Sözcük

Yalstiyo kelimesi, hangi dilde olduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır.

Münafere kelimesi, karşılıklı nefret veya birbirinden kaçıp nefret etme anlamına gelir.

Gösteren ve gösterilen, dil biliminde göstergenin iki temel öğesidir. - Gösteren, göstergenin somut yönünü oluşturur ve sözcüğü oluşturan ses işaretleri veya harfler gibi göstergenin fiziksel biçimini ifade eder. - Gösterilen ise soyut yönü temsil eder ve varlığın karşılandığı anlam yönünü ifade eder.

Konuksever kelimesi, "konuklarına iyi davranan, onları iyi ağırlayan ve kendisine konuk gelmesinden hoşlanan, misafirperver" anlamına gelir.

Turab kelimesi, toprak veya toz anlamına gelir.

"Methetmek" kelimesi, birinin veya bir şeyin iyiliklerini, üstünlüklerini söyleyerek değerini yüceltmek, övmek anlamına gelir.

Sınavda tunç uyak sorusu, bir dizenin son sözcüğünün, diğer bir dizenin son sözcüğünün içinde geçmesi şeklinde sorulabilir. Örnek: Necip Fazıl Kısakürek'in bir beytinde, ilk dizedeki "düz" sözcüğü, ikinci dizenin sonundaki "gündüz" sözcüğünün içinde yer aldığından bu dizeler tunç uyaklıdır. Tunç uyak, en az üç ses benzerliği olan zengin uyak çeşitlerinden biridir.

"Koca koca" ifadesi, "büyük büyük" anlamına gelir.

"Suuuuuuuuuu" ifadesi İngilizce dilinde kullanılmaktadır.

Medh kelimesi, birisinin iyiliğini veya iyi vasıflarını söylemek, övmek anlamına gelir.

Mücadele kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf arasında yapılan zorlu çalışma, savaş. 2. Herhangi bir amaca erişmek veya bir kuvvete karşı koyabilmek için bir kişi veya topluluğun güçlü, sürekli çabası, savaşım.

"Grow up" ifadesi iki ana anlama gelir: 1. Yetişkin olmak, büyümek: "When I grow up I want to be a doctor" (Ben büyüdüğümde doktor olmak istiyorum). 2. Ortaya çıkmak, meydana gelmek: "To grow up in a village" (Bir köyde büyümek).

Birleşik fiil ve birleşik sözcük farklı kavramlardır. Birleşik fiil, iki veya daha fazla sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu eylemdir. Birleşik sözcük ise, yeni bir kavramı karşılamak üzere, birden fazla sözcüğün bir araya gelip kaynaşmasıyla oluşan sözcüktür.

İkinf kelimesinin sahibi hakkında bilgi bulunamadı.

"Dağıtmak" kelimesi birden fazla anlama sahiptir: 1. Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak. 2. Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek. 3. Bir şeyin veya bir yerin düzenini bozmak. 4. İletmek, ulaştırmak. 5. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek. 6. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek. 7. Ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek. 8. Değişik sebeplerle kendini koyuvermek, beklenmedik davranışlarda bulunmak.

"Mıhlamak" kelimesi üç farklı anlamda kullanılabilir: 1. Mıhla tutturmak, çakmak, çivilemek. 2. Birini silahla yaralamak veya öldürmek. 3. Birini veya bir şeyi bir yerden ayrılamaz, kıpırdayamaz duruma getirmek.

"Çençen" kelimesi, çok konuşan ve geveze anlamına gelir.

"Kanaat" bulmaca sorusuna verilebilecek cevaplar arasında "yetinme" ve "elindekinden hoşnut olma durumu" yer alır.

"Kaykılmak" kelimesi, arkaya doğru eğilerek, yaslanarak oturmak anlamına gelir.

Tedirgin kelimesi, "rahatı, huzuru kaçmış, rahatsız" anlamına gelir.