TanıTestleri

Özgül ve duyarlı terimleri tıpta tanı testlerinin etkinliğini belirlemek için kullanılır. - Özgüllük (seçicilik), bir testin sağlıklı bireyleri doğru bir şekilde tanımlama yeteneğidir. - Duyarlılık, bir testin hastalığı doğru bir şekilde tespit etme yeteneğidir.

DSM-5'e göre yapılan testler şunlardır: 1. Klinik Görüşme: Hastanın semptomlarını ve geçmişini anlamak için yapılan detaylı görüşmeler. 2. Psikolojik Değerlendirmeler: Kişilik testleri, zeka testleri ve diğer öz bildirim ölçekleri gibi çeşitli testler. 3. Çapraz Kesim Belirtileri Değerlendirmesi: Ruhsal bozuklukların ortak semptomlarını değerlendirmek için kullanılan hasta ve informant tarafından doldurulan ölçüler. 4. Boyutsal Değerlendirmeler: Bozuklukların şiddetini ve gradasyonunu belirlemek için kullanılan ek değerlendirmeler. Bu testler, psikiyatristler ve diğer mental sağlık uzmanları tarafından, tanı koymak ve tedavi planlamak amacıyla kullanılır.

CVS ve gelincik farklı kavramlardır: 1. CVS (Koryon Villus Örneklemesi), gebelik sürecinde bebeğin genetik yapısını incelemek için yapılan bir tanı testidir. 2. Gelincik ise sansargiller ailesinin etçil ve küçük bir canlısıdır, kemirgenler sınıfında yer alır.

PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) sonuçlarının 180 gün sonra çıkması mümkün değildir. Genellikle PET sonuçları, 2-7 gün içerisinde çıkar.

Glokom tanısı, genellikle rutin göz muayeneleri sırasında yapılan çeşitli testlerle konulur. İşte glokom tanısında kullanılan bazı temel yöntemler: 1. Göz Tansiyonu Ölçümü (Tonometri): Göz içi basıncını belirler. 2. Görme Alanı Testi: Görme kaybı olup olmadığını değerlendirir. 3. OCT (Optik Koherens Tomografi): Optik sinir ve retina kalınlığını ölçer. 4. Pakimetri: Kornea kalınlığını ölçerek göz tansiyonu ölçümlerinin doğruluğunu değerlendirir. 5. Gonioskopi: Gözde sıvı drenaj açısını inceleyerek glokom tipini belirler. Erken teşhis, görme kaybını önlemek için hayati önem taşır.

Ankilozan spondilit tanısı için yapılan testler şunlardır: Hasta öyküsü ve fiziksel muayene: Hastanın şikayetleri, semptomlarının başlangıcı ve şiddeti hakkında bilgi alınır. HLA-B27 testi: Genetik bir test olan HLA-B27, ankilozan spondilit ile ilişkili olabilir. Kan testleri: Kandaki iltihap değerini gösteren CRP ve eritrosit sedimentasyon hızı (ESR) gibi testlere bakılır. Görüntüleme çalışmaları: Röntgen, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi yöntemlerle omurga ve pelvis bölgesindeki değişiklikler incelenir. Ankilozan spondilit tanısının en doğru şekilde konmasını sağlayan görüntüleme tekniği ise MRG’dir. Tanı koyma süreci, uzman bir doktor tarafından klinik ve laboratuvar yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilir.

Fibroscan sonucu, işlemin hemen ardından çıkar ve hasta aynı gün içinde sonuçları alabilir.

Amiloidoz tanısı için yapılan bazı testler: Kan ve idrar testleri: Kandaki anormal protein seviyelerini ve organ hasarını değerlendirmek için yapılır. Biyopsi: Etkilenen organdan (böbrek, kalp, karaciğer, sinir, deri gibi) alınan doku örneği mikroskop altında incelenir. Görüntüleme testleri: Ekokardiyografi, elektrokardiyografi, karın ultrasonu, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme gibi yöntemlerle organlardaki hasar kontrol edilir. Genetik testler: Kalıtsal amiloidoz şüphesi varsa, genetik testler yapılır. Amiloidoz tanısı koymak için kullanılan yöntemler, hastalığın türüne ve hastanın durumuna göre değişebilir. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Fetal DNA testi pozitif çıktığında, bebeğin test edilen kromozomal anomaliye sahip olma riskinin yüksek olduğu anlamına gelir. Amniyosentez ve CVS işlemleri, fetüsün kesin olarak etkilenip etkilenmediğini belirlemek için yapılan invaziv testlerdir ve bu testlerin düşük riski gibi bazı komplikasyonları olabilir.

Mide enzimi eksikliğinin belirtileri genellikle sindirim sistemi ile ilişkilidir ve şunları içerebilir: Karın ağrısı ve şişkinlik; Bulantı ve kusma hissi; İshal veya kabızlık; İştah kaybı; Yetersiz beslenme ve vitamin-mineral eksiklikleri; Yorgunluk. Tanı için bir sağlık profesyoneline başvurmak ve aşağıdaki testlerden geçmek gereklidir: Sindirim enzim testleri; Kan testleri; Endoskopi; Görüntüleme testleri. Tedavi yöntemleri arasında diyet değişiklikleri, sindirim enzimi takviyeleri ve ilaç tedavisi yer alır.

Derin Ven Trombozu (DVT) tanısı için aşağıdaki yöntemler kullanılır: 1. Tıbbi Öykü: Doktor, hastanın genel sağlığı, aldığı ilaçlar, geçirdiği ameliyatlar ve kanser tedavisi görüp görmediği gibi bilgileri sorar. 2. Fizik Muayene: Bacaklarda DVT belirtileri (ağrı, şişlik, kızarıklık) kontrol edilir, kan basıncı, kalp ve akciğerler incelenir. 3. Tanı Testleri: - Ultrason: En yaygın kullanılan testtir, ses dalgaları kullanarak atardamar ve toplardamarlardaki kan akımını görüntüler. - D-dimer Testi: Kanda pıhtı çözünürken salınan bir maddeyi ölçer, yüksek seviye DVT olasılığını gösterir. - Venografi: Toplardamara boya enjekte edilerek x-ray incelemesi yapılır, kan damarlarının içini gösterir. - Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) Taraması: Organ ve dokuların resmini elde etmek için kullanılır. DVT şüphesi varsa, kesin tanı ve uygun tedavi için bir doktora başvurmak önemlidir.

Buerger hastalığında yapılan testler şunlardır: 1. Fizik Muayene: Doktor, hastanın ayağını ve bacaklarını kontrol ederek tümörler, iltihaplar veya yaralar olup olmadığını araştırır. 2. Kan Sayımı: Vücuttaki kan hücrelerinin sayısını ve özelliklerini ölçer. 3. Damar Ultrasonografisi: Vücuttaki damarların genişliğini ve yapısını gösterir. 4. Damar Anjiyografisi: Damarların içine bir madde enjekte edilerek görüntülenmesini sağlar. 5. Biyopsi: Nadir durumlarda, damardan örnek alınarak mikroskop altında incelenir. Bu testler, Buerger hastalığının tanısını koymak ve hastalığın ilerlemesini izlemek için kullanılır.