SosyalSorunlar

Türkiye'de dilenciliğin artmasının birkaç nedeni vardır: 1. Yoksulluk ve İşsizlik: Kırsaldan kente göç eden insanların istihdam sorunları yaşaması, yoksulluk ve dilenciliğin artmasına yol açmıştır. 2. Neoliberal Politikalar: Neoliberal ekonomi politikalarının yarattığı sosyal sorunlar, dilenciliği marjinal gruplar arasında yaygın hale getirmiştir. 3. Kültürel ve Dini Faktörler: Sadaka kültürü ile iç içe geçmiş olan dilencilik, dini tutumlar ve toplumsal değerler tarafından da desteklenmektedir. 4. Organize Suç Faaliyetleri: Dilenciliğin organize bir şekilde yürütülmesi, toplanan paraların belirli merkezlere aktarılması ve bu durumun denetimsizlikten faydalanılması da dilenciliğin artmasına katkıda bulunmaktadır.

Dış göç örnekleri şunlardır: 1. Mülteciler: Savaş, iç karışıklık veya siyasi zulüm nedeniyle evlerini terk eden insanlar. 2. Ekonomik göçmenler: Daha iyi iş fırsatları, daha yüksek ücretler veya daha iyi yaşam standartları arayışıyla başka bir ülkeye taşınan insanlar. 3. Aile birleşimi: Aile üyelerinin halihazırda farklı bir bölgeye veya ülkeye yerleşmiş olan diğer akrabalarının yanına taşınması. 4. Beyin göçü: Yüksek vasıflı veya eğitimli kişilerin daha iyi fırsatlara ulaşmak için kendi ülkelerini terk etmesi. 5. İklim değişikliği göçmenleri: İklim değişikliği nedeniyle daha istikrarlı yaşam koşulları arayışıyla evlerini terk edip başka bölgelere taşınmak zorunda kalan insanlar.

Yetiştirme yurdunda kalan çocuklar, ailesi olmayan, terk edilen veya istismar ve ihmal gibi nedenlerle ailesinden alınan çocuklardır. Yetiştirme yurdunda kalan çocukların karşılaştığı bazı sorunlar şunlardır: - Davranış ve kişilik bozuklukları: Aşırı pasif veya saldırgan, iletişim becerileri zayıf, kurallara aykırı davranışlar sergileyebilirler. - Sosyalleşme sorunları: Aile, akrabalık ve komşuluk ilişkilerinin sınırlı olması nedeniyle sosyalleşmeleri sadece kurum içinde kalır. - Psikolojik sorunlar: Depresyon, kaygı, özdeğer kaybı ve gelecek korkusu gibi psikolojik problemler yaşayabilirler. Yetiştirme yurdundan ayrılan çocuklar, reşit olduklarında devletin sağladığı bazı haklardan, özellikle memur olma hakkından yararlanabilirler.

Yalancı şahitlik yasaklanmıştır çünkü bu tür eylemler adaletin işleyişini bozar ve kamu düzenine zarar verir. İslam dinine göre de yalancı şahitlik, büyük günahlardan biri olarak kabul edilir ve insanların zarar görmesine yol açar.

Elazığ'ın Poyraz Köyü'nün susuz kalmasının nedeni, köy çevresindeki su kaynaklarının kurumasıdır. Bu durumun sebebi, köy yakınlarında yapılan Kepektaş Sulama Göleti'dir.

Enflasyon ve alkolizm arasında doğrudan bir benzerlik yoktur, ancak her iki durum da insanların yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ve kontrol edilmesi gereken ekonomik ve sosyal sorunlar olarak değerlendirilebilir. Enflasyon, genel fiyat seviyesinin sürekli ve belirgin bir şekilde artmasıdır ve bu durum, paranın satın alma gücünün düşmesine yol açar. Alkolizm ise alkol tüketiminin kişinin sağlığını, sosyal hayatını ve iş verimliliğini olumsuz etkileyecek şekilde kontrolsüz artmasıdır. Her iki sorun da ekonomik dengesizliklere, gelir dağılımında adaletsizliklere ve toplumsal huzursuzluğa neden olabilir.

Nükleer enerji sosyal kabul sorunu, toplumun nükleer enerjiye yönelik ikiye bölünmüş görüşünden kaynaklanır. Bu sorun, genellikle aşağıdaki nedenlerden kaynaklanır: 1. Nükleer Kazalar: Çernobil ve Fukushima gibi kazalar, toplumda nükleer enerjiye karşı büyük bir korku yaratmıştır. 2. Radyoaktif Atık: Nükleer enerji üretimi, uzun vadeli depolanması ve yönetimi zor olan radyoaktif atıkların oluşumuna yol açar. 3. Yüksek Maliyetler: Nükleer santrallerin inşaat ve işletme maliyetleri oldukça yüksektir. 4. Güvenlik Endişeleri: Nükleer santrallerin güvenliği ve acil durum planları konusundaki belirsizlikler, toplumsal güveni azaltır. 5. NIMBY Sendromu: Vatandaşların, kendilerine yakın yörede nükleer santral kurulmasına karşı çıkmaları. Bu sorunları aşmak için, nükleer enerjinin güvenliği ve faydaları hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi ve şeffaflığın sağlanması önemlidir.

Timaş Yayınları'nın "Erime" kitabı, Ele Fountain tarafından yazılmış ve iki çocuğun iklim sorunuyla mücadelesini anlatıyor. Konu özeti: - Yutu ve büyükannesi, karla kaplı ücra bir köyde yaşamaktadır. - Değişen iklim koşulları nedeniyle karlar ve buzlar erimeye başlar ve her şey bir tehdide döner. - Yutu, ava çıktığı sırada çöken bir buz yüzünden Kuzey Kutbu bozkırında mahsur kalır. - Bu sırada köyde yaşayan Be de yeni okuluna uyum sağlamaya çalışmaktadır. - Be'nin babası, bir petrol şirketindeki yeni işine başlamıştır, ancak işinin arka planındaki çıkarlar bilinmemektedir. - İki çocuğun hayatları gizemli bir olaydan sonra kesişir ve önlerindeki bu iklim sorunuyla başa çıkmaya çalışırlar.

"Toilet: Ek Prem Katha" filmi, Hindistan'da evlerde tuvalet bulunmaması sorununu ele almaktadır. Hikaye, Keshav ve Jaya'nın evliliklerinin ilk gününde gelişir.

Atlantics (Atlantique), Senegalli yönetmen Mati Diop tarafından çekilen bir dram filmidir. Filmin anlattığı bazı konular: Göçmenlik: Okyanusu aşıp daha iyi bir hayat kurma umudu. Aşk ve kayıp: Genç aşıkların umutları ve geride kalan hayatın etkileri. Toplumsal eleştiri: Ayrımcılık, sosyal adaletsizlik ve gençlerin ve kadınların perspektifinden göç sorunları. Kuşak farkı: Din ve geleneklerin gençler üzerindeki farklı yansımaları. Fantezi ve gerçekliğin karışımı: Masalsı ve şiirsel bir dille anlatılan hikayede fantastik öğeler de bulunur.

Ebeveynliğin çöktüğü iddiası, Leonard Sax'ın "Ebeveynliğin Çöküşü" adlı kitabında ele alınmaktadır. Sax'a göre, modern ebeveynlik pratiklerinde yaşanan bazı sorunlar bu otoritenin azalmasına yol açmıştır: Kültürlenme eksikliği: Çocukların kültürlenme süreci, artık ebeveynleri tarafından değil, arkadaşları ve sosyal medya tarafından şekillendirilmektedir. Sağlıksız beslenme alışkanlıkları: Ebeveynlerin yeme konusunda sağlıklı kurallar ve sınırlar koymaması, çocukların beslenme düzenini olumsuz etkilemektedir. Davranış sorunları: Ebeveynlerin, çocuklarındaki davranış sorunlarını çözmek için hemen ilaç kullanımına başvurması, çocukların öz-disiplin ve sorumluluk becerilerini geliştirmelerini engellemektedir. Diğer bir görüşe göre ise, ebeveynliğin zorlukları arasında toplumsal baskı, iş-yaşam dengesi ve dijital etkiler gibi faktörler de yer almaktadır.

İnsanlığa sığmayan davranış, şefkat, empati ve insan onuruna saygı gibi insani değerlerle tutarsız olan eylem veya tutumları ifade eder. Bu tür davranışlar arasında şunlar yer alabilir: - İnsanlara nesne veya meta gibi davranmak; - Şiddet, işkence veya diğer kötü muamele eylemleri gerçekleştirmek; - İnsanların temel insan haklarından mahrum bırakılması; - Zorla çalıştırma, cinsel sömürü veya diğer istismar türlerine maruz bırakmak; - Başkalarının refahını ve ihtiyaçlarını göz ardı etmek.

Angela's Ashes (Angela'nın Külleri) filmi, Amerikalı yazar Frank McCourt'un çocukluk ve gençliğini konu alan, aynı adlı Pulitzer Ödüllü otobiyografik romanının film uyarlamasıdır. Film, 1935 yılında New York'un Brooklyn ilçesinde dünyaya gelen Frank'in, geçimlerini sağlayamayan ailesinin daha iyi bir yaşam umuduyla ana vatanları olan İrlanda'ya göç etmelerini ve burada karşılaştıkları zorlukları anlatır. Başlıca rollerinde Emily Watson ve Robert Carlyle'ın oynadığı film, yoksulluğun, mücadelenin, aile bağlarının, sevginin ve hayatta kalmak için verilen savaşın hikayesini işler.

Fransa'da üstsüz güneşlenmenin tercih edilmemesinin birkaç nedeni vardır: 1. Sağlık Endişeleri: Kadınların büyük bir kısmı, deride meydana gelen hasar ve kanser riski nedeniyle üstsüz güneşlenmekten kaçınmaktadır. 2. Taciz ve Saldırı Korkusu: Katılımcıların önemli bir kısmı, üstsüz güneşlendiklerinde erkeklerin tacizine veya saldırısına uğrama endişesi taşımaktadır. 3. Sosyal Medya Paylaşımı Kaygısı: Kadınların bir kısmı, fotoğraflarının çekilip sosyal medyada paylaşılmasından kaygı duymaktadır. Ayrıca, Fransa'da kamuya açık alanlarda üstsüz güneşlenme konusunda yasal bir yasak bulunmamakla birlikte, bazı yerel yetkililer giyim kuşam sınırlamaları getirebilmektedir.

Evsizlerin durumunun düzelmemesinin birkaç nedeni vardır: 1. Yapısal Nedenler: Kentsel dönüşüm, konut fiyatlarındaki artış, işsizlik ve hayat pahalılığı gibi faktörler evsizliğin yapısal nedenlerini oluşturur. 2. Bireysel Nedenler: Ailevi problemler, ekonomik sıkıntılar, sağlık sorunları ve göç gibi bireysel faktörler de evsizliğe yol açar. 3. Yasal ve Hizmet Eksiklikleri: Evsizlere yönelik yeterli yasal düzenlemelerin olmaması ve sosyal hizmet uygulamalarındaki eksiklikler, sorunlarının çözülmesini engeller. 4. Toplumsal Ötekileştirme: Evsizler, toplum tarafından ötekileştirilir ve damgalanır, bu da onların topluma katılmalarını zorlaştırır. Bu sorunların üstesinden gelmek için hak temelli yaklaşım, sosyal politikalar ve kapsamlı sosyal hizmetler gibi çözümler önerilmektedir.

"Fort Washington'un Azizi" (The Saint of Fort Washington, 1993) evsizliğin ve sokak hayatının zorluklarını anlatan bir dram filmidir. Filmin konusu: Şizofreni hastası olan Matthew, evinin yıkılması sonucu sokakta kalır ve Fort Washington Erkek Barınağı'na sığınır. Ancak, barınakta suç faaliyetleri artar ve Matthew bir gün karnından bıçaklanır ve parası çalınır.

David Copperfield kitabından kazanılan deneyimler ve dersler şunlardır: 1. Psikolojik Gelişim: Roman, David'in çocukluktan yetişkinliğe geçiş sürecini ve psikolojik gelişimini anlatır. 2. Sosyal Sorunlar: Dickens, sınıf yapısı, eğitim, çocuk işçiliği ve kadınların toplumdaki yeri gibi sosyal sorunları ele alır. 3. İnsan İlişkileri: David'in hayatındaki önemli kişilerle olan ilişkileri ve bu ilişkilerin ona öğrettiği dersler, romanın önemli temalarından biridir. 4. Dayanıklılık ve Mücadele: David'in yaşadığı zorluklar karşısında gösterdiği dayanıklılık ve mücadele ruhu, okuyucuya ilham verir.

Sosyal hizmet, sosyal politikanın alt dalı olarak kabul edilir. Sosyal politika, sosyal sorunların çözümüne yönelik plan, program, hizmet ve uygulamaları biçimlendiren en önemli araçtır.

"This Is Your Death" filmi, bir Realite TV sunucusunun programında tanık olduğu bir cinayet ve intiharı konu almaktadır. Filmde, bu olaylar üzerinden medya sektörünün ve insanların para ve şöhret hırsının insanları nasıl çaresizliğe ve korkunç fiillere ittiği anlatılmaktadır.

Rus yapımı "Öğretmen" (Ucitelka) filmi, iki farklı hikayeyi konu almaktadır: 1. 2015 yılı yapımı "Ucitelka", bir tarih öğretmeninin sınıfını rehin almasını ve ardından kendisinin de rehin düşmesi durumunu anlatır. 2. 2016 yılı yapımı "Öğretmen" ise, 1983 yılında Slovakya'da geçen gerçek bir olayı işler.