TarihiYapılar

Ardahan'da bulunan bazı tarihi eserler şunlardır: 1. Mevlit Efendi Camii: Şehir merkezinde yer alan ve 1071 yılında inşa edilen cami, 11. yüzyılın başında yapılmıştır. 2. Derviş Bey Camii: Katanpaşa mahallesinde bulunan ve 13. yüzyıla ait bir yapıdır. 3. Posof Merkez Camii: Posof ilçe merkezinde, 19. yüzyıla ait bir Osmanlı mimarisi örneğidir. 4. Ardahan Kalesi: 16. yüzyılda Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan kale, şehri korumak amacıyla yapılmıştır. 5. Şeytan Kalesi: Çıldır ilçesinde, Urartular döneminden kaldığı düşünülen sarp kayalıklar üzerine inşa edilmiş bir kaledir. 6. Taşköprü Kitabeleri: Çıldır beldesinde, taşların üzerine yazılmış ve Ardahan'a ait ilk yazılı belgeler olduğu düşünülen kitabelerdir. 7. Hamşioğlu Rasim Bey Konağı: İl merkezinde bulunan ve Batlık mimarisinden izler taşıyan bir konaktır.

Kadıköy'de hipodromun olmamasının nedeni, bölgedeki tarihi yapıların ve kalıntıların farklı amaçlarla kullanılmasıdır. Örneğin, Sultanahmet'te bulunan tarihi hipodromun Sfendon bölümü, bakımsızlığı ve çevresindeki otopark, pazar tezgahları gibi unsurlar nedeniyle restorasyon ihtiyacı göstermektedir.

Çin Seddi'nin yapımına M.Ö. 221 yılında başlanmıştır.

Dr. Mazhar Tan Yalısı, Kerem Kamışlı'ya aittir.

İspanya'nın en önemli mimari yapılarından bazıları şunlardır: 1. La Sagrada Familia, Barselona: Ünlü mimar Antoni Gaudí'nin eseri olan bu bazilika, gotik ve modernist tarzların eşsiz bir birleşimidir. 2. El Hamra Sarayı, Granada: Endülüs mimarisinin en güzel örneklerinden biri olup, muhteşem bahçeleri ve zarif işlemeleriyle dikkat çeker. 3. Sevilla Katedrali: Dünyanın en büyük gotik katedrali olarak bilinir ve Kristof Kolomb'un mezarını barındırır. 4. Guggenheim Müzesi, Bilbao: Frank Gehry tarafından tasarlanan bu müze, çağdaş sanatın ve modern mimarinin önemli bir simgesidir. 5. Prado Müzesi, Madrid: İspanyol, İtalyan ve Flaman sanatının en değerli eserlerini sergileyen tarihi bir müzedir.

Şanlıurfa'daki tarihi yapılar, çeşitli uygarlıklara aittir: 1. Hitit İmparatorluğu: MÖ 1600-1178 yılları arasında Şanlıurfa'yı kapsayan bir bölgeye hükmetmiştir. 2. Asur İmparatorluğu: MÖ 2000-612 yılları arasında Mezopotamya'da yaşamış, Şanlıurfa'nın gelişimine büyük katkı sağlamıştır. 3. Babil İmparatorluğu: MÖ 1894-539 yılları arasında Urfa'da yerleşmiş ve kalıcı eserler bırakmıştır. 4. Pers İmparatorluğu: MÖ 539-330 yılları arasında Şanlıurfa ve çevresinde faaliyet göstermiştir. 5. Roma İmparatorluğu: Urfa'yı askeri üs ve kültürel merkez olarak kullanmıştır. 6. Selçuklu Devleti: 11. yüzyılda Urfa'yı fethetmiş ve Türklerin hakimiyetine sokmuştur. 7. Osmanlı İmparatorluğu: 16. yüzyıldan itibaren Urfa, Osmanlı topraklarına dahil olmuştur.

Konuralp Antik Kenti, önemli bir tarihi ve kültürel mirasa sahip olması nedeniyle önemlidir: 1. Çok Katmanlı Yerleşim: Antik Prusias ad Hypium kalıntılarıyla birlikte Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan geleneksel sivil mimarisini koruyarak çok katmanlı bir yerleşim dokusuna sahiptir. 2. Antik Tiyatro: Helenistik ve Roma dönemine ait, Batı Karadeniz'deki en iyi korunmuş antik tiyatrodur. 3. Arkeolojik Kazılar: Bölgede yapılan kazılar, antik kentin Roma dönemine ait en önemli şehir planlarından birini belgelemektedir. 4. Coğrafi İşaretli Ürünler: Konuralp Pirinci ve Yufkalı Konuralp Pilavı gibi coğrafi işaretli ürünlerle yerel ekonominin ve kültürün önemli bir parçasıdır. 5. Tarihi Yapılar: Roma Köprüsü, su kemerleri, türbeler ve hamamlar gibi anıtsal yapılar, kentin tarihsel gelişimini ve kültürel zenginliğini yansıtır.

Çin Seddi'nin ilk mimarı, M.Ö. 3. yüzyılda inşaatı başlatan İmparator Qin Shi Huang'dır.

Kuşadası'nda bulunan bazı tarihi evler şunlardır: 1. İsa Bey Camii: 1375 yılında inşa edilmiş, Anadolu Beylikler dönemi yapılarından biridir. 2. Eski Doğanbey Köyü Evleri: Yemyeşil bahçeleri ve taş evleriyle ünlü, nüfus mübadelesinden sonra bölgeyi terk eden Rumlar tarafından inşa edilmiştir. 3. Kaleiçi Evleri: 16. yüzyılda inşa edilen ve arnavut kaldırımlı sokaklara sahip tarihi evlerdir. 4. Kurşunlu Manastırı: 19. yüzyıla kadar kullanıldığı düşünülen, Davutlar mevkiinde yer alan tarihi bir yapıdır.

Vize Kalesi, tarihi ve stratejik önemi nedeniyle önemlidir: 1. Tarihi Miras: Kale, Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş olup, Osmanlı İmparatorluğu tarafından 14. yüzyılda genişletilmiştir. 2. Savunma Merkezi: Kale, Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'u fethinden sonra, İstanbul'un korunması amacıyla stratejik bir savunma merkezi olarak kullanılmıştır. 3. Turistik Değer: Günümüzde tarihi bir yapı olarak korunmakta ve turistler tarafından ziyaret edilmektedir.

İstanbul'un yedi tepesinin tepelerinde farklı tarihi ve dini yapılar bulunmaktadır: 1. Sarayburnu Tepesi: Topkapı Sarayı, Ayasofya, Sultanahmet Camii ve Hipodrom. 2. Çemberlitaş Tepesi: Çemberlitaş Sütunu, Nuruosmaniye Camii ve Kapalıçarşı. 3. Süleymaniye (Beyazıt) Tepesi: Süleymaniye Camii ve Külliyesi, Beyazıt Camii. 4. Fatih Tepesi: Fatih Camii ve Külliyesi. 5. Yavuz Selim Tepesi: Yavuz Sultan Selim Camii. 6. Edirnekapı Tepesi: Mihrimah Sultan Camii ve Kariye Müzesi. 7. Kocamustafapaşa Tepesi: Haseki Külliyesi ve Bayrampaşa mescidi.

Kars'ta Ani Harabeleri ve Kars Kalesi dışında ziyaret edilebilecek bazı tarihi yapılar şunlardır: 1. Fethiye Camii: Eski bir Rus Ortodoks kilisesi olup, mimari özellikleriyle dikkat çeker. 2. Taş Köprü ve Havariler Kilisesi: Kars Çayı üzerinde yer alan Osmanlı köprüsü ve 10. yüzyıldan kalma kilise. 3. Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi: 1. Dünya Savaşı'nda Kafkas Cephesi'ne ait eserlerin sergilendiği müze. 4. Katerina Av Köşkü: Sarıkamış'ta bulunan ve Rus dönemine ait önemli bir yapı. 5. Zavot Eko Müze (Kars Peynir Müzesi): Kars'ın ünlü gravyer peynirinin üretim ve tarihini anlatan müze.

Rumelihisarı'nda restorasyon yapılmasının nedeni, yapının gelecek nesillere aktarılması ve tarihi değerinin korunmasıdır. Ayrıca, Rumelihisarı'nın 1950'lerde yapılan restorasyon çalışmalarının ardından son 60 yıldır herhangi bir restorasyona tabi tutulmamış olması da restorasyon ihtiyacını doğurmuştur.

Vezirköprü Saat Kulesi, Osmanlı döneminde valilere gönderilen bir fermanla vilayet ve sancaklarda halkın görebileceği yüksek bir tepeye, şehrin en kalabalık meydanına veya tarihi yapıların üstüne inşa edilmek üzere yapılmıştır. Bu kuleler, aynı zamanda barometre, rüzgar gülü, pusula, yangın gözetleme yeri ve buluşma noktası işlevi görmüştür. Vezirköprü Saat Kulesi ise 1906 yılında Sivas Valisi Reşat Akif Paşa tarafından şehir merkezinde modern bir saat kulesi ihtiyacını karşılamak amacıyla yaptırılmıştır.

Keçi Burcu ve Diyarbakır Surları aynı yapıdır. Keçi Burcu, Diyarbakır surlarında yer alan en büyük ve en eski burçtur.

Hattuşa Aslanlı Kapı, önemli bir tarihi yapıdır çünkü: 1. Hitit Sanatının Örneği: Kapı, Hititlerin gelişmiş taş işçiliğini ve sanat anlayışını yansıtan kabartmalarla süslenmiştir. 2. Dini ve Simgesel Anlam: Kapı, dışta yer alan iki aslan heykeli nedeniyle "Aslanlı" olarak adlandırılır ve bu heykeller gücü sembolize eder. 3. Kentin Giriş Kapısı: Hattuşa'nın güney surunun iki görkemli kapısından biridir ve şehre girişin ana noktalarından birini oluşturur.

Hasankeyf'in tarihi ve kültürel dokusu, binlerce yıl boyunca birçok medeniyetin izlerini taşıyan zengin bir geçmişe sahiptir. Tarihi açıdan, Hasankeyf'in kökleri Hititlere kadar uzanır ve surlarla çevrili bir şehir olarak farklı dönemlerde Artuklu, Selçuklu, Eyyubi, Akkoyunlu, Karakoyunlu, Osmanlı gibi birçok devletin egemenliğinde kalmıştır. Kültürel miras açısından ise Hasankeyf, Dicle Nehri kıyısında doğal kayalıkların üzerine kurulmuş olmasıyla dikkat çeker. Önemli tarihi yapılar arasında şunlar bulunur: - Artuklu Köprüsü: 12. yüzyılda yapılmış, Selçuklu mimarisinin önemli örneklerinden biridir. - Rızk Camii: 14. yüzyılda yapılmış, Artuklu mimarisinin güzel örneklerinden biridir. - El-Rızk Mescidi: 12. yüzyılda yapılmış, basamaklı bir mimariye sahiptir. - Hasankeyf Kalesi: Mezopotamya'nın en eski kalelerinden biridir. Ancak, Ilısu Barajı'nın inşaatı nedeniyle Fırat Nehri'nin su seviyesi yükselmiş ve birçok tarihi yapı sular altında kalmıştır.

Erzurum Saat Kulesi'nde hissedilen duygular, tarihi ve kültürel öneminden kaynaklanmaktadır. Bazı nedenler: Zamanın sembolü olması: Kule, hem zamanın ölçümünde işlevsel bir rol oynamış hem de şehrin estetik ruhunu yansıtan bir yapı olarak kabul edilmiştir. Tarihi olaylar: Kurtuluş Savaşı döneminde önemli anlara tanıklık etmiş ve şehrin işgalden kurtuluşu sırasında insanların özgürlüğe duyduğu özlemi simgelerken, birlik duygusunu da pekiştirmiştir. Sosyal etkileşim: İnsanlar, kuleyi bir buluşma yeri olarak kullanmış ve burada sosyal etkileşimde bulunmuşlardır. Anılarla dolu mekan: Yerel halk için bir sembol olmanın ötesinde, anılarla dolu bir mekana dönüşmüştür.

En iyi tonoz örnekleri, İspanya'daki Kurtuba Camii ve Granada'daki Elhamra Sarayı'nda bulunmaktadır. Bu yapılar, tonozların mimari açıdan mükemmel bir şekilde kullanıldığı ve estetik ile işlevselliği bir arada sunan başyapıtlar olarak kabul edilir.

Eser Tokaş'ın oluşturduğu çalışmalar şunlardır: 1. Tarihi Yapıların Dijital Hareket Efektleri: Eser Tokaş, Konya'da mimari eserlerin fotoğraflarını dijital ortamda motion grafik yöntemiyle hareketlendirerek, tarihi yapılara farklı bir bakış açısı kazandırmaktadır. 2. Kısa Filmler: Tokaş, "Yıkılma Sakın" ve "Dehliz" adlı kısa filmleri yönetmiş, yazmış ve yapımcılığını üstlenmiştir. 3. Şiir ve Düşünce Yazıları: Sinema dışında, çeşitli edebiyat dergilerinde şiirleri ve düşünce yazıları yayımlanmaktadır.