Sosyoloji

Anthony Giddens ve Philip W. Sutton'un "Sosyoloji (7. Edisyon)" kitabı, sosyolojiye giriş için kapsamlı bir kaynaktır ve son dönemdeki küresel gelişmeler ile sosyolojideki yeni düşüncelere dair bir genel bakış sunar. Kitapta ele alınan bazı konular: küresel finansal kriz; toplumsal huzursuzluklar (öğrenci protestoları, Arap Baharı gibi); iklim değişikliği ve çevre sorunları; yeni medya teknolojileri; toplumsal feminist teori; kesişimsellik; küresel güçteki değişiklikler. Kitap, her bölümün yeniden gözden geçirilmesi ve güncellenmesi, küresel sosyoloji ve sosyolojik imgelem üzerine odaklanma gibi özellikler de içerir.

2025 yılından itibaren doğan çocuklar, Beta kuşağını oluşturmaktadır. McCrindle araştırma firmasına göre Beta kuşağı, 2025 ile 2039 yılları arasında doğan bireyleri kapsamaktadır.

Ziya Gökalp, toplumsal sorunların çözümünde sosyal bilimlerin rehberliğine büyük önem vermiştir. Gökalp, toplumun yeniden yapılandırılması ve modernleşmesi için geleneksel değerlerle modern bilimsel düşüncenin birleştirilmesi gerektiğini savunmuştur. Gökalp'in sosyolojiye önem vermesinin bazı diğer nedenleri: Emile Durkheim etkisi. Kültür ve medeniyet anlayışı. İttihat ve Terakki'deki rolü.

Akraba ve yakın arkadaşları kayırma, nepotizm olarak adlandırılır. Nepotizm, bir kişinin bilgi, beceri, kabiliyet veya eğitim düzeyine bakılmaksızın, yalnızca akraba veya yakın arkadaş olduğu için işe alınması ya da terfi ettirilmesidir. Türk Dil Kurumu bu kavramı "arkadaş veya akraba kayırma" şeklinde açıklamıştır. Nepotizm kavramı, Rönesans öncesi Katolik papaların, yeğenlerini kilise içinde üst düzey pozisyonlara getirmesine dayanmaktadır.

Ataerkil, erkek otoritesine dayanan bir toplumsal örgütlenme düzenidir. Ataerkil toplumlarda, erkeklerin rolü, kadınlarınkine kıyasla daha fazla önem taşır ve kadınların sosyal, ekonomik ve kültürel hakları genellikle kısıtlanır. Ataerkilliğin bazı temel özellikleri: Soy ve miras: Soy, baba üzerinden devam eder ve miras genellikle babadan çocuklara, bazı toplumlarda ise sadece babadan erkek çocuklara geçer. Aile yapısı: Ataerkil aile yapısında, aile içinde baba reistir. Tarihsel köken: Ataerkil toplumların kökenleri, tarım devrimi sonrası yerleşik hayata geçişe dayanır. Ataerkil yapılar, tarihsel ve kültürel bağlamda değişiklik gösterebilir.

John B. Thompson'un "Medya ve Modernite: Bir Sosyal Teori" adlı kitabı, iletişim medyasının modern toplumların oluşumundaki rolünü ve sosyal etkilerini ele alır. Kitapta işlenen bazı konular: İletişim medyasının, ortak bir mekanı paylaşmayan yeni eylem ve etkileşim biçimleri yaratması. Sosyal yaşamın zamansal ve mekânsal yapısının dönüşümü. Kişisel deneyim ve benlik oluşumundan, iktidar ve kamusal alandaki görünürlüğe kadar birçok yaşam alanını etkilemesi. Geleneğin dönüşümü, benlik oluşumu sürecinin yeniden şekillenmesi ve kamusal alanın değişen karakteri. Thompson, bu konuları analiz ederken basımcılığın icadından küresel iletişim ağlarının genişlemesine kadar iletişim medyasının tarihsel gelişimini de inceler.

İşlev, bir nesnenin veya sistemin belirli bir görevi yerine getirme yeteneği anlamına gelir. İşlevsizlik ise, işlevsiz olma durumunu ifade eder; yani bir nesnenin veya sistemin işlevini yerine getirememesi anlamına gelir. Ayrıca, işlevsizlik kelimesi, işe yaramayan bir şeyler üretme isteği veya yetisi anlamında da kullanılabilir.

Artı üründen sosyal sınıflara geçiş, tarım toplumlarında ihtiyaç fazlası ürünün ortaya çıkmasıyla birlikte yaşanan toplumsal tabakalaşmayı ifade eder. Bu sürecin temel adımları: Üretim ve depolama: Artı ürün, depolama ve koruma gerektirmiştir. Mesleklerin ortaya çıkışı: Çiftçilik dışında esnaflık, tüccarlık, din adamlığı gibi yeni meslekler doğmuştur. Şehirlerin oluşumu: Farklı mesleklerden oluşan büyük topluluklar, şehir toplumlarını meydana getirmiştir. Sınıfların oluşumu: Ürünlerin bir merkezde toplanması ve dağıtılması, toplumda din adamları gibi üst tabakaların ve köleler gibi alt sınıfların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu süreç, ilk olarak Eski Çağ'da sulama imkanlarının artmasıyla başlamış ve sosyal, ekonomik ile siyasi alanlarda değişikliklere yol açmıştır.

Erciş'in en büyük aşireti hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük aşiretlerinden bazıları şunlardır: Şadiyan Aşireti. Berikan Aşireti. Hesenan Aşireti. Ayrıca, Lolan, Müküs ve Muzuri gibi aşiretler de Van bölgesinde bulunmaktadır. Aşiretlerin büyüklükleri, farklı kaynaklara göre değişiklik gösterebilir ve kesin bir sıralama yapmak zordur.

Hayır, plütonizm ve plütokrasi aynı şey değildir. Plütokrasi, yönetme erkinin maddi açıdan üstün kişilerce paylaşılmasını öngören oligarşik bir yönetim biçimidir. Plütonizm hakkında ise bilgi bulunmamaktadır. Plütokrasi terimi genellikle istenmeyen bir durumu tanımlamak veya bu duruma karşı uyarıda bulunmak amacıyla bir aşağılama olarak kullanılır.

ENFJ kişilik tipinin hangi kişilik tipleriyle anlaşamadığına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, ENFJ'lerin genellikle ENTP kişilik tipiyle uyum sağlamakta zorlanabileceği belirtilmektedir. ENFJ'lerin uyumlu olduğu kişilik tipleri arasında ise INFP, INFJ, ENFP, ISFP ve ESFJ bulunmaktadır. Kişilik tipleri arasındaki uyum, bireysel farklılıklara ve kişisel özelliklere göre değişebilir. Daha detaylı bilgi için kişilik testleri yapılması önerilir.

Londra'da iki veya üç adet Türk mahallesi bulunmaktadır. Londra'daki Türk mahallelerinin bazıları şunlardır: Enfield; Hackney; Haringey; Islington; Waltham Forest. Londra'daki Türk nüfusunun büyük bir kısmı ise Londra kentinde yaşamaktadır. Not: Londra'daki Türk mahallesi sayısı, farklı kaynaklara göre değişiklik gösterebilir.

1998 ve 2000 yılları arasında doğanlar Z kuşağı olarak kabul edilir. Z kuşağı, 1997 ile 2012 yılları arasında doğan bireyleri tanımlar. Ancak, bazı araştırma merkezlerine göre Z kuşağının başlangıç ve bitiş yılları farklılık gösterebilir.

Turhal halkının nereden geldiğine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, ilçenin tarihçesi ve göç hareketleri hakkında bazı bilgiler mevcuttur: Antik Dönem: Turhal, antik çağlarda "Gaziura" veya "Talaura" olarak anılmıştır. Göçmen Yerleşimi: 19. yüzyılın ikinci yarısında, Kırım Savaşı, Şeyh Şamil ayaklanması ve Osmanlı-Rus savaşları sonrası gelen Balkan ve Kafkas göçmenleri Turhal bölgesine yerleştirilmiştir. Turhal'ın adının kökeni hakkında da çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bunlardan biri, ismin "Tauralia" veya "Turali" kelimesinden evrildiği yönündedir.

Zenginlik ve asillik aynı şey değildir, ancak aralarında bir ilişki vardır. Asillik, genellikle belirli bir soydan gelme, toplumda saygın bir konuma sahip olma ve kültürel mirasla ilişkilidir. Tarih boyunca, zenginlik asillikle ilişkilendirilmiştir; çünkü genellikle zengin aileler soylu kabul edilmiştir.

Göç ve çok kültürlülük arasındaki ilişki şu şekilde açıklanabilir: Göç, bireylerin bir bölgeden diğerine yer değiştirme hareketi olmasının yanı sıra, toplumların fiziksel, demografik, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını değiştiren dinamik bir süreçtir. Göç sürecinde, göçmenler beraberinde kültürlerini de götürür. Farklı kültürlerin bir arada bulunması, "çok kültürlülük" veya "kültürel çeşitlilik" olarak adlandırılır. Çok kültürlü toplum yapısında, bireyler farklı inanç, değer ve kültürlerle birlikte yaşama, farklılıklarla büyüme, daha açık görüşlü ve kozmopolit olma imkanına sahip olur. Ancak, çok kültürlü toplumlarda bireylerin göç ettikleri topluma alışamaması, toplumun kültürünü benimseyememesi gibi durumlar kimlik karmaşasına yol açabilir. Ayrıca, çok kültürlü toplumlarda uzlaşma sağlanamaması durumunda çatışmalar yaşanabilir. Bu nedenle, göç sonrası farklı toplumların bir arada yaşayabilmesi için ortak değerler oluşturulması ve toplumsal uyumun sağlanması önemlidir.

Feminist teorinin temel kavramlarından bazıları şunlardır: Cinsiyet eşitliği. Kadın hakları. Cinsel taciz ve tecavüzün engellenmesi. Lezbiyen hakları. Kadın sağlığı. Toplumsal cinsiyet. Dil ve kimlik. Özel alanın politikliği. Sınıf ve ekonomi. Feminist teori, liberal, radikal, Marksist, sosyalist, postmodern gibi farklı akımları içerir ve bu akımlar cinsiyet kavramına farklı yaklaşımlar sergiler.

2025 yılı itibarıyla Elazığ'ın Palu ilçesinde 37 köy bulunmaktadır.

"Beyaz Camın Arkası", Martin Esslin tarafından 1981 yılında yazılmış bir kitaptır. Kitapta işlenen bazı konular: TV yayınlarının insan zihni üzerindeki köreltici etkisi; Toplumsal ahlakın bozulması; Saçma sapan yarışma programlarının nedenleri; Televizyonun, insanların siyasi tutum ve davranışlarını şekillendirmesi; Tüketim alışkanlıklarını etkilemesi. Esslin, kitabında televizyonun insanları pasif alıcılığa yönlendirdiğini ve bu durumun insanlar için bir tehlike oluşturduğunu savunur.

Görünmez kafesler, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir: Kübra Ahsen Durukan'ın "Görünmez Kafes" kitabı, bir katille ilişki içinde olan bir kadının duygularını ve yaşadığı zorlukları anlatır. Neslihanizm blog yazısında görünmez kafesler, bireyin toplum normları ve kişisel sınırlar arasında sıkışıp kalmasını ve bu durumdan kurtulma yollarını ifade eder. Medya Günlüğü'ndeki yazı, modern yaşamın getirdiği başarı ve kabul görme kaygısı gibi baskıların insanları nasıl sanal kafeslere hapsettiğini ve bu durumun birey üzerindeki etkilerini ele alır. Neva Çiftçioğlu Banes'in yazısı, insanların küçük yaşlardan itibaren aile ve toplum tarafından belirlenen kurallara uyarak bir ömür geçirdiğini ve bu süreçte kendilerini nasıl görünmez kafeslere hapsettiğini tartışır. İstiraki blog yazısında ise görünmez kafesler, otoriter bir sistemin insanları nasıl kontrol ettiğini ve bu durumun toplum üzerindeki etkilerini simgeler.