktadır. 3. "Endeksa Blog" yazısında, gayrimenkul sektörünün tarihsel gelişimi ve günümüzdeki durumu özetlenmiştir. 4. "KPMG Küresel Proptech Araştırması 2017", gayrimenkul sektörünün dijital dönüşümünü ve yeni teknolojilerin sektöre entegrasyonunu incelemiştir. 5. "Ekonomim Köşe Yazısı"nda, 2025 yılında ticari gayrimenkul sektörünün ön plana çıkacak trendleri değerlendirilmiştir.

    Maden Adası'nda neden maden yok?

    Maden Adası'nda madenlerin olmamasının nedeni, bu madenlerin artık kullanılmıyor olmasıdır.

    Göktürkçe neden zengin bir dil?

    Göktürkçe, zengin bir dil olarak kabul edilir çünkü: 1. Geniş Söz Varlığı: Göktürkçe, eldeki en eski Türk dili ürünleri olan Orhun yazıtlarında 900'den fazla sözcük içermektedir. 2. Yabancı Kavramlara Karşılık Bulma: Uygur döneminde, farklı dinlerin benimsenmesiyle birlikte dini metinlerin çevrilmesi sırasında birçok yeni sözcük türetilmiştir. 3. İkileme Kullanımı: Göktürkçe, anlatımı güçlendirmek için ikilemelerin sıkça kullanıldığı bir dildir. 4. Tarihsel Gelişim: Göktürkçe, Türk dilinin tarihsel gelişimine ve Orta Asya'daki Türk kültürünün zenginliğine dair önemli bilgiler sunar.

    Örgütsel davranışın tarihsel gelişimi kaça ayrılır?

    Örgütsel davranışın tarihsel gelişimi üç ana döneme ayrılır: 1. 1940'lar Öncesi: Bu dönemde yönetim konusu daha çok teknik ve ekonomik açıdan ele alınmış, insan faktörü yeterince dikkate alınmamıştır. 2. 1940'lar - 1960'lar: Örgütsel davranış disiplini belirgin hale gelmiş, motivasyon ve liderlik üzerine araştırmalar yapılmıştır. 3. 1960'lardan Günümüze: Örgütsel davranış, postmodern düşünce, toplam kalite yönetimi ve insan kaynakları yönetimi gibi yaklaşımlarla gelişmiştir.

    Türk sineması neden bitti?

    Türk sinemasının bitmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Ekonomik Sorunlar: 1970'li yıllarda artan maliyetler ve ekonomik ambargolar, sinema sektörünü olumsuz etkiledi. 2. Televizyonun Yaygınlaşması: Televizyonun evlere girmesi, sinema seyircisinin azalmasına yol açtı. 3. Sansür ve Politik Baskılar: 1980 darbesi sonrası siyasal içerikli filmlerin sansürlenmesi, sinema salonlarının boş kalmasına neden oldu. 4. Furyaların Etkisi: Erotik ve avantür filmlere yöneliş, kaliteli film üretimini düşürdü ve sektörün itibarını zedeledi. 5. Teknolojik Gelişmeler: Gelişen teknoloji ve dijitalleşme, sinema izleyicisinin alışkanlıklarını değiştirdi ve alternatif izleme platformları sundu.

    4 kuşak nedir?

    Dört kuşak insan hakları, tarihsel gelişimlerine göre sınıflandırılan hak kategorileridir: 1. Birinci Kuşak Haklar. 2. İkinci Kuşak Haklar. 3. Üçüncü Kuşak Haklar. 4. Dördüncü Kuşak Haklar.

    Sosyolojide sosyal hareketlilik araştırmaları nelerdir?

    Sosyolojide sosyal hareketlilik araştırmaları, bireylerin toplum içindeki sosyal konumlarının değişimini inceleyen araştırmalardır. Bu araştırmalar, genellikle şu konuları kapsar: 1. Sosyal Hareketlilik Türleri: Yatay ve dikey hareketlilik olarak ikiye ayrılır. - Yatay hareketlilik, bireylerin aynı sosyal sınıfta kalırken farklı bir mesleğe veya pozisyona geçiş yapmalarını ifade eder. - Dikey hareketlilik, bireylerin bir üst veya alt sosyal sınıfa geçiş yapmalarını içerir ve ekonomik başarı, eğitim düzeyi ile yakından ilişkilidir. 2. Toplumsal Eşitsizlikler: Sosyal hareketlilik araştırmaları, toplumsal eşitsizliklerin nasıl sürdüğünü ve azaltılabileceğini anlamaya çalışır. 3. Tarihsel Gelişim: Sanayi Devrimi ve Emile Durkheim'ın çalışmaları gibi önemli dönemlerdeki gelişmeler, sosyal hareketlilik araştırmalarının tarihsel temelini oluşturur. 4. Günümüzdeki Eğilimler: Teknolojik ilerlemeler, küreselleşme ve eğitim düzeyi gibi faktörler, sosyal hareketliliği etkileyen dinamikleri değiştirmiştir.

    İlk telefon ile şimdiki telefon arasındaki fark nedir?

    İlk telefon ile şimdiki telefon arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Tasarım ve Form Faktörü: İlk telefonlar büyük ve sabit cihazlardı, ayrı bir ağızlığı ve kulaklığı vardı. 2. Teknoloji: İlk telefonlar analog teknolojiyi kullanırken, şimdiki telefonlar dijital teknolojiyi kullanarak daha yüksek ses kalitesi ve veri aktarımı sağlar. 3. Bağlantı: İlk telefonlar fiziksel kablolu bağlantıya ihtiyaç duyarken, şimdiki telefonlar hücresel ağlar, Wi-Fi ve Bluetooth gibi kablosuz bağlantı seçenekleri sunar. 4. Özellikler ve İşlevsellik: İlk telefonların tek işlevi temel sesli iletişimdi. 5. Boyut ve Ağırlık: İlk telefonlar mekanik bileşenler nedeniyle nispeten büyük ve ağırdı.

    Ortaöğretim düzeyinde mesleki turizm eğitiminin tarihsel yolculuğu nedir?

    Ortaöğretim düzeyinde mesleki turizm eğitiminin tarihsel yolculuğu şu şekilde özetlenebilir: 1. 1953: Milli Eğitim Bakanlığı ve Basın-Yayın, Turizm Genel Müdürlüğü işbirliğiyle Ankara ve İzmir Ticaret Liselerinde turizm meslek kursları açıldı. 2. 1961: Ankara Otelcilik Okulu'nun açılmasıyla planlı ve sistemli turizm eğitimi başladı. 3. 1964-1965: Öğrenciler turistik tesislerde iş başı eğitim çalışmalarına başlatıldı. 4. 1975: Otelcilik okullarının adı "Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi" olarak değiştirildi. 5. 1984: Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Liseleri açıldı ve bu okullarda yabancı dilin önemi vurgulandı. 6. 2006-2007: Avrupa Birliği uyum sürecinde MEGEP kapsamında modüler eğitime geçildi. Günümüzde ortaöğretim düzeyinde turizm eğitimi, Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Liseleri tarafından verilmektedir.

    Telefonların tarihsel gelişim süreci nelerdir?

    Telefonların tarihsel gelişim süreci şu şekilde özetlenebilir: 1. İlk Telefonun İcadı (1876): Alexander Graham Bell, ilk başarılı telefonun patentini aldı. 2. Analog Dönem (1900-1940): Otomatik telefon santralleri ve döner diskli telefonlar yaygınlaştı. 3. Dijital Dönüşüm (1940-1990): Dijital teknoloji, telefon hatlarının daha verimli kullanılmasını sağladı. 4. Akıllı Telefonlar (1990-Günümüz): 1990’ların sonlarına doğru cep telefonları, metin mesajlaşma, internet erişimi ve diğer multimedya işlevleri için kullanılmaya başlandı. 5. Günümüz: Günümüzde telefonlar, hayatımızın her alanında yer almakta ve yapay zeka entegrasyonları ile daha fazla işlevsellik sunmaktadır.

    The Thing 1951 ve 1982 farkı nedir?

    1951 yapımı "The Thing from Another World" ve 1982 yapımı "The Thing" filmleri arasında birkaç temel fark bulunmaktadır: 1. Yaratık Tasarımı: 1951 filminde yaratık, insan benzeri bir sebze yapısı olarak tanımlanırken, 1982 filminde şekil değiştiren bir uzaylı olarak tasvir edilmiştir. 2. Karakterler: 1951 filminde daha homojen bir bilim insanı ve asker kadrosu yer alırken, 1982 filminde farklı mesleklerden çeşitli karakterler bulunmaktadır. 3. Temalar: 1982 filmi, paranoya ve bilinmeyenden korkma temalarını işlerken, 1951 filmi daha çok bilim ve komünizm korkularına odaklanmıştır. 4. Son Sahne: 1982 filminin son sahnesi, daha belirsiz ve düşündürücü bir şekilde biterken, 1951 filminde yaratık yenilir ve her şey yoluna girer.

    Kore TV'de neden 3 kanal var?

    Kore TV'de üç ana kanal olmasının nedeni, ülkenin televizyon yayıncılığının tarihsel gelişimi ve rekabet yapısıdır. 1. KBS (Kore Yayın Sistemi): 1927'de kurulan ve kamu yayıncısı olan KBS, haber, drama ve çeşitli şovlar sunar. 2. MBC (Munhwa Yayın Şirketi): 1969'da kurulan ve özel bir televizyon ağı olan MBC, haber ve eğlence programları ile bilinir. 3. SBS (Seul Yayın Sistemi): 1991'de kurulan ve ticari bir yayıncı olan SBS, program içeriğini ulusal olarak dağıtır. Bu kanallar, Kore televizyon endüstrisindeki rekabetin ve farklı yayın türlerinin bir yansımasıdır.

    10 yıl önce hangi teknoloji vardı?

    10 yıl önce yaygın olan bazı teknolojiler şunlardır: 1. Wi-Fi: Kablosuz internet bağlantısı. 2. Web tarayıcıları: İnternet üzerinde gezinmek için kullanılan tarayıcılar. 3. VoIP: İnternet üzerinden telefon görüşmeleri yapmayı sağlayan teknoloji. 4. Sosyal medya: Facebook, Twitter gibi sosyal ağların yaygınlaşması. 5. e-bankacılık ve e-ticaret: İnternet üzerinden bankacılık işlemleri ve alışveriş yapma imkanı. 6. Akıllı telefonlar: iPhone gibi akıllı telefonların popülerleşmesi. 7. Tablet bilgisayarlar: iPad gibi tabletlerin piyasaya sürülmesi.

    Tarihsel gelişim nedir?

    Tarihsel gelişim, insanlığın geçmişine dair bilgilerin zaman içinde evrilmesi ve bu bilgilerin farklı aşamalardan geçerek şekillenmesidir. Tarihsel gelişimin ana aşamaları şunlardır: 1. Antik Dünya: Tarih biliminin temellerinin atıldığı, tarihi olayların coğrafya ve ekonomi ile birlikte anlatıldığı dönem. 2. Orta Çağ: Dünya tarihinin genel bir resminin oluşturulduğu, kronoloji sisteminin kurulduğu ve tarihe olan ilginin arttığı dönem. 3. Modern Zamanlar: Bilime nesnellik, tarihselcilik ve tarihsel kaynakların eleştirel analizinin hakim olduğu dönem. 4. 20. Yüzyıl: Tarihin siyasetin, sosyolojinin ve sosyal psikolojinin temeli haline geldiği, sömürge imparatorluklarının çöküşünün de bu gelişimi etkilediği dönem. Ayrıca, tarihsel gelişim teorileri arasında doğrusal, döngüsel, teolojik ve Marksist gibi farklı yaklaşımlar da bulunmaktadır.

    Atom modeli tarihsel gelişim süreci nasıl olmuştur?

    Atom modelinin tarihsel gelişim süreci şu şekilde olmuştur: 1. Democritus (M.Ö. 400): Atom fikrini ortaya atmış ve atomları "bölünmez" anlamına gelen "atomos" olarak adlandırmıştır. 2. Dalton (1803): İlk bilimsel atom modelini önermiş, atomların parçalanamaz ve her elementin kendine özgü atomları olduğunu belirtmiştir. 3. Thomson (1897): Elektronu keşfetmiş ve atomun pozitif yük havuzu içinde negatif yüklerin dağıldığı bir yapıya sahip olduğunu öne süren "Erikli Puding Modeli"ni ortaya koymuştur. 4. Rutherford (1911): Altın varak deneyiyle atomun büyük bir bölümünün boşluk olduğunu ve merkezinde yoğun, pozitif yüklü bir çekirdek bulunduğunu göstermiştir. 5. Bohr (1913): Elektronların belirli enerji düzeylerinde çekirdeğin etrafında döndüğünü ve radyasyon yayarak seviyeler arasında geçiş yaptığını öne süren modeli geliştirmiştir. 6. Kuantum Mekaniği (1920'ler): Elektronların sabit yollar yerine olasılıksal yörüngelerde bulunduğunu ve maddenin dalga-parçacık ikiliği gösterdiğini ortaya koyan model kabul edilmiştir.

    Daktilonun yerini tablet aldı mı?

    Daktilonun yerini tamamen tabletler almadı, ancak teknolojinin ilerlemesiyle birlikte bilgisayarlar ve diğer dijital yazım araçları daktilonun yerini büyük ölçüde devraldı. Günümüzde metin girişi genellikle klavye kullanılarak yapılmaktadır.

    Çini sanatının özellikleri nelerdir?

    Çini sanatının özellikleri şunlardır: 1. Çok Renklilik: Çini süslemelerinde çeşitli renkler kullanılarak mimari ifadelere zenginlik katılır. 2. Geniş Yüzey Kaplaması: Genellikle kare levhalar halinde yapılan çiniler, geniş yüzey alanlarını kaplamak için kullanılır. 3. Kalıcılık: 900°C dolaylarında fırınlanan çiniler, uzun ömürlü ve dayanıklı bir süsleme unsuru haline gelir. 4. Teknik Çeşitlilik: Mozaik, renkli sır, sır altı boyama gibi farklı teknikler kullanılarak üretilir. 5. Estetik ve İşlevsellik: Hem estetik bir değer taşır hem de işlevsel amaçlarla kullanılır. 6. Tarihsel Gelişim: İlk örnekleri Mezopotamya ve Mısır'da görülmüş, İslam sanatıyla birlikte farklı coğrafyalarda gelişmiştir.

    Geleneksel cilt sanatı nedir?

    Geleneksel cilt sanatı, yazılı belgelerin korunması, güzelleştirilmesi ve dayanıklılığının artırılması amacıyla deri, kumaş veya kağıt gibi malzemelerle kaplanmasını içeren bir zanaatttır. Özellikleri: - Estetik ve İşlevsellik: Ciltli kitaplar hem dış etkenlere karşı korunaklıdır hem de sanatsal bir değere sahiptir. - Üslup Çeşitliliği: Osmanlı, İslami, Batı gibi farklı kültürlerin estetik anlayışlarını yansıtan çeşitli üsluplar içerir. - Malzemeler: Deri, altın varak, ipek, keten iplik ve tutkal gibi malzemeler kullanılır. Tarihsel Gelişimi: - İlk ciltleme çalışmaları antik dönemlerde papirüs rulolarının korunması için yapılmıştır. - Orta Çağ'da İslam dünyasında büyük ilerlemeler kaydedilmiş, Kur'an-ı Kerim'in korunması ve süslenmesi bu sanatın gelişiminde önemli rol oynamıştır. - Osmanlı İmparatorluğu'nda klasik Türk cildi olarak adlandırılan tarz, zarif desenler ve altın varak süslemeleriyle öne çıkmıştır. - Rönesans döneminde Avrupa'da cilt sanatı yeni bir boyut kazanmış, matbaanın icadıyla kitap üretimi artmış ve estetik yönü önem kazanmıştır.