Sosyoekonomik

Japonya'da intihar oranının yüksek olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Kültürel ve toplumsal baskılar: Japon toplumu, uyum ve otoriteye saygıyı ön planda tutar, bu da bireylerin özel isteklerini bastırmalarına ve içsel sıkıntılarını gizlemelerine yol açar. 2. Ekonomik zorluklar: Özellikle pandemi döneminde işsizlik ve geçim sıkıntıları intihar oranlarını artırmıştır. 3. İşle ilgili stres: Fazla mesai, düşük tatil ve hastalık izni gibi faktörler, iş yerinde yaşanan baskılar ve karōshi (aşırı çalışma nedeniyle ölüm) vakaları intiharlara katkıda bulunur. 4. Sosyal izolasyon: Yalnızlık ve amaçsızlık hissi, özellikle emekli olmuş yaşlı vatandaşlar arasında intihar riskini artırır. 5. İntihar için uygun yerler: Aokigahara gibi ormanlık alanlar ve demiryolu rayları gibi yerlerde intihar girişimleri sıkça gerçekleşir.

Sılaydın ve Güngörmüş'ün "Yerel Yönetimlerde Destek Hizmetlerinin Geliştirilmesi: Tahsin Yazıcı Mahallesi (Pilot Çalışma)" başlıklı bildirisi, II. Ulusal Yaşlılık Kongresi'nde (Denizli, 2003) sunulmuştur. Bu çalışmada, yaşlıların barınma sorunları ve bu sorunların çözümünde huzurevlerine alternatif öneriler geliştirilmesi üzerine odaklanılmıştır.

La Haine (Protesto) 1995 filmi, Paris'in sosyo-ekonomik olarak alt sınıflarında yaşayan çeşitli ırklara mensup üç arkadaşın hayatını anlatıyor. Filmin konusu: - Yahudi Vinz, siyahi Hubert ve Arap Said, ne işleri ne de uğraşacakları bir şeyleri olan arkadaşlardır. - Bir gün polis, bir Arap öğrenciyi ciddi bir şekilde yaraladıktan sonra sokak isyanı patlak verir. - 24 saat içinde her şey değişir ve üç arkadaş, sistemin hatalı ürünleri olarak sistemin kendisini sorgulamaya başlarlar. Film, ırkçılık ve sosyal sınıf farklılıkları temalarını işliyor ve siyah-beyaz çekimi, müzikleri ve kısa süresi ile vurucu bir atmosfer yaratıyor.

Gelir dağılımı, Korkut Boratav'a göre önemlidir çünkü: 1. Ekonomik büyüme ve kalkınma için tasarrufların artırılması gereklidir ve bu, gelir dağılımındaki eşitsizliklerle ilişkilidir. 2. Toplumsal istikrar açısından gelir dağılımı, sosyal patlamaları önlemek için gereklidir. 3. Gelir adaletsizliği, ekonomik kriz dönemlerinde yoksulların daha da yoksullaşmasına ve zenginlerin daha da zenginleşmesine neden olur.

Kalender Çelebi İsyanı'nın çıkmasının başlıca nedenleri şunlardır: 1. Sosyo-ekonomik faktörler: Tarımsal üretimdeki düşüş ve artan vergi yükü, köylülerin yaşam standartlarını olumsuz etkiledi. 2. Siyasi nedenler: Sultan I. Mehmet'in otoritesinin zayıflaması ve merkezi hükümetin yerel güçlerin bağımsız hareket etmesine izin vermesi. 3. Dini ve etnik farklılıklar: Safevi propagandasının etkisi ve farklı dini grupların destekleri, isyanın yayılmasında etkili oldu. 4. Bektaşi tarikatı: Kalender Çelebi'nin Bektaşi tarikatı şeyhi olması ve bu tarikatın Anadolu'daki faaliyetleri.

Kentlerin yaşanabilirliği, çeşitli kriterler göz önünde bulundurularak ölçülür. Bu kriterler arasında şunlar yer alır: 1. Çevresel Faktörler: Hava kalitesi, yeşil alan miktarı, su ve hava kalitesi. 2. Sosyal ve Ekonomik Durum: Suç oranları, sağlık hizmetleri, eğitim kalitesi, iş olanakları ve gelir düzeyi. 3. Ulaşım ve Altyapı: Toplu taşıma olanakları, yaya bölgeleri, erişilebilirlik. 4. Kültürel ve Toplumsal Değerler: Tarihi ve kültürel mirasın korunması, çeşitlilik ve katılımcılık. Uluslararası kuruluşlarca yapılan ölçümlerde ise The Economist Intelligence Unit sağlık, eğitim, istikrar, altyapı gibi 30 kritere göre puanlama yaparken, Mercer 10 kategoride 39 faktörde gruplanmış analizler sunar. Ayrıca, Birleşmiş Milletler İnsani Gelişme Raporu yaşam beklentisi, okur-yazar oranı, ekonomik refah gibi daha geniş bir ölçüt yelpazesi kullanır.

Yeşilçam filmlerinde bakkala elletme sahnelerinin, dönemin sosyoekonomik ve kültürel dinamiklerini yansıtmak amacıyla kullanıldığı düşünülmektedir. Bu tür sahneler, kadının kendini bir alışveriş aracı olarak sunması ve erkeğin kapital sahibi olduğunda fırsatları değerlendirmesi mesajını veriyordu.

SES (Sosyo-Ekonomik Statü) grupları, Türkiye Araştırmacılar Derneği (TÜAD) tarafından belirlenmiştir.

İsveç ve Amerika'nın karşılaştırılması çeşitli açılardan yapılabilir: İsveç: - Yaşam Kalitesi: Huzurlu yaşam alanları, emniyet yüksekliği, dakik yaşamı ve güvenilirliğiyle ünlüdür. - Ekonomi: İstikrarlı ekonomisi sayesinde halk oldukça iyi koşullarda yaşar ve bu da ülke genelindeki yaşam kalitesinin artmasına neden olur. - Eğitim ve Sağlık: Ücretsiz bakım hizmeti sunan ülke, eğitim ve sağlık sistemlerinde örnek gösterilecek düzenlemelere sahiptir. Amerika Birleşik Devletleri: - Özgürlük ve Yaratıcılık: İfade özgürlüğü konusunda örnek gösterilen ülkede, yaratıcı bireyler yetişir ve kültürel atmosfer ırk çeşitliliği kadar bu yaratıcı bireylere de borçludur. - Ekonomi: Yüksek kişi başı gelir ve gelişmiş ekonomisiyle dikkat çeker. - Çeşitlilik: Filmler ve medya aracılığıyla aşina olduğumuz için, kendi kültürü içinde büyümüş gibi hissedeceğiniz ortamlar sunar. Sonuç olarak, İsveç ve Amerika'nın her birinin kendine özgü avantajları bulunmaktadır ve hangi ülkenin daha iyi olduğu kişisel tercihlere bağlıdır.

Beyoğlu'nun en büyük sorunları arasında şunlar öne çıkmaktadır: 1. Ekonomik ve Sosyal Gerileme: 1980'lerden itibaren tüccar, işadamları ve sanat çevresinin alt merkezlere kayması, kırsaldan gelen göçler ve siyasi-politik gelişmeler nedeniyle Beyoğlu ekonomik ve sosyal açıdan sorunlu hale gelmiştir. 2. Çeşitliliğin Azalması: Mülk ve kira değerlerinin yükselmesi, turistlere yönelik işlevlerin kontrolsüzce artması ve pasajların tek işlevli yapılara dönüşmesi, Beyoğlu'nun çeşitliliğini tahrip etmiştir. 3. Tarihi Binaların Bakımı: Asıl sahipleri olan azınlıkların göç ettirilmesi sonucu metruk kalan veya işgal edilen tarihi binaların bakımsız kalması. 4. Güvenlik Sorunları: Geçmişte yaşanan olaylar ve son yıllardaki bombalı saldırılar, Beyoğlu'nda güvenlik endişelerini artırmıştır.

Osmanlı'da mültezim sistemi, devlete ait vergi gelirlerinin özel şahıslara devredilerek toplanması yöntemidir. Mültezimlerin görevleri arasında: - Vergi toplamak; - Bulundukları bölgenin düzenini ve üretim faaliyetlerini denetlemek; - Politik ve ekonomik güç olarak devlete yardımda bulunmak. Bu sistem, 17. yüzyılın sonlarından itibaren uygulanmaya başlanmış ve 18. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin önemli bir vergi toplama yöntemi haline gelmiştir.

Uluslararası araştırma ve değerlendirmeler, farklı ülkeler ve kültürler arasında veri toplayarak küresel sorunları anlamak ve çözmek için yapılan çalışmalardır. Bu tür araştırmalar genellikle aşağıdaki yöntemleri içerir: 1. Nicel Araştırmalar: Anketler, istatistiksel analiz ve deneysel araştırmalar gibi yöntemlerle geniş katılımlı veri toplama. 2. Nitel Araştırmalar: Görüşmeler, odak grup çalışmaları ve etnografik araştırmalar gibi derinlemesine bilgi sağlayan yöntemler. 3. Karma Araştırmalar: Birden fazla veri toplama yönteminin birlikte kullanılması. 4. Dijital ve Çevrimiçi Araştırmalar: Büyük veri analizi, sosyal medya ve internet tabanlı araştırmalar. 5. Katılımcı Eylem Araştırmaları: Araştırmacıların katılımcılarla birlikte araştırma sürecini yürüttüğü yöntemler. Uluslararası değerlendirmeler ise, genellikle bilimsel araştırmaların sonuçlarını kullanarak toplumun sosyo-ekonomik sorunlarının çözümüne katkıda bulunur ve bu süreçte etik disiplini çerçevesinde hareket edilir.

Zaim ve zeamet Osmanlı İmparatorluğu'nda kullanılan terimlerdir. Zaim, "zeâmet sahibi" veya "kefil" anlamına gelir ve yıllık geliri 20 bin akçeden 100 bin akçeye kadar olan dirliklere verilen zeâmetin sahibidir. Zeâmet ise, Osmanlı Devleti'nde bazı asker görevlilerine, geçimlerini sağlamak veya hizmetlerine karşılık olmak üzere verilen toprak dirliğidir.

"A Blast" filmi, ekonomik kriz ortamında parçalanan bir ailenin hikayesini anlatıyor. Filmin konusu, üç çocuk annesi bir kadının, kocasının yokluğunda yaşadığı aile sorunları ve sosyo-ekonomik zorluklarla başa çıkmaya çalışması etrafında dönüyor. Yönetmenliğini Syllas Tzoumerkas'ın yaptığı filmde, başrolleri Angeliki Papoulia, Vassilis Doganis ve Maria Filini paylaşıyor.

SEGE kısaltmasının açılımı "Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması"dır.

Ev hanımlarının sıkılmasının birkaç nedeni vardır: 1. Ekonomik ve sosyal güvence eksikliği: Ev hanımları genellikle ekonomik açıdan özgür değildir ve eşine ya da çalışan aile bireyine bağımlıdır. 2. Rutin ve fiziksel yorgunluk: Gün boyunca sürekli olarak fiziksel ve zihinsel efor sarf ederler, bu da monotonluğa ve yorgunluğa yol açabilir. 3. Toplumsal algı ve değer düşüklüğü: Ev hanımlarının yaptıkları işler genellikle önemsizleştirilir ve toplum tarafından üreten değil, tüketen sınıf olarak değerlendirilirler. 4. Psikolojik baskılar: Çalışan hem cinsleri tarafından değersizleştirilmeleri ve aile içinde cinsel kimliklerinden feragat etmeleri gibi baskılar yaşarlar. 5. Dikkat ve odaklanma problemleri: Aynı detaylara uzun süre dikkat vermek, can sıkıntısını tetikleyebilir.

Demografik değişkenler iki ana kategoriye ayrılır: biyolojik ve toplumsal. Biyolojik demografik değişkenler şunlardır: - Yaş. - Cinsiyet. Toplumsal demografik değişkenler ise şunlardır: - Meslek. - Gelir.

1. derecede öncelikli iller, kalkınmada birinci derecede öncelikli iller olarak da bilinir ve bu iller, Türkiye'de sosyo-ekonomik açıdan daha az gelişmiş olan bölgelerdir. Bu iller, kalkınma planları ve politikaları kapsamında öncelikli olarak desteklenmekte ve kalkınmaları teşvik edilmektedir.

Anayasanın 65. maddesi, "Devletin iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları"nı düzenler ve şu şekildedir: "Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir".

Ses grupları, yani sosyo-ekonomik statü (SES) grupları, aşağıdaki kriterlere göre belirlenir: 1. Meslek: Kişinin yaptığı iş ve mesleği. 2. Eğitim: Kişinin eğitim seviyesi ve aldığı eğitim türü. 3. Gelir düzeyi: Kişinin ve ailesinin gelir seviyesi. 4. Gelirin kaynağı: Gelirinin nereden geldiği (maaş, kira, yatırım vb.). 5. Yaşanılan evin tipi: Kişinin yaşadığı konutun özellikleri. 6. Yaşanılan çevrenin niteliği: Kişinin yaşadığı çevrenin sosyal ve ekonomik yapısı. 7. Mülkiyet: Kişinin sahip olduğu taşınır ve taşınmaz mallar (yazlık, otomobil, elektronik eşya). Bu kriterler, toplumun farklı kesimlerinin ekonomik ve sosyal statülerini değerlendirmek için kullanılır.